En Güzel Beyitler Burada |
08-03-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
En Güzel Beyitler BuradaBEYİTLER *Canıma bir merhaba sundu ezelden çeşm-i yâr Öyle mest oldum ki gayrin merhabasını bilmedim (Ahmet Paşa) *Hani ol gül gülerek geldiği demler şimdi Ağlarım hatıra geldikçe gülüştüklerimiz(Mahir) *Dene altunu mihenk taşında Dahi insanı bir iş başında *Bir gül dedi bülbül güle, Gül gülmedi gitti Gül bülbüle, bülbül güle, Yar olmadı gitti *Bakmamıştır, dönüp hayatıma Ağlayanlar, bugün, vefatıma (ANihat Asya) *Kimsesiz kimse yok, herkesin var bir kimsesi Kimsesiz kaldım yetiş, kimsesizler kimsesi *Canı canan dilemiş vermemek olmaz ey dîl Ne nîza eyleyelim ol ne senindir ne benim (Fuzuli) *Düşenin dostu olmaz demişler düşte görürsün, Sen o zaman dostları, düşte görürsün *Varlığından şu güzel ülkeyi kurtarsak da Adımından kalan izler, lekedir toprakta (ANihat Asya) *Nerde gölgen, Ey Osman'ın o büyük Çınarından kalan zavallı kütük (ANihat Asya) *"Suyu yokmuş bu haliyle ay toprağı neye yarar?" Diyenlere cevap: "Teyemmüm etmeye yarar" (ANihat Asya) *Gün olur bin giden, on erle döner Fakat zaferle döner! (ANihat Asya) *Millet, vatan ve din ona-ömrünce- verdi güç Ay gökyüzünde birdi, Onun bayrağında üç(ANihat Asya) *Padişahı âlem olmak bir kuru kavga imiş Bir veliye bende olmak cümleden âlâ imiş (Yavuz Sultan Selim) *Yazı yazmak istersen, al eline kalemi durma yaz Yazı yazmak istemezsen, al eline kazmayı durma kaz *Yazı yazan hem güldür hem çiçek Yazı yazmayan hem öküzdür hem eşek *Kelamın fizza ise sükut eyle olsun zeheb Kemal ehli kemâlâtı böyle buldu hep *Gökten nazire indi sihamı kazasına Nef'î diliyle uğradı Hakkın belasına *Tok olan cümle âlemi tok sanır Aç olan âlemde ekmek yok sanır *Çağrıldığın yere erinme Çağrılmadığın yerde görünme *Kendi kendine ettiğin âdem Bir yere gelse idemez âlem(Adlî) *Adam, adamdır eğer olmaz ise bir pulu Eşek yine eşektir, atlastan olsa çulu(La edri) *Yine ben bir öğüt aldım pirimden İyilik ettiğinde sakın kendini(Köroğlu) *Beklemek güzel şey, gelecekse beklenen Özlemek güzel şey, özlüyorsa özlenen *Al kaşağıyı gir ahıra Yarası olan at gocunsun *Cümleler doğrudur sen doğru isen Doğruluk bulunmaz sen eğri isen(Yunus Emre) *Sirkati şiir edene kati zeban lazımdır Böyledir şer'i belagatte fetavayı sühan (Sünbülzade Vehbi) *Güden çoban sürüyü döndürünce ters yöne Geçmez mi sürüdeki topal koyun en öne(La edri) *Allah'a sığın şahsi halîmin gazabından Zira yumuşak huylu atın çiftesi pek olur(Ziya Paşa) *Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz, Şahsın görünür, rütbe-i aklı eserinde(Ziya Paşa) *Milyonla çalan mesned-i izzette şerefaz Birkaç kuruşu mürtekibin cây'i kürektir(Ziya Paşa) *Söz bilirsen söyle senden ibret alsınlar Söz bilmezsen sükût eyle seni insan sansınlar *Muradını anlarız ol gamzenin izanımız vardır, Belî söz bilmeyiz ama biraz irfanımız vardır(Nedim) *Gülü vermen için gülü vermem mi gerek Haydi gülüm gülüver de, gülü vereyim (Havace) *Pek tabi olmaya gelmez terbiyesiz derler Pek samimi olmaya gelmez saygısız derler(CŞehabeddin) *Gafletlere, zilletlere, zulmetlere lanet Sen doğ bize, sen doğ bize ey fecri hakikat (Tevfik Fikret) *Bir mevsimi baharına