05-21-2009
|
#1
|
Şengül Şirin
|
Divan şiirinde Aruz ölçüsü Ve Aruz ölçüsünün özellikleri
DİVAN ŞİİRİNDE ARUZ ÖLÇÜSÜ VE ARUZ ÖLÇÜSÜNÜN ÖZELLİKLERİ Divan şiirinin ölçüsü "aruz"dur Aruz’da açık ve kapalı heceler çeşitli kalıplarda, kendilerine özgü bir düzen içinde sıralanır Şairler eserlerini yazarken seçtikleri kalıba mutlaka uymak zorundadır Aruz, esas olarak hecelerin uzunluğu kısalığı temeline dayanan şiir ölçüsüdür İlk kez Arap dilcisi İmam Halil bin Ahmed tarafından kullanıldı Türklerin İslamiyet’i kabul etmelerinden sonra medrese kültürü ile yetişen şairlerin Farsça’yı edebiyat dili olarak benimsemeleri, aruzun Türk edebiyatına da girmesini sağladı
Aruzda heceler uzun ve kısa olarak ikiye ayrılır Uzun heceler çizgi (-), kısa heceler nokta () ile gösterilir Uzun ve kısa heceler çeşitli biçimlerde yan yana gelerek kalıpları oluşturur Bu kalıplar yan yana geliş biçimlerine göre, fâilâtün, fâilün, mefâilün ve benzeri değişik adlarla anılır Aruz ölçüsüyle şiir yazmak için sözcükleri bu kalıplara uydurmak gerekir Aruzda sözcükleri ses özelliklerini bozmadan kullanmak her zaman olanaklı değildir Bu yüzden heceleri kimi zaman uzun, kimi zaman da kısa okumak gerekir Sık rastlanan bu iki duruma imale (uzun okuma) ve zihaf (kısa okuma) adı verilir Zihaf, aruzda kusur sayılır
Aruz ölçüsünde hece ölçüsündeki gibi duraklar yoktur Dizelerdeki hece sayıları eşit olmayabilir Dize sonlarındaki heceler kısa da olsa uzun kabul edilir Aruzda bir sözcük sessiz biter, ondan sonra gelen sözcük sesli harfle başlarsa, bu sesli harf birinci sözcüğün sonundaki sessiz harfi kendisine çeker Böylece birinci sözcüğün sonundaki sesiz harfle biten uzun hece kısa hece durumuna gelir Bu duruma da vasl yani ulama denir
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|
|