Maya - Maya Uygarlığı |
07-25-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Maya - Maya UygarlığıMaya Uygarlığı - Mayalarda Beslenme - Maya Yapıları - Mayalarda Törensel öğeler Maya uygarlığı Amerika kıtasındaki Kolomb-öncesi uygarlıklardan biridir Bir Orta Amerika uygarlığı olan Maya uygarlığı, binlerce yıl boyunca Meksika'nın güneydoğusundan, Honduras, El Salvador ve Guatemala'ya kadar uzanan bir bölgede hüküm sürmüştür Meksika’nın güneydoğusunda beş devlet kurmuş Mayalar (Campeche, Chiapas, Quintana Roo, Tabasco ve Yucatán), tarihleri boyunca yüzlerce lehçe yaratmışlardır ve bu lehçelerden bazıları günümüzde hâlen konuşulan 21-44 Maya dilinin oluşumunu sağlamıştır Bu uygarlık MÖ 600 dolaylarında yükselişe geçmiş, MS 3yy'da altın çağına (klasik dönem, MS 250-900) adım atmış, kent-devletlerinin siyasi kargaşalar sonucunda çöktüğü MS 900'e dek, geniş bir alanda varlığını sürdürmüş ve İspanyol işgaliyle de sona erme sürecine girmiştir Maya uygarlığı birçok bakımdan sona ermişse de, yaygın inanışın aksine Mayalar yok olmamışlardır, hâlen bu ülkelerde yaşamakta ve Maya dillerinden bazılarını konuşmaktadırlar [color="Silver"] Klasik-öncesi dönemden itibaren olağanüstü yapılar inşa eden ve Nakb*, Mirador, San Bartolo, Cival gibi büyük kentler kurmuş olan Mayaların klasik dönemde kurdukları ünlü kentlerden bazıları Tikal, Quiriguá (her ikisi de Dünya Miras Listesi’ne alınmıştır)[12], Palenque, Copán, Río Azul, Calakmul, Ceibal, Cancu*n, Machaquilá, Dos Pilas, Uaxactún, Altún Ha, Piedras Negras’tır Maya uygarlığının en ilgi çekici anıtları dinsel merkezlerdeki piramitlerdir Ayrıca yöneticilerin sarayları ve duvar resimleri ve sıvayla süslü soylu kişilerin konutları da ilgi çekici anıtlar arasında yer alırlar İlgi çekici Maya eserlerinden biri de, usta taş yontuculuklarıyla işledikleri, yöneticilerin şecerelerinin ve askerî zaferlerin betimlendiği, Mayalarca tetun (“ağaç-taş”) adı verilen anıtsal dikilitaşlardır Mayaların ticari malları arasında yeşim taşı, kakao, mısır, tuz ve obsidyen taşı sayılabilir Ön-Türkler gibi Mayalar da yeşim taşına özel bir önem vermişlerdir Chich*n Itzá'daki Kukulkán (okunuşuyla Kukuul Kaan) Piramidi'nin kuzey cephesi Mayalar bu piramidi astronomi ve matematik bilgilerini ortaya koymak istercesine belirli bir sistemle inşa etmişlerdir Örneğin piramidin dört cephesinin her birinde 91 basamak yer alır Böylece 4x91’le bulduğumuz 364 sayısına en tepedeki düzlüğü de +1 olarak eklediğimizde yıldaki günlerin sayısı olan 365’i buluruz Ayrıca, piramidi yönlendirme ve inşa etme tercihleri sayesinde, ilkbahar ve sonbaharda ekinoksların gerçekleştiği anlarda, güneş ışınları, piramidin çıkıntıları sayesinde, merdiven basamaklarının dibinde bulunan iki yılan başı yontusunun "S’ler çizen bir gövde uzantısı" oluşacak şekilde bir gölge oluşturmasını sağlar (İki başlı yılan) Bu yılan, piramidin tepesindeki bir tüylü yılan oymasından anlaşılabileceği gibi, Kukulkan adıyla bilinen ilah tüylü yılandır [1] (Yılanın, vücudunun gökcisimlerinin yörüngelerinin şeklini alabilmesi yani S'ler çizebilmesi özelliğinden ötürü Mayalar’da göksel bir sembol olarak seçilmiş olduğu düşünülür) Klasik dönem ve klasik-sonrası dönem kentleriyle Mayaların yurdu ve Maya kültürünün yayılma bölgesi Beslenme Mayalar’da temel besin maddesi mısırdı (Maya dilinde ixim) Mısır’dan çeşitli içecekler (örneğin atole) elde ediyor ve hamurundan (Aztek dilinde nixtamal) tamal denilen börekler ve gözlemeye benzeyen etli küçük börekler yapıyorlardı Bu böreklerin içine et, sebze ya da her ikisi birlikte konurdu Diğer önemli besin maddelerinin kaynağı kakao idi; tohumundan sağlanan hamur, maddi durumu süt alabilmeye müsait olmayanlarca suyla karıştırılarak bir içecek (çikolata, Nahuatl dilinde xocolatl) elde edilirdi Suyu saf haliyle içmeye alışkın değillerdi, suyu genellikle mısırdan, meyvelerden ve diğer hammaddelerden elde edilenlerle karıştırarak içerlerdi Törenlerde kullanılan balch* (mayalanmaya tabi tutulmuş alkollü içecek) adlı içkiyi balch* ağacının (Lonchocarpus violaceus) kabuğu ile su ve balın karışımından elde ederlerdi Yine törenlerde kullanılan sakab adlı içkiyi ise mısır ve baldan elde ederlerdi Tanınmış Maya yemeklerinden pozole, atole ve pinole içeriğinde