İspanyol İmparatorluğu |
09-16-2009 | #1 |
Şengül Şirin
|
İspanyol İmparatorluğuİspanyol İmparatorluğu Plus Ultra (Daha yukarı) Başkent Toledo (1492-1561) Madrid (1561-1601) Valladolid (1601-1606) Madrid (1606-) Resmi dili İspanyolca Dini Katoliklik Yönetim Monarşi İmparator - 1474–1516 Katolik krallar - 1886–1931 XIII Alfonso Tarih - Kuruluş tarihi 1492 - Amerika kıtasının keşfi 1492 - Aztek İmparatorluğunun fethi 1519-1521 - İnka İmparatorluğunun fethi 1532-1537 - Portekiz Hanedanıyla birleşme 1580-1640 - Yıkılış tarihi 1898 Yüzölçüm - 1790 20000000 km² (7722043 sq mi) Nüfus - 1790 est 60000000 Nüfus yoğunluğu 3 /km² (7,8 /sq mi) Para Birimi İspanyol reali, peseta İspanyol İmparatorluğu (İspanyolca: Imperio Español), beş kıtada toprağı olan, dünyanın ilk küresel imparatorluğudur İspanyol İmparatorluğu, İspanya veya İspanya hükümdarları tarafından fethedilen, miras kalan veya el konan arazileri kapsar Bu arazilere Kuzey ve Güney Amerika’nın geniş kesimleri de dahildir Hak iddia edilen ancak hiç ele geçirilemeyen topraklar da mevcuttur Toplam arazilerin yüzölçümü 18 yüzyılın sonunda 20 milyon kilometre kare civarındadır 16 ve 17 yüzyıllardaki kıtalararası yapısına rağmen koloni imparatorluğu deyimi 1768 yılı itibarıyla kullanılmaya başlanmıştır 19 yüzyılda ise devlet yapısı tamamen kolonisel bir yapıya dönüşmüştür Tarihçiler arasında İspanya’nın topraklarının belirlenmesi konusunda bir anlaşmazlık bulunmaktadır çünkü farklı tarihsel dönemlerde kralın, hanedanın veya İspanya’nın toprakları farklılık göstermekte, miras yoluyla alınan veya kralın oturduğu bölgenin yapısı değişik olmaktaydı Örneğin Hollanda’nın durumu ele alınırsa bu topraklar İspanya’nın sayılmakla beraber, bu toprakları İspanyol İmparatorluğunun parçası olarak değil, Asturias Hanedanı' nın parçası sayan tarihçiler de bulunmaktadır İspanyol İmparatorluğu dünya çapında ilk imparatorluktur çünkü ilk kez bir imparatorluğun her kıtada arazileri bulunmaktaydı Bu yüzden Roma veya Karolenj imparatorlukları bu kapsamda dünyanın diğer bölgeleriyle kopuk durumda değerlendirilmektedir Genel bakış 16 ve 17yüzyıllarda İspanya en önde gelen dünya gücüydü, ilk rakibi Portekiz, ikincil rakipleri de Fransa, İngiltere ve Osmanlı İmparatorluğuydu Kastilya, Portekiz ile birlikte Avrupa kıtasındaki coğrafi keşiflerin ve okyanus ötesi ticaret yollarının öncüsüydü Ticaret yolları, Atlantik Okyanusunda İspanya ile Amerika kıtasını, Pasifik Okyanusunda ise Filipinler üzerinden Asya ile Meksika’yı birleştirilmekteydi İspanyol fatihler Amerika’da, Asya’da, Afrika’da ve Okyanusya’da çok değişik kültürel özelliklere sahip toprakları keşfetmiş ve ele geçirmiştir İspanya ve daha öncesinde Kastilya Krallığı büyüyerek, bu bölgeleri kolonileştirmiş ve dünyada o zamana kadar görülmemiş büyüklükte bir ekonomiye sahip olmuştur 1580 yılında Portekiz İmparatorluğunun da kapsanması ve Amerika’daki kolonilerin 19yüzyılda kaybedilmesi arasında geçen süre zarfında toprak büyüklüğü olarak en büyük imparatorluklardan birisidir 18yüzyılda yaşanan iflaslar ve askeri yenilgiler ise sonun başlangıcı olmuştur Hanedanlar arası evlilikler sayesinde Avrupa’da geniş araziler elde edilmiştir Önce Aragon ve Burgondiya, daha sonra da Avusturya Hanedanlarıyla birleşme sağlanmıştır İspanya denizde de, Yenilmez Armada sayesinde askeri üstünlüğe sahipti, bunun yanısıra askerleri dönemin en iyi eğitimli askerleriydi Genel olarak bakıldığında İspanyol İmparatorluk Ordusu altın çağını 16yüzyılda yaşamıştır Bu kadar geniş topraklara sahip imparatorluk sürekli olarak düşmanlarıyla savaş halindeydi Bu savaşların sebepleri toprak anlaşmazlıkları, ticari ve dini konulardaki çıkar çatışmalarıydı Akdeniz’de Osmanlı İmparartorluğuyla, Avrupa kıtasında Fransa’yla, Amerika’da Portekiz ve daha sonraları İngiltere ile savaş içinde oldu Daha sonra ise bağımsızlık mücadelesi veren Hollanda ile yoğun savaşlar yaşanmıştır Sürekli yaşanan savaşlar, Avrupa’da yeni yükselen güçlerle rekabet, siyasi ve dini çelişkiler ve savunulması çok zor olan muazzam genişlikte topraklar yüzünde imparatorluk gerilemeye ve çöküşe başlayacaktır 1648 ile 1659 yıllarında imzalanan Westfalia ve Pireneler antlaşmaları İspanya’nın ilk imzaladığı barış antlaşmalarıdır Bu çöküş 1713 yılında imzalanan Utrecht Antlaşmasıyla pekişmiş, İtalya ve Hollanda’daki haklarından vazgeçmek zorunda kalan İspanya artık Avrupa siyasetindeki hegemonyasını kaybedecektir Buna rağmen İspanya denizaşırı imparatorluğunu koruyacak ve genişletecektir Özellikle Amerika kıtasında İngiliz, Fransız ve Hollanda yayılmacılığıyla mücadele edecek ancak 19yüzyıldaki özellikle Latin Amerikadaki bağımsızlık hareketlerinden darbe yiyecektir Gelişmeler sonunda İspanya Amerika kıtasındaki imparatorluğunun çok küçük bir ksımını elinde tutabilecek, sadece Küba ve Porto Riko’da hakimiyeti sürecektir Buna Asya’daki Filipinler ve Pasifik Okyanusundaki irili ufaklı adalar (Guam, Palaos vb) dahildir 1898 yılında İspanyol - Amerikan Savaşında ise bütün bu topraklarını kaybedecektir Son kalan adalar ise 1899 yılında Almanya tarafından alınacaktır Bu kayıpların oluşturduğu etki çarpıcı olmuş, kaybedilen sömürgelerin yerine Afrika kıtasında sömürge arayışına girişilmiştir Bu şekilde Fas, Sahara, Ekvator Ginesi gibi ülkelerde hakimiyet kurulmaya çalışılsa da 1960-70’li yıllarda buralar da elden çıkacaktır
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
İmparatorluğun kuruluşu |
09-16-2009 | #2 |
Şengül Şirin
|