geldik ki alemin Bülbül hamuş, havz teki, gülistan harab(İzzet Molla) *Pür ateşim açtırma benim ağzıma zinhar Zalim söyletme derunumda neler var *Bir saçı Leyla'ya mecnun'dur deyu Yazmışlar defteru divane beni(Dertli) *Bizi sarsar bir sülüs yazı görsek Bize heyecan verir bir parça kırık çini(FNÇamlıbel) *Bazen gönül dalar suların musikisine Bazen Yesari hatlarının en nefisine(Yahya Kemal) *Mende Mecnundan fuzun âşıklık istidadı var Aşıkı sadık menem, Mecnun'un ancak adı var (Fuzuli) *Bir kadehle sâki gamdan azad eyledi Şad olsun önlü onun gönlümü şad eyledi(Hoca Dehhani) *Ger derse Fuzuli ki güzellerde vefa var Aldanma ki şair sözü elbette yalandur(Fuzuli) *Sen Ahmedü Mahmudu Muhammedsin efendim Hak dan bize sultan-ı müeyyedsin efendim (Şeyh Galib) *Mâh-ı muharrem oldı meserret haramdır Matem bugün şeriate bir ihtiramdır (Fuzuli) *Öyle zaif kıl tenimi firkatinde kim Vaslına mümkün ola yetürmek saba beni (Fuzuli) *Ben akıldan isterim delalet Aklım bana gösterir dalalet (Fuzuli) *Zülfüne kalsa perişan eylemezdi dilleri Anı da tahrik eden bâd-ı sabadır (Fuzuli) *Aşk icre azab olduğun andan bilirim ki, Her kimse ki âşıktır, işi ahu figandır (Fuzuli) *Ne yanar kimse bana âteşi dilden özge Ne açar kapım bad-ı sabâdan gayrı(Fuzuli) *Mecnun ile bir mektebi-i aşk icre okuduk Ben Mushafı hatmettim, o Leyli'de kaldı (Fuzuli) *Masivadan el çekip mahlukattan ümit kes Virdin olsun her nefes "Allah bes, baki heves"(La edri) *Başında aklı olan ücrete amel etmez Huriyle aldanmaz, göz ile kaştan geçer (Yunus Emre) *Gül gülse daim, ağlasa bülbül aceb değil, Zira kimine ağla demişler, kimine gül (Baki) *Yedim sûg-i Halep'te bir pilav, ismin sual ettim, *Ya rab bana cism-u can gerekmez, Canan yok ise can gerekmez(Fuzuli) *Ey Fuzuli yar eğer cevr etse ondan incinme Yar cevri, aşıka her dem muhabbet tazeler (Fuzuli) *Gözlerime bak, orada görürsün hep vefayı Hem yârimin bana ettiği her cevrü cefayı(Havace) *Gazel bildürür şairin kudreti Gazel arturur nazımın şöhretin *Gittin amma ki kodun hasret ile canı bile İstemem sensiz olan sohbeti yaran bile (Neşati) *Câm-ı cem nûş eyle ey Cem bu firengistandır Her kulun başına yazılan gelür devrandur(Şehzade Cem) *Vech-i Yeldanın kıymetini sarhoş ne bilsin Sen onu aşık olmuş biçare mecnuna sor(Havace) *Gör zahidi kim sahibi irşad olayım der Dün mektebe vardı bugün üstad olayım der(Ruhi) *Çin ellerinin çok gözü ahuların övme Ey hâce bu rum elleridir, bunda neler var(Ruhi) *Kimdir bizi men eyleyecek dârı cinandan Mevrusu pederdir gireriz hane bizimdir (Nabi) *Onlar bana vurgun Ben ona meftun(Havace) *Göz gördü gönül seni sevdi ey yüzü mâhım Kurbanın olam var mı benim bunda günahım(Nahifi) *Haddeden geçmiş nezaket yâl-u bal olmuş sana Mey süzülmüş şişeden ruhsarı al olmuş sana(Nedim) *Dikkatler ile seyrederiz yari serapa Görmez mi idik biz de eğer olsa vefası(Baki) *Avazeyi bu âlemde Davud gibi sal Baki kalan bu kubbede hoş bir sada imiş(Baki) *Ey Necati, yürü sabreyle elinden ne gelir Hublar, cevr-u cefayı kime öğretmediler(Necati) *Nabi ile ol afetin ahvalini naklet Efsane-i Mecnun ile Leyla'dan usandık(Nabi) *Ne dünyadan safa bulduk, ne ehlinden recamız var, Ne dergâhı Huda'dan maada bir ilticamız