Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Beslenme, Diyet ve Sağlık

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
analizi, süt, tüketimi, türkiyenin

Türkiye'nin Süt Tüketimi Analizi

Eski 11-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türkiye'nin Süt Tüketimi Analizi



Türkiye'nin Süt Tüketimi Analizi

Türkiye'nin süt tüketimi konusunda gelişmiş ülkelerin oldukça gerisinde olduğu bildirildi Ayrıca Türkiye'de yılda yaklaşık 10 milyon ton süt üretilirken, üretilen sütün sadece yüzde 42'si tüketiciye çiğ süt olarak ulaşıyor



Sinop Tarım İl Müdürlüğü'nden alınan bilgiye göre, kişi başına düşen yıllık işlenmiş içme sütü tüketimi gelişmiş ülkelerde 60 ila 170 litre arasında değişirken, Türkiye'de ise bu miktar 4-5 litre gibi düşük düzeylerde kalıyor

İl Tarım Müdürü Sıddık İpek, süt kullanımının arttırılmasına yönelik tarım teşkilatı tarafından da çeşitli etkinlik ve çalışmaların gerçekleştirildiğini belirterek, süt tüketiminin arttırılmasının sağlıklı nesillerin yetişmesi açısından önemli olduğunu söyledi Türkiye'deki süt tüketim oranının gelişmiş ülkelerdeki oranlarının altında olduğuna dikkat çeken İpek, "Yaşamın her evresinde, çok sayıda ve önemli fonksiyonları olan besin öğelerini yapısında bulundurması nedeniyle, tüketilmesi gereken sütün mikroorganizmalar açısından da önemli bir besin olduğu hiçbir zaman unutulmamalıdır Süt, büyüme ve gelişmeyi, besin öğelerinin vücutta elverişli kullanılmasını, sinir sisteminin fonksiyonlarının yerine getirilmesini, vücut direncinin gelişmesini ve kan yapımında fonksiyonu olan çok sayıda vitaminleri içerir Her geçen gün daha da artan ülke nüfusunun sağlıklı beslenmesi için süte ve sütün kaynağı olan hayvancılığımıza gereken önemin verilmesi zorunlu ve milli bir görevdir" diye konuştu

Alıntı Yaparak Cevapla

Türkiye'nin Süt Tüketimi Analizi

Eski 11-04-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türkiye'nin Süt Tüketimi Analizi



Türk halkında süt tüketimi azlığı

Türk halkının yüzde 83'ünün, ikinci kromozomdaki kalıtsal özellik nedeniyle süt şekerine tahammül edemediği (laktoz emilim bozukluğu) ve bu nedenle fazla süt tüketemediği bildirildi



Akdeniz Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof Dr Reha Artan, meme bezlerinden salgılanan süt ve sütlü besinlerde bulunan bir karbonhidrat olan laktozun, bebekler için yaşamsal önem taşıdığını vurguladı

Bebeklerin sadece sütle beslenmeleri nedeniyle başlıca karbonhidrat ve enerji kaynaklarının laktoz olduğunu belirten Prof Dr Artan, doğuştan laktozu sindirebilme yeteneğine sahip kişilerde ırksal ve kalıtsal özelliklere bağlı olarak bu yeteneğin zamanla azaldığını kaydetti

Kuzey Batı Avrupa ülkelerinde yüzde 1-12 oranında görülen laktozu sindirememe oranının, güney ve doğuya doğru ilerledikçe arttığını, Orta Asya ve Arap ülkelerinde yüzde 90'ı, Afrika kökenlilerde ise yüzde 99'u bulduğunu vurgulayan Artan, Türkiye'de ise bu oranın yüzde 83 olduğunu bildirdi

Artan, süt ve süt ürünlerinin tüketilmesi durumunda tekrarlayan karın ağrıları, şişkinlik, bulantı, ishal, hazımsızlık gibi şikayetlerin laktoz sindirme yeteneksizliğine işaret olduğunu ifade ederek, ''bu belirtiler başka pek çok hastalıkta da görülmesi nedeniyle bazen fark edilemiyor'' dedi

