Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Edebiyat / Dil Bilgisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ile, ilgili, ilginç, notlar, türkçe

Türkçe İle İlgili İlginç Notlar

Eski 06-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türkçe İle İlgili İlginç Notlar




Türkçe Hakkında İlginç Notlar

* Türkiye'den yapılan radyo televizyon yayınları etkisiyle Azerbaycanlı gençler artık Farsça "evet" anlamına gelen "beli" yerine "evet" demeye başlamışlar Vaktiyle biz "vazife" diyorduk, onlar da "vazife" diyorlardı "Görev" kelimesi kullanım alanına girmemiş olsa bile en azından duydukları zaman yadırgamıyorlar Türkiye'deki alelade insan da Azerbaycanlı bir konuşucuyu on yıl öncesine göre daha rahat anlayabiliyor Hatta Türkmenistanlı, Özbekistanlı konukları da daha rahat anlayabiliyor


* Birleşmiş Milletler ve dünya İstatistik kuruluşlarının verdiği verilere göre dünyada yaygın kullanılan dilleri kullanış alanı ve amacına göre üç kategoride sınıflayabiliriz:

1 Dünyada en çok nüfus tarafından ana dil olarak kullanılan diller,
2 Dünyada en geniş coğrafi alanda kullanılan diller,
3 Dünyada bilimsel ve teknoloji alanda ticaret, haberleşme ve bilgi alışverişinde yaygın kullanılan diller

Birinci gruptaki diller açısından sıralama Çince, Hinduca, İngilizce, İspanyolca, Rusça, Arapça ve diğerleri;
İkinci kategoriye göre sıralama İngilizce, Çince, İspanyolca, Arapça, Türkçe, Hinduca;
Üçüncü kategoriye göre ise sıralamada başlıca Batı Avrupa Dilleri İngilizce, Almanca, Fransızca, İspanyolca ve Rusça yer almaktadır Pasifik devletlerinden Japonya'nın hızla gelişen Çin'in dili de yakın bir gelecekte bu kategoride yer alacaktır


* Yabancı dil öğretimi için eğitim-öğretim dilinin mutlaka yabancı dilde olmasının gerekmediğini çarpıcı bir örnekle sunmak istiyorum Skale dergisi 1993 yılı 1 sayısında yayınlanan "Sayılarla Avrupa Topluluğu" yazısında verilen bilgiye göre Avrupa topluluğunda 20-24 yaş arası gençlerin % 83'ü en az bir yabancı dile hakim, bu daha yaşlılarda % 50 civarında Belçika, Hollanda, İsviçre gibi ülkelerde oran çok daha yüksek Buna karşın Avrupa'da bütün orta öğrenim ve üniversite öğretimi kendi ana dillerinde yapılıyor Diğer bir örnek, nüfusu sadece 10 milyon olan Macaristan'da bütün okullar Macarca, tek bir üniversite 1991 sonrası İngilizce açıldı, ama öğrencileri yabancı Macarca ülke dışında hiçbir ülkede kullanılmadığı halde her konuda bizden çok daha fazla Macarca kitap basıyorlar ve her Macar da bir yabancı dil biliyor SCI ce taranan dergilerde yayınlanan makalelerin ülkelere göre sıralamasında ilk 20 sırada yer alan ülkelerden yalnız Hindistan yabancı dilde öğretim yapıyor Yani her ülke kendi dilinde öğretim yaparak bilim üretebiliyor, diller bilim üretimine engel değil


* Sırf İstanbul'da İngilizce, Fransızca, Almanca İtalyanca eğitim yapan orta dereceli okulların sayısı 150'nin üzerende Bütün ülkede ise özel okulların sayısı 1995 yılı itibariyle 871'dir Eğer önlem alınmaz ve sınırlamaya gidilmezse üniversitelerimiz de bu yola girer Eğitim çağında 15 milyon nüfusun tamamını böyle özel okullara göndermemiz mümkün olmadığından (14300000 toplam öğrencinin sadece 200000'i özel okullara gidebilmektedir) talep de devamlı kamçılandığından maalesef en seçme başarılı öğrenciler "Robert Kolej, Galatasaray Lisesi" başta olmak üzere yabancı dilde eğitim yapan okullara gönderiliyor ya da bu okulları tercihe zorlanıyor Yabancı dilde öğretim yapan üniversiteler için de aynı durum sözkonusu Böyle olunca bütün bu üstün yetenekli çalışkan, seçme öğrencileri alan okullar hem yabancı dilde hem de diğer sosyal ve fen derslerinde daha başarılı oluyorlar Bu sonuç da biraz önce değindiğimiz genel kanaati oluşturuyor Yani malzeme kaliteli olduğu için ürün de kaliteli oluyor Önemli olan bir öğretim kurumunun öğrenci alırken hangi yüzde diliminden öğrenci aldığına bakılarak bu öğrencileri hangi yüzde diliminden mezun ettikleridir Mezunlar ilk yüzde diliminden daha başarılı yüzdeye yerleştirilebiliyorsa o kurum başarılıdır