İmparatorluğun kuruluşuİmparatorluğun kuruluşu Katolik krallar:İspanya’da birliğin sağlanması ve Reconquista Kastilya’daki iç savaşı kazanarak tahta çıkan Kastilya kraliçesi Katolik I İsabel ile Aragon kralı Katolik II Fernando’nun evlenmesiyle iki hanedan birleşmiştir Bu birleşmeye rağmen kral ve kraliçe hakimiyetleri altındaki bölgelerin yönetimlerini bırakmamıştır Tek monarşinin altında merkezi tek bir iktidar ancak yüzyıllar süren bir süreçten sonra gerçekleşecektir Tarihçi Henry Kamen’in de belirttiği gibi İspanya imparatorluk için kurulmuştu, imparatorluk İspanya için değil! Yeni kral ve kraliçe yeni kurdukları modern monarşilerini hızla geliştireceklerdir Kastilya krallığı Portekizle rekabet içinde olarak ilk denizaşırı toprakları olan Kanarya Adalarını işgal edecektir Atlantik Okyanusundaki bu adaların alınması süreci III Enrique zamanına kadar uzanmaktadır Azor Adaları, Cabo Verde ve Madeira gibi topraklarda Portekiz egemenliği kurulmuştur 1479 yılındaki Alcaçovas Antlaşmasına göre Kastilya İç Savaşı sona ermiş, Afrika ve ötesindeki tüm topraklar krallıklar arasında pay edilmiştir Kastilya’ya Kanarya Adaları verilmiş, Portekiz ise elindeki yerleri korumuştur Fas da Portekiz’e verilecek, antlaşma 1481 yılında Papa tarafından onaylanacaktır Granada’nın alınışı 1492 İspanya Yarımadasından müslüman Emevilerin kovuluşu olan Reconquista süreci Granada’nın Katolik krallar tarafından alınmasıyla sonlanacaktır Endülüs Emevilerinin son kalesi olan Granada uzun yıllar boyunca Aragon krallığıyla anlaşmalar, Kastilya krallığına ödenen fidyeler ve Kuzey Afrikadaki müslümanlardan gelen yardımlarla ayakta kalmaya çalışmıştır Muzaffer Katolik krallar egemenliklerini Kuzey Afrika’ya da götürmek isterler Kuzey Afrikaya düzenlenen seferlerle bölgede deniz ticaretinin aksamasına yol açan korsanlığın önünü almaktır Bu şekilde 1497’de Melilla, 1502’de Villa Cisneros, 1505’de Mazalquivir, 1508’de el Peñón de Vélez de la Gomera, 1509’da Oran, 1510’de Cezayir ve 1511’de Trablus alınacaktır I İsabel anılarında Romalıların Nova Hispania olarak adlandırdığı Kuzey Afrika topraklarının ele geçirilmesinin amaçlandığından bahseder Avrupa’daki siyasi durum Yeni krallık Aragon hanedanı üzerinde Akdeniz siyasetine de dahil olacak ve Fransız VIII Charles’a karşı Napoli’ye yardım edecektir Napoli kralının ölümünden sonra ise burası Aragon topraklarına dahil edilecektir Aragon hükümdarı olarak II Fernando, Fransa ile Venedik arasındaki çatışmaya müdahil olacak ve İtalya yarımadası siyaseti Fernando’nun dış politikasında önemli yer işgal edecektir Bu saldırgan dış siyaset sırasındaki savaşlarda Gonzalo Fernández de Córdoba isimli komutan öne çıkacak ve İspanyol ordularına getirdiği devrim niteliğindeki taktiklerle önemli zaferler kazanacaktır Kraliçe İsabel’in ölümünden sonra tek hükümdar olarak kalan Fernando, özellikle dış siyasette daha da saldırganlaşacak ve Aragon’un Fransa’ya karşı İtalya’da etki alanını genişletecek, düşmanı olan Navarra krallığını da 1512’de fethedecektir Kastilya tahtına İsabel’in kızı Juana’nın geçmesi planlanırken, akli dengesinin yetersiz olduğu bahanesiyle Kastilya hanedanına Fernando vekil olarak hükmeder (Tarih kitaplarında Juana’dan kraliçe diye bahsedilse de gerçekte tüm iktidar Fernando’dadır) Fernando’nun ordusu 1509 yılındaki Agnadello Savaşında Fransa ile beraber Venedik Cumhuriyetine karşı başarılı olacak ve dikkatleri üzerine çekecektir Yalnız bir yıl sonra bu sefer Fransa’ya karşı Katolik Ligine dahil olacak ve iç sorunlar yaşamakta olan Milano şehrini ele geçirecektir Fransa’yı izole etmek için İspanya monarşisini İngiliz, Burgondiya ve Avusturya krallıklarıyla evlilik bağıyla birleştirmeye çalışır Fernando’nun ölümünden sonra Juana’nın da saf dışı bırakılmasıyla Avusturya kralı Carlos (Charles) Avusturya ve Burgondiya tahtına olduğu gibi İspanya tahtının da varisi olacaktır Carlos’un siyaseti impartorluğun geniş kaynaklarının kıta Avrupa siyaset için harcanarak ilerlemeye dayanmaktaydı Kuzey Afrikanın fethini önemsemeyen Carlos’un bu politikası 19yüzyıla kadar sürüdürülecektir Ağırlık yeni keşfedilen Amerika topraklarındaki fetihlere verilecek, ayrıca İtalyan Yarımadasındaki duruma müdahil olunacaktır
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
Yeni Dünyanın fethi |
09-16-2009 | #3 |
Şengül Şirin
|
Yeni Dünyanın fethiYeni Dünyanın fethi Kolomb Amerika kıtasına ayak basıyorİmparatorluğun dış siyaset açılımlarından en hızlı gelişen Atlantik’de bulunan yeni dünya olacaktır Osmanlı İmparatorluğu tarafından önü kesilen Uzak Doğunun zenginliklerine ulaşabilmek için yeni ticaret yolları aramak amacıyla girişilen seferlerde İspanyollar ve Portekizliler coğrafi keşiflerde bulunacaklardır Kendi reconquistalarını İspanya’dan önce tamamlayan Portekizliler Afrika kıtasının etrafını dolaşacak ve Osmanlılar, Cenevizliler ve Venedikliler tarafından kapatılan ticari yollardan bağımsız şekilde Uzak Doğuya ulaşan ticaret yollarını açacaklardır Bu sayede Portekiz İmparatorluğunun temeli atılacaktır Kastilya ise Emevileri ülkeden tamamen attıktan sonra ise Kristof Kolomb’u destekleyecek ve Uzak Doğuya çıkacak alternatif bir yol bulup Japonya, Çin gibi ülkelerle Portekizlere muhtaç kalmaksızın ticareti geliştirmeyi deneyeceklerdir Seferinin sonunda Kolomb, nereye geldiğini bilmeksizin Amerika kıtasını keşfedecek ve kıtanın İspanyollar için fethini başlatacaktır Keşfedilen yeni topraklar Katolik krallar için ele geçirilecektir Buna Portekiz itiraz edecektir Sonunda Papa VI Alexander, Tordesillas Antlaşmasıyla yeni dünyayı Cabo Verde’den 370 lig uzaklıkta olacak şekilde hayali bir çizgiyle ikiye ayıracak ve iki imparatorluk arasında pay edecektir Bu şekilde İspanya, Portekiz hakimiyetindeki bugünkü Brezilya’nın olduğu yer hariç yeni kıtanın büyük kısmının hakimi olacaktır Papalık kurumunun bu ilahi kararı İspanyol yayılmacılığının resmi dayanağı olmuştur Hispanyola adasının ele geçirilmesini takiben koloniciler kıtanın içlerine doğru ilerlemeye başlarlar Daha fethedilecek çok geniş araziler olduğu yolunda alınan bilgiler doğrultusunda yayılma hız kazanacak ve yeni fetihler yapılacaktır Juan Ponce de León, Porto Riko’yu; Diego Velázquez Kübayı; Alonso de Ojeda Venezuela’yı; Diego de Nicuesa Nikaragua ve Kosta Rika’yı; Vasco Núñez de Balboa Panama’yı ve Pasifik Okyanusu kıyılarını keşfedecektir Yıllar sonra II Felipe iktidarında imparatorluk yeni zenginlik kaynaklarıyla beraber güçlenecek ve Avrupa’daki egemenliğini sağlamlaştıracak ancak amerika’dan akan değerli madenler yüzünden enflasyon yaşanacak ve İspanyol sanayi durma noktasına gelecektir Güçlü ekonomilerde olduğu gibi İspanyol ekonomisi de hammadde olarak dışa bağımlı durumda kalır, daha yoksul ülkelerin başta elle yaptıkları basit üretim sonraları atelyeler sayesinde gelişecek ve sanayi devrimi ile Fransa, İngiltere gibi ülkeler öne geçecektir Değerli madenlerin aşırı bol bulunması durumu Salamanca Üniversitesinde tartışmalara yol açacak ve diğer Avrupa ülkelerinin daha gündeminde olmayan ekonomik sorunlar tartışılacaktır Diğer taraftan yapılan savaşların aşırı giderleri artmakta ve başarısızlık durumunda heba olmaktaydı II Felipe’den sonra başa gelen I Carlos kendisini Avrupa siyasetinin orta yerinde düşmanlar arasında bulacak ve sürekli savaşlarla ekonomisi zayıflayacaktır Artık Ceneviz, Almanya gibi ülkelerin bankerlerinden borçlar alınmakta, bunlara karşı monarşinin eli zayıflamaktadır Aynı duruma Hollanda ve İngiltere koloni imparatorlukları da daha sonra düşeceklerdir