yine çeşitli şekillerde mısırdan elde edilmiş içecekler bulunmaktadır [65]Bütün bu içecekler fincanlara konurdu ve içi boşaltılmış kabaklarda (Maya dilinde chú) taşınırdı Çok tüketilen diğer ürünler arasında ısırgan (vitamin bakımından çok zengindir), sakız (Manilkara zapota ağacından elde edilirdi), tuz, fasulye, Capsicum chinense biberi ve hem çiçeklerinden, hem tohumlarından ve hem de meyvesinden yararlanılan helvacı kabağı (Cucurbita maxima) sayılabilir Mayalar’ın tanıdığı, Maya bölgesinin faunasında hayvanlar arasında, kızıl geyik, pekari, armadillo, denizineği, tavşan, "çıplak Meksika köpeği" (Xoloitzcuintl)[66],tapir, bayağı yaban domuzu, maymun, sülüngiller, güvercingiller, hindi (kuş), iguana, balık, istiridye, ve diğer kuş ve memeliler sayılabilir Bu hayvanların bazılarından besin maddesi olarak yararlanıyorlar, bazılarını da ayinlerde kurban ediyorlardı Konut ve konaklama Mayalar'ın evlerde yaşama düzeninde alışılmış tek aileli evlerin (tek ailenin bireylerine mahsus ev) yanı sıra “çok aileli ev”ler (aralarında kan bağı olan, sosyal konumları önemli kişilerin bir arada yaşadıkları ev) de görülür Tek aileli evlerin örneklerine Tulum arkeolojik sit alanında, çok aileli evlerin örneklerine de Kohunlich’de rastlanır Evlerde inşa maddesi olarak tahta, taş ve bir tür harç kullanılmaktaydı Konutlar esas olarak üç kısımdan oluşurdu; yatak odası, mutfak ve ambar Bunlara kimi zaman çalışma odası (atölye) ve banyo eşlik ederdi Bu yapılaşmanın tipik örneklerine Joya de Cer*n’de rastlanır Somyalar duvarlara tutturulurdu, şilteler pamukla doldurulurdu (Hamak, Haiti Karayiplileri’nin icadı olup, bölgeye İspanyollar’la gelmiştir) Bazen de "yer yatakları" üzerinde uyurlardı Bu tür odalarda havalandırma ve aydınlık pek olmazdı, çünkü pencere bulunmazdı Odalar genellikle uyumak ve eşya veya malları saklamak üzere kullanılırdı Evler genellikle, meyve ağaçları olan bahçelere sahipti Rahipler ve soylular ise kent merkezindeki kalelerde, piramitlerde ve tören tapınaklarında ikamet ederlerdi Giyim, kuşam Halkın büyük bir kısmı zamanlarını tarım etkinliklerine ayırırdı; bu yüzden tarlada çalışma koşullarına uygun giysiler giyerlerdi Giyim, sosyal düzeye de bağlıydı [67]Çoğunluk genellikle sade giysileri tercih ederdi Kadınlar genellikle bir huipil[68] (Orta Amerika’ya özgü, işlemeli,renkli motiflere sahip bluz) ya da bir etek ve manto, erkekler patí denilen bir kısa pantolon giyerlerdi[69]Buna karşılık, ayaklarında deri sandal olan, değerli taşlar ve tüylerle süslü, desenleri zengin, ihtişamlı giysiler giyen soylular, sedefle ve değerli taşlarla süslü ağır kemerler, kolyeler ve başlarına tüylerden yapılmış takılar takarlardı[70]Soyluların giydikleri diğer giysiler, denizkabuklularıyla veya salyangoz kabuğuyla süslü, geometrik desenlere sahip, jaguar derisinden veya pamuktan yapılma ceketler, uzun veya kısa mantolar ve eteklerdir[71]Ayrıca, rahipler ve bazı soylular, yeşim taşından, kuvarsdan ve altından yapılma son derece büyük kulaklıklar (kulak takısı), buruna takılan halka türü takılar, bilezik ve yüzükler takarlardı Kimi zaman alt dudağın altına da bir takı takmayı ihmal etmezlerdi Diğer aksesuvarlar arasında, şapka, taç, konik bere, türban ve pampa otu (Cortaderia selloana) sayılabilir MÖ 900 yıllarına kadar kutsal yerlerde ve birçok sahada çok sık kullanılan yeşim taşı, sonraları kaybolmamakla birlikte, kuyumculukta, özellikle altın işlemede kullanılmaya başlanmıştır Bonampak duvar resimleri zenginlik ve şatafat gösteren bu giysilerin törenlerde olduğu kadar savaşlarda da kullanılabildiğini göstermektedir[73] Bu resimlerde savaşçıların vestiyere astıkları silahlar, kalkanlar, zırhlar ya da koruyucu yeleklerin gayet süslü oldukları görülmektedir Giysilerini boyamak üzere kullandıkları renklendiricilerden en önemlilerinin kaynakları şunlardı: * Madenlerden: Atapulgita denilen palygorskite; (Mg,Al)2Si4O10(OH)•4(H2O) * Bitkilerden: Indigofera sufruticosa ve Indigrofera guatemalensis bitkileri Bunlardan “Maya mavisi” denilen rengi elde ettikleri sanılmaktadır * Hayvanlardan: Cochineal denilen parazit böcek Bundan kırmızı renk elde edilirdi Ayrıca Purpura pansa türü salyangozdan da mor renk elde edilirdi Ayrıca göğüs kol ve bacaklara dövme