Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
annette, drostehulshoff, von

Annette Von Droste-Hulshoff

Eski 07-26-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Annette Von Droste-Hulshoff



Tarihe Geçen Kadınlar



DÖNEMİNDEKİ ÖNEMLİ OLAYLAR (1797-1848)


1810 Münster, Fransız İmparatorluğu'na katılır

1813 Anncttc von Droste Hülshoff, Grimm Kardeşler ile tanışır

1816 Grimm Kardeşler'in Alman Masalları yayınlanır

1823 Köln'de ilk Rosenmontag eğlence resmi geçidi yapılır

1825-26 Droste'nin Köln, Bonn ve Koblenz gezisi

1834 JAL Werner genç kızlar için beden eğitimi kitabını yayınlar

1837 Münster'de Levin Schücking ve Droste'nin de üyesi olduğu bir "Heeken - Yazarlar Derneği" kurulur

1843 Levin Schücking, Luise von Gali adlı kadın yazarla evlenir

1848 Droste'nin ölüm yılı: Fransa'da Şubat Devrimi ve Almanya'da Mart Devrimi

1862 Levin Schücking ilk Droste biyografisini yayınlar

1878-79 Cotta Yayınevi'nde Levin Schücking tarafından derlenen, Droste'nin Bütün Eserleri çıkar


"YÜZ YIL SONRA OKUNMAK İSTİYORUM, BELKİ BAŞARIRIM"


Ailede "Annette" diye çağrılan Anna Elisabeth Freiin von Droste zu Hülshoff, ilk şiirini biraz önce bitirmiştir İlk eserini altın yaldızlı varaka sarar ve doğru Hülshoff şatosunun kulesine çıkar Rüzgâr okunun altındaki horozlu merteğin boşluğunda saklanacak ve "sonsuzluğa adanmış" olacaktır bu eser Şu dizeleri kâğıda dökmüştür:


Gel sevgili horozcuk, yaklaş ve elimden gagala yemini Gel anık sevgili küçük adam Gel ki kaçıp gitmesin o elinden


Mehtap gümüş parlaklığında

Nasıl da bakıyor dünyaya

Bir pınardan daha sessiz parlıyor

Ey mehtap, yaklaş biraz daha dünyaya


Keşfedilmemiş ozan yedi yaşındadır Jenny, Werner ve Ferdinand adlı kardeşleriyle ailenin devamlı adresi olan Westfalen eyaletinin Münster kenti yakınındaki Hülshoff şatosunda taşralı bir soylu kızı olarak yetişmektedir Çocukluğu şöyle betimlenir: Hastalıklı, narin, tuhaf Özellikle son özelliği olan "tuhaflığı", annesini endişeye düşürür


Annette'in oldukça aşırılığa kaçan duygusal ifadeleri vardır Bir gece önce gördüğü bir düşü anımsadığında hüngür hüngür ağlayabilmektedir Kendi kendisiyle konuşur, hayal kurar Ata yadigârı şatonun etrafında saatlerce tek başına dolaşır Yalnız gezileri sırasında çiftçilerin yanına gider, orada anlatılan tuhaf olayları ve hayalet öykülerini adeta nefes almadan dinler Annette bir de kibirli ve kişilikli olmaya başlamasaydı, tüm bunlar hazmedilebilirdi


Piyanoda gelişigüzel melodiler çalar, kendi şiirlerini yazmaya çalışır, arkadaş ve akraba çevresinde "komedi oynamaya" bayılır Sahnelemelerinde alçakgönüllü ve çekingen değildir Aile dostu Graf Friedrich Leopold von Stolberg, Annette'in ebeveynine yazdığı bir uyarı mektubunda genç kızın "mağrur ve şahsiyetli" olduğunu yazar Çocuk ve Ev Masallarının ortak yayımcısı Wilhelm Grimm de onu çok sert yargılar: "Yazık ki benliğinde aceleci ve tatsız bir yan vardı Mutlaka yükselmek istiyor ama bu iki özelliği arasında bocalıyordu"


Bunun dışında kendisi için Westfalen masal ve efsanelerini toplamasını memnuniyetle karşılarken, Annette tevazuyu yine de elden bırakmamalıdır Annette uyum göstermeyi öğrenir Bunu tüm yaşamı için öğrenir Güpegündüz perdeleri çekili durumda yatağına yatıp, sıcak çay içerek "sakinleşmek" zorunda az mı kalmıştır? Örgü örmek ve piyano çalmak dışında başka şeyle uğraşması az mı engellenir? Fazla okumaması gerektiği az mı söylenir?