var(Nefi) *Varalım bir iki gün zikredelim Mevla'yı Bize ısmarladılar mı bu yalan dünyayı(IIMurat) *Güzel sevmekte zahid müşkilin var ise bizden sor Bizim ol fende çok tahkikimiz, itkanımız vardır (Nedim) *Çok insan anlayamaz eski musikimizden, Ve ondan anlamayan bir şey anlamaz bizden(Yahya Kemal) *Güzellerde olsaydı biraz vefa Olur muydu güzellikleri heba (Havace) *Şeb-i Yeldayı muvakkitle, müneccim ne bilsin? Mübtelayı gam'a sor kim geceler kaç saat çeker *Geçme namert köprüsünden ko aparsın su seni, Yatma tilki gölgesinde ko yesin aslan seni *Miyanı gütüguda bedmeniş iham eder kubbun Şecaat arz ederken merdi kıpti sirkatin söyler(Koca Ragıp Paşa) *Ölüm bize ne uzak, bize ne yakın ölüm Ölümsüzlüğü tattık bize ne yapsın ölüm *Sakın terki edepten kuy-i mahbubi Hüdadır bu Nazargahı ilahidir, makamı Mustafa'dır bu(Nabi) *Cihanda âdem olan bî gam olmaz Anınçün bî gam olan âdem olamaz(Necati) *Âdem odur ki adını alemde andıra Alemde ad kalır âdem gelir gider(Âdem Dede) *Sanma âlemde gerektir âdemi, insna olur Kimisi insan olursa kimisi şeytan olur *Âdeme âdem gerektir âdem etsin âdemi Âdem âdem olmayınca netsin âdem âdemi (Ziya Paşa) *Ağlamak göründü gönül, ağlayalım seninle İnlemek göründü gönül inleyelim seninle(Aziz Mahmud Hüdayi) *Sür çıkar ağyarı dilden ta tecelli ede Hak Padişah girmez saraya, hane mamur olmadan *Bir ah ettim derinden Yer oynadı yerinden *Cüzi akıl, söz ve işlerimizde bize delil olur Ama Allah bahsinde değeri sıfır olur(Mevlana) *Subh dem dönse n'ola mihr-i cemale lale, Oldu mazhar-ı aded-i ismi celale "Lale" (Ref'i Kâlâyi) *Efendi ne isterse etmek gerek Kuluz biz düşer mi sual etmek(İzzet Molla) *Harâbât ehlini hor görme zahid Hazineye malik ne viraneler var(Ragıp Paşa) *Arif isen bir gül yeter kokmağa Cahil isen gir bahçeye, yıkmağa(La edri) *Sanma ey hace ki senden zer-u sim isterler "Yevme La yenfeu'da" kalbi selim isterler *Ekmeyen biçmedi bu mezrada elhasıl Kime lazım ekmek, ona lazım ekmek(Akbıyık Sultan) *Hırlaşır bir lâşeye üşüşmüş nice yüz bin kılab Biz de pay almak için geldik bu kavga üstüne (Hüdai) Arap kuskus deyince, bezli mechud eyledim kustum (Sururi) *Günlerdir almadım senden ne bir mektup, ne bir haber Kaldır nikabını, göster cemalini ey vefasız dilber (Havace) *İlim bir hucce-i bî sahildir Anda alim geçinen cahildir (Nabi) *Tütünsüz uykusuz kaldım Terk etmedi sevdan beni (Ahmet Arif) *Bizler mi vakti hoşça geçirmekteyiz bu gün Şüphem budur: Vakit mi geçirmektedir bizi? (Yahya Kemal) *Ey kimsesizler, el veriniz kimsesizlere Onlardır ancak el verecek kimse sizlere (Yahya Kemal) *Uğrarız sadmesine her gelenin Bu da bir çiftesi hergelenin *Ölmek değildir ömrümüzün en feci işi Müşkül budur ki ölmeden evvel ölür kişi *Güzellerde vefa olmaz demek yanlış ey Baki, Olur vallahi billahi hemen yalvarı (parayı) görsünler(Baki) *Muıni zalimin dünyada erbabı denaettir Köpektir zevk alan sayyad-ı bî insafa hizmetten(Namık Kemal) *Bir katre mâ düşünce gülün kalbi pakine İsmim çıkar heman varak-ı tâb-nakine (Ke-ma-l) *Bende yok sabru sükûn, sende vefadan zerre, İki yoktan ne çıkar fikredelim bir kerre(Nâ-bi) *Sefinenin başı girerse limana, O memduhun ismi çıkar meydana (Sü-leyman) *Erbabı teşaur çoğalıp