Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Edebiyat / Dil Bilgisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
destanı, manas

Manas Destanı

Eski 06-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Manas Destanı









Manas Destanı

Manas Destanı, Türk boylarından biri olan Kırgızların milli destanı, dünya edebiyatının da sayılı şaheserlerinden ve en uzunu olan destan, adını, destandaki kahramanlar alır

Ünlü Türkolog Wilhelm Radloff (1837-1918) Manas Destanı'yla ilgili ilk derlemeyi, Kırgızistan'ın Tokmak şehri güneyindeki Sarı Bağış boyuna mensup bir Manasçıdan 1869'da yaptı Radloff'un derlediği yedi bölümlük Manas Destanı, toplam 11 bin 454 mısradan oluşuyor Fakat, Manasçıların okuduğu dize sayısının, 16 bin mısra civarında olduğu belirtiliyor

Bununla olan maceraları destanca epeyce yer tutar Destan Radloff'a göre 12452 mısra olup, savaş hengameleri sırasında aşk maceraları , eğlenceler, düğünler, Şamanizm'in etkisi altındaki inançlar, gelenekler, kahinlerin rolleri göze çarpar

Kırgız Türkleri arasında doğan Manas destanı Kazak-Kırgız Türk kültür dâiresi içinde bugün de bütün canlılığı ile yaşamaktadır Bu destanın 11ile 12 yüzyıllarda meydana geldiği düşünülmektedir Destanın kahramanı Manas da, Oğuz Kağan Destanının İslâmî rivayetindeki ve Satuk Buğra Han gibi İslâmiyet'i yaymak için mücadele eden bir kahramandır Böyle olmakla beraber Manas destanında İslâmiyet öncesi Türk kültür , inanç ve kabulle 600000 beyit ile dünyanın en uzun destanıdır

Manas, Kırgız kahramanlarındandır Manas'ın babası Cakıp Han'dır Annesinin adı Çığrıcı'dır Cakıp Han evlendikten on dört sene sonra Manas doğmuştur Doğumu üzerine civardan gelen elçiler, onun bir kahraman olacağını hemen anlamışlardı

On yaşına gelince tam bir kahraman oldu Düşmanlarının üzerine saldırarak perişan etti Atlarına at erişemiyor,zırhına ok işlemiyordu

Cakıp Han, oğlunun atılganlıklarını, kahramanlıklarını görünce, onu korumak, onunla arkadaşlık etmek üzere, Bakay adında bir kişiyi onun yanına koymuştur

Manas'ın savaştığı düşmanları arasında en kuvvetlisi Gökçe rinin tamamını görmek mümkündür Bazı varyantları 400000 mısra olan Manas destanı, Türk-Bozkır medeniyetinin Kazak -Kırgız dâiresinin kültür belgeseli niteliğindedir [1]
Bu muhteşem Türk Destanının tamamı 400000 mısradır Bir Kırgız destanıdır Müslüman Kırgızlarla Putperest Kalmuklar arasında mücâdeleleri anlatır Bununla beraber Manas Destanının dokuzuncu yüzyılda, Kırgızların Yenisey Kıyılarında devlet kurmağa başladıkları sırada oluşmuş olduğunu ileri süren ilim adamları da vardır
Manas'ın, tarihte gerçekten var olduğunu gösterir izler görülememiş ise de, Kırgız-Kalmuk mücadelelerinde göz doldurmuş bir Kırgız yiğidinin, belki de bir Kırgız Beğinin adı ve yiğitliği ile bu destana konu olduğunu düşünebiliriz

Manas Destanı, Kırgızların bir bakıma ansiklopedisi gibidir Manas Destanında Kırgızların bütün gelenek ve göreneklerini, törelerini, inanışlarını, görüşlerini, başka milletlerle olan ilişkilerini, masallarını ve ahlak anlayışlarını bulmak mümkündür

