Türk Yazı Dilinin Gelişmesi Ve Tarihi Dönemleri - Türk Yazı Dilinin Gelişmesi |
12-20-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Türk Yazı Dilinin Gelişmesi Ve Tarihi Dönemleri - Türk Yazı Dilinin GelişmesiEski Türkçe: Türkçe''nin ilk dönemidir Başlangıçtan, 12-13 asra kadar olan zamanı içine alır Türkçe''nin ele geçmiş ilk büyük eserleri, 8 asrın ilk yarısında yazılmış olan Orhun Abideleridir Fakat, bu abideler, çok işlenmiş bir dille yazılmıştır Bundan, Türk yazı dilinin başlangıcının birkaç asır daha önceye çıktığını anlıyoruz Orhun Abideleri''nin dilini, Danimarkalı bilgin Thomsen çözmüştür Bu abidelerdeki metinlerin büyük bir kısmı, Prof Dr Muharrem Ergin tarafından Türkiye Türkçesi''ne aktarılmıştır Türk yazı dilinin ilk dönemi, Eski Türkçe''dir Bundan daha önceki dönem ise, Türkçe''nin karanlık dönemidir O dönem, artık Eski Türkçe''nin, Çuvaşça ve Yakutça ile bunlardan daha ileride, diğer Altay dilleri ile birleştikleri dönemdir Orta Türkçe: Kuzey-Doğu Türkçesi: Orta Asya''da ve Hazar Denizi''nin kuzeyinden yayılan Türklük kolunun gittiği ülkelerde, Eski Türkçe''den sonra kullanılan yazı dilidir Eski Türkçe''nin devamı niteliğindedir Eski Türkçe''nin, Orta Asya''da ve kuzeydeki yeni yazı dillerine bir geçiş safhası durumundadır Bu yazı dili, 13 ve 14 asırlarda kullanılmıştır 15 asırda; içindeki iki kol iyice farklılaşarak, bu yazı dili, Kuzey Türkçesi ve Doğu Türkçesi olarak ikiye ayrılmıştır Kuzey Türkçesi: 15 asırdan zamanımıza kadar gelen ve Kuzey Türklerinin kullandığı yazı dilidir Bu yazı dili, Kıpçak şivesine dayanır Bu sebeple, Kuzey Türkçesine, Kıpçak Türkçesi ve Tatar Türkçesi de denmektedir Doğu Türkçesi : 15 asırdan zamanımıza kadar gelen ve Orta Asya Türklerinin kullandığı yazı dilidir Çağatay Türkçesi ismiyle de anılır Bugün, yerini modern Özbekçe''ye bırakmıştır Doğu Türkçesi, Doğu ve Batı Türkistan şivesine dayanır Batı Türkçesi: Eski Türkçe döneminden sonra ortaya çıkan, iki yeni yazı dilinden biridir Hazar Denizi''nin güneyinden, batıya yayılan Batı Türklerinin kullandığı yazı dilidir 13 asırdan günümüze kadar devam etmektedir Batı Türkçesi, Oğuz şivesine dayanır Bu sebeple, Oğuzca ismiyle de anılır Türklüğün, en büyük ve en verimli yazı dilidir Azerî Türkçesi-Osmanlı Türkçesi: Oğuz Türklerinin vatanı; Hazar Denizi''nden, Orta Avrupa''ya ve Kırım''dan, Afrika''ya kadar çok geniş bir sahaya yayıldığı için; zamanla Oğuzca içinde, Doğu ve Batı Oğuzca olarak iki saha belirmeye başlamıştır Doğu Oğuzcası, Azerî Türkçesi; Batı Oğuzcası ise Osmanlı Türkçesi''dir Aradaki fark; Azerî Türkçesine, bilhassa Kuzey ve Doğu Türkçelerinden, bazı tesirlerin daha fazla gelmiş olmasından doğmuştur Fakat; Azerî ve Osmanlı Türkçeleri arasındaki bu olmamış ve hepsi de yazıya geçmemiştir Onun için, Azerî ve Osmanlı Türkçeleri, Batı Türkçesi olarak tek bir yazı dili teşkil ederler Doğu Oğuzcası, yani Azerî Türkçesi; Azerbaycan, Kafkasya, Doğu Anadolu ve Kuzey Irak sahalarında; Osmanlı Türkçesi ise; Orta ve Batı Anadolu, Kıbrıs ve Rumeli ile Balkanlarda konuşulur Batı Türkçesinin Gelişmesi: Batı Türkçesi, kendi içinde üç döneme ayrılır 1 Eski Anadolu Türkçesi: Batı Türkçesi’nin ilk dönemidir 13-15 asırları içine alır Eski Türkçe''nin izlerini taşır Bu bakımdan, Batı Türkçesine bir geçiş dönemidir Dolayısıyla, batıdaki Orta Türkçe dönemidir Arapça ve Farsça unsurlar, henüz fazla değildir Fakat, yabancı terkipler kullanılmaktadır Selçuklular, Anadolu Beylikleri ve ilk Osmanlıların yazı dilidir Azerî ve Osmanlı saha farkları, henüz belirgin değildir 2 Osmanlı Türkçesi: Batı Türkçesi’nin ikinci dönemidir 16 asırdan, 20 asrın başına kadar devam eder Eski Türkçe''nin izleri artık kaybolmuş, yeni gramer şekilleri yerleşmiştir Arapça ve Farsça unsurlar, kelime ve terkipler, pek çok artmış ve terkipler katmerlenmiştir Öyle ki, Türk yazı dili âdeta; Türkçe, Arapça ve Farsça''dan kurulu üçüzlü bir dil hâline gelmiştir Bu karışık dil; İstanbul''un fethinden, Osmanlı İmparatorluğu''nun sonuna kadar, imparatorluğun yazı dili olarak, beş asra yakın bir ömür sürmüştür 3 Türkiye Türkçesi: Batı Türkçesi’nin üçüncü dönemidir 1908 meşrutiyetiyle başlar Bugün, bu dönemin içinde bulunuyoruz Türkçe, gramer yapısı bakımından Osmanlı Türkçesinden farksızdır, yeni gramer şekillerini taşır Yabancı unsurlar bakımından da, terkipsiz Türkçe dönemidir Arapça ve Farsça terkipler atılmıştır Arapça ve Farsça kelimeler de, gittikçe azalmaktadır |
|