şair azaldı, Yok öyle değil şairin ancak adı kaldı (Muallim Naci) *Hoş olur gecede mey sohbeti mehtab olıcak Nursun meclise gel kim demişiz sana mâh sana(Necati) *Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu, Birinciliği beyaza verdiler (Özdemir Asaf) *Yahya'yı yar ağlatırsa gam değil, Müşkil budur ki düşmanı nadanı güldürür (Şeyhülislam Yahya) *Aşk cellâdından ne çıkar, mademki yar vardır, Yoktan da davardan da ötede bir vardır(Sezai Karakoç) *Kula bela gelmez Hak yazmadıkça, Hak bela yazmaz kul azmadıkça *Gam değil amma bu mülkün böyle elden gitmesi, Gitgide zulüm etmeye elde ahali kalmıyor(Şair Eşref) *Bizler savaş ölüleriyiz, Bundan böyle karşı-karşıya değiliz, Bildiririz *Kim istemez mutlu olmayı, Ama mutsuzluğa da var mısın (Cemal Süreyya) *Bir demet reyhan verseler bülbüle Koklamaz onu yine gider dikenli bir güle *Gülün güzelliğini bülbülden öte kim bilir? Benim âb-ı hayatım senin bitmez sevgindir *Aşk odu evvel düşer maşuka, ondan aşığa Şem'i gör kim yanmadan yandırmadı pervaneyi *Pişkinin halini anlayamaz ham, Kısa kesmek gerek sözü vesselam *Nesimi'ye sordular kim yârin ile hoş musun? Hoş olam ya olmayayım ol yar benim kime ne? (Nesimi) *Bed asla necabet mi verir hiç üniforma Zerdüz palan ursan eşek yine eşektir (Ziya Paşa) *Ayıttı ol Peri bir gün düşüne girurem bir şeb, Sevincimden nice yıllar geçiptir görmedim uyku(Zati) *Eksik olamaz gamımız bunca ki bizden ham alıp Her gelen gamlı gider şad gelip yanımıza (Fuzuli) *Merhem koyup onarma sinemde kanlı dağı Söndürme özelinle yandırdığın cerağı(Fuzuli) *Eylesen tutiyi talimi edayı kelimat Sözü insan olur ama özü insan olmaz (Fuzuli) *Canıma bir merhaba sundu ezelden çeşm-i yâr Öyle mest oldum ki gayrın merhabasın bilmedim (Ahmet Paşa) *Kabiliyet dâd-ı Hak'tır her kula olmaz nasip Sad hezâr terbiye etsen bî-edep olmaz edîp(Lâ edri) *Nâdir bulunur tıynet-i kâmilde kusûr Kem-mâyeden eyler ne ki eylerse zuhûr (Ragıp Paşa) *Zalimlere mehl olmasa matlub-ı ilahi Bir demde yıkar alemi mazlumların ahı(Sırrı Paşa) *Bahşeyleyip günahımı mesrûr eder misin Ya Rab harâp kalbimi ma'mûr eder misin(Enderunlu Vâsıf) *Mücerribân-ı umûrun kelâmı gerçek imiş Yalan dedikleri dünyayı böyle bilmez idim (Yenişehirli Avni) *Leb zikirde amma ki gönül fikr-i cihanda Kaldı arada sübha-i mercan mütereddid (Nâbî) *Kahve narhın arttıran kahve gibi çeksin azab Hem yanıp hem rû-siyah hem hurd ola gark-ı âb (Narh:Fiyat-Rû:Yüzü-Hurd:Öğütülme-Gark:batmak) *Senden, bilirim yok bana faide ey gül Gül yağını eller sürünsün çatlasa bülbül *Meşveretsiz kim ki bir iş işleye Şol nedamet parmağın çok dişleye(Zarifî ) *Arif isen bir gül yeter kokmağa Cahil isen gir bahçeye yıkmağa *Nedenlü cehd edersen bir murâde Nasib olmaz mukadderden ziyâde *Çünki yok ev sahibinden fâide Rabbenâ enzil aleynâ mâide *Ne kendi eyledi rahat,ne halka verdi huzur Yıkıldı gitti cihandan,dayansın ehl-i kubur *Kişiye her işi âlâ görünür Kuzguna yavrusu Ankâ görünür *Çeşmi insaf kadar kamile mizan olmaz Kişi noksanını bilmek gibi irfan olmaz (Nevadir-ul Âsar) *Sûretin sîretine şahittir Başka şahit aramak zâiddir(İbn-ül Emin Mahmud Kemal) *Erbab-ı fazlü marifet olmazdı muteber Herkes cihanda olsa eğer sahib-i