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
Altın yüzyıl 1521-1643 |
09-16-2009 | #4 |
Şengül Şirin
|
Altın yüzyıl 1521-1643Altın yüzyıl 1521-1643 Bu dönem özellikle sanat ve bilimdeki ilerlemelerle beraber “Altın Yüzyıl” olarak adlandırılmaktadır 16yüzyıl boyunca İspanya, Amerika kıtasından gelen akılalmaz altın ve gümüş kaynaklarına sahip olacaktır II Felipe zamanında imparatorluk için “üzerinde güneş batmayan” benzetmesi yapılmaktadır Yönetimini sağlamak mümkün olmayan imparatorluğun merkezi Madrid’deki II Felipe’nin sarayıdır Katolik kralların evliliği ve sarayda yapılan yabancı ülke hanedanlarıyla evlilikler sonucunda yeğen I Carlos Kastilya tahtını, İspanya yarımadasını, Amerika’daki fetihlerini, Aragon tahtını, İtalya’yı, Avusturya’daki Habsburg topraklarını, Bohemya ve Silezya’yı miras olarak devralacaktır Bu şekilde imparatorluk; miras kalan, ilhak edilen ve fethedilen topraklardan oluşacaktırKastilya krallığının zenginlikleri Habsburg hanedanınca harcanacak, Amerika’da kurulan yeni yerleşim yerleri, Avrupa’daki savaşlar ve fethedilen toprakların korunması, Katolik Kilisesinin ve hanedanların müsrif harcamaları bütün zenginlikleri tüketecektir Önce Ceneviz daha sonra da Alman bankerleri borçlanan krallık sonunda iflas edecektir Krallığın bu dönemdeki amacı birden fazladır: Amerika kıtasındaki altın ve gümüş ile Asya kıtasındaki porselen, baharat ve ipek gibi değerli maddelere ulaşmak Fransa’nın gücünü azaltarak sınırlarını sağlama almak Almanya’da katolik Habsburgların egemenliklerini devam ettirmek, Protestanlığa karşı Katolikliği savunmak Avrupa’yı İslamiyete karşı savunmak, bunun için öncelikli olarak Osmanlı İmparatorluğunu durdurmak Ayrıca Akdeniz’deki İspanyol deniz ticaretini tehdit eden Berberi korsanlığına son vermek ICarlos büyüyen imparatorluğunun yatırıma ihtiyaç olan her yerine yardım yaptığını gören ancak ilk olarak kendilerinin desteklenmesini isteyen Kastilya halkı, Avrupa’daki anlamsız savaşlara katılmak istemediği için kendisini dışlanmış hissedecek ve baş kaldıracaktır Ayaklanma bastırılacak ve İspanya ve Almanya kralı ICarlos (VCharles) Avrupa’daki en güçlü adam olacaktır Onun dönemindeki imparatorluk sadece Napolyon zamanıyla karşılaştırılabilecek büyüklüktedir İmparator, Protestanlığı denetim almaya çalışsa da Luther önderliğindeki dini isyan hareketi büyüyecektir Bu dönemde Roma’nın yağmalanması gerçekleşecek ve Papa, Carlos’a karşı Cognac Ligine katılacaktır Carlos’un Flaman olması ve ana dilinin Fransızca olmasına rağmen gönüllü şekilde İspanyol dilini öğrenip kültürünü benimser Hatta Fransız elçisine karşı elçinin şaşkın bakışları altında İspanyolca hitap edecek ve Hristiyanlık için en uygun dilin ana dili olan İspanyolca olduğunu söyleyecektir
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
Paviz Savaşı ile Augsburg Barışı arasındaki dönem (1521-1555) |
09-16-2009 | #5 |
Şengül Şirin
|
Paviz Savaşı ile Augsburg Barışı arasındaki dönem (1521-1555)Paviz Savaşı ile Augsburg Barışı arasındaki dönem (1521-1555) Amerika’da Kolomb’dan sonraki dönemde fetihler kaşif-asker komutanlar ve onların askerleri olan conquistador’larca yapılır Yeni keşfedilen Amerika kıtasına İspanyollar ayak bastığında yerel kabileler birbirleriyle savaş halindedir ve yine birbirlerine karşı İspanyollarla ittifak yapmaya hazır durumdadırlar Bu kabillerin ortak düşmanları ise güçlü Aztek ve İnka imparatorluklarıdır Ayrıca yerel kabilelerin ve imparatorluk ordularının daha önce Amerika kıtasında bulunmayan ve bu yüzden bağışıklıkları olmayan yeni Avrupa hastalıklarıyla yüzleşmeleri salgın hastalıkları ve kitlesel ölümleri beraberinde getirir Conquistador’ların en başarılısı şüphesiz Hernán Cortés’dir 1519-21 yılları arasında müttefiki olan 200000 yerli savaşçıyla Aztek İmparatorluğunu yıkmış ve İspanyol sömürgelerinin merkezi olacak olan Meksika’ya girmiştir Bir diğer başarılı conquistador Francisco Pizarro ise 1531 yılında iç savaş içinde sarsılan İnka İmparatorluğunu yıkmıştır Bu fetihle beraber bugünkü Peru’nun tamamı ele geçirilmiştir Meksika’nın fethinden sonra hep bir altınlar diyarı peşinde koşulmuş (El Dorado) ancak düzenlenen sayısız seferde ya hiç bir şey elde edilememiş ya da önemsiz keşifler yapılabilmiştir Amerika kıtasındaki altın ve gümüş üretimi İspanya için yaşamsal bir hal almıştır Yıllık altın üretimi 850 ton, gümüş üretimi ise bunun yüz katından fazladır Bunun yanısıra bölgeden Avrupa kıtasına vanilya, kakao, şeker ticareti de başlamıştır Yeni dünyanın keşfiyle beaber coğrafi keşifler de hızlanmış, dünyanın etrafında ilk kez 1522 yılında dönülmüştür Magellan’ın başladığı yolculuk, kendisi Filipinli yerlilerce öldürülünce yardımcısı El Cano tarafından sonlandırılmıştır Avrupa’da ise Fransız kralı I François İtalya’daki İspanya topraklarına saldıracak ve Fransa ile İspanya arasında yeni çatışmalar tetiklenecektir Durumu fırsat bilen Navarra halkı İspanya tahtına karşı isyan edecektir Noáin Savaşında yenilen isyancılar, İspanyol İmparatorluk ordusu tarafından kırılacaktır Diğer yandan İtalya’daki savaş Fransa için tam bir yıkım olmuş, hatta Fransa kralı esir düşmüştür Ele geçirdiği Milano şehrini tekrar İspanya’ya vermek zorunda kalır
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
Pavia Savaşı (1525) |
09-16-2009 | #6 |
Şengül Şirin
|