yapılabiliyor, vücuda süsleme amaçlı yaralar açılabiliyor (scarification)[74] ve delinen dişlere kesilmiş yeşim, obsidyen ve pirit gibi değerli taşlar yerleştirilebiliyordu Ancak dövme ve deride süsleme amaçlı yaralar açma din adamlarına, beylere ve komutanlara mahsustu Bu konularda, enformasyon kaynaklarının hatırı sayılır bir kısmı koloni döneminde bölgede yaşamış İspanyol Diego de Landa’ya dayanır[75]Bölgede kaldığı süre boyunca Maya belgelerinin çoğunu yok etmiş olmasına karşın, sonunda Maya uygarlığı üzerine bir kitap yazmıştır Kadın ve sosyal konumu Kadın toplumda önemli mevkilerde bulunabilmiş, hatta birkaçı yönetici olmuştu Aile ekonomosinde kadının rolü büyüktü; seramikleri onlar imal ediyor, yontuları onlar tasarlıyor, giysiler için pamuğu onlar dokuyordu Aynı zamanda hayvan yetiştiricilikle ve dinsel bayramlarda tüketilecek yiyecek ve içecekleri hazırlamakla meşguldüler Hazır bulunmaları gereken birkaç bayram haricinde, insan kurbanının olduğu bayramlarda yer almazlardı “Kendini kurban etme” (“autosacrificio”) törenlerinde klasik-sonrası dönemde kadınların yer almamasına karşın, klasik dönemde bazı itibarlı kadınların yer aldıkları görülür Kısaca, Maya kadınının toplumdaki etkinlikleri gözönüne alındığında, pek çok kültürde görüldüğü gibi yalnızca ev ve aileyle meşgul bir kadın olmadığı anlaşılmaktadır Kamnict* denilen evlilik, babaların düzenlemesiyle, ekonomik nedenlerle veya ittifak amacıyla yapılırdı Ayrıca yeni evli damat, bir süre kayınpederinin emrinde yaşardı ki bu süre kimi zaman 5 yıla kadar çıkardı Fiziksel özellikler Silvanus G Morley tarafından Yucatan Mayaları üzerinde sürdürülen bir araştırma, ortalama boylarının 15461 cm ile 14265 cm arasında, ağırlıklarının 5286 kg ile 50 kg arasında ve kafa indisinin (cephalic index) 858 ile 868 aralığında olduğunu ortaya koymuştur Arkeolojik ve etnoğrafik kanıtlara göre, Mayalar geniş kafalı (brachycephalic), gaga burunlu, siyah ve düz saçlı ve hafifçe Asya’lıları andırır biçimde badem gözlü idiler Boyunları kısa, omuzları genişti |
Maya - Maya Uygarlığı |
07-25-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Maya - Maya UygarlığıDin Din, Mayalar’da yaşamın çeşitli alanlarında kendini hissettiren bir etken olmuştur; tarımsal törenlerden ve halk törenlerinden sanat ve kültüre dek etkisini hissettirmiştir Din adamlarının, Maya uygarlığını elinde tutan ideolojiyle, siyasi denetimle yakından ilişkili oldukları ve aynı zamanda bilimi temsil ettikleri gözönüne alındığında, bu etkinin büyüklüğü daha iyi anlaşılabilir Maya dininin son zamanlardaki hali biraz daha iyi bilinmektedir Klasik-sonrası dönemdeki Maya dininin üç temel özelliği; çoktanrıcı (politeist), natüralist (atmosferdeki olayları ilahlaştırma) ve düalist olmasıdır[98] Düalistliğinde iyi ile kötü ikilemi yapılmakla birlikte, “hayır ve şerr Allah’tandır” ilkesine sahiptir İyilik ilahları ile kötülük ilahları sürekli bir çatışma içindedir; fakat gün ve gece, yaşam ve ölüm, dölleyen ve döllenen nasıl birbirlerinden tümüyle ayrılamazlarsa, bunlar da birbirlerinden tümüyle ayrı değildiler (yin ve yang gibi) İnsanların gelecekleri de bu çatışmadan nasibini alıyordu Eski Mayalar’ın din adamlarının uygulamaları onların birer şaman[99]olduğunu da göstermektedir[100]Mayalar, sonradan Kızılderililer’de görülen Amerika Şamanizmi’nin özgün hallerinden birini oluşturmuşlardır[101]Asya Şamanizmi’yle pek çok bakımdan paralellik gösteren Maya Şamanizmi’nin en önemli farklarından biri, Asya Şamanizmi’nde transa geçmede uyuşturucu maddelerin kullanılmamasına karşın, Maya Şamanizmi’nde halüsinojen ve psikoaktif maddelerin[102] kullanımıdır James Churchward, Mircae Eliade, Cihangir Gener gibi araştırmacı yazarlar, eserlerinde Amerika Şamanizmi’nin Asya Şamanizmi’nde görüldüğü gibi, bir inisiyasyon içerdiğini belirtirler[103] Kimileri Popol-Vuh’taki ikizlerin hikayesini sınav ve aşamalarıyla inisiyatik sürecin ilginç bir öyküleştirilmiş biçimi olarak yorumlar Churchward'a göre, Mayalar önceleri tektanrılı Mu Dini’ne bağlı topluluklardı Dinleri sonradan yozlaştırılmış ve sembollerin, zamanla, Mısır’daki ve Hint’teki gibi, anlamlarını anlamayanlarca ilahlaştırılması sonucunda, çoktanrılı bir din haline getirilmiştir[104] Sembolizm Özellikle erken