hüner(Sâmih) *Koyamam kargayı bülbül yerine Çiçek açmış dikeni gül yerine(Şinâsi) *Postu sırtında gezer hayvanın İlmi sadırında olur insanın(Vehbî Sümbülzade) *Derd-i dili açma sakın herkese Derde deva derdi çekenden gelirAli Fakri (Şeyh) *Gelince vakt-i hacet geçmedim hatırlarından hiç Anın çün ben de şimdi hatır-ı ahbabdan geçtim(Yenişehirli Avni) *Yâri bil, ağyârı bil aklın başında var iken Fevt-i fursat eyleme fursat yedinde var iken (Dertli) *Gözlerim ebna-yı ademden o rütbe yıldı kim İstemem ben fatiha tek çalmasınlar taşımı (Şair Eşref ) *Başımla gönlümü edemedim eş Biri yüz yaşında biri yirmi beşCelal Sahir (Erozan) *Basma cahilin izine Gitme şeytanın sözüne (Ruhsati) *Dü İbrahim amed bedârı cihan Yeki putşiken, yeki putnişan(Figani) *Bahşeyleyip günahımı mesrur edermisin Ya Rab harab kalbimi mamur edermisin? (Enderunlu Vasıf) *Dil gitti gerçi yerine kondu hezar gam Biri gider bini gelir oldu belaların (Şeyhülislam Yahya) *Gelince vakti hacet geçmedim hatırlarından hiç Onunçün ben de şimdi hatırı ahbabdan geçtim(Yenişehirli Avni) *Zalimlere mehl olmasa matlubi İlahi Bir demde yıkar alemi mazlumların ahı (Sırrı Paşa) *Nadir bulunur tıyneti kamilde kusur Kem mayeden eyler ne ki eylerse zuhur(Ragıb Paşa) *Neye halk etdi deme Hazreti Mevlâ nâyı Halka bildirmek için Hazreti Mevlanayı (La edri) *Kabiliyet dâd-ı Hak'tır her kula nasib olmaz Sad hezar terbiye etsen bi edeb olmaz edib(La edri) *Kişiye her iş a'la görünür Kuzguna yavrusu anka görünür(Şinasi) *Eski eş'arda dürbin ile mâna görülür Yeni eş'arda mâna diye külfet yoktur(Şair Eşref) *Sana senden gelir bir işte dâd´ lâzımsa Zaferden ümidin kes gayriden imdad lâzımsa Yüksel ki yerin bu yer değildir; Dünyaya gelmek hüner değildir Bize gayret yaraşır, merhamet Allah'ındır Hükmü ati ne fakirin, ne de şeyhin şahındır (Namık Kemal) *Dün öldü, bugün ise, sanki can çekişmede, Yarın henüz doğmadı, doğmayacak belki de (Bisr-i Hafi) *Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir, Tekdir ile uslanmayanın hakki kötektir (Ziya Paşa) Dost bi-perva, felek bı-rahm, devran bı-sukun Derd çok hem-derd yok, düşman kavi, tali'zebun (Fuzuli) Beni candan usandırdı cefâdan yâr usanmaz mı Felekler yandı âhımdan murâdım şem'i yanmaz mı Kamu bîmârına cânân deva-yı derd eder ihsan Niçün kılmaz bana derman beni bîmar sanmaz mı (Fuzuli) Aşk derdiyle hoşem el çek ilacımdan tabib! Kılma derman kim, helakim zehri dermanındadır(Fuzuli) ende yok sabr u sükût, sende vefadan zerre iki yoktan ne çıkar, fikredelim bir kerre" Nabi Gül gül dedi bülbül güle gül gülmedi gitti Bülbül güle gül bülbüle yar olmadı gitti Fuzuli Ehl-i gönül diyemem sinesi saf olmayana Ehl-i gönül birbirini bilmemek insaf değil Nefi Tandır tava geldi,hamur bitti; İşler yola girdi,ömür bitti" Anonim Geçme namert köprüsünden ko aparsın su seni Yatma tilki gölgesinde ko yesin aslan seni Yavuz Sultan Arz-ı hal edecem yari tenhada bulamam, Yari tenhada bulurum, kendimde bulamam () Gönlüm uçmak isterken semavi ülkelere Ayağım takılıyor yerdeki gölgelere NFK Gel gel berü ki savm u salatın kazası var Sensiz geçen zamanı hayatın kazası yok (Nesimi) Hep seninçündür benim dünya cefasın çektiğim Yoksa ömrüm varı sensiz neyleyim dünyayı