Manas Destanının bütününü söyleyenlere Manasçı, bir kısmını söyleyenlere Ircı denilir Manasçılar, destanı anlatırken kendi zamanlarının etkisi altında kaldıkları olaylar ile kendi duygu ve düşüncelerini de ustaca katmışlardır

Manas Destanına ilk defa, Kazak-Kırgız yöneticisi olan Rus aslından Franel tesadüf etmiştir Daha sonra Çokan Velihanof 1856 yılında destanı dinlemiş fakat destanın en uzun parçasını Radloff yazıya geçirerek 1885te yayınlamıştır

Destanın en önemli bölümlerini Manas, Manas'ın oğlu Semetay, Manas'ın torunu Seytek, Colay ve Töştük'ün hikâyeleri teşkil etmektedir Colay ve Er Tostuk hikayeleri ile ilgili bölümlerin Colay adında bir Manaş'çıdan derlendiği sanılmaktadır
Destanın Bölümlerine Göre Özeti

1) Yeditör adını taşıyan yerde Boyun Han oturmaktadır Boyun Hanın oğlu Kara Han ve onun oğlu Çakıp Han (Yakûp Han) adıyla anılır Çakıp Han, Alma Ata ırmağının gözesinde, Sungur Yuvası denilen yerde yerleşmiştir; Çakıp Han'ın hiç çocuğu yoktur Bir gün Tanrıdan bir oğlan çocuk ister, onun yiğitler yiğidi olmasını diler Tanrının izni ile bir oğlu olur Oğlu olduğu için de Tanrıya güzel bir kısrak kurban eder Dört Peygamber gelip çocuğa ad kor, adına Manas, der

Manas dile gelir, babasına: "Ben İslâm yolunu açacağım, inanmayanların malını yağmalayacağım" deyince Çakıp Han, çok eski arkadaşı olan Bakaya haber gönderir çağırır Baka gelince Manas'ın söylediklerini Ona nakleder, bu söz üzerine Baka: "Pek güzel söz" der: "Hemen atlanalım, Çin'e akın edelim, Pekin yolunu bozalım!" Dediği gibi yaptılar

Çakıp Han'ın oğlu genç Manas ise on yaşına gelince ok attı, on dört yaşına basınca Hân Evini basıp yıktı, Hân oldu Kâşgar'dan bütün Çinlileri sürüp Turfana tıktı, Turfandaki Çinlileri sürdü, Aksu'ya attı

2) Kalmuk Han'ın oğlu Almambet'in Müslüman oluşu, Er Kökçe'ye sığınışı, Er Kökçe'den de ayrılıp Manasa gelişini anlatır:

Yerin yer suyun su olduğu çağda altı atanın oğlu gavur, üç atanın oğlu Müslüman idi O zaman Kara Han'ın oğlu Amambet doğdu, hemen büyüdü ve Müslüman oldu Babasını Müslüman olmadığı için öldürdü, kaçıp geldi Müslüman beylerinden Er Kökçe'ye sığındı Er Kökçe'nin kırk yiğidi vardı Bu kırk yiğit, Beylerinin bu Kalmuklu'ya, Almambet'e çok iltifatlar edip onu yanından ayırmadığını görünce kıskandılar, kıskanınca da Almambet hakkında dedikodular çıkarıp yaydılar Bu yüzden Almambet ile er Kökçe Bey'in arası bozuldu

Almambet kalkıp Manas'ın Bey evine geldi

Manas da Almambet'i büyük iltifatlarla karşıladı Manas, Almambet'i çok sevdi

3) Manas ile Er Kökçe'nin savaşmasını anlatır:

Manas'ın çerileri Er Kökçe'nin ilini yağma ederler Savaşta Er Kökçe yenilir Ardından Çakıp Han, oğlu Manas'ı evlendirmek ister Kız aramağa başlar Temir Hanın kızı olan Kanıkey'in, Manas'a uygun bir evdeş olduğunu sağlık verirler Temir Han da kızını Manas'a vermek istemektedir Fakat Temir Hanın baş danışmanı bu evlenmeye engel olmağa çalışır Bu yüzden düğün esnasında kavgalar olur, ucu savaşa ve yağmaya varır Sonunda baş danışman Mendibay Manas'ı zehirler Manas ölür Manas'ın ölümü ailesini yoksulluğa, sıkıntıya ve felâkete düşürür Atı, doğanı ve köpeği mezarının başında ağlarlar; Manas'ın canını bağışlaması için Tanrıya yalvarıp yakarırlar Manas'ın kırk yiğidi vardır ama hepsi de beğlerini unuturlar Tanrı, Manas'ın hayvanlarının bu bağlılığı karşısında onların duasını kabul eder; Manas dirilir Eskisi gibi, eskisinden daha güçlü bir şekilde iline ve töresine hizmet eder

4) Kökütey Han'ın yas törenini anlatır:

Kökütey Han hastalanır Son nefesini vermeden önce vasiyetini yapar Ardından da ölür Kökütey Han'ın ölümü üzerine komşu milletlerden yas töreni için çağırılanlar olur; herkes gelir Büyük bir yuğ töreni yapılır Törenin biteceğine yakın konuklar arasında bir kavga başlar, sonu savaşa varır Manas ile Müslüman olmayan Colay Han arasında süren savaş uzayıp gider

5) Göz Kaman'ı anlatır:

Çakıp Han'ın, küçükken Kalmuklara esir düşen ve Moğolistan'a götürülüp orada büyütülen Göz Kaman adlı bir kardeşi vardır Göz Kaman Moğolistan'da, Kalmuklar arasında büyütülüp orada bir Kalmuk kızıyla evlendirilir; beş oğlu olur; bir gün oğullan ile birlikte asıl yurduna döner Kalmukça konuşmaktadır

Manas, hem amcasını hiç görmediği ve o güne kadar tanımadığı, hem de amcası Kalmukça konuştuğu için onu casus zanneder: yakalayıp zincire vurur Bunları yaptıktan sonra böyle bir amcası olup olmadığını anlamak için babasına haber gönderir Colay Han haberi alınca sevinir ve kardeşini hoş tutması için oğluna emir verir Fakat Manas'ın annesi ile karısı da Göz Kaman'dan hoşlanmamışlar hele Kalmukça konuşmasını büsbütün yadırgamışlardır Bu yüzden birlik olup hep beraber Çakıp Hanın buyruğunu hiçe sayarlar Yalnız Manas babasının buyruğunu dinleyip amcasına iyi davranır, hatta amcası ve oğullan için büyük bir şölen verir Fakat Göz Kaman'ın oğullan bu şölende bir kavga çıkarıp Manas'ı döverler

Manas, Kalmuklara karşı sefere çıktığında amcasının oğullan Kalmukça bildiği için onlardan yararlanmak ister Gökçegöz'ü Kalmuklara casus olarak gönderir Gökçegöz Kalmuklar tarafına geçer geçmez Manas'a ihanet eder Manas bunun üzerine Almambet'i gönderir Almambet'in yardımıyla Manas savaşı kazanır Bir çok ganimetler alır, dönerken yarı yolda Gökçegöz ile karşılaşırlar Gökçegöz Manas'ı, kırk yiğidi ile birlikte zehirler Kırk yiğit ölür Manas'ı, karısı Kanıkey kurtarır Mekke'den erenler gelir, Kanıkey'e yardım ederler Manas iyi olur olmaz Mekke'ye gider; dua edip Tanrıya yalvararak kırk yiğidinin dirilmesini sağlar

6) Semetey'in doğumunu anlatır

Manas artık ihtiyarlamıştır

Ak atı halsiz düşmüş zayıflamıştır

Manas kırk yiğidini yanına çağırır Ölümünden sonra doğacak olan oğluna iyi bakmaları için vasiyet eder

