Osmanli İmparatorluğu Hakkında Tarih Dersi Konu Anlatımı Temel Osmanlı Bilgileri |
12-20-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanli İmparatorluğu Hakkında Tarih Dersi Konu Anlatımı Temel Osmanlı BilgileriOSMANLI İMPARATORLUĞU Osmanlı Başkentleri Bursa, Osmanlı'nın 1 Başkenti Osmanlılar'ın Hüdavendigar Vilayeti 1071 yılından sonra Anadolu'yu fethetmeye başlayan Selçuklular; bölgeye Asya'dan getirdikleri Türk boylarını yerleştirme çabalarına girdiler Selçuklu İmparatorluğu'nun zayıflayıp dağılmaya başlaması üzerine kurulan Anadolu beyliklerinden Osmanlı Beyliği, kısa zamanda gelişip çevresindeki Tekfurlar'ın arazilerini de alarak güçlenip büyüdü Osmanlı Beyliği'nin kurucusu, 1258 yılında Söğüt kasabasında doğan Osman Bey'di 1299'da Bilecik, Yenikent, İnegöl ve İznik de Beyliğin topraklarına katıldı Altıyüz yılı aşkın hüküm sürecek olan Osmanlı İmparatorluğu'nun temelleri atılmıştı Osman Gazi'nin başarılarıyla Osmanlı Beyliği'nin güçlenmesi karşısında kuşkulanmaya başlayan Bursa tekfuru Atranos, Bizans'tan dilediği yardımlara, Kestel ve Kite tekfurlarının güçlerini katarak 1301'de Koyunhisar'da Osmanlı ordusu ile çarpışmaya başladı Savaşın galibi Osman Bey'in orduları oldu Artık Türkler'in hazırlıkları yavaş yavaş başlamıştı Tekfurlar'ın bu olaydan sonra da birlik halinde çalıştıklarını gören Osman Bey, 1317 yılında kenti kuşatmaya doğru ilk adımı attı Öncelikle deniz ilişkisinin kesilmesi gerektiğinden, Kaplıca tarafında bir kale yaptırıp, kardeşinin oğlu Ak Timur'u kumandan tayin etti Osmarı Bey'in kölesi Balabancık da dağ tarafına yapılan kaleden sorumluydu Bu bölgelerden halkın kente giriş ve çıkışları engellenmişti Atranos Beyce kalesini yıkan Türkler, Pınarbaşı'na karargahlarını kurdular Osman Gazi kuşatma için gerekenleri yaptıktan sonra kumandayı, oğlu Orhan Bey'e devrederek Yenikent'e döndü Kuşatma sekiz yıl sürdü Hastalıklarla boğuşmaya başlayan Osman Gazi'nin sefere gidip savaşacak dermanı kalmamıştı Oğlu Orhan Gazi'ye kenti ele geçirme emrini verdi Orhan Gazi önce Evrenos Kalesi'ni aldı Kale tekfuru dağlara kaçtı Artık hedef Bursa'ydı Orhan Gazi, Bursa tekfuruna Mihal Bey'i gönderip, teslim olmasını istedi Tekfur, Orhan Gazi'den bağışlanmasını isteyerek, kıymetli elbiseleri ile kırk bin altın gönderdi Orhan Gazi babasının onayını aldıktan sonra, Tekfur'un ailesinin ve adamlarının kaleden ayrılıp Gemlik sahiline ulaşabilmeleri için gerekli izni verdi Tekfur ve beraberindekiler buradan bir gemiyle İstanbul'a doğru yola çıktılar 1326 yılında Bursa artık Türkler'indi Kentin alındığı haberi, hastalığı çok şiddetlenen Osman Gazi'ye ölüm yatağında ulaştırılabildi Saltanatı Orhan Gazi'ye bırakan Osmanlı İmparatorluğu'nun ilk Sultanı yüzünde bir tebessümle yaşama veda etti Bursa'nın alınması Osmanlı Beyliği için bir dönüm noktası olmuştu Dedesi Ertuğrul Gazi'nin yaşamını yitirdiği 1281 yılında doğan Orhan bin Osman, artık Osmanlı sultanlarının ikincisiydi Sultan'ın ağabeyi birgün huzura çıkıp, saltanat için üç şey yapması gerektiğini söyledi İlki, adına sikke bastırmaktı İkincisi diğer insanlardan farklı kıyafetler giymek, üçüncüsü ise yaya askerine hazineden uIufe tayin etmekti Önceleri sikke, Selçuklu sultanları adına bastırılırdı 1328'de Orhan Gazi, adına sikke bastıran ilk Osmanlı Sultanı oldu Kılık kıyafette de yenilikler yapıldı Kırmızı ve siyah renklerde giysileri olan askerler, artık beyaz renkte üniformalar giymeye başladılar Bithynia, Roma ve Bizans'ı yaşayan Bursa, 1335 yılında Osmanlı'ya ilk başkent oldu Saltanatı yaklaşık 35 yıl süren Orhan Gazi, 1360 yılında yaşama veda