dönemlerde inisiyatik özellikli Maya kültüründe doğal olarak ezoterik içerikli sembol kullanımı görülmektedir Bu semboller mitolojisine girdiği gibi, sanat eserlerine de yansımıştır Maya geleneklerinde diğer ulusların gelenekleriyle parelellik gösteren sembollerden bazıları şunlardır: * Jaguar: Orta Amerika’nın temel sembollerinden biridir * Tohum: Birçok gelenekteki tohum sembolü Maya geleneğinde mısır tohumu olur * Mısır: Mayalar’ın temel sembollerinden biridir Mayalar’ın kutsal kitaplarından Popol-Vuh’ta ilk yapılan Ademler’le sonraki Ademler’in yoğurulduğu maddelerin aynı olmadıkları belirtilir Önce toprağın kullanıldığı, verim alınamayınca, sonra tahıl (mısır) hamurunun kullanıldığı belirtilir[105] * Nilüfer: Mayalar ve Dogonlar’ın sembol olarak kullandığı nilüfer eski Mısırlılar ve Hintliler’in nilüferinden farklıdır[106] * Geyik[107]: Birçok gelenekte reenkarnasyonu simgeler[108] * Köpek: Maya geleneğinde köpek, Güneş’i yolunda sevkeden ilahın sembolüdür * Skarabe: Esas olarak Mısır’da rastlanan bu sembole Çin geleneğinde "Altın Çiçeğin Gizi" [109]adlı kitapta, Maya geleneğinde ise Chilam Balam adlı kitapta rastlanır[110] * Kartal: Şamanizm’in ve Mayalar’ın temel sembollerinden biridir Kökeni Orta-Asya olan çift başlı kartal sembolü Hititler’de, Selçuklular’da, Mayalar’da ve sembolü sonradan resmî amblem olarak benimseyen Rusya, Avusturya ve Arnavutluk’ta görülür (Alacahöyük kapı sfenksindeki iki başlı kartal, iki pençesiyle iki dağın üzerinde duruyor biçimde tasvir edilmiştir[111]) * Üçgen: Maya geleneğinde ışığın ve tohumun sembolüdür Uxmal tapınağındaki bir üçgenin içine, muhtemelen bir yıldızı gösterecek şekilde üç nokta konmuştur[112] * Yağmur: Rahmet anlamındaki yağmur, Mayalar’ın giysilerinde ve el yazmalarında iplerle, mimaride ise küçük sütunlarla simgelenir (Maya geleneğindeki deyimlerden biri, Türkçe’deki gibi, “yağmur sicim gibi yağıyor”dur Maya geleneğinde yağmur yağdıran ilah, sarmal biçimli tasarlanır[113] * Yedi rakamı: Maya geleneğinde yedi rakamına yedi ışınlı taç olarak, yedi rakamının kelam ile ilişkilendirilmesine Popol-Vuh’ta rastlanır Rakama ayrıca "göğün" yedinci katından inen, uygarlık getiren kahramanların babaları olan yedi Ahpu efsanesinde ve 12 yıldızın ortasındaki (onüçüncü) merkezî yıldızın adında (insan kalbiyle ilişkilendirilen ilahe-7) rastlanır * Yer’in göbeği: Maya kutsal kitabı Popol-Vuh’ta atmaca, "Göğün Göbeği"nden "Yerin Göbeği"ne dikine iner, yılanı yutar, güneşle ilişkilendirilir, güneşe yalnızca böyle kuşların bakabildiği söylenir Popol-Vuh’ta "Göğün" yedinci katından inen, uygarlık getiren kahramanların babaları olan 7 Ahpu, "Yerin kalbi"ne indiklerinde insan biçimine girerler[114] * Sarmal (spiral) ya da yılan: Mayalar'da rastlanılan başlıca yılan sembolleri gökyüzündeki iki başlı yılan[115], yedi başlı yılan, ağaçlı yılan, yumurtalarının çevresinde spiral biçimde çöreklenmiş yılan, iki “S” biçiminde kesişen çift yılan, iki noktalı (yıldızlı) yılan, veya içinde noktalar (yıldız konumları) olan “S” biçimli yılan, tüylü yılan, eski Mısır geleneğindeki gibi yaratılışla ilgili görülen ve Mısırca’daki aynı adla adlandırılan Mehen yılanıdır Tüylü yılan (ilâh Kukulkan) kimi tasvirlerinde “S”ler çizen bir yılanla temsil edilir ve yılan içine, bir yıldızın yörüngedeki konumları gösteriliyor gibi, yuvarlak yeşim taşları yerleştirilir[116]Birçok gelenekte yılan kimi zaman olumlu, kimi zaman olumsuz anlamda kullanılmıştır Yılanın Mayalar’da göksel bir sembol seçilme nedeni muhtemelen, vücudunun gökcisimlerinin yörüngeleri şeklini alabilmesi, S'ler çizebilmesi özelliğidir * Yedi başlı yılan: Asya’da (Hindistan, Kamboçya) ve Mayalar’da rastlanılan, yedi başlı bir yılanı gösteren semboldür * Şimşek ve yıldırım: Popol Vuh’ta şimşek ve yıldırımdan Tanrı’nın yazılı kelamı, gök gürültüsünden ise sözlü ya da sesli kelamı olarak söz edilir[117] * Merdiven: Bu sembole Mayalar'da Popol-Vuh'ta ilahların kullandığı merdiven[118] olarak ve Chilam Balam kitabında "Yer"i ve "Göğü" yapan ilahın, göğün ve suyun ortasından geçmek için, 1Chouen tarihinde yaptığı ilk merdiven olarak rastlanır * Oniki sayısı: Maya geleneğinde sıkça rastlanılan bu sayısal sembole Popol-Vuh'ta gök ilahına yardımcı olan 12 yıldız olarak