* Tarihçi Jean-Paul Rouxlerle ilgili olarak kabul edilebilecek biricik tanım dilbilgisel olandır … Türklerin dili çok büyük bir çekim gücüne sahip olduğundan ilişkide bulundukları birçok insan topluluğu tarafından benimsenmiştir'' diyor Ünlü dilbilimciler, Türkçenin yetkinliğini ve kurallı oluş bakımından öteki dillerden üstünlüğünü övmüşlerdir


* Max Müller, Türkçe hakkındaki görüşlerini şöyle açıklıyor: ''Türkçenin bir dilbilgisi kitabını okumak, bu dili öğrenmek niyetinde olanlar için bir zevktirTürlü dilbilgisi kurallarının belirlenmesindeki ustalık, eylem çekimlerindeki düzenlilik, bütün dil yapısındaki saydamlık, kolayca anlaşılabilme niteliği, insan zekasının dil aracılığı ile beliren üstün gücünü kavrayabilenlerde hayranlık uyandırır… Türk dilinde her şey saydamdır, apaçıktır


* Jean Deny, ''Türk dili, seçkin bir bilginler kurulunun danışma ve tartışmaları sonucunda oluştuğu kanısını uyandırıyor Fakat böyle bir kurul, Türkistan bozkırında kendi başına kalmış olarak ve kendi yasaları ya da kendi içgüdüleri itişiyle, insan beyninin yarattığı bu sonucu sağlayamazdı !'' demektedir


* XIII yüzyılda Cengiz Hanın Moğol İmparatorluğu, yaklaşık olarak, tüm Dünyasını egemenliği altında toplamıştır Moğol İmparatorluğunun, devlet dili olarak Uygur Türkçesini ve Uygur yazısını kullanmıştır


* Türk dilinin büyüleyici etkisi kendini göstererek, Türkçe, Anadoluda hızla yaygınlaşan halk dili olur Moğol işbirlikçisi Anadolu Selçuklusu sultanlarının egemenliğine başkaldıran Türkmen beyi Karamanoğlu Mehmet Bey'in Konyayı ele geçirip Siyavuş'u Selçuklu sultanı yapması, Türk dili için mutlu bir olay olur: Karamanoğlu Mehmet Bey, 19 Mayıs 1277'de ünlü fermanını yayınlar: ''Bugünden sonra divanda, dergahta, mecliste ve meydanda Türkçeden gayrı dil konuşulmayacaktır! '' Türkçenin bu bağımsızlık bildirgesiyle, Moğolların ilerlemesini durdurmuş olan '' külahlı, ayağı çarıklı ve kara kilimli Türkmenler'', Farsçayı benimsetmeye çalışan ''Rumi'' adı takınmış Selçuklulara karşı bir dil yengisi kazanmışlardır


* Yunus ,Mevlana'nın Mesnevisini okuduğunda çok uzun ve belki biraz da Farsça yazılmış olmasını beğenmeyerek, bu Mesnevinin yerine:
''Ete kemiğe büründüm
Yunus deyi göründüm''

beytini önermesi, yi sevenler için etkileyicidir Yunus'un şiirleri yüz yılardan beri Türklerin belleğinde yaşamaktadır Günümüzde Birleşmiş Milletler yapısının girişinde duvara yazılan :
Gelin kardeş olalım
İşi kolay kılalım
Sevelim sevilelim
Dünya kimseye kalmaz