ben (Baki) Garibindir anı hoş tut efendim işte biz gittik Gönül derler ser-i kuyunda bir divanemiz kaldı (Hayali) Minnet Huda'ya devlet-i dünya fena bulur Baki kalır sahife-i alemde adımız (Baki) Kıldı zülfün tek perişan halimi halin senin Bir gün ey bi-derd sormazsın nedir halin senin (Fuzuli) Bağ-dehrin hem hazanın hem baharın görmüşüz Biz neşatın da gamın da rüzgarın görmüşüz (Nabi) el gel beru ki savm u salâtın kazâsı var Sensiz geçen zaman-ı hayatın kazâsı yok Sâbit Meydâna geldi na’ş-ı rakib-i nemine-sâz Kıldım huzur-ı kalb ile ömrümde bir namâz Sâbit (Ara bozucu rakibin ölüsü musalla taşına geldi de hayatımda gönül huzuruyla bir namaz kılabildim) Efendimsin cihânda îtibârım varsa sendendir Meyân-ı âşıkânda iştirahım varsa sendendir Şeyh Galip O zaman ki bezm-i canda bölüşüldü kâle-i kâm Bize hisse-i muhabbet dil-i pâre pâre düşdü Şeyh Galip (Dünyadan kam alma kumaşının bölüşüldüğü can meclisinde,bizim payımıza, paramparça olmuş bir kalp (ile desenlenmiş küçük bir kumaş parçası) düştü) Bir demir dâğı delüp boynuna almak gibidir Her kişi âşık olurdu eger âsân olsa Taşlıcalı Yahya Yaktın nice cânları o nezaketle tebessüm Şir’in dahi kasdetmesi câna gülerektir Ziya Paşa (Şir=aslan) Alan sensin veren sensin kılan sen Ne verdinse odru gayrı nemiz var Aziz Mahmud Hüdâi Bize mülhid diyenin kendinde imân olsa Dahleden dinimiz bari Müselmân olsa Bahai Ölüler dini değil sen de bilirsin bu din Diri doğmuş, duracak dipdiri, durdukça zemin Mehmet Akif ERSOY Sen Ahmed ü Mahmd u Muhammedsin efendim Hakdan bize sultân-ı müeyyedsin efendim ŞGalip Dost bî-pervâ felek bî-rahm devran bî-sûkun Dert çok hem-dert yok düşman kavi tali zebun Fuzuli Yusuf dahi olsan düşürürler çaha Ebnâ-yı zamanın işi ihvâna cefadır Hâşimi Ehl-i dildir diyemem sinesi sâf olmayana Ehl-i dil birbirini bilmemek insâf değil Nef’i Yuf harına dehrin gül ü gülzârına hem yuf Agyârına yuf yar-ı cefâkârına yuf Ruhi Saltanat tacın giyen âlemde magrur olmasın Nice sultan kürkün almıştır beyim bâd-ı hâzân Baki Bir çınar gördük: Enli, boylu vakur Bir ağaç: Hiç eğilmemiş, mağrur Koca bir gövde: Belki altı asır Belki ondan daha fazla, dalgın,ağır Kaygısız bir ömür sürüp gitmiş Öyle serpilmiş, öyle yükselmiş TFikret Baş egmeziz edaniye dûnyâ-yı dûn için Allah’adur tevekkülümüz i îtimâdımız Bâki Göz yum cihândan aç gözünü kendi haline Sen göz yumup açıca bu âlem gelür gider Adem Dede Biz kim bu cihan gülşenini hâra değiştik Varını yoga yârını agyâra değiştik Huzûrî Bir mevsim-i bahârına geldik ki âlemin Bülbül hamûş havz tehi gülsitân harâb İzzet Molla Turfa dükkân-ı hikemdir bu köhen tâk-ı felek Ne ararsan bulunur derde devâdan gayrı Koca Ragıp Paşa Baksan görünür bu dâr- ı dünya Sayyâd ile sayddan ibâret Muallim Naci Deryâya düşse katresi yâr agzı yarının Tuz yerine hemîşe denizden şeker çıkar Ahmed Paşa Her nefeste işledim ben bir günâh Bir günâh için demedim bir gün âh Ahmed Paşa Hurşide baksa gözleri dolagelür Zîrâ görünce hâtıra ol meh-likâ gelir Baki Ezelden şah-ı aşkın fermânıyız cânâ Muhabbet mülkünün sultân-ı âlişânıyız cânâ Baki Güzeller Mihribân olmaz demek yanlıştır ey Bâki Olur Vallahi Billahi hemen yalvarı görsünler Baki Öyle sermestim ki idrâk etmezem