Pavia Savaşı (1525)Pavia Savaşı (1525) Pavia Savaşında I Carlos’un zafer kazanması İtalyanları olduğu kadar Almanları da şaşırtacaktır, kendinden beklenmedik oranda güç kullanarak savaştan muzaffer ayrılacaktır İzleyen yıllarda Papalık ile I Carlos arasında imzalanan Barcelona antlaşmasında (1529), Carlos Katolikliğin koruyucusu ilan ediliyor ve isyancı Floransa’nın ayaklanmasının bastırılması karşılığında Lombardiya ona veriliyordu 1528 yılında büyük amiral Andrea Doria, Fransızları yenip Cenevizlilerin bağımsızlığını sağlamak için Carlos ile ittifak yapar İttifakın ilk meyveleri ise Ceneviz bankalarından Carlos’a açılan ilk kredilerde kendisini gösterecektir ve uzun süreli bir ekonomik ilişkinin başlangıcı olacaktır Amerika’da durum Amerika kıtasının kolonileştirlmesi dur durak bilmeden hızla ilerlemektedir 1530’lu yıllarda Santa Fe de Bogotá kenti kurulacak, onu 1536 yılında Buenos Aires izleyecektir 1540’lı yıllar Amazon ormanlarının Francisco de Orellana tarafından araştırılmasına sahne olacaktır 1541 ‘de Peru’nun derinliklerine ilerlenecek ve Kolombiya’nın derinlikleri fethedilecektir Salamanca Üniversitesi ve diğer üniversiteler yerel halkla ilgili İspanya’nın lehine yasalar çıkartılmasını önerirler Bunun üzerine 1512 yılına ait Burgos yasaları 1542’de yenilenir Bu yasaların pratikte uygulanması çok zor olacak olmasına rağmen diğer Avrupa ülkeleri de benzer yasalar çıkartacaktır 1543 yılında Fransız kralı I François Osmanlı Sultanı Kanuni Sultan Süleyman ile müttefik olarak, İspanyol kontrolündeki Niza şehrini almak için saldırır İngiliz kralı VIII Henry ise savaştaki iki tarafı da beğenmemesine rağmen bu işgale karşı İspanyolların yanında yer alır İspanyollar savaşta yenilseler de imparator Fransa’ya kendi şartlarını kabul ettirecektir Avusturyalılar ise Doğu Avrupa’da Osmanlılara karşı savaşmaya devam etmektedir Carlos, Protestanlara karşı İspanyol-Hollanda ordusuyla Almanya’ya girecek ve Protestan prenslerine karşı imparatorluk otoritesini tekrar tesis etmeye çalışacaktır 1547 yılındaki Mühlberg Savaşında Protestanları yenecektir Protestanlarla 1555 yılında imzalanan Augsburg Antlaşmasında Almanya tekrar imparatorluğun hakimiyetine girecektir Kutsal Roma İmparatorluğu gücünün doruğundadır Akdeniz ise Türklerle İspanyollar arasında savaş alanına dönmüştür Türkler Barbaros gibi korsanları da saflarına çekmiştir Carlos Osmanlılara kimi taktiklerle saldırmakta; askeri üslerine baskınlar düzenlemekte ve liman şehirlerine bizzat kendisi seferler düzenlemekteydi San Quintin’den İnebahtı’ya (1556-1571) İmparator Carlos tüm topraklarını yasal varisi olan oğlu II Felipe ile kardeşi Fernando arasında pay eder Fernando’nun payına Habsburg İmparatorluğu düşer Felipe’ye ise imparatorluğun çıkış yeri Kastilya düşer Ancak Kastilya kendi başına tüm imparatorluğa yetecek güçte değildir Kral Felipe’nin Maria Tudor ile evlenmesinden sonra İngiltere ile İspanya müttefik olacaktır 1547 yılında Fransa tahtına çıkan II Henry saldırgan bir dış siyaset güdecektir Felipe ise Fransız birliklerini 1558 yılında San Quintin’de yenecek 1559 yılında yapılan anlaşmada Fransa, İspanya’nın İtalya’daki fetihlerini tanımaktadır Fransa kralının ani ölümü üzerine ülke iç savaşa doğru kayacak, ülkedeki Katolikler ile Protestanlar arasında çıkan savaşa İspanya Katolikler lehine müdahale edecektir Fransa tehlikesini atlatan İspanya 1643 yılına kadar imparatorluğunu genişletecektir 1557 yılındaki borçlanma ve bütçenin Cenevizli bankerlerin denetimine açılmasıyla beraber ekonomik kriz iyice su yüzüne çıkmış olur Bu sırada deniz aşırı sömürgelerde fetihler devam etmektedir 1565 yılında Florida yerleşime açıklacak kurulan San Agustin kenti önemli bir üs olacaktır Asya kıtasında ise 27 Nisan 1565 günü Filipinlere girilecek ve 1572 yılında bugünkü Manila şehri kurulacaktır Fransa’ya karşı kazanılan zaferden ve Fransa’nın dini iç savaşların ortasına düşmesinden sonra Felipe güçlüdür Artık Akdeniz’de kendisine düşmanlıklar yapan Osmanlılardadır sıra İnebahtı (1571) İnebahtı SavaşıKanuni Sultan Süleyman’ın ölmesi ve yerine kapasitesi sınırlı II Selim’in geçmesi Felipe’yi yüreklendirecek ve savaş ilanına itecektir 1571 yılında İspanya, Venedik ve Papalık tarafından oluşturulan oluşturulan Kutsal İttifak, Osmanlılara savaş açar Biraraya getirilen donanma Türk donanmasına İnebahtı’nda ağır bir yenilgi tattırır Bu yenilgiyle Türklerin Akdenizdeki etkileri azalacak ve Avrupa’daki ilerleyişleri duraklayacaktır Zafer sayesinde Avrupa ülkeleri nezdinde İspanya’nın saygınlığı artacaktır Krallık zor durumda Madrid’deki sevinç uzun ömürlü olmaz 1566’da Kalvinistler Hollanda’da ayaklanma çıkartacaklar, kral ise Alba Dükünü olaylara müdahale etmesi için gönderecektir 1568 yılında William Orange, Alba dükünü ülkeden atmaya çalışır ancak başarısız olur Bu şekilde başlayan bir dizi savaşa Seksen Yıl Savaşları denir Savaş sonunda Hollanda bağımsızlığına kavuşacaktır Savaş İspanya için sonu gelmeyen bir hal alacaktır 1576 yılında Hollanda’da düzeni sağlayabilmek için bulundurulan 80000 kişilik ordunun masrafları özellikle mali krizdeki imparatorluk için sorun olur Amerika kıtası açıklarındaki korsanlığın artması da bunu etkendir Felipe askerlerine belirli bir süre ödeme yapılamayacağını duyurunca, askerler başkaldıracak, şehirler yağmalanacak hatta bazı askerler Hollanda isyanına katılacaktır Ordunun pasifize edilerek yatıştırılması 3 yıl sürer Felipe 1580 yılında ölünce ardında varis bırakmadığı için tahtın talibi çoktur Yeni kral ise İsabel’in oğlu olacaktır Portekiz’de durumu denetim altına almak isteyen yeni kral Alba Dükünü Portekiz’e gönderir ve durumu kontrol altına alırYeni kral elinde büyüyen bir imparatorluk vardır Ancak İspanya hala borçlarını ödemektedir 1584 yılında isyancı lider William Orange Katolikler tarafından öldürülür Bu olay Katoliklere yarayacakken beklenenin tam tersi olacaktır 1586 yılında İngiltere kraliçesi I Elizabeth, Protestanlara yardım yollayacak, ünlü korsan Sir Francis Drake Amerika kıtasında İspanyollara göz açtırmayacaktır Ayrıca Cadiz limanına da saldıracaktır 1588 yılında II Felipe, İngiltere kraliçesi I Elizabeth İngilteresine saldırmak için Yenilmez Armadasını adaya yollar İngiliz donanmasının inatçı direnişi, kuvvetli fırtınalar ve donanma arasındaki koordinasyonsuzluk ve lojistik hataları yüzünden İspanyol donanması hezimete uğrayacaktır Buna rağmen 1589 yılında Drake komutasındaki İngiliz karşı saldırısı da başarısız olacaktır Yenilmez Armada hezimetinden sonra bile denizlerde İspanyol donanmasının hakimiyeti sürmektedir 1639 yılında Hollanda’ya yenilen İspanyol donanması bu tarihten sonra çöküşe geçmiştir İspanya, Fransız kralı II Henry’nin ölümünden sonra Fransa’da çıkan iç savaşa dahil olacaktır Fransa tahtına geçen III Henry Paris önlerinde savaşta ölecek, ondan sonra tahta geçen IV Henry Katoliklere karşı savaşlarda başarı kazanacaktır İspanyol ordusu hem Fransa’da hem Hollanda’da savaşmak zorunda kalacak ve bölünecektir İki cephede birden svaşa ülke ekonomisi dayanamayacak ve Vervins Barış Antlaşması imzalanacaktır
