Türk kültüründe renkler |
06-25-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Türk kültüründe renklerTÜRK KÜLTÜRÜNDE RENKLER Binlerce yıllık Türk tarihi boyunca Türk kültür yapısında renkler, belirli manalar kazanmışlardır Hatta renklerin milletimizin hayatında büyük bir zenginlik içinde olduğunu söyleyebiliriz Renklerin yalnız bir manası olmayıp, bazen ifade yerlerine göre birçok farklı anlamlar içerisinde olduğu da bilinir Her milletin içtimaî yapısında renklerin bir değeri vardır Fakat bizim burada yapacağımız değerlendirmeler, yalnızca Türk kültür hayatı içinde olanlarıdır Diğer kültürlerdeki değişik anlamların bizim kültürümüzdekiyle alâkalı olmadığını bir defa daha zikrettikten sonra, bu renkleri sırasıyla izah edelim Türk tarihinin muhtelif devrelerinde renklerin yönleri ifade etmek için kullanıldığını biliyoruz Dört yönün her birisi ayrı bir renk ile şekillenmiştir Bunlardan kara=kuzey, kızıl=güney, gök=doğu, ak=batı olarak kullanılır Bin yıl önce Anadolu'yu fetheden Türkler, Türkiye'nin kuzeyindeki denizi Kara-Deniz, batısındakini Ak-Deniz, güneyindekini Kızıl Deniz şeklinde isimlendirmiş, fakat doğuda bu isimle adlandırılacak deniz bulunmadığı için büyükçe bir gölün adını da Gökçe-Göl olarak tanımlamışlardır Bundan başka Orkun kitabelerinde devlet adı Türk Kağanlığı şeklinde geçmekte iken, bir yerde Kök Türk ibaresine rastlanır Bu ise devletin doğu kanadını belirtmek için kullanılmıştır Yine bilindiği üzere Hun Devleti'nin batıdaki bölümünün adı Ak-Hun biçiminde ifade edilmekteydi Avrupa'ya giren Hunlar da, Kuzey Hunlarının devamı olmaları basebiyle Macar kaynaklarında Kara-Huniar olarak bilinirler Osmanlı tarihinde Bogdan'ın kuzeyi ifade edilmek istendiği zaman Kara-Bogdan şeklinde söylenmiştir Yine Altun-Orda Hanlığı'nın batı kanadı Ak-Orda, doğu kanadı ise Gök-Orda idi Buna benzer şekilde dağ, tepe, ırmak, deniz, şehir gibi pek çok coğrafi isimleri bu renkler esas olmak üzere Türk coğrafyasında görmek mümkündür Bu dört renkle birlikte kullanılan bir beşinci renk vardır ki, o da "sarı"dır Sarı renk yön değil, bu dört rengin ortasında yer alan merkezi karşılamak için kullanılmıştır Devlet yapısı bakımından değerlendirilecek olursa, sarı renk merkez hâkimiyetini ve kudreti ifade etmektedir4 Birçok sarı yanında kullanılan Türk sarısı, "altın sarısı"dır5 Altın bilindiği üzere, kuvvet ve kudretin, hâkimiyet ve zenginliğin karşılığı olarak dünya var olduğu günden beri değerini korumaktadır Yine bu anlayışa uygun olarak tarihte güçlü ve cihangir hükümdarların hepsi altın tahtla birlikte tasvir edilmişlerdir Yukarıda zikretmiş olduğumuz gök renk, yabancılar tarafından söylendiği üzere "Türk Mavisi", turkuvaz şeklinde tanımlanmaktadır Ancak gök renk yanında bir diğer rengin daha eşit anlamda kullanıldığını tarihimizde görmekteyiz Bu renk yeşildir Yeşil renk Orhun kitabelerinde Yaşıl şeklinde geçmektedir Kelimenin aslî biçimi olan bu ibare Çin'deki Gök-Irmak karşılığı kullanılmıştır Ayrıca yeşil renk pek çok coğrafi mekânlarda yukarıdaki renkler gibi aynı ölçüde kullanılmaktadır Anadolu'muzdaki Yeşil-Irmak buna bir delildir Yaşıl veya yeşil, gençliğin, hayatiyetin ifadesi olan bu renk, Osmanlı sancak renkleri arasında yerini bulmaktadır Yeşil, kırmızı ve sarı, bu üç renk tarihimizde birlikte kullanılan renkler arasındadır Bu üç renk bir kompozisyon biçimi içinde tarihimizin derinliklerinden gelen yapıda mevcuttur Selçuklu Devleti'nin kurulduğu sırada cihan sultanı durumunda olan Tuğrul Bey'in, Sultan