Ve Manas ölür

Manas için büyük bir yuğ töreni yapılır, yas tutulur

Çakıp Han Kanıkey'e haber göndererek Manas'ın kırk yiğidinden biri olan Abeke'ye Onu beğenmezse Köbeş'e varıp evlenmesini buyurur Kanıkey'in doğumu yakındır:

- Kızım olursa dediğini tutar evlenirim, gel gelelim oğlum olursa evlenmek şöyle dursun ne Abeke'nin suratına ne de Köbeş'in yüzüne bakarım, diye cevabını gönderir

Kanıkey'in bir oğlu olur Dediğini yapıp kimseyle evlenmez Ötekiler Kanıkey'in oğlunu öldürmek isterler Bunu öğrenen Kanıkey oğlunu alıp babası Temir Han'ın ülkesine kaçar Yolda türlü sıkıntılar çeker, başına gelmedik kalmaz Sonunda Temir Hanın ülkesine varır, Bey Evine ulaşır

Temir Han kızına ve torununa kavuşunca pek çok şölenler verir Torununa ad konulması için bütün il halkını toplar fakat çocuğa kimse bir ad bulup da koyamaz Ansızın, nerden geldiği bilinmeyen aksakallı bir ihtiyar görünür, uzun uzun dualar eder; Temir Han'ın torununa Semetey adını verir

Semetey büyür Baba yurduna dönmek ister Yola çıkacağı sırada annesi Kanıkey:

-Baka'ya selam söyle, ne söylerse sözünü tut, dışına çıkma, diye tenbih eder

Semetey, baba ocağına döner Çakıp Han sağdır; torunu Semetey'in, annesine yapılan eziyetlerin acısını çıkaracağını, öç alacağını sanarak korkar Bu yüzden Semetey'i zehirlemeğe karar verir Kararını uygulayacağı sırada durumu öğrenen Semetey hem Cakıp Hanı, hem de Abeke ve Köbeş'i öldürür

7) Semetey'in baba ocağına yerleştikten sonrasını anlatır:

Semetey, baba ocağına dönüp öz yurduna yerleştikten sonra, Kalmuklar üstüne akınlar yapmak için hazırlıklara başlar Babasının, hayatta kalan kırk yiğidini çağırıp toplar Der ki:

- Akın yapmamız gerek; at sürüleri ve ganimet almamız gerek!

Bu sözden sonra sefere çıkar

Fakat kırk yiğit, kendi aralarında toplanıp konuşurlar:

- Bizden öncekiler yetmiş yaşına vardı; bizden sonrakiler altmışına ulaştı Biz, bu Semetey'in babasına hizmet ettik, şimdi de oğluna hizmet edeceğiz, ihtiyarladık artık Semetey, bizi bu ihtiyar hâlimizde yüce dağ başlarından aşırmak diler, çağlayanlı sulardan geçirmek diler; bizi öldürmeğe kastetmiştir, dönelim! dediler

Semetey'in buyruğunu dinlemediler, geri döndüler, kaçtılar

Semetey, babasından kalma kırk yiğidin ardından yetişip onlara tatlı söz söyledi, alttan alıp yalvardı

Semetey, onca sözden sonra babasından kalma kırk yiğide söz geçiremeyince onları öldürür

Bu arada, Acubey ile Almambet'in birer oğulları olmuştur Semetey, bu çocukları kendisine kardeş edinir

Birinin adını Kançura ötekinin adını Külçura koyup öyle çağırır

Kançura ile Külçura da büyürler Büyüyünce Semetey'e hizmet etmeğe başlarlar Bir gün gelir, Semetey, Kançura ile Külçura'ya, Akın Han'm kızı Ay Çürek'i evlenmek üzere kaçırmak istediğini söyler ve onlardan bu iş için hizmet ister Bunun için de Akın Han'ın ülkesine sefere çıkılması gerektiğini anlatır Dediklerini yaparlar, Ay Çürek'i kaçırırlar Gel gelelim Ay Çürek'in bir de nişanlısı vardır ki Kökçe oğlu Ümetey dîye bilinmiştir Bu Kökçe oğlu Ümetey, Ay Çürek'in kaçırılışını kendisine yediremez O da karşılık olarak Semetey'in sürülerini yağmalar Bunun üzerine aralarında bir savaş başlar Birbirlerini karşılıklı olarak yağmalayıp dururlar Sonunda Semetey, Kökçe oğlu Ümetey'e barış teklif eder Savaştan yorulan Ümetey de bunu kabul eder

