Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Beslenme, Diyet ve Sağlık

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ilkesi, nergis

Nergis İlkesi

Eski 07-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Nergis İlkesi




Kızım defalarca telefon edip, "Anne, zamanları geçmeden gelip nergisleri görmelisin" demişti Aslında gitmek istiyordum, ama Laguna dan Arrowhead Gölü neredeyse iki saatlik araba mesafesindeydi Biraz gönülsüzce, "Haftaya Salı geleceğim" diye söz verdim Çünkü bu üçüncü telefon edişiydiErtesi Salı yağmur ve soğukla birlikte geldi Ama ne çare, söz vermiştim bir kere ve bu yüzden arabaya atlayıp gittim Carolyn in evine girip kızımı kucakladıktan ve torunlarımla hasret giderdikten sonra dedim ki, "Nergisleri boş ver Carolyn! Yol sisten görünmüyor Zaten şu anda seni ve çocukları o kadar çok özlemiş durumdayım ki bir metre daha araba kullanmayı düşünmüyorum!"Kızım sakince gülümsedi ve "Biz her zaman böyle havalarda araba kullanıyoruz, anneciğim" dedi Bense, "Hava açılmadan dünyada tekrar yola çıkmam O zaman da doğru evime döneceğim!" diye kararlı bir şekilde konuştumCarolyn, "Arabamı almak için beni garaja kadar götürebileceğini düşünmüştüm" deyince "Ne kadar mesafede?" diye sordum "Sadece birkaç yüz metre ötede" dedi Carolyn "Tamam o zaman, götürürüm Nasılsa bu kadar yola alışığım" dedimYola çıktıktan birkaç dakika sonra "Nereye gidiyoruz biz? Bu yol garaj yolu değil!" diye sordum Carolyn gülerek, "Garaja uzun yoldan gidiyoruz" dedi, "Nergislerin yolundan" "Carolyn!" dedim sert bir sesle, "lütfen geri dön" "Tamam anne", dedi Carolyn, "inan bana; bu fırsatı kaçırırsan kendini asla bağışlamazsın" Yirmi dakika kadar sonra küçük bir çakıl yola saptık ve ileride bir kilise gördüm Kilisenin diğer ucunda elle yazılmış "Nergis Bahçesi" yazısı vardı Arabadan çıkarak her birimiz bir çocuğun elinden tuttuk ve patikadan aşağı doğru yürüyen Carolyn i takip etmeye başladımPatika yolun dönemeç yaptığı yeri döner dönmez gördüklerim karşısında nefesim kesildi Dünyanın en göz alıcı görüntüsü gözlerimin önünde uzanıyordu Sanki birisi koca bir kazan dolusu altını alıp dağın zirvesinden aşağıya, yamaçlarına doğru boca etmişti Çiçekler görkemli bir şekilde, helezonlar halinde, koyu turuncu, beyaz, limon sarısı, somon pembesi, hardal ve krem, rengarenk, adeta kurdeleler gibi ardarda dizilmişlerdi Aynı renkteki çiçekler bir arada ekilmiş olduğundan, her biri kendi rengindeki bir ırmağı andırırcasına akıp gidiyorduBeş dönüm çiçek vardı "Fakat, bütün bunları kim yaptı?" diye sordum Carolyn e "Sadece bir tek kadın" diye cevapladı, "Kendisi de burada yaşıyor; burası onun evi" Tüm o ihtişamın ortasındaki küçük ve mütevazı, iyi bakılmış, A şeklindeki bir evi gösterdi Eve doğru yürüdük Evin girişindeki bahçede bir tabela gördük: "Cevaplayabildiğim Kadarıyla Soracaklarınızın Yanıtları" yazıyordu tabeladaİlk yanıt basitti, "50000 çiçek soğanı" diyordu İkinci yanıt, "Hepsi birer birer, bir kadın tarafından İki el, iki ayak ve birazcık akıl ile"Üçüncüsü, "1958 de başlandı" idiİşte, "Nergis İlkesi" buyduO an benim için hayatımı değiştirecek bir deneyim oldu Hiç görmemiş olduğum bu kadıncağızı düşündüm, aşağı yukarı kırk yıl önce bu işe koyulan, her seferinde bir çiçek soğanı ekerek, görülmesi bile zor bir dağa göz zevkini ve neşesini getirmiş olan o kadını Ama, her seferinde tek bir çiçek soğanı ekerek, yıllar boyu süren çabası sonucunda dünyayı değiştirebilmiştiBu bilinmeyen kadın, içinde yaşadığı dünyayı ebediyen değiştirmişti Tarifi zor bir büyülü ortam, güzellik ve ilham yaratmıştı Onun nergis bahçesinin öğrettiği ilke, en çok bilinen prensiplerden biriydi Yani, maçlarımıza ve arzularımıza doğru her seferinde bir adım atarak -daha çok küçük birer adım atarak- ulaşmayı öğrenmek, bir iş yapmayı sevmesini öğrenmek ve zaman birikiminin nasıl kullanılacağını öğrenmekZamanın küçük parçacıklarını ufak günlük çabalarımızla çarptığımız zaman, kendimizin de muhteşem şeyler yapabileceğimizi görürüz Biz de dünyayı değiştirebilirizYine de bu beni biraz üzüyor" dedim Carolyn e, "bizi uğraştırmalarına kızarız deriz ki, eğer bu devreyi atlatırlarsa, çok daha mutlu olacağız Eşimizin işlerinin iyi olması halinde, daha güzel bir araba aldığımız zaman, güzel bir tatile çıkabilirsek, ya da emekli olursak, yaşantımızın eksiği kalmayacağını kendimize anlatır dururuz Gerçek şudur ki, daha fazla mutlu olabilmemiz için içinde bulunduğumuz andan daha iyi bir zaman yokturEğer şimdi mutlu olmayacaksak, ne zaman olacağız?Yaşantınızda her zaman bir çok şeyle mücadele edeceksiniz En iyisi bunu kabul etmeniz ve ne olursa olsun mutlu olmaya karar vermenizdirMutluluk bir yoldur Bu nedenle, yaşadığınız her anı bir hazine gibi yaşayın, sizin için "zamanı birlikte yaşayacak kadar özel olan" kimselerle geçirdiğinizi düşünerek hazinenize daha sıkı sarılın Ve unutmayın, zaman hiç kimseyi beklemezİşte bunun için beklemekten vazgeçin Evinizin ya da arabanızın ödemelerinin bitmesini Yeni bir ev veya araba alacağınız günü Çocuklarınızın evden ayrılacakları günü Tekrar okula dönmeyi Okuldan mezun olmayı 10 kilo vermeyi ya da almayı Evlenmeyi Boşanmayı Çocuklarınızın doğmasını Emekli olmayı Yazın gelmesini Baharı Kışı Güzü ölümünüzü beklemekten vazgeçin!Mutlu olmak için şu andan daha uygun bir zaman yoktur Mutluluk yolculuktur, gidilecek yer değil Bu yüzden, sanki paraya ihtiyacınız yokmuş gibi çalışın, hiç incinmemişsiniz gibi sevin ve sanki hiç kimse sizi seyretmiyormuşçasına dans edin

Kaynak : Baypostacom

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.