Alp Arslan'ın ve oğlu Melik-Şah'ın ordusunda bu üç renkli sancaklar beraber kullanılmıştı O devrin İslâm kaynaklarında verilen bilgilerde "sultan, Türkmen ordusu ile hareket ediyorsa, bu üç renkli sancak mutlaka orduda bulunurdu" denmektedir Eğer halifenin arzusuna uygun bir sefer yapılacak olursa, orada halifenin alâmeti olan siyah sancağın da kullanıldığını görüyoruz Osmanlılarda ise bu üç renkli hilâlli sancaklar aynı zamanda harp sancaklarıdır Üç rengin manası sırasıyla şöyledir: Yeşil hayatiyet, kırmızı güçlülük ve sarı hâkimiyet demektir Hatta Mehter takımındaki sancaklar bu hâkimiyetin üç rengini de sembolize eder Bütün bunlara ilâve olarak, Osmanlı padişahının resmî sancağı bu üç rengi birleştiren kompozisyon içinde idi Harp tarihi müzesinde ve son Osmanlı sancak ve askerî kıyafetlerine ait kitapta bunları görmek mümkündür Renklerin bu manaları yanında bilhassa, kara rengi zengin bir muhteva içinde görmekteyiz Orhun kitabelerinde kara kelimesi birçok yerde Kara-Bodun şeklinde geçmektedir Bazı dilci ve şarkiyatçılar kara kelimesini burada "avam halk" manasında düşünmüşlerdir Ancak bu değerlendirmeyi yapabilmek için zıt manada olan Ak-Bodun'u da bulmak lazımdır Ak-Bodun ibaresine asla rastlanmıyor O zaman avam karşılığı olan asil de yok, demektir Öyleyse yukarıdaki düşünce tarzının yanlış olduğu ortaya çıkmaktadır Hakiki manayı bulma zarureti vardır Buradaki kara, güçlü ve büyük manasında kullanılmıştır Çünkü kitabelerde Kara-Bodun itibar edilen, değer verilen bir mefhum olduğu için onun avam halk manasına gelmesi mümkün değildir Hattı zatında Türklerde sınıf farkının olmadığı bilinir Bunun en güzel misali Oğuz-Kağan Destanında görülür Oğuz İli, Oğuz Kağan'ın altı oğlu ve yirmi dört torunundan neşet etmiştir Diğer Türk illerinden olan Uygur, Karluk, Kıpçak, Yağma, Çigil, Toksı gibi iller ise Oğuz-Kağan'ın amcaları, Or-Han, Kür-Han, Küz Han'ın neslinden gelmektedirler Destandaki bu an'ane hepsi bir atadan türeyen milletin mensuplarını eşit kılmaktadır Bu kısa değerlendirmeyi yaptıktan sonra, Orkun kitabelerindeki vermiş olduğumuz mana yerine oturduğu takdirde metinler anlam bakımından daha da güçlülük kazanmış olacaktır Zira sınıf farkı olmayan Türk millet yapısında bir ferdin diğerine asalet iddiasında bulunamayacağı gibi, asilin de olmadığı yerde avamlık olmayacağı muhakkaktır Kara rengin cemiyet hayatımızda kullanılış itibarıyla bir diğer manası; kara-gün, yas, karalar bağlamak, kara bulutların çökmesi gibi kelime ve terimlerle ifade edilir Orkun kitabelerinde olsun, Dede Korkut'ta olsun kara renk bir yas, bir ızdırap, bir acının karşılığıdır Karanın müspet bir manası daha vardır Kara-Koyunluların hükümdarı Kara Mehmet Bey ve Kara Yusuf Bey, Ak-Koyunluların ecdadı Kara Yülük Osman Bey, Osmanlıların atası Kara Osman Bey adlan ve lâkaplarıyla metinlerde geçmektedir Buradaki kara ise, doğrudan doğruya yiğit, kahraman ve alp kişi manasındadır Kara rengin dil ve edebiyatımızda başka bir manası da vardır Kara-Samsun, Kara-Maraş gibi şekillerde kullanıldığı takdirde; esas Samsun, esas Maraş'ın neşet ettiği ilk mahal manasına alınmalıdır Yas anlamına gelen kara rengin yanında tarihimizin bazı bölümlerinde Ak ve Gök rengin de yas manasında kullanıldığını görmekteyiz Bu nokta üzerinde bir araştırma yapmaya ihtiyaç olmakla beraber, bu iki rengin kullanıldığı yerlerdeki ölüm hadiselerinde şahadet hali vardır Öyle zannediyoruz ki, bu renkler herhangi bir ölüm için değil, zulümle veya şahadet halindeki durumlar