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
Tanrı İspanyoldur! (1598-1626) |
09-16-2009 | #7 |
Şengül Şirin
|
Tanrı İspanyoldur! (1598-1626)Tanrı İspanyoldur! (1598-1626) Cadiz Savunması 1634, Zurbaran'ın ünlü eseriEkonomisi kötü durumda olmasına rağmen İspanya aynı anda İngiltere, Hollanda ve Fransa ile savaş halindedir ve ekonomik yetersizliğini görmezden gelmektedir Bu durumu zamanın Fransız tarihçilerinden Duplessis-Mornay, İspanyolların olağanüstü geniş toprakları ve denizleri fethedip büyük zenginliklere kavuştuklarını, bu yüzden de artık herşeyi elde edebileceklerini zannettiklerini söyleyecektir Özellikle modern edebiyat ve tarihi filmlerde Karayiplerde artan korsanlığın İspanya’nın Amerika kıtasından getirdiği değerli madenlerin akışını kestiği ileri sürülmektedir Tarihsel araştırmalara bakıldığında özellikle tekil korsan gemilerinin İspanyol kalyonları için kolay birer av olduğu ve ileri sürüldüğü gibi korsanların ticaret taşımacılığına sekte vurduğu doğru değildir Bazı tekil örneklerde olduğu gibi başarılı korsanlar (Sir Francis Drake bunlardandır) kıyıları yağmaladığı için güvenlik tedbirleri artırılmış ve ticaret gemilerinin korunması için konvoy sistemleri geliştirilmiştir Ayrıca 16yüzyılda hiçbir İspanyol kalyonu korsanların eline geçmemiş, 600 savaş gemisinden sadece 2 tanesi batmıştır Ticaret için asıl sorun teşkil eden Atlantik Okyanusundaki meteorolojik durum ve sık görülen fırtınalardı Ayrıca Atlantik ticaretinden hacimsel olarak on kez daha yoğun olan Akdeniz ticareti daha büyük bir korsan tehdidi altındaydı, o kadar ki bazen Kanarya adalarının İspanya ile iletişimi bile kolaylıkla kopabiliyordu Olumsuz gelişmelerin üst üste gelmesiyle ekonomik olarak iflas ettiğini 1596 yılında kabul etmek durumunda kalacak olan kral III Felipe olacaktır Siyasetle ilgisiz bu kral, isteği olmadan dahil olduğu tüm savaşlardan kurtulmak istemektedir 1598 yılında Fransa ile imzalanan Vervins Antlaşmasında IV Henry Fransa kralı olarak tanınacak, İrlandalı gerillalara verilen destek çekilecek ve İngiltere ile 1604 yılında Stuart Hanedanından I James ile anlaşmaya varılacaktır Fransa ve İngiltere ile imzalanan barış sayesinde İspanya dikkatini Hollanda’da bulunan topraklarına çevirebilecektir Hollandalılar ise 1590 yılında Breda dahil olmak üzere bazı korunaklı şehirlerde varlıklarını sürdürmekteydiler Ayrıca deniz aşırı zaferler kazanacaklardır ve Batavia’da askeri bir üs elde edilecektir İspanyol Ordusunun başına geçecek olan yeni komutan Ambrosio Spinola Hollanda’yı fethetmeye çalışsa da başarılı olamayacak ve İspanya ile Hollanda arasında 1609 yılında tarihi bir barış antlaşması imzalanacaktır İspanya ekonomisini yola koymak, kaybettiği prestijini kazanmak için çaba gösterecek, bu yönde uygulana siyaset ise çarpıcıdır; ülkeden Araplar kovulacak ve zenginliklerine el konacaktır Bu sayede özellikle Aragon krallığı büyük gelir elde edecektir İspanya, Avusturya ile müttefik olarak Otuz Yıl Savaşına katılacaktır 1621 yılında III Felipe ölecek ve yerine IV Felipe geçecektir 1625 yılında İspanya, Hollanda’daki Breda’yı alacaktır Savaşa Danimarka da müdahil olacaktır Madrid’de hala Hollanda’nın imparatorluğa bağlanacağı hayalleri kurulmaktadır Almanya’da Protestanların ayaklanmaları bastırılmış gibi görünmekte, Fransa ise genel iç savaş halinden çıkamamış konumdadır İspanya’nın kâğıt üzerindeki durumu gayet iyi gözükmektedir Olivares Dükü durumu ileryie götürüp şöyle diyecektir: “Bugünlerde Tanrı İspanyol, sanki halkımızın bir parçası”
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
Rocroi yolu (1626-1643) |
09-16-2009 | #8 |
Şengül Şirin
|
Rocroi yolu (1626-1643)Rocroi yolu (1626-1643) Olivares zamanının ilerisinde ve öngörüşlü bir kişiydi İspanya’nın kendisi için barışa ve reforma ihtiyacının olduğunu söylemekteydi İspanyol ordusunun Hollanda’daki savaşı yolunda gider gibi gözükse de durum yanıltıcıdır Hollanda donanması yenilenmiş ve İspanyollara zarar verdirmektedir Ayrıca Filipinler gibi İspanyol kolonilerine Hollanda saldırıları başlamış, ilerleme de kaydedilmiştir 1627 yılı Kastilya ekonomisinin çöküş yılıdır İspanyollar paralarının değerini devalüasyonla indirmiş, bu sayede savaşın masraflarının karşılanabileceği sanılsa da önceden Avusturya’da olduğu gibi enflasyon artmıştır 1631 yılına kadar ekonomik kriz yüzünden ticaret trampa usulüne göre sürecek, hükümet ise kolonilerden vergi toplamakta yetersiz kalacaktır Almanya’da bulunan İspanyol orduları ödenmeyen maaşlarını kendileri tahsil yoluna gidecektir Hollanda ise geliştirdiği donanmasıyla İspanyol İmparatorluğunu ayakta tutan biricik yaşam kaynağı olan değerli maden ticaretine engel olmaya başlamaktaydı 1628 yılında Hollandalı Amiral Piet Hein komutasındaki donanma İspanya’ya Amerika kıtasından gümüş getiren tüm konvoyu ele geçirecek ve İspanya’yı büyük bir servetten mahrum bırakacaktır 1630 yılında ise Otuz Yıl Savaşı şiddetlenecek, İsveç kralı II Gustav Almanya’yı işgal edecektir İlerlediği bölgelerdeki Protestanlardan destek alan İsveç kralı beklenmedik şekilde ölecek ve ordusu ise 1634 yılında Nördlingen Savaşında yenilince ülkedeki Katoliklerin durumu rahatlayacaktır İspanyol imparatoru durumu güçlüyken bir barış antlaşması imzalamak ister, en güçlü hasımları olan Branderburg ve Saksonya kabul eder ancak Fransa ve özellikle Kardinal Richelieu sorun çıkartmaktadır Kardinal Hollanda’nın ve Protestanların en büyük destekleyicilerindendir ve Habsburgların gücünü Avrupa kıtasında azaltmak istemektedir Kardinal, yeni imzalanan Praga Barışının Fransa’nın çıkarlarına uymadığını ilan edecek ve Kutsal Roma Cermen İmparatorluğuna ve İspanya’ya savaş açacaktır Deneyimli İspanyol ordusu ilk başlarda başarı kazanacaktır, ordunun amacı kardinali yerinden etmektir 1636 yılında İspanyol ordusu Paris yakınlarına kadar ilerlese de ekonominin zarar görmesinden çekinen komutanlar daha fazla ilerlemeyeceklerdir Fırsat kaçıran İspanyollara karşı yeniden toparlanan Fransız Ordusu düşmanları sınıra püskürtecektir Dover Deniz Savaşında ise İspanyol donanması Hollanda donanmasınca yenilecektir Böylece İspanya’nın Hollanda’yı ortadan kaldırma amacının başarıya ulaşmayacağı belli olacaktır 1643 yılında Fransız ordusuna karşı küçük çaplı bir muharebede yenilen İspanyol ordusunun aldığı yenilgi büyütülecek ve yeniden iki cephede savaş durumuyla karşı karşıya kalınacaktır Savaşın askeri değeri olmasa da propaganda değeri olmuş, Kardinal Mazarin’in zafer kazanması efsaneleştirilmiştir Sembolik olarak Rocroi Savaşı İspanya’nın kıta Avrupasındaki siyasi ve askeri etkisinin sonunu işaret eder, Otuz Yıl Savaşları ise Fransa’nın lehine sonuçlanacaktır
