09-30-2013
|
#1
|
Efsane
|
Tuzlu Bulamaç Olayı
TÜRKİYE'DE GELMİŞ GEÇMİŞ EN BÜYÜK İŞKENCE OLAYI
Altınların Yerini Söyletmek İçin Günahsız 3 Kişiye Tuzlu Bulamaç Yedirerek Öldürmek Tuzun işkence aracı olarak kullanılmasıyargıtay kararlarına geçmiş bir olayişin acı veren bir yanı da işkenceye jandarmalarla birlikte bir hekimin de bizzat katılması yargıtay ceza genel kurulu’nun (cgk)441983 gün ve 8/64 e156 ksayılı kararı, bu olayı detaylı olarak(5 sahife) anlatmaktadırolduğu gibi aktarmak istemiyorumiki sebebi var: birincisi, 5 sayfa çok uzunikincisi,ayrıntılar sizleri sinirlendirip öfkelendirebilironun yerine özetleyip yazmayı deneyeceğim
Adana’nın bir köyünde bir çobanın dağda kazı yapıp çok miktarda altın bulup ,bir kısmını sattığı,bir kısmını da satma teşebbüsünde bulunduğu ihbar edilirjandarma astsubay başçavuş olayı araştırırçoban ve 2 kişiyi yakalar,nezarete ataraltınların yerlerini söylemeleri için el ve ayak parmakları ile tenasül uzuvlarına elektrik verip,dövmek ve sövmek suretiyle işkence edergerçekte böyle bir olay ve altın olmadığı için sanıkların “bilmiyoruz “ feryadına karşılık işkencelere devam eder
Olayı baştan itibaren bilen ve takip eden merkez karakol komutanı yüzbaşı ,sanıkları merkeze getirmelerini emredermerkezde bu yüzbaşı da çeşitli işkencelerle altınların yerini söyletmeye çalışırbu arada bölük komutan yardımcısı teğmen de başka türlü işkence denerfakat ,hem sanık 3 kişide işkenceye dayanacak hal kalmaz hem de sanıklar gerçekte olmayan altınların yerini söyliyemezler mecburen evrak düzenleyip savcılığa göndereceklerdirönce drmuayenesi gerekirsanıkları dinleyen adli tabip “patalojik bulgu yok” diye rapor verir ve sanıkları geçiren başçavuş’a “ siz jandarmasınız ben sizin işinizden anlamam ama ben doktorum,siz de benim işimden anlamazsınızben altınları bir dakikada çıkarttırırım ,git alay komutanına söyle izin verirse bu gece altınları çıkarttırırım” derbölük komutanlığı “altınların yerinin tespiti için tıp ilmi yönünden gerekli işlemin yapılması” mealinde 971980 tarihli yazı yazar
Gece saat 330 da doktor nezaretteki üç sanığa 2 kilo una 2 kilo tuz karıştırıp bulamaç yaptıktan sonra zorla yedirir direnince başçavuş ve erlerin dövmeleri ve coplamaları ile kusturuncaya kadar tekrar yedirirbir süre sonra bu 3 şahıs alttan ve üstten yediklerini çıkarmaya başlaretraf pislik içinde kalırbu halde iken doktor bir kaptan diğer kaba su boşaltarak susuzluklarını kamçılar ve “altınlar nerde” diye sorup bu işleme sabaha kadar devam eder3 kişi kendilerini kaybederlerbahçeye çıkarıp başlarına su dökerfakat sanıklar düzelmez ve doktor “adliyede işim var” diyerek karakoldan ayrılır
Bir süre sonra bu üç kişi ölür
adli tıp meclisi bu üç kişi hakkında “ 10 gün müddetle başaşağı durumda dövme,elektrik cereyanına bağlama gibi muamelelere maruz bırakıldıkları bu müddetin son gecesinde ise çok yoğun tuz ihtiva eden bir bulamacı yedirdikten sonra aynı gece kendilerini kaybederek ertesi gün öldükleri , maktullerin bir taraftan merkezi sinir sistemi kanaması diğer taraftan aşırı tuzlu bulamacın meydana getirdiği elektrolik denge bozukluğuna bağlı beyin harabiyeti sonucu öldükleri,bunların her birinin tek başına dahi ölümü tevlit edebilecek nitelikte bulunduğunu”na dair rapor vermiştir
İşkence yapanlar ağır cezalar almıştır
NOT: İçlerinden Doktor olan zat Ziya Bey Yargıtay cezaları onayladıktan sonra Adana ceazevinde kendini iple asarak yaşamına son vermiştir Birde (Görevimi kötüye kullandım) diye bir not bırakmıştır
|
|
|