ederken, yerini oğlu Murad'a bıraktı 1326 yılında doğan Sultan Murad han bin Orhan bin Osman Gazi, Osmanlı sultanlarının üçüncüsüydü Hüdavendigar adıyla ünlenmişti 1362'de Edirne kenti ele geçirildi Murad-ı Hüdavendigar bir gece düşünde, ak sakallı, nur yüzlü bir kimseyle yarenlik ederken, o kişi ona Edirne'de bir saray yaptırmasını söylediğinden, Edirne'de büyük bir saray inşa ettirildi Daha sonra başkentliği Edirne üstlendi Sonraki yıllarda da Bursa önemini hiç yitirmedi 1399'da Yıldırım Bayezid, su tedavisine çok önem verilen Bursa Darüşşifası'nı kurdu 1402'de kente giren Timur orduları medrese, cami gibi binalara büyük zararlar verdiler ve kentte yangınlar çıkardılar 1429'da veba salgını kenti kasıp kavurdu 1482'de Cem Sultan Bursa'da 18 günlük sultanlığına başladığında kendi adına para da bastırmıştı Yetişen II Bayezid ordularıyla çarpışmaya mecbur kalan Cem, kenti yenilmiş olarak terketti OSMANLI İMPARATORLUĞU Osmanlı Başkentleri Edirne, Osmanlı'nın 2 Başkenti KENTİN TARİHİ Odrysler Ainos (Enez) yakınlarında MÖ 5500-5000 yıllarına rastlayan dönemde, Anadolu özellikleri taşıyan çanak çömleği ve sur duvarlarıyla bir koloni niteliğinde olan ve Balkanlar'da bilinen en eski neolitik kültürlerden de eski bir yerleşim yeri vardı Sonraları Trakya'ya yerleşen, cesaret ve savaşçılıktaki büyük becerileri pek çok ülkeyi korkutan Traklar'ı, bu niteliklerinden dolayı Atinalılar da, Romalılar da ordularında ücretli asker olarak görevlendirdiler Traklar'da, mağaradan, güçlü kalelere, çiftliklerden, kazıklar üzerinde inşa edilmiş balıkçı köylerine ve açık kentlere kadar çok çeşitli yerleşme biçimlerine rastlanırdı Apsintiler; Ainos'un (Enez) doğusunda, Drugeriler; orta Hebros (Meriç) bölgesinde, Tynler; Salmydessos (Midye) bölgesinde, Kalopothaklar; Ainos'un (Enez) güneyinden Kallipolis (Gelibolu) Yarımadası'na kadar olan alanda yerleşmiş Trak kabilelerinden bazılarıydı Bunların içinde en ünlüsü Tonzos (Tunca) vadisinden sahile uzayan bölgede oturan ve güçlerinin zirvesinde olan Odrysler'di Trakya'da böyle geniş bir alana yayılmış olan Odrys halkının en önemli kasabalarından biri Odrysai idi Odrysai, Hebros (Meriç) ile Tonzos'un (Tunca) birleştiği yerde ve bu nehirlerin oluşturduğu kavisin içinde kurulmuş bir yerleşim ve pazar bölgesiydi Geçiş yolu Bölge, Güneydoğu Avrupa'nın Anadolu'ya zorunlu geçiş yolu üzerinde bulunması nedeniyle, göç, istila, ticaret ve kültür alışverişi konularında etki altındaydı Özellikle göçler ve geçişler nerede ise hiç durmadı MÖ 513'te Pers kralı Darius İskit seferine, önce Bosphorus'daki (İstanbul Boğazı) Anadolu ve Rumeli'den geçtikten sonra, Trakya'nın içlerine doğru kıyıdan çok uzak olmayan bir yerden devam etti Ordunun ilk durak yeri Odrysler'in memleketi oldu Artık Trakya Pers egemenliğine giriyordu MÖ 492'de Mardonius'un seferi Persler'in egemenliğini sağlamlaştırdı Daha sonra da MÖ 480'de Traklar, Kral Kserkses'in ordusuna asker vermek zorunda kaldılar Kserkses, Melas Körfezi'nde (Saros Körfezi) Kallipolis (Gelibolu) Yarımadası'ndan hareket etti, Ainos (Enez) şehrinden geçti ve böylece Hebros (Meriç) Nehri'nin bütün ovası Persler tarafından alındı Persler'in ülkedeki egemenliğine son verilmesinden sonra, dağınık Trak kabilelerinin birleşmesi gerektiğine inanılarak, önderlik kral Teres'in idaresi altındaki Odrysler kabilesine veıildi Böylece Odrysler, Hebros (Meriç) ve Kypsela'dan (İpsala) Varna'ya kadar olan toprakların sahibi oldular Odrysler aristokratik, feodal bir devlet olarak kurulup, örgütlendiler Roma dönemi MÖ 342-341'de Makedonya kralı Philip'le yaptıkları savaşı kaybeden