Ümetey'le yaptığı barıştan biraz rahatlayan Semetey, başka bir sefere çıkmak için hazırlandığı sırada bir düş görür Düşünü karısı Ay Çürek'e anlatır Ay Çürek düşü yorumlayıp:

- Sen bu sefere çıkma, der Çıkarsan başına bir felâket gelecek

Fakat Semetey inatçıdır Boş sözlere kulak asacak türden değildir Karısının düşünü yorumlamasına karşılık:

- Düş dediğin şey saçmalıktır!, diye karşılık verdi

Böyle demesine rağmen, düşünün hayra yorulması için de babasının ruhuna en iyi kısraklarından birini kurban eder Arkasından Er Kıyas'ın ülkesine akın başlar

Akının en kızışmış zamanında Almambet'in oğlu Kançura, Semetey'e ihanet eder ve onu yakalayıp Er Kıyas'a götürür Semetey'e ihanet etmeyen Külçura'yı da köle olarak kullanırlar

Bu sırada Ay Çürek bir oğlan çocuk doğurmuştur Ay Çüreğin bir oğlan çocuğu doğurduğunu duyan Er Kıyas, çocuğu yaşatmak istemez Öldürtmeğe çalışır Oğlunu kurtarmak isteyen Ay Çürek Er Kıyası korkutur:

- Eğer sen benim oğlumu öldürtürsen ben de seni babam Akın Han'a şikâyet ederim, ülkeni alt üst ettirir öcümü alırım, der

Er Kıyas korktuğu için çocuğu öldürtmeyip kendine evlât edinerek yanında alıkoyar Halkını toplayıp çocuğa ad koymak ister Fakat kimse bir ad bulamaz Aksakallı Aykoca derler bir ihtiyar vardır, sonunda o gelir, Ay

Çürek'in oğluna Seytek adını verir

Seytek de büyür, delikanlı olur, yiğit olur Külçura'yı koruyup kölelikten kurtarır Er Kıyas öldürülür Bunlardan sonra Seytek baba yurduna, öz ocağına döner Babasına ihanet eden Almambet'in oğlu Kançura, Seytek'in baba yurduna Bey olmuştur Üstelik Seytek'in babaannesi Kanıkey'e koyun güttürüp çobanlık yaptırmış, işkence etmiştir

Durumu görüp öğrenen Külçura, Kançura'yı yakalar ve Kanıkey de onu öldürür Baba yurduna yerleşen Semetey ise Taşkent'ten Talasa kadar yayılan geniş ülkeleri yönetimi altına alıp oraların Hanı olur [2]
İlgili Kaynak ve Kitaplar

1 Manas Translated by Walter May Rarity, Bişkek, 2004 ISBN 9967-424-17-6
2 Levin, Theodore Where the Rivers and Mountains Sing The Spirit of ManasBloomington: Indiana University Press, 2006
3 Manas 1000 Theses of the international scientific symposium devoted to the 'Manas' epos Millenial Anniversary Bishkek, 1995
4 S Mussajew The Epos Manas Bishkek, 1994
5 Traditions of Heroic and Epic Poetry (2 vols), under the general editorship of ATHatto, The Modern Humanities Research Association, London, 1980
6 The Memorial Feast for Kokotoy-Khan, AT Hatto, 1977, Oxford University Press
7 The Manas of Wilhelm Radloff, AT Hatto, 1990, Otto Harrassowitz


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.