Şiir Sanatı |
11-25-2009 | #1 |
Şengül Şirin
|
Şiir SanatıŞiir Sanatı Dildeki anlam, ses ve ritim öğelerinden yararlanarak bir duygu, düşünce ya da olayı, yoğun ve sıra dışı anlatma sanatı olarak tanımlarıabilir İnsanoğlunun en eski ve kendine özgü anlatı türlerinden biri olması nedeniyle, bugüne kadar şiirin pek çok tanımı yapılmış, ama hiçbirinin bu kavramı tam olarak açıklayamadığı görülmüştür Bu tanımlardan en yaygını, şiiri düzyazının karşıtı olarak gösteren tanımdır Bir başka deyişle, şiir düzyazıyla anlatılamayan duygu ve düşüncelerin ses uyumlarıyla, kulağa hoş gelecek biçimde oluşturulan dizelerle anlatılmasıdır Ama bu tanım manzumeyi de kapsar Şiiri manzumeden ayıran özellik ise, manzumenin yüzeysel ve sıradan olmasına karşılık, şiirin yoğunluk ve derinlik taşımasıdır Ölçü ve uyak, çağlar boyunca şiirin en ayırıcı niteliği olarak kabul edilmiştir Ne var ki, yalnızca ölçü ve uyakla şiir yaratılamayacağı gibi, özellikle 20 yüzyılda ölçü ve uyak kullanılmadan da çok başarılı şiirlerin yazıldığı görüldü Bunun sonucunda düzyazının nerede bitip şiirin nerede başladığı önemli bir sorun olarak ortaya çıktı Düzyazıda dil yalnızca bir bildiri iletmenin aracıdır; bildiri iletildikten sonra sözcüklerin önemi kalmaz Şiirde ise vurgu, sözcüklerin aktardığı bildiri kadar, sözcüklerin üzerinde de yoğunlaşır Yani şiirde neyin söylendiğinden çok, nasıl söylendiği önemlidir Örneğin Ahmed Haşim'in, Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden dizesini, "Bu merdivenlerden ağır ağır çıkacaksın" biçiminde söylediğimizde şiir özelliğinin kaybolduğunu görürüz Şiirin bu özelliğinin sonucu olarak, şiir bir dilden bir başka dile tam olarak çevrilemez Ama çevrildiği dilde yeniden yaratılabilir Bu da, aynı duyguları ve etkiyi sağlayacak yapı ve özellikleri başka bir dilde yeniden kurmakla olabilir Burada ortaya çıkan ise artık başka bir şiirdir Şiirde teşbih (benzetme) ve istiare (eğretileme) gibi söz sanatlarına sıkça ve bilinçli olarak başvurulması, ritim özelliklerinin yanı sıra, şiir dilini günlük konuşma dili ve düzyazıdan ayıran bir başka özelliktir (bak Söz SANATLARI) Örneğin Nâzım Hikmet'in Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine dizelerinde insan bir ağaca, insan topluluğu ise bir ormana benzetilerek insanların bir ağaç kadar özgür, ama aynı zamanda öbür insanlarla da kardeşçe yaşayabilmesi özlemi dile getirilmektedir Şiirin ne olduğunu tam olarak anlayabilmek için yapılması gereken en iyi şey, çeşitli türlerde çok sayıda iyi şiir okuyup bunların üzerinde düşünmektir Böylelikle şiirin ne olup olmadığı, sözcüklerin nasıl seçildiği, nasıl sıralarıdığı, teşbih ve istiarelerin nasıl kullanıldığı gibi konularda daha çok bilgi edinilebilir
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|