için değerlendirilmelidir İzahını yaptığımız renkler yanında bu renklere muadil gibi görünen kullanım tarzlarını da görmekteyiz İlk akla gelen renklerden Yağız ve Boz kelimeleridir Orkun kitabelerinde yerin kara ifadesini kullanmak üzere yağız yer denmiştir Toprak rengidir Ancak at rengi olarak kullanılacak olursa, siyah at manasına gelir Yağız kelimesi, yağız yiğit, kara yiğit anlamında dilimizde tabir olarak yiğitlik işareti olarak bilinir Boz renk ise hem kara, hem de beyazın karışımından meydana gelen kurşunî renge yakın bir renktir Metinlerde toprak rengi ve at rengi olarak kullanılmıştır Ak renk karşılığı olmak üzere at rengi olarak kır kelimesi de kullanılır Ancak kır ile birlikte ala-kır, bakla-kır, boz-kır, kırçıl, demir-kır, gök-kır tabirleri at rengindeki beyazla ilgili renklerin karışımını anlatır Ayrıca doru, yine at rengi olarak metinlerde geçmektedir Doru esasında kestane rengidir Ama doru yanında, kırda olduğu gibi, yan renkler de vardır Çünkü atlar her zaman kır, doru, yağız, al gibi renklerde olmazlar, karışık renkleri bünyelerinde barındırırlar Bu bakımdan yağız doru, açık doru, hurma doru şeklinde at renklerini veya donlarını bilmekteyiz Bir diğer at rengi olarak al renk vardır Kızıl renge yakın bir renktir veya kızıla mayil doru da denilebilir Bu renge ilâve olarak Kula at vardır Kula at ise kızıl ile bozun karışımı olarak görülür Burada bir noktayı daha ifade etmek gerekirse," atın donu " tabiri binlerce yıllık kültür tarihimizin temel ibarelerindendir Türk kültür tarihinde renklerin zengin bir mana içinde olduğu bu makalede dahi iyi görülecek ölçüdedir (ALINTI) YEŞİL : DİRİLİK,TAZELİK,GENÇLİK SARI : MERKEZ,HÜKÜMRANLIK KIRMIZI : TANRI, KORUYUCU RUH, OCAK (EV), DİRLİK, BAĞIMSIZLIK, HÜRRİYET Türk tarihinin muhtelif devrelerinde renklerin yönleri ifade etmek için kullanıldığını biliyoruz Dört yönün her birisi ayrı renk ile şekillenmiştir Kara : Kuzey Kızıl (AL) : Güney Gök (YEŞİL) : Doğu Ak : Batı TÜRKLERDE BEYLER ZÜMRESİNİN SEMBOLÜDÜR HÜKÜMRANLIK SEMBOLÜ OLARAK SANCAKLARDA "SELÇUKLULAR" DÖNEMİNDE KULLANILMIŞTIR SELÇUKLULARDA YEŞİL-SARI-KIRMIZI RENKLER Büyük Selçuklu İmparatorluğu'nun bayrağı de yeşil-sarı-kırmızı idi 1935''de, Altay'larda; VII-XI asırlarda yaşamış Türk beylerinin mezarlarında yapılan kazılarda; yeşil, sarı, kırmızı ipekli elbise giydirilmiş cesetlerin bulunması, bu üç rengin Türklerde milli olduğu kadar dini değeri de haiz bulunduğunu göstermektedir TARİHİ BELGE OLARAK; ABDÜLCELİL EL KAZVİNİ DİYOR Kİ: 1110-1189 yıllarında yaşayan İranlı büyük alim Abdülcelil el Kazvini (Hicri 556-560) (Miladi 1161-1165) yıllarında yazdığı Kitab'un Nakz adlı eserinin konu ile ilgili 608 sayfasında söyle diyor: "Selçukluların melikleri ve sultanları eğer yüzbin asker toplarlarsa, siyah Sancak askerlerde bulunmazdı; yeşil, sarı ve kırmızı Sancak bulundururlardı OSMANLILARDA YEŞİL - SARI - KIRMIZI RENKLER Osmanlı İmparatorluğu ordularında da Sancaklar, Bayraklar ve Tuğlar Yeşil - Sarı - Kırmızı renkleri taşımışlardır OSMANLIDA HÜKÜMRANLIK BAYRAĞI VE DEVLET BAŞKANLIĞI FORSU OLARAK KULLANILAN" SARI, KIRMIZI, YEŞİL" BAYRAK 50 YIL SONRA TEKRAR AMA BÖLÜCÜLERİN ELİNDE BAYRAK OLMUŞTUR 40-50 YILLIK SÜREÇTE; TÜRK KÜLTÜR TARİHİNİN BAŞLANGICINDAN BU YANA MİLLİ BİRLİK VE BERABERLİĞİMİZİN SİMGESİ OLARAK KULLANILAN SEMBOLLER, BİR TAKIM İNSANLARIN ELİNDE BÖLÜCÜLÜĞE ALET EDİLMEKTEDİR UNUTMAMALIYIZ HATIRLAMALI VE HATIRLATMALIYIZ TÜRK TARİHİ BOYUNCA SARI KIRMIZI YEŞİL RENKLER HÜKÜMRANLIK RENKLERİDİR ALINTIDIR |
|