Reflü Kanser Yapar Mı |
11-04-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Reflü Kanser Yapar MıReflü problemi son dönemde sık görülen bir sindirim sistemi sorunudur Asitli mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçması ve yemek borusuyla uzun süre temas etmesi yemek borusunda tahribata yol açar Eğer mideye doğru bir safra geri kaçağı da varsa reflü hem asit hem safra nedeniyle tahribat yapar AĞIZ KOKUSU, ÖKSÜRÜK, SES KISIKLIĞINIZ VAR MI Reflüye yol açan en önemli sebep yemek borusuyla midenin birleşme yerindeki mekanizmanın bozulması, gevşek bir hale gelmesidir Normalde sistem iyi çalıştığında buna müsaade etmez Reflü hastalarının en önemli şikayetleri göğüste yanma, şişme, ağız kokusu, ağza gelen acı bir tat, yemeklerden sonra ortaya çıkan geceleri yatıldığında belirginleşen şişkinlik, geğirme, gaz şikayetleri, öksürük ve çarpıntı nöbetleridir Reflünün ağız kokusu yanında ses kısıklığı, farenjit, sinüzit ve inatçı öksürük gibi yakınmalara da yol açabileceği bilinmektedir MİDENİZ ÇÖP TORBASI DEĞİLDİR Reflü sorunu ile mücadele etmek gerçekten zor bir şeydir Öncelikle her hastanın hangi yiyecek ve içeceklerle reflüsünün şiddetlendiğini öğrenmesi gerekir İyi bir yiyecek planı olamadan, belirli besinlerden uzak kalmadan, yaşam tarzında bazı değişiklikler yapmadan reflü ile mücadele neredeyse hayaldir Sigaranın bırakılması, alkol, kahve, çaydan uzaklaşılması, yağlı, baharatlı yiyeceklerin, domates, portakal suyu gibi asidi artıran yiyeceklerin ve çikolatanın bırakılması gerekir Kilo vermek, akşam yemeklerini erken saatte yemek ve mümkün olduğunca aç yatmak (!) faydalı önlemlerdir Bu önlemlere rağmen şikayetler devam ediyorsa bir doktor ile işbirliği yapmak gerekiyor demektir MİDE KANSERİ RİSKİ ARTABİLİYOR Reflü hastalığı yemek borusunda daralma ve kanama gibi problemlere yol açabilir ama oluşturduğu hasarların en önemlisi "prekanseröz" yani kansere hazırlayıcı değişikliklerdir Mide ve yemek borusu kanserlerine reflü hastalarında daha sık rastlanmaktadır Yemek borusunda herhangi bir tümör gelişiminin en önemli belirtisinin yutma güçlüğü olduğunu hatırlatalım Reflü tedavisini ciddiye almakta yarar var çünkü reflü sadece yaşam kalitenizi değil, yaşam sürenizi de tehdit edebilir Retin-A: Bir cilt klasiği Retin-A, A vitamininin asit formudur ve cilt yaşlanmasını azaltıcı destekler içinde en popüler olanlarından biridir Retin-A ihtiva eden ürünleri kırışıklıklarınızı azaltmak, yaşlanmayla oluşan kahverengi lekeleri yok etmek ve cildinizde güneş ışınları tarafından meydana getirilen kalınlaşma ve pürüzlenmeleri azaltmak için kullanabilirsiniz Retin-A daha genç, esnek, dolgun ve parlak bir cildin anahtarı olabilir Ölü tabakayı ortadan kaldırıp yenisiyle değiştiren bu kimyasal, güneşten ve diğer dış etkenlerden zarar görmüş ölü cilt hücrelerinizin yenilenmesini sağlar Bir uzman desteğinde Retin-A içeren ürünlerle mucizeler yaratabilirsiniz Kalp-damar sağlığınız beslenme planınıza bağlı Beslenme koroner kalp hastalığından korunmada önemli bir rol oynar Beslenme tarzınızın, özellikle kilonuz ve kan yağlarınız üzerinde önemli etkileri vardır Kolesterol yüksekliği, şeker hastalığı veya hipertansiyon gibi risk faktörleri olanların, kilo fazlalığı problemi yaşayanların ve/veya genetik mirasında kalp-damar hastalığı riski yüksek olanların beslenmelerine daha çok özen göstermesi şarttır Araştırmalar gösteriyorki yaşam tarzı seçimleri arasında kalbinize en etkili olanı beslenme alışkanlıklarıdır Sağlıklı bir vücut ağırlığı elde etmek ve bu ağırlığı korumak ilk amacınız olmalıdır Kalp sağlığını koruyucu bir beslenme planı yapılırken kolesterol, şeker, kan basıncı seviyeleri gibi parametreler dikkate alınmalıdır Meyve, sebze, tahıllar, düşük yağlı süt ürünlerinden, baklagiller, tavuk eti ve yağsız etlerden oluşmuş bir beslenme planını sürdürenlerin kalp hastalığı ile karşılaşma riskinin azaldığını ortaya koyan çalışmalar var Eğer kalbinizi düşünüyorsanız şekeri, tuzu, unu ve alkolü kısıtlamalısınız Balık tüketmek önemli Balığa sofranızda daha sık yer vermelisiniz Haftada 2-3 kez cep telefonu büyüklüğünde balık (80-120 gr) tüketmelisiniz Balık seçimlerinizi soğuk ve temiz sularda yetişen yağlı ve küçük balıklardan yapmalısınız Margarinlere, aşırı miktarda hayvansal yağlara (tereyağı, iç yağı, kuyruk yağı) doymuş bitkisel yağlara fazla yer vermemelisiniz Yağ tercihinizi zeytinyağı yönünde yapmalısınız Yağlı kuru tohumların özellikle fındık, ceviz ve yer fıstığının kalp dostu yağlarla dolu olduğu bilinmektedir Bu besinler içerdikleri yüksek Arjinin ve Magnezyum, Selenyum, Çinko gibi aminoasit ve mineraller ile sağlığa yararlı posalar nedeniyle de kalbinizin dostudur Kalbinizi koruma planınızı daha güçlendirmek istiyorsanız kolesterolden zengin besinlerden uzak kalmalısınız İç organları -sakatat-, yumurta sarısını, kabuklu deniz ürünlerini azaltmalısınız Geniş güvenilir klinik çalışmalar beslenme planına E vitamini, Beta karoten ve Selenyum eklenmesinin kalp-damar hastalıklarından korunmada yararlı olabileceğini göstermektedir Bu vitamin ve minerallerin antioksidan güçleri nedeniyle yararlı oldukları belirtilmektedir |
|