dörtlüğü ile güzel Türkçe ve insancıllık dersi vermektedir


* Karacaoğlan, Dadaloğlu, Köroğlu, Kaygusuz Abdal ve daha nice Türk halk ozanları koşmalar, koçaklamalar söyleyerek Türk dilinin gelişmesine katkıda bulunmuşlardır Osmanlı şairlerinden daha özgün, daha kalıcı olmuşlardır Örneğin en ünlü şairleri, Karacaoğlan'ın ''Çukurova bayramlığın giyerken / Çıplaklığın üzerinden soyarken / Şubat ayı kış yelini kovarken / Cennet demek sana yakışır dağlar'' dörtlüsü ile başlayıp ''Karacaoğlan size bakar sevinir / Sevinirken kalbi yanar göğünür / Kımıldanır hep dertleri devinir / Yas ile sevinci yıkışır dağlar'' dörtlüsü ile biten koşmasındaki özgün doğa betimlemesinin düzeyine ulaşamamışlardır Bu koşmadaki anlatım akıcılığı ve sözcük zenginliği, Türkçenin gücünü ortaya koymaktadır


Anayasanın (Kanun-u Esasi) hazırlanmasında dil sorunu ortaya çıktı: Geniş Osmanlı topraklarından Meclise gelecek temsilciler hangi dil ile konuşacaktı? Batı, yüzyıllar önce tek bir ulusal dili egemen kılıp geliştirerek böyle bir sorunla karşılaşmamıştı Uzun tartışmalardan sonra -azınlıkların tepkileri de yatıştırılarak- Anayasanın 18 Maddesine Osmanlı Devletinin resmi dilinin Türkçe olduğuna ve devlet hizmetlerine gireceklerin bu dili bilmesinin gerektiğine ilişkin hüküm konuldu IIAbdülhamit'in Meclisi kapattıktan sonra uyguladığı ağır sansür, dili kapsamadığından, aydınların Türkçeyi geliştirme çabaları kesintiye uğramamıştır II Abdülhamit, sadrazamlığa atadığı Türkçe bilmeyen Çerkez Hayrettin Paşanın telkini ile devletin resmi dilinin Arapça olmasını istemiş ise de, Sait Paşa'nın ''Devlet dili Arapça olursa Türklük ortadan kalkar'' diyerek karşı çıkması üzerine, bu isteğinden vazgeçmiştir


* Osmanlı döneminde, tıp, mühendislik ve askerlik terimlerinin Batı dillerinden Osmanlıcaya çevrilmesi görüşü egemendi Ancak terim türetmede Türkçe sözcüklerden değil de Arapça ve Farsça sözcüklerden yararlanılmakta idi Bu "takıntıyla" kimi zaman gülünçlüklere düşülürdüÖrneğin Osmanlının İtalyadan satın aldığı topların üzerinde ''Balliemez'' damgası bulunduğu için, bu toplar Türkler arasında ''Balyemez Topu'' diye adlandırılmıştı Ancak Osmanlının bilgiç okumuşları, bu toplara Türkçe bir ad konulduğunu sanarak, Türkçe sözcükleri aşağılık sayıp Türkçeyi bilimsel ürünleri adlandırmaya yakıştıramadıklarından, Türkçe ''Balyemez'' sözcüğünü, yarısı Arapça yarısı Farsçaya çevirerek ''Asalnemihored'' yapmıştı ''Asal'', Arapça "bal", ''Nemi-hored'' ise Farsça "yemez" anlamına geliyordu


* Abece sorununu, ''Bizim ahenkli zengin dilimiz kendini gösterecektir'' diyerek, 3 Kasım 1928 tarihinde Mecliste kabulünü sağladığı yasayla, Latin harflerine dayanan Türk abecesini dilimize kazandırmıştır


* Hint-Avrupa ve Sami dillerine göre Türkçenin bu arada bilim terimleri türetmede önemli bir üstünlüğü vardır ''Türkçenin Gücü'' yapıtında açıklandığı üzere, Türkçemiz bu özelliği ile benzersiz üstünlüğe sahiptir Bu yapıtta ''sür-'' kökünden, yalnızca Türkiye Türkçesinde 100 kadar türetilmiş sözcük örneği verilmiştir


* 1936 yılında Kahire'de toplanan Arap dil kurultayı, 3600 kadar sözcüğü Arapça sözlükten çıkarmıştır Çıkarılan bu sözcükler arasında ''sarık'' sözcüğü de vardır


* 12 Eylül Darbesi sonrası, dilde geriye dönüş zorlamalarına girilmiş, kimi öz Türkçe sözcüklerin kullanılması Yönetim Buyruğuyla yasaklanmıştır Bu sözcükler arasında ''devrim'' ve dönemin devlet başkanı Kenan Evren'in soyadı olan ''evren'' sözcüğü bile bulunmakta idi



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.