dünyâ nedür Men kimem sâkî olan kimdir mey-i sahbâ nedür Fuzûlî Bülbül gül için kılınca nâle Derdine deva olur mu lâle Fuzûlî Cânımı cânân eger isterse minnet cânıma Cân nedir kim onu kurbân etmeyem cânânıma Fuzûlî Öyle inceldim hayâl-i tar-ı zülfünden onun Ey Fuzûlî her gören bi mu hayâl eder beni Fuzûlî İlm kesbiyle pâye-i rif’at Bir hayâl-i muhâl imiş anca Aşk imiş her ne var âlemde İlm bir kîl ü kâl imiş ancak Fuzûlî Bunca benler ne durur zülfünün altında didüm Didi dil-mürgini sayd etmek içün dâne gerek Hilâlî (Bunca ben niçin saçının altında diye sordum Dedi ki : ‘ Gönül kuşunu tuzağa düşürmek için tane gerek’) Ne girersin araya yâra niyaz etdikçe Kanı ey girye mürâât-ı edep n’oldu sana Nâbî (Ey gözyaşı ben sevgiliye yakardıkça sen ne diye araya girersin hani edep kurallarıne uymak, ne oldu sana?) Bende yok sabr u sükun sende vefadan zerre İki yoktan ne çıkar fikredelim bir kere Nâ-bî(Nâ=yok, bî= yok, iki yok) Hangi derdimi hicrân ile tâdât edeyim Sen de dât etmezsen ben kime feryâd edeyim Namık Kemâl Eşk-i dîde dûd-ı dil hun-ı ciger sûz-ı derun Bülbül seninçündür sakın incinme kurban olduğum Nazîm Tahammül mülkünü yıktın Hülâgü Han mısın kâfir Aman dünyâyı yakdın âteş-i Sûzân mısın kâfir Nedim Güllü dîbâ giydin ammâ korkarım âzâr eder Nazeninim sâye-i hâr-ı gül-i dîbâ seni Nedim (Güllü elbise giydin sevdiğim ama elbisenin üstündeki gülün dikeninin gölgesinden seni sakınırım) Bir elinde gül bir elde câm geldin sâkiyâ Kangısın alsam gülü yâhud câmı ya seni Nedim Yok bu şehr içre vasfettigin dil-ber Nedim Bir perî-suret görünmüş bir hayâl olmuş sana Nedim Zabt-ı âh eylemedir âşıka evvel çâre Ben ise âhsız ârâm edemem âh meded Nedim (Aşıkın derdine çare ahını zapt etmesidir Ben ise ahsız etmeden duramam ah meded) Zahidin bir parmagın kessen döner ‘Hak’ dan çıkar Gör bu miskin âşıkı ser-pâ soyarlar ağlamaz Nesîmî Kendi elimle yâre verdigim kalem Fetvâî-yı hun-ı nâ-hakımı yazdı ibtidâ Nevres-i Kadim (Kendi elimle-ucunu-açıp sevgiliye verdiğim kalem; kanımın-dökülmesi- fetvasını haksız yere ’başından’-kesilsin şeklinde- yazdı) Heman aglayı geldim âleme aglayı gittim ben Sen ol nîlüferim kim suda bittim suda yittim ben Rehâyî (Dünyaya ağlayarak geldim ve ağlayarak gittim dünyadan Ben suda yetişen-ve yine- o suda kaybolan bir nilüferim) Sırrını âşık olan nihân etsin kim Duymasın agladıgını dîde-i giryân bile Riyâzî (Âşık olan sırrını öyle gizlesin ki ağladığında gözyaşı bile ağladığını duymasın) İlm kesbiyle pâye-i rif’at Arzû-yı muhâl imiş ancak Aşk imiş her ne var âlemde İlm bir kıyl ü kâl imiş ancak Fuzuli Ne tende cân ile sensiz ümîd-i sıhhat olur Ne cân bedende gam-i firkatinde râhat olur Ne çâre var ki firâkınla eğlenem bir dem Ne tâli’im meded eyler visâle fırsat olur Ne şeb ki kûyuna yüz sürmesem ol şeb ölürün Ne gün ki kâmetini görmesem kıyâmet olur Dil ise gitti kesilmez hevâ-yı aşkından Nasîhat eylediğimce beter melâmet olur Belâ budur ki alıştı belâlarınla gönül Gamın da gelse dile bâis-i meserret olur Nedir bu tâli’ ile derd-i Nef’i-i zârın Ne şûhu sevse mülâyim dedikçe âfet olur Nef’i Aşka kâbil dil mi yok şehr içre yâ dilber mı yok Mest yok meclisde bilmem mey mi yok sâgar mı yok Gonca-i dil açılıp hâtır