Fakat: "Tuhaf ve deli dolu mutluluğumu kitaplardan, romanlardan kazanmadım ben Bunlar zaten benim içimdeydi," diye itiraf eder yirmi iki yaşındaki Annette, baba dostu (kamu hukuku profesörü) Anton Matthias Sprickmann'a yazdığı bir mektubunda


Annette von Droste-Hülshoff "içinde olanları" daha da eleştirir Sessiz, sakin Çocukluğunda ilk dizelerini altın varağa sarılı olarak ailesinden sakladığı gibi - gizlice Hayatının sonuna dek ailesinin ve sınıfının göze batmayan, uyumlu bir ferdi olarak kalır Kırk beş yaşında bile annesine yazdığı mektupları "itaatkâr kızın Nette" diye imzalar Her şeye rağmen Droste'dir "Dünyaca ünlü kadın ozan"dır


On altı yaşındaki Annette von Droste-Hülshoff un Bertha adında tamamlanmamış bir tiyatro eseri vardır ve bu eserdeki kahramanın eline aşağıdaki dizeler uyarı olarak tutuşturulur:


Rufum çok erkeksi, çok yücelerde

Kadın gözü izleyemez seni ötelerde

Yüreğini daraltan korku bu

Ve solmuş körpe yanaklarında

Assalar kadınlar semalarını

Kaçarlar kendi öz benliklerinden

Güneşe ermek isterler ötelerde

Yınmak isterler de bulutları kartal üstünde

Yapayalnız kalırlar sisli vadilerde

Yarışmak isteseler de tüm erkeklerle

Kadın değillerdir anık, çifte cinsiyetleriyle


Bu dizeleri yazarken, genç Annette, kendisini betimlemek ve disipline sokmak istemiştir Uyar mı bunlara?


Çok küçük yaşlardan beri "dişi" olmama konusunda içine çok büyük bir korku yerleşmiş olmalı Yine de dış görünümüyle zamanının ve konumunun gereği bir genç kız nasıl olması gerekirse, tam öyleymiş gibi bir izlenim bırakır Çağdaşları onu kocaman mavi gözleri, açık sarı bukleli saçlarıyla zarif ve ince biri olarak tanımlarlar


Çok önemli kadınsal bir özellik olan itaatkârlık bakımından da eksiği yoktur Uslu uslu "çevre turu" dedikleri, yöredeki çiftliklerde yaşayan soylu akrabaları ziyaret amaçlı gezilere katılır Bükendorf çiftliğindeki büyükannesi için "dini şarkılar" içeren bir kitap yazmayı planlar Kadın eliyle yazılmış bu tür şiirler törelere de uygundur Buna karşılık genç Annette'in kurduğu bazı arkadaşlıklar "aşırı maceracı" olarak nitelenebilir On altı yaşındayken Westfalya eyaletinde kendisinden birkaç yaş büyük olan Katherine Busch adlı yazara büyük bir ilgi duyar


Katherine "Westfalya'nın Ozanı" olarak kutlanır Fakat Katherine, Modestus Schücking ile evlenir ve artık sadece eş, ev kadını ve ana olmaya karar verir Annette o anda arkadaşının taşıdığı Schücking soyadının ileride kendisi için ne denli önemli olacağını sezemez O sadece Katherine şiir yazmayı temelli bıraktığında, bir meslektaşını yitirdiğini sanmaktadır Peki ya Annette'in hiç talibi yok mudur? Kimse ona teklifte bulunmamış mıdır?