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
Hakimiyetteki son yıllar |
09-16-2009 | #9 |
Şengül Şirin
|
Hakimiyetteki son yıllarHakimiyetteki son yıllar İç isyanlar, Otuz Yıl Savaşlarının kaybedilmesi ve Fransa ile uzun yıllar süren (1640-1665) savaş yüzünden imparatorluk sürekli kan kaybetmekte, kolonilerde toprak kayıpları ve isyanlar yaşanmaktadır 1640’da Portekiz’in ayrılık savaşı ve Katalunya isyanı, 1641 yılındaki Endülüs ayaklanması, Navarra, Napoli ve Sicilya’da huzursuzluklar ardı ardına gelişir Portekiz ise Juan de Braganza önderliğindeki ayaklanmada kendi bağımsızlığını istemektedir Birden çok cephede saldırıya uğrayan İspanya bu saldırılara cevap veremez Portekiz ile barış imzalanır IV Juan olarak Portekiz tahtına geçen yeni kral öldüğünde İspanya tekrar Portekiz’e saldıracak ancak 1663 yılındaki Ameixial ve 1665 yılındaki Montes Claros Savaşlarında yenilince Portekiz’in bağımsızlığını 1668 yılında tanımak zorunda kalacaktır 1648 yılında ise İspanya o tarihe kadar Birleşik Eyaletler olarak anılan Hollanda’nın bağımsızlığını Westfalya Barış Antlaşmasıyla tanıyacaktır Bu geriye çekilişleri Karayiplerde kaybedilen topraklar izleyecek; Tobago, Çuraçao gibi adalar da elden çıkacaktır Napoli’nin ayaklanması 1648, Katalunya’nın isyanı 1652 yılında bastırılacak, Fransa Ordusu ise 1656 yılında son İspanyol zaferinde Valenciennes’de mağlup olacaktır Ancak kalıcı sonuç alan savaş 1658 yılında Dunkirk’de olacak ve İngiliz Ordusunun desteğini Fransızlar İspanyolları yeneceklerdir İmzalanan Pireneler Antlaşmasına göre Fransa ve Hollanda’ya toprak verilmiştir İspanya’nın içinde bulunduğu kriz, sosyal hayatı da olumsuz etkileyecektir Denizaşırı topraklar sürekli İngiliz ve Fransız saldırıları altındaydı, ayrıca Portekiz’in ayrılması İspanya’yı zayıflatmış, komşusu Fransa ise büyük bir tehlike olarak beklemektedir
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
Tahtta Habsburgların sonu (1665-1700) |
09-16-2009 | #10 |
Şengül Şirin
|
Tahtta Habsburgların sonu (1665-1700)Tahtta Habsburgların sonu (1665-1700) IV Felipe’nin ölümünden sonra oğlu II Carlos sadece 2 yaşındadır, onun yerine annesi Avusturyalı Mariana hüküm sürecektir Carlos’un saltanatı iki ksıımda değerlendirilebilir1665-1679 arası ekonomik kriz ve sarayı yönetme kavgalarıyla geçer İkinci kısım 1680 yılında başlar ve Medinacelli Dükünün iktidarıyla devam eder Sevilla’da çıkan veba salgını 1647-1652 yılları arasında şehir nüfusunun %25’ini öldürecektir Sevilla ve dahası Endülüs ekonomisi bu kadar büyük bir yıkımdan sonra tekrar ayağa kalkamayacaktır Salgın hastalıkta 500 binden fazla insanını kaybeden İspanya o zamanki nüfusu olan 10 milyon vatandaşının %5’ini kaybetmiştir 17yüzyıl boyunca İspanya’da vebadan 125 milyon insanın öldüğü tahmin edilmektedir Tahttaki genç kral II Carlos, İspanyol Hollandasına saldıran Fransa XIV Louis’yi durduracak durumda değildir 1667-68 yıllarında İspanya hem prestij hem de Lille ve Charleroi kentlerini kaybedecektir 1672-78 Fransa-Hollanda Savaşı sırasında ise İspanya eski düşmanı Hollandalıların tarfında savaşmannın bedeli olarak toprak kaybedecektir 1688-1697 yılları arasındaki Dokuz Yıl Savaşında ise Louis yeniden Hollanda’yı işgal edecek, Lüksemburg Dükünün komutasındaki Fransız ordusu 1690’da Fleurus’da İspanyolları yenecektir İspanyol saflarında savaşan III William Orange da yenilecektir Savaşın sonunda İspanya’nın Hollanda’daki toprakları Fransızlar tarafından işgal edilecektir, bu şehirler arasında Ghent ve Lüksemburg da vardır Savaş aslında İspanyol ordusunun ve yönetiminin ne kadar çağdışı ve zayıf olduğunu göstermiştir, buna rağmen tahttaki basiretsiz Habsburg hanedanı durumu düzeltmek için bir girişimde bulunmayacaktır 17yüzyılın sonları İspanya’nın tamamen çürümesine şahit olacaktır Yeni ekonomi politikası paranın değerini düşürmüş ve ekonomiyi rayında tutmuştur 1685 yılında iktidara gelen Oropesa Kontu ise saray harcamalarını denetlemiş ve yeni iflaslara önlem almıştır Bu yıllar Fransa ile sürekli savaş içerisinde geçecek ve Avrupa’da baş döndürücü değişiklikler yaşanırlen İspanya duraklama dönemine girecektir İngiltere’de 1688 Devrimi ve Fransa’da Güneş İmparatoru dönemi sırasında İspanya çökmeye devam eder Monarşi ve etrafındaki bürokrasi gelişmeleri değerlendirmekten uzak içe kapanır Başa geçen kralların başarısız ve yetersiz olması da durumu ağırlaştıracaktır
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
Burbon İspanyol İmparatorluğu: Reform ve Yeniden Doğuş (1713-1806) |
09-16-2009 | #11 |
Şengül Şirin
|
Burbon İspanyol İmparatorluğu: Reform ve Yeniden Doğuş (1713-1806)Burbon İspanyol İmparatorluğu: Reform ve Yeniden Doğuş (1713-1806) 1713 yılında imzalanan Utrecht Antlaşmasına göre Avrupa’nın önde gelen devletleri kıta Avrupasındaki güç dengeleri bağlamında İspanya’nın geleceğini belirlemişlerdir Yeni Burbon kral V Felipe İspanya’nın denzaşırı imparatorluğuna sahip olmaya devam ederken, Hollanda’daki topraklarını, Napoli’yi, Milano’yu, Sardinya’yı Avusturya’ya vererek kaybetmiş, bunun yanısıra Savoy Düklüğüne Sicilya ve Milano’nun bir kısmını, Cebelitarık ve Minorca Adasını da İngiltere’ye vermek zorunda kalmıştır Ayrıca bu anlaşmayla Felipe, Fransa tahtındaki hak iddailarından da vazgeçmekteydi 1718-1720 yılları arasında savaşta İspanyol ordusunun içine düşmüş olduğu çöküş aşikar bir şekilde görülür Bunun yanısıra Felipe İspanyol Amerikasına köle taşıma işini 30 yıllığına sadece İngilizlere veren bir karar da almak zorunda kalacaktır Bu ticari tekele tarihçi Fernand Braudel’in yorumladığı gibi, tüm İspanyol limanlarına giriş izni ve yasal olmayan kaçak malların da kıtaya sokulması da dahildir Habsburg hanedanının son yıllarında başlayan ekonomik