Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Aşk & Sevgi - Bayanlar, Erkekler > Bayanlara Özel > Bebek & Çocuk

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bebeğin, doğmamış, duyusunun, gelişimi

Doğmamış Bebeğin 5 Duyusunun Gelişimi

Eski 06-26-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Doğmamış Bebeğin 5 Duyusunun Gelişimi



Doğmamış Bebeğin 5 Duyusunun Gelişimi

Doğmamış Bebeğin 5 Duyusunun Gelişimi
Ultrasonografi ve diğer inceleme yöntemleri gelişmeden önceki dönemlerde doğmadan önce bebeklerin duyularının hiç gelişmemiş olduğu ve verdikleri hıçkırık, tekme atma gibi tepkilerin tamamen tesadüfi, refleks hareketlerden ibaret olduğu düşünülürdü Halbuki bugün, bebeğin beş duyusunun gebeliğin en erken aşamalarında gelişmeye başladığını, verdikleri tepkilerin aslında oldukça anlamlı yanıtlar olduğunu biliyoruz Bebekler doğduklarında belleklerinde doğum
öncesi dönemde depoladıkları bilgilerle karşımıza çıkıyor ve bizi şaşırtıyorlar
Bu yazıda bebeklerin anne karnında duyularının gelişimleri hakkındaki en güğncel bilgileri bulacaksınız

Tad ve koku alma duyusunun gelişimi:
Anne karnındaki bebeklerde ilk olarak tad alma duyusu gelişir Gebeliğin 12 haftasında gelişmeye başlayan tad alıcı hücreler 28 haftada gelişimlerini büyük ölçüde tamamlamış olurlar Amnios sıvısının tadı anne adayının aldığı gıdalara göre değişir ve buna bağlı olarak bebeğin tepkileri de alınan gıdalara göre değişkenlik gösterebilir Örnek olarak hayvan deneylerinde amnios sıvısının içine sakaroz ("çay şekeri") verilerek yapılan çalışmalarda sakaroz verildikten sonra ultrasonda yavrunun yutma hareketlerinde artış gözlenmiş Acı ve asit içerikli maddeler ise yutma hareketlerinin azalmasıyla sonuçlanmış
Tad ve koku birbirlerinden ayrılamaz iki duyumuzdur ve bu iki duyu beraberce gelişirler Yenidoğan bir bebeğin koku hafızası o kadar gelişmiştir ki, annesine ait kokuları binlercesi arasından tanıyabilir Yapılan bir çalışmada suni memeucuna bebeğin kendi amnios sıvısından bir miktar sürüldüğünde bebeğin o memeyi daha güçlü emdiği gözlenmiş, bu da bebeğin henüz doğmadan bir koku ve tat hafızası geliştirdiğini göstermektedir

İşitme duyusunun gelişimi:
Doğmamış bebekte 10 haftada dış kulak ve kulak zarı gelişir, 18 haftada gelişmeye başlayan orta kulak kemikleri bu gelişimlerini takriben 32 haftada tamamlarlar
Fetusların 24 haftadan önce sesli uyaranlara yanıt vermediği, 34 haftada ise işitme duyularının tamamlandığı kabul edilir Kız fetusların işitme duyularının erkeklere göre daha hızlı olduğu da gözlemler arasındadır
Yenidoğan bebeklerin annelerinin seslerine daha kuvvetli yanıtlar vermeleri, fetusların erken dönemden itibaren sesleri belleklerinde depoladıklarını göstermektedir Hatta anne adayının doğmamış bebeğine söylediği şarkıları bebeği doğduktan sonra söylediğinde bebeğin bunları tanıdığı ve bu seslerle ağlamasını kestiği de yine anneler tarafından sık gözlenen bulgular arasındadır
Yenidoğan bebeklerin ağlama paternleri neredeyse bir parmak izi kadar kendilerine özgüdür Bu ağlama paterninin bebeğin annesinin ses özellikleriyle yakından ilişkili olduğu da gösterilmiştir
Kalın sesler uterusu daha kolay geçer ancak içeride dağılırlar İnce sesler ise daha zor geçmelerine karşın fetus tarafından daha net algılanırlar Fetuslar gibi yenidoğan bebekler de ince seslere daha olumlu yanıtlar verirler Belki de bu yüzden anne ve babalar bebekleriyle konuşurken bilinçaltı bir mekanizmayla seslerini incelterek konuşurlar
Yüksek desibelli sesler doğmamış bebeği olumsuz etkileyebilir Örnek olarak bebeğin 110 desibellik bir gürültü (yaklaşık olarak bir diskodaki gürültü) ile karşılaşması, her ne kadar uterus bu gürültünün bir kısmını süzse de, onun anne karnında sıçramasıyla sonuçlanır Bu sıçramanın bir refleks mi, yoksa korkuya bir tepki mi olduğu belli olmamakla beraber kalp atışlarının da hızlanması, bir korku reaksiyonunu daha çok düşündürmektedir
Bu konuda yapılan diğer araştırmalar bebeğin anne karnında anne ve babanın seslerini belleğinde depoladığını ve doğumdan sonra da bu sesleri ayırt edebildiğini göstermektedir
Annelerin bebeklerine kendi sesleriyle şarkı söylemeleri bebekleri üzerinde muhtemelen olumlu etki yaratır Ancak "beyin geliştirici müzik" olarak pazarlanan müziklere bebeklerin verdikleri tepkiler ve bunların uzun vadeli etkileri konusunda yapılmış çalışmalar yoktur Daha da üzücü olanı piyasada karnın üzerine yerleştirilen ve sesin teypten bebeğe daha iyi ulaşmasını sağlayan hoparlörler bile satılmaktadır Bu tür aletlerden sakının Bebeğinizin bu müzikleri kendi isteği dışında dinlemesinin onun üzerinde olumlu etki yaratabileceğini düşünüyormusunuz?