rastlanır Mayalar bu 12 yıldızı, ortalarına güneşi andıran bir büyük yıldız gelecek şekilde tasvir ederler ki, bu merkezî yıldızla birlikte, toplam 13 yıldız olmuş olur Fakat onüçüncü yıldız yayın ortasında olduğu için yedinci yıldız konumundadır Bu yüzden merkezî yıldıza “ilahe-7” denir Mayalar ilahe-7 ile insanın kalbi arasında da bir ilişki kurarlar[119]Uxmal’da Devin Piramidi'nde tasvir edilen 12 yağmur ilahının bu yıldız-ilahlar olduğu sanılmaktadır Maya geleneğinde 12 sayısına ayrıca 12 boynuzlu yılan başı olarak rastlanır * Güneşsel obje: Güneş’i fiziksel olarak temsil eden objelere İnkalar’da, Mayalar’da, eski Mısır’da, Şamanizm’de, Anadolu uygarlıklarında ve diğer birçok gelenekte rastlanır * Gök katları: Bu Şamanist sembole Mayalar’da da rastlanır Mayalar'da, gökyüzü anlamında kullanmadıkları "Gök katları" 13'tür[120] * Yaşam ağacı: Mayalar, "Yer" ile semavi âlem arasındaki irtibatı simgeleyen "yaşam ağacı"nı çoğu zaman iki dallı olarak, T (Tau) biçiminde tasvir ederler [121] * Daire: Maya dilinde dairenin adı aynı zamanda “yasaları koyan İlâhî İrade” anlamına gelen “Uol”sözcüğüdür[122] * Tüy: Kuş tüyünün özellikle eski Mısır, Maya, İnka, Amerika kızılderilileri ve Asya Şamanizmi geleneklerinde önemli bir yeri vardır Hakikatin, doğruluğun, ilâhî adaletin, hafifliğin ve -göğe çıkmada kuşların en büyük yardımcı unsuru olduğundan- yükselmenin sembolü olarak kabul edilir[123] * Kuş: Mayalar’ın ve K Amerika kızılderililerinin geleneklerinde kuş sembolü, daha çok ilahlarla ve Yaratıcı’yla ilişkilendirilmekle birlikte, ölenlerin ruhlarının kuşla simgelenmesi sembolizmi bu geleneklerde de mevcuttur[124] * Irmak: Maya geleneğinin yanı sıra, Şamanizm, Grek, Gal geleneklerinde de görüldüğü gibi, ırmaklar, cennetle ilişkilendirildikleri kadar cehennemle de ilişkilendirilir[125] * Svastika: Sembole Maya geleneğinin yanı sıra, Babil, Maya, Toltek, Orta Amerika, Hinduizm, Pueblo Kızılderilileri geleneklerinde, İdil-Ural bölgesindeki Ön-Türkler’e ait eserlerde, Alpler’de ve Anadolu uygarlıklarında da rastlanmıştır[126] Yucatan’da, Le Plongeon'un Kutsal Sırlar Mabedi olarak belirttiği, üzerinde "Batı ülkeleri"nin yıkımının anısına inşa edildiğini ifade eden kabartmaların bulunduğu Uxmal tapınağındaki[127] bir sembol, James Churchward'a göre, insanlığın ilk dinî diyagramı olan Mu kozmik diyagramı idi[128] Maya ilahları * Hunab Kú: Adının anlamı tek olan Tanrı’dır Yaratan, var eden Tanrı’dır Mutlak olandır Tüm ilahların babası ve efendisidir Adındaki üç heceden “hun” “tek olan” anlamına,”nab” “ölçü” ve “hareket” anlamına ve “ku” ya da “kub” “veren” anlamına gelir ki, üçü birleştirildiğinde oluşan anlam, “ölçüyü ve hareketi vermiş tek olan” ya da “hareketi veren ‘tek olan’”dır * Itzamná (okunuşuyla İtsamna): Göklerin, gecenin ve gündüzün efendisi ve Hunab kú’nun oğludur Güneş ilahı olarak, Ahau ya da Kakmó Kinich olarak da tezahür eder Elyazmalarında dişsiz, kartal burunlu ve bazen sakallı olarak temsil edilir * Kukulkan: Toltekler ve Aztekler’deki adı “sakallı yılan” anlamında Quetzalcóatl, quich* dilindeki adı Gucumatz’dır Bu ad Pueblo kızılderililerinin dilinde “sakallı yılan” , Meksika kızılderililerinin dilinde ise “kuş-yılan” anlamına gelir Mayalar’da bu ilah “tüylerle kaplı yılanların efendisi” anlamında Kukulkan adını almıştır Tasvirlerde tüylü bir yılan olarak gösterilmekle birlikte, eski metinlerde onun aslında bir yılan olmadığı, beyaz insan ırkına mensup olduğu açıkça belirtilir Toltek, Aztek, Maya ve İnka metinlerine göre, insanlarla bir süre yaşamış, onlara doğru yolu gösterdikten ve uygarlığı öğrettikten sonra göklere geri dönmüştür Kimi metinlerde ondan tek kişi olarak değil, çoğul olarak söz edilir Maya dilinde “yılan” ile “gökyüzü” sözcükleri telaffuzları bakımından eşseslidir ve “kaan” olarak telaffuz edilirler İlahın adının Maya dillerindeki okunuşu “Kukuul kaan”dır * Ix Chebel Ya'ax: Kinich Ahau’nun zevcesi * Kinich Ahau: Itzamná’nın oğlu olan güneş ilahı * Ixchel: Itzamna’nın zevcesidir Ay’ın ve dokumanın ilahesidir, sulara, su baskınlarına hükmeder Genellikle bir testi suyu yere, yani yeryüzüne döker halde veya dokuma yapar halde temsil edilir[134] * Chac ya da Chaac (Çak okunur): Şimşek, yıldırım ve yağmur ilahıdırDört yöne