toparlanma, ticaret filosunun artması ve kaçakçılığın gelişmesiyle hız kazanır Ekonomik alandaki bu gelişme idari yapıya yansımayacak başarısız ve basiretsiz yönetim anlayışı sürecektir Bilimsel gelişmelere kapalı yönetim askeri alandaki başarısızlıkları da beraberinde getirecektir Özellikle donanmanın içinde bulunduğu içler acısı durum Cape Passaro Deniz Savaşında ortaya çıkacaktır Muzaffer İngiliz donanması ele geçirdiği İspanyol gemilerinin neredeyse tamamen çürümüş ve kullanılmaz haldeki durumunu görünce bu gemileri ele geçirmektense batırmayı tercih edecektir Savaştan sonra yeni Burbon İspanyol hanedanı dış ilişkilerde daha dikkatli davranacak, Fransa ile ailevi yakınlıktan ötürü bu ülke ile yakınlaşacak ve yönetimde yasal değişikler yapacaktır Burbon egemenliğiyle beraber Burbonlara has merkantilist bir anlayış ve bununla beraber merkezi devlet yapısı Amerika kıtasında yürürlüğe konacaktır İspanyol Burbonlarının temel amacıysa Amerika kıtasındaki Criollos denilen ve uzun süredir yerel iktidarlarda bulunan ve Avrupa’dan göç eden asillerin Amerika kıtasında doğan çocuklarının oluşturduğu zümrenin elinden iktidarı almaktır Bunun gerçekleştirilmesiyle beraber ise kıtadaki cizvit hakimiyetinin sona ermesi amaçlanmaktadır Burbonlar bu emellerine 1767 yılında kıtadaki tüm cizvitleri kovarak ulaşacaklardır Yerel iktidarlara karşı oluşturulan Meksika ve Lima’daki elçiliklere bir de Vera Cruz eklenecektir İspanyollar bölgedeki hakimiyetlerini kurdukları şirketler eliyle artıracaklardır, kurulan şirketlerden en başarılısı 1740 yılında kurulan Havana Şirketi olacaktır İspanyolların Amerika kıtasındaki faaliyetlerini kontrol eden Konseyin merkezi Sevilla’dan Cadiz’e alınır Avrupa ile Amerika arasında belirli sürelerde yola çıkan büyük, hantal ve savaş gemilerince korunulan konvoy sisteminin yerine daha esnek gruplar konmak istendiyse de bu geçiş sancılı olmuştur Yasadışı ve kayıtsız ticaret, gemilerin kayıt altına alınması sisteminin 1735’de yürürlüğe girmesiyle azalacak ve bunun İspanyol ekonomisine etkisi olumsuz olacaktır Amerika kıtasında ise iki yerel isyan İspanyol egemenliğini sarsacaktır Bunlardan bir tanesi 1780 yılında Peru’da çıkan Tupac Amaru isyanı, diğeri de Yeni Granada’daki köle isyanıdır
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
18.yüzyıl zenginliği |
09-16-2009 | #12 |
Şengül Şirin
|
18.yüzyıl zenginliği18yüzyıl zenginliği Tüm olumsuzluklara rağmen Amerika ve Asya’daki muazzam kolonileri sayesinde İspanya dünya siyasetinde önemli bir güç olmaya devam ediyordu Özellikle 18yüzyıl bu anlamda imparatorluğun zenginleştiği bir dönem olur Cartagena’daki işgalci İngiliz donanmasına karşı alınan zafer 19yüzyıla kadar İspanya’nın Amerika’da varlığını sürdürmesini sağlayacaktır Bu zafer 1741 yılında yaşanmış ve Burbonların gelişen denizciliğe verdiği önemin bir sonucu olarak karşımıza çıkmaktadırYedi Yıl Savaşıyla zayıflayan deniz ticareti tekrar canlanacak ve Amerika ile ticaretin tek elden yürütülmesi İspanyol üretim sanayisinin de kalkınmasını ve gelişmesini sağlayacaktır En belirgin gelişen sanayi Barcelona’daki tekstil sanayisidir Zamanının önde gelen merkezlerinden Lancashire, İngiltere ile karşılaştırılmaz seviyede de olsa İspanya için önemi tartışılmaz düzeydedir Yerel bu gibi kıpırdanmalar haricinde esas gelişmeler Amerika kıtasındaki liman şehirlerinde ve özellikle şeker üretimi yapan Küba’da yaşanır Ayrıca değerli madenlerin çıkartılması da yeniden hız kazanmıştır Bütün bu gelişmelere rağmen İspanya kırsalında durum iç açıcı değildir Halkın çoğunluğunu oluşturan köylüler oldukça geri ve ilkel koşullarda, eski geleneklerin baskısı altında yaşamaktadırlar Toprağın verimini artırma çabaları ise topraksız ve sefil koşullarda çalışan köylülerce benimsenmemektedir Bu açıdan bakıldığında ekonomik olarak İspanya hala geri bir ülke konumundadır Merkantil ticaretin gerektirdiği ve Amerika kıtasındaki pazarların beklediği işlenmiş ürünlerin sağlanamasından dolayı kolonilerle hep bir çekişme hali bulunmakta, ticaret hep tek taraflı kalmaktadır Askeri açıdan bakıldığında Napoli ve Sicilya’nın 1734 yılında geri alınması, 1742’de İngilizlerin yenilmesi önemli gelişmelerdir Ayrıca Amerikan Bağımsızlık Savaşı (1775-83) sırasında İspanyollar İngilizlerin elindeki Bahama Adalarını ele geçirecektir Özellikle Amazon vadisindeki durum ise karmaşıktır Portekiz denetimindeki alan için Guarani Savaşı 1756 yılında çıkacaktır İspanyol İmparatorluğu hala eski görkemli günlerinde olmasa da karanlık bir dönemden çıkmış, artık diğer Avrupa ülkelerinin merhametinde değildir Ekonomisi de kontrol altındadır ancak zaman aleyhine akmaktadır Malaspina’nın önerisi daha verimli bir yönetim şekli önermektedir: Önerilen yönetim imparatorluk yerine dağa dağınık bir yapıya sahip konfederasyondur Bu şekilde hem yönetim daha kolay olacak hem de siyasi gerilimler törpülenecektir Öneri kolonileri kaybetmekten korkan monarşi tarafından reddedilecektir Ancak tüm İspanyol kolonileri yaklaşan Fransız Devrimi ve Napolyon Savaşlarıyla bir anda elden çıkacaktır
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
Dünya imparatorluğunun batışı (1800-1899) |
09-16-2009 | #13 |
Şengül Şirin
|
Dünya imparatorluğunun batışı (1800-1899)Dünya imparatorluğunun batışı (1800-1899) Goya'nın Fransızlara karşı savaşan İspanyolları anlatan ünlü eseri19yüzılda İspanya’nın kaybedeceği ilk toprak uçsuz bucaksız Louisiana topraklarıydı Bu topraklar Kanada’ya kadar uzanmaktaydı ve 1763 yılında Fransa’dan devralınmıştı Fransızlar Napolyon Bonaparte liderliğinde bu toprakları 1800 yılındaki San Ildefonso Antlaşmasıyla geri alacak ve 1803 yılında Birleşik Devletlere satacaklardı Trafalgar Deniz Savaşında ise Fransız donanmasının safında İngilizlere yenilecek olan İspanyol donanması artık denizaşırı kolonileri koruyamayacak düzeye düşecektir Napolyon ordularının İspanya’yı 1808 yılında işgal etmesiyle çıkan savaş sırasında İspanya’nın kolonilerle bağı tamamen kesilecektir Louisiana’nın el değiştirmesiyle berabe artık ABD ile İspanya sınır komşusu olacak ve sürekli sınır anlaşmazlıkları yaşanacaktır Florida’da yaşanan ayaklanma sayesinde burası da ABD egemenliğine geçecektir 1808 yılında Fransa tarafından işgale uğrayan İspanya, gerilla savaşı vererek uzun ve kanlı bir ayaklanmayla