1820'de (Droste üzerine yazılanlarda belirtildiği gibi) "gençlik felaketini" yaşar Hatta sözü edilen "büyük bir yaşam krizi"dir İlgi duyduğu iki erkek vardır Hani denir ya, "umuda kapılmış", ikisi de o türden işte O yaz olanlar, işin içinden çıkılacak gibi değildir Droste'nin her biyografi, olayı başka türlü yazar Belki Annette delikanlılarla olan ilişkilerinde çok beceriksizdir Belki diğerlerinin uyduğu oyun kurallarına uyamamıştır


Belki kendi duygularını analiz edememiştir Her ne olursa olsun, iki erkekten de "ortak bir red mektubu" alır Sessiz sedasız ortadan yok edemeyeceği bir mektup O zamanlar mektuplar aile ve arkadaş çevresindeki her bireye hitaben "resmi açıklama" niteliğindeydi Annette (o hep 'tuhaf değil miydi?) bu durumda ve aile çevresinde kendisini eskisine göre daha da yalnız hissetmiş olsa gerek Hiç kimseden anlayış görmez


Kız kardeşi Jenny daha sonraları şöyle diyecektir: "Annette evlilikten söz ederken, sağlığı pek yerinde olmadığı ve bağımsızlığına çok önem verdiği için evliliğin kendisine göre bir iş olmadığını söylerdi sadece" Annette'in kendisini burada belirtildiği gibi ifade etmiş olması imkânsızdır O, hayatının sonuna kadar ailesiyle son derece uyumlu ve söz dinler bir kadın olarak kalır


Annette içine kapanır Yirmi yıldan daha fazla bir süre sonra kız arkadaşı Elise Rüdiger'e eski günleri anımsayarak "Vaktiyle çok gençtim, çok mağrur ve mutsuzdum ve binlerce kez ölmeyi diledim," diye yazar Çoktan üne kavuştuğunda ve Alman edebiyat tarihine "Die Droste" olarak girdiğinde, hakkında şu yorum yapılır: "O bir dâhinin yazgısı olan yalnızlığa mahkûmdu"


Evet, yalnız kalır Eş ve anne olmaz Ama yıllar sonra karşılıksız seveceği erkeğin, kendisine "Annecik" demesine izin verecektir


Duygularını maskelemek için mi? Daha küçük bir kızken, hiç kimseye sezdirmeden, alay ve aşağılanmaya katlanmayı öğrenmiş olmalıdır Belki de yetişkin bir kadın olarak annecik rolüne sığınmasının nedeni, bu rolün ona kendi duygularının açıklanmasına izin vermesidir


Ama henüz pek "olgun" değildir Kendi kendisiyle ve kendisine karşı savaş verir ve "aşk için hiçbir organa sahip olmadığı" duygusu içindedir Bu sırada yazmaya başladığı -dini şarkılar- üzerinde çalışmaya devam eder 1820 Ekim'inde annesine verdiği müsveddeye yazdığı ithafta "Belki de şarkılarım gizli kalmış bazı hasta damarlara basacaktır; çünkü hiçbir düşüncemi saklamadım, en gizli düşüncelerimi bile Hoşuna gider mi bilmiyorum; bunları belirli bir kişi için yazmadım Bununla birlikte kızının eseri olarak senin doğal mülkiyetin olduğunu düşünüyor ve bunu içtenlikle diliyorum"


Yazdıklarıyla kamu önüne çıkmadığı sürece Annette'in aile içersinde yazmasına göz yumulur Bu da onun zaman öldürme şeklidir Ledwina adlı bir roman, opera metinleri, liedler, baladlar üzerinde çalışır 1825 sonbaharında akrabaları ile birlikte ilk kez daha uzun bir geziye çıkmasına izin verilir: Ren kıyılarına Bir sürü olay gelir başına Ren'de seyreden buharlı bir gemi ona çok heybetli gelir Karnavala katılır, müzik ve edebiyat sohbetleri yapabileceği yeni arkadaşlar edinir Kendisini özgür ve aile yükümlülüklerinden -oldukça- kurtulmuş hisseder Fakat bu durum uzun sürmez