nice şâd olmaya Bâğda güller mi yok gülşende bülbüller mi yok Görmeziz bir dil ki tûtî gibi güftâr eyleye Söyledir mi yok cihânda bilmezin söyler mi yok Sengden dil kem mi yâ seng-i siyâhı la’l eder Afitâb-i feyz-bahşâ-yı bülend-ahter mi yok Niçin ebkâr-i ma’ânî beslemez erbâb-i nazm Yoksa Yahyâ gibi üstâd-i sühan-perver mi yok Şeyhulislam Yahya Azm-i sefer ettin dil-i nâçârı unutma Gittin güzel ammâ bu dil-efkârı unutma Gâhîce uyandıkça şebistân-i safâda Şol gice olan sohbet-i hemvârı unutma Vardıkça şeker-hâba girip bister-i nâza Ne zehr içer dîde-i bîdârı unutma Ben sabr edeyim derd ü gam-i hecrine ammâ Sen de güzelim ettiğin ikrârı unutma Ağlatmayacaktın yola baktırmayacaktın Ol va’de-i tekrâr-be-tekrârı unutma Yok tâkati hicrânına lutf eyle efendim Dil-haste-i aşkın olan Esrârı unutma Esrar Dede Şarkı Fâriğ olmam eylesen yüz bin cefâ sevdim seni Böyle yazmış alnıma kilk-i kazâ sevdim seni Ben bu sözden dönmezem devr eyledikçe nüh felek Şâhid olsun aşkıma arz u semâ sevdim seni Bend-i peyvend-i dilim ebrû-yı gaddârındadır Rişte-i cem’iyyetim zülf-i siyeh-kârındadır Hastayım ümmîd-i sıhhat çeşm-i bîmârındadır Bir devâsız derde oldum mübtelâ sevdim seni Ey hilâl-ebrû dilin meyli sanadır doğrusu Sûy-i mihrâba nigâhım kec-edâdır doğrusu Râ kaşından inhirâf etsem riyâdır doğrusu Yâ savâb olmuş veya olmuş hatâ sevdim seni Bî-gubârım hasret-i hattınla hâk olsam yine Sıhhatim rûh-i lebindendir helâk olsam yine Tîğ-i gamzenden kesilmem çâk çâk olsam yine Hâsılı beyhûde cevr etme bana sevdim seni Gâlib-i dîvâneyim Ferhâd u Mecnûn’a salâ Yüz çevirmem olsa dünya bir yana ben bir yana Şem’ine pervâneyim pervâ ne lâzımdır bana Anlasın bîgâne bilsin âşinâ sevdim seni Şeyh Galip Dil verdiğimiz yâre nigâh-i gazabından Tasrîhe mecâl olmadı îmâ ile geçtik Naili Ders-i aşkın müşkilin Yahyâ nice halleylesin Söyleyenler kendini bilmez bilenler söylemez Şeyhülislam Yahya Dilde gam var şimdilik lutfeyle gelme ey sürûr Olamaz bir hânede mihmân mihmân üstüne Rasih Künc-i mihnetde rakîbâ beni tenhâ sanma Kâr ger sende yatursa elemi bende yatur Bağdadlı Rûhî Ger derse Fuzuli ki “güzellerde vefâ var” Aldanma ki şâir sözü elbette yalandır Fuzuli Cihânda âşık-i mehcûr sanma râhat olur Neler çeker bu gönül söylesem şikâyet olur Şeyhulislam Yahya Derdim nice bir sînede pinhân ederim ben Bir âh ile bu âlemi vîrân ederim ben Nef'i Sînede bir lahza ârâm eyle gel cânım gibi Geçme ey rûh-i revân ömr-i şitâbânım gibi Nedim Biz bülbül-i muhrik-dem-i gülzâr-i firâkız Ateş kesilir geçse sabâ gülşenimizden Selimi Göz yaşlı gönül zülf-i perîşânlar içinde Kaldım karanu gecede bârânlar içinde Taci Bey Eczâmızı hep rîk-i beyâbân-i gam itsek Cânâne giden nâme-i hicrâna dökülsek Naili Döğülmeye söğülmeye koğulmaya billâh Hep râzıyım ammâ ki efendim senin olsam * * * Eylesen tûtîye tâlim-i edâ-yı kelîmât Sözü insan olur ammâ özü insan olmaz * * * Ey dil ki hecre doymayıp istersin ol mehi Şükr et bu hâle yoksa gelir yüz belâ sana Şem’ bâşından çıkarmış dûd-ı şevk-ı kâkülün Böyle kûteh ömr ile başındaki sevdâya bak Mum,sevgilinin saçlarını özlemiş, o özleyişin dumanını başından çıkarmış (O özleyişle tütmeye koyulmuş)Böyle kısa bir ömürle başındaki sevdaya bak |
|