Fransızları ülkeden atacak, izleyen yıllarda yaşanan iktidar boşluğunda iç savaş yaşanacaktır Cumhuriyet yanlıları monarşi yanlılarıyla savaşacaktır Bu yıllarda İspanya tüm kolonilerini kaybedecek sadece Küba, Portoriko ve Asya’da izole olan Filipinler, Guam Adaları ile Afrika’da İspanyol Sahrası, İspanyol Ginesi ve Fas’ın bazı kısımları İspanyol denetiminde kalacaktır Latin Amerika’daki bağımsızlık savaşları ise bölgenin İngilizler tarafından işgaline karşı yerel halkın verdiği kavganın bağımsızlık savaşına evrilmesiyle başlayacak ve başarıya ulaşacaktır Amerikan Bağımsızlık Savaşından dersler çıkartan Latin Amerika halkları uzun savaşlardan sonra birer birer bağımsız olacaktır: Paraguay (1811), Uruguay (1815), Arjantin (1816), ve Peru (1821) San Martin ve Bolivar gibi komutanlar sayesinde bağımsız olacaktır Bu ülkeleri Venezuela, Kolombiya, Ekvador ve Bolivya izleyecektir Meksika ise 1821 yılında bağımsızlığın ilan edecektir Santo Domingo da bağımsızlığını ilan edecek ve Bolivar’ın Büyük Kolombiya Cumhuriyetine katılmak istese de kölelerin kurduğu cumhuriyet olan Haiti tarafından ele geçirilecektir Amerika kıtasında İspanya’nın elinde sadece Küba ve Portoriko kalacaktırİspanya’da ise Napolyon savaşlarından sonra ülke egemliğin kimde olduğunun bilinmediği bir geçiş döneminden geçmektedir 1870’lerdeki XII Alfonso yönetimi sayesinde merkezi iktidarda bir toparlanma yaşansa da kralın erken ölümü durumu yine içinden çıkılmaz hale getirecektir Kolonilerdeki milliyetçi ayaklanmalar 1898 yılındaki İspanya-ABD Savaşının çıkasında etken olacak ve yayılmaya başlayan ABD egemenliğinin hedefi Küba olacaktır Küba’nın ABD’ye bağımlı şekilde bağımsızlığını ilan etmesinden sonra İspanya 20 milyon dolar karşılığında Portoriko, Filipinler ve Guam’ı ABD’ye devredecektir Filipinlerdeki askeri üs 1899 yılında boşaltıldığında bölgedeki 400 yıllık İspanyol egemenliği de sona erecektir Pasifik Okyanusunda kalan son ufak adalrını da Almanya’ya satan İspanya’nın sadece Kuzey Afrika’da kolonileri kalacaktır
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
Afrika’daki topraklar (1875-1975) |
09-16-2009 | #14 |
Şengül Şirin
|
Afrika’daki topraklar (1875-1975)Afrika’daki topraklar (1875-1975) İspanya İç Savaşı sırasında Cumhuriyetçilerin başkenti Madrid'i bombalayan milliyetçilere ait savaş uçakları1481 yılında Papalığın dünyayı Portekiz ile İspanya arasında pay etmesiyle beraber Kanarya Adaları Portekiz egemenliğinde kalır İspanyol hakimiyetinde ise Melilla, Villa Cisneros, Mazalqivir, Gomera, Oran, Cezayir, Bugia, Trablus, Tunus ve Ceuta şehirlei vardır 1778 yılında Portekiz ile yapılan El Pardo antlaşmasına göre Nijer deltasını alan İspanya bunun karşılığında Latin Amerika’da bazı topraklarını Portekiz’e devreder 19yüzyılda ise Tetuan Savaşından sonra Fas, Sıdi İfni’yi İspanya’ya bırakacaktır 1884 Berlin Konferansında da bu durum değişmez Gine’nin durumu belirsizdir 1911 yılında Fas Fransızlarla İspanyollar arasında pay edilir Abdülkerim önderliğindeki Berberiler ayaklanacak ve İspanyolları 1921 yılındaki Annual Savaşında hezimete uğratacaklardır İsyan sırasında ordunun yaşadığı dağınıklık ve hezimet üleknin de içinde bulunduğu durumu resmetmiştir adeta 1923 yılında Tangier uluslararası açık şehir ilan edilecek ve Fransa, İspanya, İngiltere ve daha sonradan katılan İtalya tarafından denetlenecektir Afrikadaki İspanyol ordu komutanlarından Francisco Franco’nun seçilmiş hükümete karşı başlattığı ayaklanma İspanya İç Savaşına yola açacak, Franco önderliğindeki Falanjistler özellikle Hitler Almanyası ve Mussolini İtalyasının desteğiyle zafer kazanacak ancak 1936-39 yılları arasında ülke mahvolacaktır 2Dünya Savaşı sırasında Vichy Fransasına bağlı birlikler Tanger’de yenilgiye uğratılacaktır İspanya, Afrika’daki sömürgelerinde ekonomik altyapı oluşturacak yatırımları bölgeye yapmayacak, ancak sınırlı şekilde bölgeyle ilgilenecektir Bioko adasında Nijeryalı işçilerin çalıştığı kakao çiftlikleri kurulacaktır 1956 yılında Fas bağımsızlığını ilan edince İspanya, Fas’daki topraklarından çekilecek ancak Sidi İfni’yi vermeyecektir Fas sultanı VMuhammed ise İspanyol Sahrasına saldıracak ve ele geçirecektir Bugünkü Ekvator Ginesi olan ülke toprakları ise İspanyol Ginesi topraklarıdır Buradaki bağımsızlık yanlılarının ve Birleşmiş milletlerin baskıları sonucu 1968 yılında ülkenin bağımsızlığını vermeye razı olacaktır yine aynı yıl İspanya Sidi İfni’yi Fas’a verecektir İspanyol Sahrasının durumu ise hala belirsizdir Kanarya Adalarındaki ve Kuzey Afrika’daki İspanyol şehirleri ise ülkenin ve Avrupa Birliğinin birer parçası sayılmakta ancak farklı vergi yapılarına sahip olarak yönetilmektedir Fas hala Ceuta, Melilla üzerinde hak iddia etmektedir Ayrıca Fas birliklerinin 11 Temmuz 2002 gecesi işgal ederek ilhak etmeye çalıştıkları Preejil Adası ise İspanyol donanması tarafından silah kullanılmadan geri alınmıştır
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
İmparatorluğun mirası |
09-16-2009 | #15 |
Şengül Şirin
|
İmparatorluğun mirasıİmparatorluğun mirası İmparatorluğun varlığının kimi alanlarda etkisi kalıcı olmuştur Amerika kıtasına İspanyolca dili ve Katoliklik yerleşmiştir Amerika kıtasındaki insan topluluklarının birbirleriyle karışmasının da etkileri günümüze kadar gelmektedir Latin Amerika halklarının kökleri hem yerel halklara, hem Avrupalılara hem de Afrikalılara dayanmakta, kültürel bir bileşim oluşturmaktadır Bu duruma belki istisna olarak çok sayıda Avrupalı göçmenin bulunduğu Arjantin ve Uruguay dahil edilmeyebilir İspanyol İmparatorluğu, Portekiz ile beraber dünyadaki ilk küresel ekonomik ticaretin önünü açmıştır Okyanus ötesi deniz ticareti başlatılmış, İspanyol dükası dünyanın ilk küresel para birimi olmuştur Küresel ticaretin ilk etkisi ise kıtarlar arasındaki gıda alışverişinde olmuş, okyanusun her iki tarafındaki halklar yeni gıdalarla tanışmışlardır: Amerika için yeni olan ürünler; buğday, arpa, soğan, elma, karpuz, inek, koyun, domuz, at ve eşek olurken Avrupa ise; mısır, çikolata, patates, kırmızı biber, pul biber, domates, yerfıstığı, tütün ve hindiyle tanışmıştır Ayrıca halklar arası bu kaynaşmanın etkileri müzikten sanata spordan hukuka kadar birçok alanda ve birçok ülkede görülebilir
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|