TAHAMMÜLSÜZLÜK 5 YAŞINDAN SONRA BAŞLIYOR

Süt şekerine karşı tahammülsüzlüğün 5 yaşından sonra ortaya çıkmaya başladığını anlatan Artan, 8-9 yaş çocukların yarısında görülen bu durumun 12 yaşında yüzde 75'lere ulaştığını kaydetti

Türk halkının çocukluktan edindikleri deneyimlerle süt ve sütlü besinlere isteksiz davrandığını, bu nedenle zaman zaman süt tüketiminin artması için çocuklarda ve okul çağı çocuklarına yönelik kampanyalar düzenlendiğini vurgulayan Prof Dr Artan, şunları söyledi:

''Çoğu zaman süt tüketimindeki yetersizliğimizi sorgularız Bunun altında yatan temel sorun, laktoz sindirme yeteneksizliğinin ırksal ve kalıtsal nedenlerle ülkemizde yoğun olmasıdır Süt şekerine tahammül edemeyen bu kişiler, süte çocukluk çağında alıştırılmadıklarını beyan ederek, 'tiksiniyorum', 'burnuma kokuyor' gibi ifadeler kullanırlar Bilirler ki, tahammül edebildikleri limitin üstüne çıktıklarında iki saat içinde bulantı, hazımsızlık, kramp ve ishal eğilimi ortaya çıkacaktır Eğer sütten uzaklaşırsa da 12 saat içinde süratle iyileşeceklerdir Yoğurt, ayran, kefir ve lor peyniri gibi fermente süt ürünleri, laktobasilus denilen bakterinin üremesi sırasında laktozu harcayıp tüketmesi nedeniyle düşük miktarda laktoz içerirler Laktoz, anne sütünün 100 gramında 4, inek sütünde 7, Türklerin medeniyete armağanı olan yoğurt, ayran ve kefir gibi süt ürünlerinde ise 2 gramdır Türkler sütü severek içememekle birlikte fermente süt ürünleri dediğimiz yoğurt, kefir ve ayranı severek tüketmektedir''

KEMİK ERİMESİNE NEDEN OLUYOR

Laktoz sindirme yeteneği olanlarda katarakt, olmayanlarda kemik erimesi görüldüğünü belirten Artan, ''Sütü ulusça çok tüketmek gerektiğini biliyoruz ama böylesine kısıtlayıcı etmen de Türk toplumunu sütü alabildiğine rahat tüketmekten alıkoymaktadır Ne yazık ki bu durum, ülkemizde kemik erimesinin erişkin her 3 kadın ve 7 erkekten birinde görülmesine neden olmakta 40'lı yaşlarda sırt ağrısı ile kendini gösteren kemik erimesi, kırıklara yatkınlığa yol açmakta ve yaşam kalitesini düşürmekte'' diye konuştu

Artan, süt çocuklarında günde 600 miligram civarında olan günlük kalsiyum gereksiniminin, çocukluk çağında 800 miligrama, ergenlik çağında ise 1200 miligrama yükseldiğini bildirerek, bu ihtiyacı karşılamak için bir ergenin en az iki su bardağı süt veya aynı miktarda yoğurt, lor peyniri, ayran tüketmesi gerektiğini kaydetti

SÜTÜ KESMEYİN, AÇIĞI KAPATIN

Laktozun bir düşman olmadığını vurgulayan Artan, bebeklerin başlıca besin kaynağı sütün içerisindeki bu başlıca karbonhidratın, erişkinlerde de kabızlığı giderici etkisi bulunduğunu dile getirdi Laktozun belli oranda şifa kaynağı olduğunu belirten Prof Dr Artan, ''Laktoz sindirme yeteneksizliği başa çıkılabilir bir sorundur Süt alımını azaltıp, kesmekten çok, süte tahammülü artıracak sentetik laktaz enzimi damlalarıyla beslenerek ya da yoğurt, lor peyniri ve kefiri tüketerek açığı kapatabiliriz'' dedi

Çocukların gelişimi için süt ve süt ürünlerinin önemine dikkati çeken Artan, 5 yaşından sonra süt ve süt ürünlerine karşı iştahsızlık gelişen çocukların ailelerinin çocuk gastroenteroloji uzmanları ile çocuk doktorlarına başvurabileceklerini söyledi

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.