Odrysler, giderek zayıflamaya başladılar MÖ 336'da Philip'in öldüıülmesinden sonra, huzursuzluk çıkacağın- dan korkan Büyük İskender, MÖ 335'de Trakya içine uzun bir sefere kalktı Sahil boyunca devam edip, kralsız kalan Traklar ülkesinden ve Nestos (Mesta) Nehri'nden geçerek on gün içinde Balkanlar'ın eteğine ulaştı Doğu Trakya'da sahile yakın bir yerden ilerleyip, Odrysia ve Hebros'dan (Meriç) sonra Tonzos (Tunca) boyunca ilerleyerek bir dağ geçidinden geçti İskender'in ölümünden sonra Trakya başlıbaşına satraplık oldu MÖ 280-279'da Trakya, Galatlar'ın istilasına uğradıysa da tekrar güçlenen Odrysler, kralları Kotys sayesinde Makedonya ile dostluklarını sağlamlaştırdılar MÖ 171-168 yıllarında Roma'ya karşı yapılan savaşta Perseus'un tek yandaşı Kotys'di Makedonya Krallığı'nı ortadan kaldıran Romalılar Trakya'yı etkileri altına aldılar Caligula, Rhaimetalkes'i Trakya'ya MS 37-38'de kral yaptı Rhaimetalkes'in öldürülmesinden sonra İmparator Claudius zamanında 45'te Trakya'nın bağımsızlığına son verildi Artık Trakya bir eyalet olarak tam anlamıyla Roma İmparatorluğu'na dahil edilmişti OSMANLI İMPARATORLUĞU Osmanlı Başkentleri İstanbul, Osmanlı'nın 3 Başkenti KENTİN TARİHİ İlk yerleşim Zaman, günümüzden yaklaşık 300 bin yıl önceydi Küçükçekmece gölü kenarında bulunan Yarımburgaz mağarasına bu kentin ilk sakinleri yerleşti Son buzul çağının bitiminde oluşan gölün çevresinde Neolitik ve Kalkolitik insanları yaşamlarını sürdürdü Kazılarda, Dudullu yakınlarında Alt Paleolitik Çağ’a (100 bin yıl önce) ait aletler bulundu Kentin kuzeyindeki Ağaçlı yakınlarında ise, Orta Paleolitik Çağ’ın ve Üst Paleolitik çağın aletlerine rastlandı MÖ 5000 yıllarında Kadıköy Kurbağlıdere üzerindeki Fikirtepe’de önemli bir kültür yerleşimi vardı Bizantion (MO 660 - MS 324) MÖ 680’de Dor akınlarının yıldırdığı Yunan yarımadasındaki Megara kentinden ve Anadolu yarımadasının Güney Ege kıyılarındaki Miletos’tan gelen öncüler, Kadıköy civarında Khalkedon’u kurdular Diğer bir Megaralı gurup ise, kuracakları kent için Delphi Kâhini’ne yer danıştı Kâhin onlara körlerin karşısındaki yere yerleşmelerini söyledi Tarihi yarımadanın üzerindeki zenginliği görmeyen Khalkedonlular'ı kör olarak adlandırmıştı MÖ 660’da Sarayburnu üzerinde Bizantion’un tarihi böylece başlatıldı Khalkedonlular ve Bizantionlular birbirleriyle dostça geçinip, bastıkları sikkeler üzerine adlarını birlikte koydular Bizantion’un çevresine surlar inşa edildi Denizlerle çevrili bir yarımada üzerine kurulu olması nedeniyle, deniz ürünlerinden bolca nasibini aldı Güvenli bir limanı, tarıma elverişli bereketli toprakları ve deniz ticaret yolları üzerindeki konumu Bizantion’un çok kısa zamanda gelişip zenginleşmesini sağladı Pek çok istilalara uğrayan Bizantion, MÖ 269’da Bithynialılar tarafından yağmalanarak ele geçirildi MÖ 202’de Makedonyalılar’ın tehdidinden korkarak, Bizantion Roma’dan yardım isteğinde bulundu Bu bir anlamda da Roma’nın bu kente ilk adımıydı 73 yılında Bizantion Roma'nın Bithynia-Pontus eyaletine bağlandı İmparator Vespasianus kentin gelişimine katkıda bulundu 193 yılına gelindiğinde, Roma İmparatoru Septimus Severus, Partlar’ın tarafını tutan Bizantion’u kuşatarak kenti yağmalayıp, surları da yıktırdı Daha sonra ise surları yeniden inşa ettirip, kenti imar etti Yeni binalarla sokakları düzenledi Hipodrom inşaatını başlattı 269’da kent bu defa Gotlar’ın saldırısına uğradı Zafer kazanan Gotlar, deniz kıyısına yakın bir yere sütunlarını diktiler 313’de Nicomedialılar kenti ele geçirdiler Constantinus, Nicomedialılar’la yaptığı savaşı kazanarak kenti geri aldı |
|