1826'da Annette, Hülshoff a geri döner, en büyük ağabeyi evlenir ve mirasa sahip çıkar Bundan kısa bir zaman sonra baba ölür Annette'e ömür boyu alabileceği küçük bir gelir bağlanır


Annesi ve kız kardeşi ile Rüschhaus dullar evine taşınır Bundan sonraki yaşamı açık bir şekilde belirlenmiştir Bekâr kalacak ve aile içersinde faydalı görevler üstlenecektir Erkek kardeşinin çocuklarına ders vermek Hastalara bakmak Aile yazışmalarını yürütmek "İyi bir hala" olmak En yakın akraba çevresinden hiç kimse onun durmadan gizli gizli "anlaşılmaz şeyler" yazdığını fark etmez İlk şiir kitabı piyasaya çıkmadan önce -anonim tabii- bu göze batmayan Annette'in 41 yaşına geldiğine de şaşmamak gerek


Annette Elisabetlı von D H 'un Şiirleri adıyla 1838'de 500 adet basılan küçük bir kitap Münster'de piyasaya çıkar Yalnız 74 adet satılır: Amcaları, teyzeleri, yeğenleri ve kuzenleri yazarla alay eder Kız kardeşine yazdığı bir mektupta "Şimdi hiçbirinin çenesi durmuyor ve kendimi nasıl rezil ettiğimin dedikodusunu yapıyorlar," der Jenny diğerlerine oranla Annette'e sadık kalır


Onu destekleyen biri daha vardır: Levin Schücking Schücking? Bu soyadını taşıyan genç adam, Annette'in vefat etmiş çocukluk arkadaşı Katherine'in oğludur Annette'ten 17 yaş daha genç olan Levin, hukuk öğrenimini bırakıp geçimini yazar olarak sağlamak istemektedir Droste'nin ilk şiir kitabı çıktığında sık sık Rüschhaus'ta Annette'e uğrayan ve ozan hakkında olumlu eleştiriler yapan ender kişilerden biridir Annette'in arkadaşı olur Arkadaştan da öteye, kendisini ve yazılarını ciddiye alan biri olduğuna inanır Annette


Die Judenbuche adlı uzun öykülerin ön çalışmalarını yapmaktadır Şiirler ve baladlar yazarken ailevi sorumluluklarını da ihmal etmez Levin Schücking ile sohbet ederek geçirdiği saatler annesini endişelendirmeye başlar Ne garip bir ilişkidir bu? Annette Levin'e "Oğlum", Levin de ona "Anneciğim" demektedir Bu hitap şeklinin arkasında ne saklıdır? Akraba çevresinde yeniden dile düşer Annette Fakat bu kez mutluluğu için mücadeleye hazırdır Çünkü Levin ile olan birlikteliği onun mutluluğudur


Delikanlıyı Bodensee yakınlarında Meerburg'da kütüphaneci olarak işe yerleştirmeyi başarır Kız kardeşi Jenny de bu kente gelin gitmiştir Annette, 1841 sonbaharında Jenny'e gider Orada "tesadüfen Levin'e rastladığını" yazar annesine: "Boş zamanlarında kendi yazıları ile uğraştığı ve müzeye gidip gazeteleri okuduğu için onunla yemek zamanları dışında pek görüşemiyoruz" Annette yalan söylemektedir Kendisi için güç sembolü ve toplumun temsilcisi olan annesine hem de


Levin'i pek az gördüğü doğru değildir Her gün onunla birliktedir Baş başa saatler süren yürüyüşler yaparlar Annette kendisini öylesine dertsiz ve özgür hisseder ki, arkadaşıyla korkusuzca bir bahse girer Çok kısa bir zamanda lirik şiirler içeren bir kitabı yazıp bitirmenin onun için zor olmayacağını iddia eder "Ona karşı çıktığımda," der Levin Schücking "Benimle bahse girdi ve bir an önce eserine başlamak için hemen kulesine çıktı Hemen öğleden sonra ilk şiirini muzaffer bir eda ile kız kardeşine ve bana okudu Ertesi gün ise sanırım iki tane daha yazdı"