bölünür; doğu (kırmızı), kuzey (ak), batı (kara), ve güney (sarı) İki köpek dişi belirgin olarak temsil edilir Adının hiyeroglifinde bir göz bulunur ki, bu, Tro-Cortesianus elyazmasında “T” şeklini alır * Wakax Yol K'awil ya da Nal: Mısır bitkisi ilahıdır Bazen üç mısır başağıyla temsil edilir * Ah Puch, Kisin, Kimilo Hun Ahaw: Ölüm ilahıdır * Yum kaax: Mısır ve savaş ilahıdır * Xaman Ek (okunuşuyla Şaman Ek): Kuzeydeki bir yıldızın ilahıdır * Ixtab: İntihar ilahesidir, Kisin’in zevcesidir Bir tür psikopomptur (ölülere eşlik ve rehberlik eden) Yaratılış Maya geleneğine göre yeryüzündeki canlılar bugüne dek her biri çok uzun zaman dilimlerini kapsayan ve tufan benzeri yıkımlarla sona eren dört çağ ya da devir geçirmiştir [135]Mayalar’ın kutsal kitabı Popol Vuh’a[136]göre çok eski çağlarda devler de yaşamış ve yarı-ilahlar devleri öldürerek “devler çağı”nı bitirmişlerdir Şimdi beşinci çağda bulunmaktayız Şimdiki dünya, bir haçın uçları gibi dört yönde yerleşmiş dört kardeş koruyucu (Bacab'lar) tarafından taşınmaktadır Mayalar’ın kutsal kitaplarından Popol-Vuh’ta, yaratılış, dünyanın meydana getirilişi ve daha sonraki bir çağda ataların imal edilmesi hakkında şu sözler, Mayalar’ın yaratılışla ilgili inanışları hakkında bir fikir vermektedir: “Ses fiil demektir, kelam yaratılış demektir Yer, kelam ile yaratıldı Kelam yedi rakamı oluşturularak geldi [137](…) Yerkabuğu (karalar) mevcut değildi Yalnızca sular ve göklerin enginliği vardı Karanlıkta her şey hareketsizlik ve sessizlikten ibaretti Yalnızca yaratıcı, yapıcı, egemen olan, hayat veren, bir ışık olarak suyun üzerinde yüzen, tüylerle kaplı yılan vardı Onlardır vücut veren, onlardır yaratan Onlar yeşil ve maviyle çevrilidirler İsimleri Gucumatz’dır [138](…) O devirdeki varlıklar şekilsizdi Konuşmasını biliyorlardı Daha güneş görünmüyordu(…) İlahlar dördüncü çağın ilk insanlarını ise yoğurarak oluşturdular Dördüncü çağın ataları olarak önce dört erkek yaptılar, sonra erkekler uyurken kelam yoluyla onlara dört kadın yaptılar Bu atalar, ilahlara benzer olarak yapılmışlardı, benzerleriydi, mükemmeldiler Gördükleri her şeyi öğreniyor, anlıyorlardı Bilgi ve bilgeliklerini (sanatkarlıklarını icra ederek) taşlara, dağlara, doğaya yansıttılar İlahlarla aynı dili konuşuyorlar ve birbirleriyle mükemmel biçimde anlaşıyorlardı Sonunda her şeyi bildiler ve Yer ve Göğün dört köşesini, dört yönünü incelediler Fakat ilahlara denk olmaları ilahların hoşuna gitmedi; böyle olunca ilahlarla insanlar arasında ayrım kalmıyordu Bu yüzden büyük ilahlar insan-ilahların, yani ataların gücünü sınırlama kararı aldı Bir aynanın yüzünün buğulanması gibi ataların gözlerini kararttılar, artık insanlar ancak kendilerine yakın olanı görebileceklerdi ‘Güneşin doğduğu ülke’de yaşayıp çoğaldılar”[139] Üç âlem kavramı Asya Şamanizmi’ndeki üç alem kavramı Maya Şamanizmi’nde de görülür Yer, yeraltı alemi ve ilahi olan ruhsal gök[140] Nasıl Asya Şamanizmi’nde yeraltı alemi ve ruhsal gök, katlara ayrılıyorsa, Maya geleneğinde de böyle katlara ayrılır Aralarındaki en önemli fark sayıdadır Aztek geleneği gibi, Maya geleneğine göre de, ruhsal gök 13 “gök katı”ndan oluşurdu [141] (Asya Şamanizmi’nde bu sayı genellikle 7, 9 veya 12 olur) Yeryüzü ile ilâhî alem arasında bu ortamlardan en aşağıdaki ya da en yoğun ve kaba olanı insanların yaşadığı yeryüzü idi Her gök katında Oxlahuntikú adı verilen 13 ilah bulunurdu Yeraltı alemi öte-alemin alt kısımlarını, kötü kısımlarını, gök katları ise üst ve ışıklı kısımlarını oluşturuyordu Vecd veya trans halinde gök katlarına çıkacak her şamanın göğe çıkmadan önce öte-alemin en alt, en kötü ve korkunç tabakaları olan yeraltı alemine inmesi gerekirdi Maya geleneğinde yeraltı alemi, Asya geleneklerinde de rastlandığı gibi, 9 katlıdır[142] Burada ikamet edenlere ise Bolontikú adı verilir Maya cehennemini oluşturan bu katlara Mitnal denir Yeraltı alemi ölüm ilahı Ah Puch’un egemenliğindedir Maya geleneğine göre yeryüzündeki canlılar bugüne dek her biri çok uzun zaman dilimlerini kapsayan ve tufan benzeri yıkımlarla sona eren dört çağ ya da devir geçirmiştir Şimdi beşinci çağda bulunmaktayız Şimdiki dünya, bir haçın uçları gibi dört yönde yerleşmiş dört kardeş koruyucu (Bacab ’lar) tarafından taşınmaktadır