Dokunma duyusunun gelişimi:
Dokunma reseptörleri (algılayıcıları) henüz fetus 7 haftalıkken ilk olarak ağız çevresinde ortaya çıkar Buradan tüm yüze, kollara, bacaklara ve nihayet vücuda yayılarak 20 haftada son şeklini alır Doğmamış bebekte dokunma ve ağrı duyusunun 24 haftada tamamlanmış olduğu kabul edilir Ağrı duyusunun ilk algılanmaya başladığı hafta ise tam olarak belirlenmemiştir ve bu konuda tartışmalar devam etmektedir
Gerçek olan şudur ki, ağrı duyusu erken haftalardan itibaren gelişmeye başlamaktadır Bu nedenle özellikle erken doğan bebeklere yapılan her türlü tıbbi müdahalelerde, yenidoğan bebeklere yapılan her türlü müdahaleli girişimlerde (doğumda vakum takılması, erken yenidoğan döneminde sünnet gibi) bebeğin ağrı duyduğu gerçeği kabul edilerek erişkinlerde kullanılan tüm analjezik ve anestezik yöntemler uygun dozlarda uygulanmalıdır
Elbette doğmamış bebek sadece acıya karşı değil aynı zamanda dokunuşlara da duyarlıdır Anne elini karnının üzerine koyduğunda ya da babası ona oyun yaptığında (örneğin annenin karnına parmağıyla bastırdığında) bebek bunu hisseder Bazı bebekler bu hareketlere içeriden eli hissettiği yere vurarak cevap verir

Görme duyusunun gelişimi:
Doğmamış bebekte en son gelişimini tamamlayan duyu görme duyusudur
Fetusun 25 haftadan önce görsel uyaranlara duyarlı olmadığı bu haftadan itibaren ise giderek artan bir şekilde ışık gibi görsel uyaranlara güçlü yanıtlar verdiği gözlenmiştir Göz kapağı hareketleri de yine bu dönemde başlar
Sesten farklı olarak uterus ışığı geçirme konusunda güçlü bir engel görevi görür ve bebeğin ışıktan etkilenmesi engellenir
Uterus içinde iken ışıktan böylesine iyi bir şekilde korunan fetusun doğduğu ilk anda birden yoğun bir ışığa maruz kalmasının yarattığı etkinin nitelikleri tam olarak anlaşılamamıştır Bazı doğumhanelerde bebek doğacağı anda ışıklar tümüyle açılırken (muhtemelen bebeği solunum yapması için uyarmak amacıyla), bazılarında bebeğin doğacağı zaman odanın nispeten karanlık olması tercih edilir Hangi yöntemin daha iyi olduğu henüz belli değildir
Anne karnındaki bebekler de tıpkı bizler gibi suyun içinde gözlerini uzun süre açık tutamazlar Bebek uyumasa da göz küresini korumak için gözlerini açar ve kapatır
Doğmamış bebeğe dışarıdaki ışığın sadece yüzde biri ulaşır Ancak bu miktar doğmamış bebeğin renkleri algılaması ve belleğine kaydetmesi için yeterlidir Özellikle kırmızı tonlar daha iyi algılanır Bebeklerin kırmızı renge karşı olan zaaflarını bu şekilde açıklanabilir
Sonuç olarak fetus eskiden sanıldığı gibi duyuları az gelişmiş bir canlı değildir Aksine çok erken dönemlerden itibaren duyuları gelişmeye başlar ve çevresini tanıyarak hafızasında bilgileri depolar Yani bebek doğduğunda herşeyden habersiz, savunmasız bir "yavru" değil, kendine zararlı olabilecek uyaranlar konusunda az da olsa çeşitli tecrübeler edinmiştir ve fetal yaşamına ait çeşitli anılarla dünyaya gelir Bu nedenle gerek ses, gerek ışık, gerekse dokunma gibi uyaranların bebeğe ölçülü olarak uygulanmasında fayda vardır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.