1841 Ekinlinden 1842 Nisan'ına kadar Annette von Droste Hülshoff 54 şiir yazar Bunların arasında, daha sonra ünlü olan Die Heidebilder adlı kitapta toplanan şiirler de vardır Westfalya'da oturduğu zamanlara özgü resimler, renkler, kokular, yaşamındaki garip olaylar ve tüyler ürpertici hayalet öyküleri yeniden canlanır Daha sonra ünlü olan Bataklıktaki Çocuklar yapıtında korkunç olaylar anlatır Hemen hemen tüm şiirlerinde bir erkek "O"nun arkasına gizlenir O zamanlardaki resimlerde saçları, kırk iki yaşındaki bir kadına yakışır şekilde sıkıca toplanmıştır Yani, daha bir "kadın" bile değildir o Evlenmemiş bir "genç kadın"dır


Şiirlerini küçük zarif yazısıyla not eder Hiçbir zaman aceleci değildir Kız kardeşi Jenny ile evli olan eniştesi Lassberg şiir sanatı üzerine önemli söyleşilere girdiğinde sessizce içine çekilir Örneğin, Meersburg'da konuk olan Ludwig Uhland, o sırada Edebi Almanca ve Halk Ağzıyla Türküler derlemesini yayınlamaktadır


Annette bu konuda yardımcı olmaya söz verir Katkısı memnunlukla karşılanır Ama bunun dışındaki durumu şöyle anlatır Annette: "Hemen ardından konular bilgece konuşmalara, kütüphanelere vs dönüşüyor ve biz kadın takımına kulak veren olmadığından sadece dinlemek zorunda kalıyorduk"


Uslu dinleyici ve bilgi aktarıcı olarak kendini feda eden uyumlu davranışlı, saçları kurdeleli, tokalı, firketeli bu soylu, kendinden emin kadın, Meersburg'da oturduğu dönemde Kulede adlı bir şiir yazmıştır ki, ilk ve son kıtalarını burada aynen aktarmak gerekir:


Kulenin yüksek balkonundayım Çığlık çığlığa sığırcıklar etrafımda, Ve bir Baküs rahibesinden fırtına Uğıddamakta uçuşan saçlarımda; Ey vahşi adam, ey harika çocuk,


Seni kuvvetle sarmaktır arzum, Adele adeleye, kenardan iki adım Sonrası ölüm kalım güreşim!


Özgür kırlarda bir avcı olsam, Askerin bedeninden yalnız bir parça, Ne olurdu sanki erkek olsam, Gökler akıl verirdi o zaman azıcık Mecbur, burada ince ve kibarca, Uslu bir çocuk gibi oturmaya Ancak gizlice saçlarımı açıp Bırakabilirim rüzgârda dalgalanmaya


Uçuşan saçlarıyla Annette von Droste-Hülshoff; bu görünümü kimse ona yakıştırmaz Annette uslu kalır Zamanla, kendisinden çok genç biriyle evlenen, yuva kuran ve arada bir birkaç satır mektup yazan Levin Schücking sorununu da halleder Şöhret ve parayı hiç mi hiç düşlemez


Kız arkadaşı Elise Rüdiger'e 1843'te yazdığında şöyle der: "Biri başını suyun üstüne çıkaracak olsa, arkadan başka biri yetişiyor ve birkaç santim daha yükseğe çıkarak ötekinin başını nasıl suya batırdığını; Heine'nin nasıl yok olduğunu, Freiligrath ve Gutzkow'un nasıl yaşlandığını, kısacası ünlülerin birbirlerini nasıl yediklerini ve yaprak bitleri gibi birbirlerini nasıl dejenere ettiklerini görüyorum da, bacaklarımı kanepeye uzatıp, yarı yumuk gözlerimle sonsuzluğu düşlemek daha iyi diyorum Ah, Elise, her şey boşuna! Şimdi ünlü olmak ne hoşuma gidiyor, ne de istiyorum Fakat yüz sene sonra okunmak istiyorum Aslında Kolumbus'un yumurtayla yaptığı oyun gibi kolay olduğu ve sadece şimdiki zamanı feda etmemi gerektirdiği için belki başarırım da bunu"

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.