Yine Şamanizm’deki üç âlemi irtibatlandıran “yaşam ağacı” kavramı, Maya geleneğinde de bulunur Yeryüzündeki pek çok gelenekte karşılaşılan yaşam ağacına Maya geleneğinde Yaxch* adı verilir; kökleri yeraltında olan bu ağacın dalları gök katlarında uzanır Ayinler Klasik-sonrası dönemdeki ayinler, önceki dönemlere oranla daha iyi bilinmektedir Mayalar’da piramitler bir tür tapınak işlevi görmektedir Tören sırasında halk, aşağıda, tapınak sayılan piramidin önündeki alanda yer alır, getirdiklerini tapınağa sunarlar ve dileklerde bulunurlardı Chich*n Itzá’nın kutsal senatosuna, Chac ilahına sunu olarak, altın, çocuk ve bakire kızların sunulduğu sanılmaktadır; çocukların sunuluş nedeni saf olmalarıydı Nutukların ayinlerin önemli bir kısmını oluşturduğunu belirten Silvanus G Morley’e göre, buluğ ve evlenme ayinlerinde ya da geleceği bilebilme, kıtlıktan, hastalıktan, savaş ve düzensizlikten uzak durabilme, musallat olucu ruhlardan kurtulabilme, girişimlerde başarılı olabilme ve çocuğu olmayan kadınların çocuk sahibi olabilmesi gibi çeşitli amaçlarla ilahlardan yardım dileniyordu Maya kahin-din adamının (şamanının) ilahi aleme çağrıda bulunma tarzı Etrüsk kahin-rahiplerininkini andırır[145]Günümüzde halen, ayinlerde, Maya şamanları doğal konuşmaya benzer bir ritim ve makama dayalı melodi tarzında bir tür türkü okurlar Dans da ayinin önemli bir kısmını oluşturuyordu Erkekler gibi, kadınların da kendilerine has dansları vardı, kadın ve erkekler çok nadir olarak birlikte dans ederlerdi Örneğin Kakupat’tan yardım ve himayenin dilendiği Holcan Okot[147]dansı, 800 savaşçı tarafından en ufak bir hata sözkonusu olmaksızın yapılan seri hareketlerle gerçekleştirilirdi İlahlara yönelik festivaller tzolkin’ce, yani "ayin takvimi"nce belirlenen günlerde yer alırdı Her canicule başlangıcında yapılan kutlamalarda ateş yakılarak, kartal tüyleri takılarak “yüz ayak” dansı yapılıyordu[148](Canicule ya da Fransızca'daki okunuşuyla "kanikül", Latince'de "köpek" anlamına gelen canis sözcüğünden türetilmiş, Sirius’un İtalya semalarında Güneş’le birlikte doğup battığı 22 Temmuz ile 22-23 Ağustos arasındaki döneme 1500 yıllarında verilmiş adın Fransızca'da kullanılan biçimidir)[149]Törenleri, tapınakların süslenmesini ve sunuların takdim edilmesini din adamları düzenlerdi Diğer etkinlikler arasında,pot-a tok ya da pok-ta-pok[150]denilen top oyunu, tiyatro oyununu andıran oyunlar, geçit törenleri ve çeşitli bayram kutlamaları sayılabilir Törensel öğeler * Kendini kurban etme * Hayvan kurban etme * İnsan kurban etme (Savaşta tutsak alınanlara, kölelere veya doğumundan itibaren seçilmiş olanlara uygulanır, kurbanın kalbi çıkarılır veya kafası kesilirdi İnsan kurban etme adeti ilk Mayalar’da görülmez, sonradan ortaya çıkmıştır) Aslında kurbanların hepsi zorlanarak kurban edilmiyorlardı; kendilerine imrenilecek bir gelecek vaat ediliyordu Ölümün ardından güneşe eşlik edecekler ve dört yıl sonra dünyada daha imrenilecek şekilde yeniden doğacaklardı Bu inanış bazı kurban adaylarının neden gönüllü olduklarını açıklamaktadır Ölüm bir yeniden doğuşun başlangıcıydı [151](Bu inanış muhtemelen inisiyasyonlardaki sembolik ölüm ve ikinci doğuş olaylarıyla ilgili ezoterik bilginin yozlaştırılmasından ya da yanlış yorumlanmasından kaynaklanmış olabilir) * Danslar, şarkılar, oyunlar ve dualar * Yiyecek orucu ve cinsel oruç * Halüsinojen mantarların yenilmesi ve mayalanmaya tabi tutulmuş içkilerin (balch*) içilmesi, yabani tütün içilmesi, psikoaktif bitkilerden hazırlanan özel yiyeceklerin yenilmesi * Hayvan, bitki, çiçek, tütsü (buhur), tüy, kabuklular, türkuvaz, obsidiyen, yeşim, altın ve bakır objelerden oluşan sunuların sunulması Günümüzde halen uygulanan törenlerden biri, yağmur mevsimi geciktiğinde yağmur ilahının yardımcıları sayılan Chaqu’lara başvurmak üzere düzenlenen, H-men (şaman türü) tarafından yönetilen Ch'a Chaak törenidir Bazı mağaraların, örneğin Loltún ve Balankanch* mağaralarının dünyanın içine açılan giriş yerleri olduğuna inanırlardı Hıristiyanlık’tan bağımsız olarak, Maya dininin kendi unsuru olan Konuşan Haç (la Cruz Parlante) Palenque’de görülen yaşam ağacı sembolünün stilize edilmiş biçimidir Mayalar’ın bu haçı 19 yy ortalarındaki ayaklanmalarıyla gelen Caste (Castas) Savaşı [152]sırasında kullanımı onları birleştirici ve birçok acıya göğüs germelerini sağlayıcı bir unsur olmuştur Bu savaş, Mayalar’a kendi topraklarında bağımsız olabilme olanağı sağlamış ve bu olay Amerika’da türünün tek örneği olmuştur (Günümüzde Yucatan Yarımadası Meksika’nın üç eyaletini içerir: Yucatán, Campeche ve Quintana Roo Dolayısıyla Yucatán teriminin günümüzdeki kullanımı geçmişteki büyük Yucatán Devleti ya da coğrafi olarak belirtilen Yucatán Yarımadası anlamına gelmez) Maya dininde ölüm "Ölmek" sözcüğü Popol-Vuh kitabını yazanların torunları olan Chorti kızılderililerinde aynı zamanda “yolculuk” anlamına gelir Chorti'ler ölen kimsenin öte-âleme, ucu Tanrı’nın elinde olan bir iple çekilerek göçtüğüne inanırlar Bu inanışa Asya Şamanizmi’nde de rastlanır[153]Astral beden ya da esîrî beden kavramı Mayalar’da da mevcuttu Bireyin bu ikinci "can"ına, ruhsal ikinci benliğine ya da eş varlığına way adını verirlerdi Bu kavram halen bugünkü Mayalar’da mevcuttur[154] Maya dinine göre ölüm olayından sonra ikinci canı ya da way adı verilen ruhsal varlığıtranstaki şamanların yolculuğu gibi bir yolculuk yapar Önce Xibalba (yeraltı alemi) yolunu tutar; oradaki bekçi köpeğin (xoloitzcuintle) yardımıyla bir ırmağı geçmesi gerekir (Bir ortamdan diğerine geçmeyi simgeleyen, öte-alemdeki ırmağın geçilmesi sembolizmine Asya Şamanizmi’nde ve pek çok gelenekte karşılaşılır[155]) Gök katlarından birinde, hak edebilmiş olan ruhsal varlıkların ulaşabileceği, mutlu olunan bir cennet vardır(Mayalar’da bu cennete ulaşabilmek için şehit olma arzusu yöneticilerce iyi kullanılmıştır) Mayalar’da ruh göçü kavramının olup olmadığı konusunda farklı görüşler bulunmaktadır; kimilerine göre, ruh göçü kavramına diğer Kolomb-öncesi Amerika uygarlıklarında ve kimi Kızılderililer’de rastlandığı gibi, Mayalar’da da rastlanmakla birlikte, Mayalar’daki ruh göçü kavramı Hinduizm’dekinden farklıydı[156] Bu inanışa ait izlere kral Pacal’ın yeniden doğması hikayesinde ve Popol-Vuh’taki ikizlerin öyküsünde de rastlanır “Atalar kültü”nün de bulunduğu Mayalar’da ataların kafatasları muhafaza edilirdi Maya kazılarında kristal kafataslarına da rastlanmıştır [157] Top oyunu Mayalar’da mısırın yaratılışını ve diğer astronomik fenomenleri çağrıştıran top oyunu bir tür ayin gibi görülürdü İlk zamanlar, evrenin menşeini temsil eden, ölüm ve yeniden doğuşla ilgili bir inisiyasyon ayini olan bu oyun, sonraları askeri eylemin ve siyasi iktidarın meşru kılınmasıyla da ilgili olmuştur Yani top oyunun ayinsel işlevinin yanı sıra siyasi ve ekonomik yanları da vardı Top oyunu her şeyden önce, iyi ve kötünün, ışık ile karanlığın, yani evrendeki karşıt güçlerin çatışmasını, sabit hareket halindeki top ise hareket halindeki yıldızları ve yaratılış güçlerini simgeliyordu Oyunun dönem ve yere bağlı olarak farklı versiyonları vardır Oyuncu sayısı da bu faktörlere bağlı olarak değişmektedir Genellikle kauçuktan yapılma bir topa kemerle, dizlerle, omuzlarla ve el darbeleriyle vurularak oynanırdı Pot-a tok denilen bu oyunda amaç, topu, bir duvara dikey olarak tutturulmuş, pota benzeri bir halkadan geçirmekti Oyun günümüzde Guatemala’da halen ayin tarzında, Meksika’da ise turistlere yönelik olarak ya da yalnızca spor amacıyla uygulanmaktadır Bu oyunun halkanın bulunmadığı versiyonlarındaki bazı özellikler amerikan futbolunu andırmaktadır Bazı yerlerde oyunun kamış ya da raketle oynandığı da görülmüştür; bu durumda top darbelerinden korunmak üzere kafa ve göğsü koruma önlemleri alınıyordu Oyun gece de oynanabiliyordu Oyunun sonunda daima kurban sunulmuyordu Oyunu kaybeden takımın kurban edildiğini gösteren hiçbir tarihsel kaynak yoktur Bu konuda ileri sürülenler hakkında bazı tarihçilerin görüşü şudur: Kimi zaman savaş tutsakları da bu oyunu oynamak zorunda bırakılıyorlardı ve bunlar yense de yenilse de zaten kurban edilecekleri önceden belirlenmiş tutsaklardı Zaten yaralı ve yorgun tutsakların kazanma şansları olmadığına göre oyun tutsaklarla oynandığında, bir siyasi ve askeri güç gösterisi olarak da yorumlanabilir Guatemala ve Honduras’ta kendi aralarında oynadıkları oyunlarda kimi zaman oyuna bir ödülün de konmuş olduğu ve oyunda elde edilen kadınların fahişe oldukları sanılmaktadır |
|