Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > ForumSinsi Ansiklopedisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
arkeolojik, buluş, isanın, olabilir, resmi

Arkeolojik Buluş İsa?Nın Resmi Olabilir..

Eski 08-21-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Arkeolojik Buluş İsa?Nın Resmi Olabilir..






Resim esrarengiz bir şekilde tanıdık; dalgalı saçları ile bir sakallı genç adam Yaklaşık 2000 yıllık mağarada saklı bir şekilde yatıştan sonra bulunan bu hoş ayrıntıyı kesin bir şekilde tespit edebilmek ve karar vermek zor Ancak keskin bir ışık altında bu esrarengiz figürün alnı etrafındaki işaretleri bir dikenli taç olarak yorumlamak zor değil (HristiyanGazetecom editör notu: Kutsal Kitaplar?da Mesih?in dikenli bir taç giyeceği ve giydiği belirtilmiştir Bakınız: Yuhanna 19:5)


Aşağıdaki sıradışı resim, İncil tarihçilerinin ellerine almak için gürültü kopardığı, geçtiğimiz günlerde Celile Denizi?ne bakan tepelerdeki bir mağarada keşfedilen 70 kurşun levhadan biri olan antik bir esere ait


Eğer gerçekse, Rab İsa Mesih?in bilenlerin döneminde yaşayanların zamanında yapılmış ilk portresi olabilir


Bu küçük kitapçık, modern bir kredi kartından daha küçük, tüm taraflarından mühürlenmiş ve de ön ve arka yüzeylerinde üç boyutlu bir insan yüzü tasviri bulunuyor Bu iki tasvirden bir tanesinde sakal varken diğerinde yok Hatta bu levhaları yapan kişinin parmak izi bile kurşun damgada görülebiliyor Bunların aşağısında ise şimdiye dek çözülememiş bir Antik İbranice metin bulunuyor


Şaşırtıcı bir şekilde bu küçük kitapçıklardan bir tanesinin ise ?İsrail?in Kurtarıcısı? sözlerini taşıdığı görünüyor (şu ana dek çevirilebilen ifadelerinden az sayıdaki metninden birisi)


Bu gizli yerin sahibi Hassan Saida ise Umm al-Ghanim, Shibli isimli arap köyünde yaşayan bir Bedouin kamyon şoförü Hassan Saida, bulunan kitapçıkları satmayı reddetti ancak 2 tane örneğin İngiltere ve İsviçre?ye teste gönderilmesine izin verdi


The Mail on Sunday gazetesinin araştırmasına göre, bu antik eserlerin aslında orjinal olarak (İsrail yakınlarında, [HristiyanGazetecom editör notu:İncil'de [Matta 8:28] Gadara diye geçen] Hamat Gader kaplıcalarına 3 mil uzaklıkta, Ürdün ve Suriye Golan Tepeleri?nin buluştuğu yerde) Ürdün?deki Saham köyünde, binlerce yıllık bir dini bölgedeki bir mağarada bulunduğunu ortaya çıkardı


Saham?daki kaynaklara göre, bu antik eserler 5 yıl önce, ani bir su baskının tozlu dağ toprağını oyarak temizlemesi sonrasında bir kapak taşının görünmesiyle keşfedildi


Bir kaldıraç yardımı ile bu kapak taşı bir yana çekildiğinde ise duvarlarına çok sayıda küçük hücre yerleştirilmiş bir mağara ortaya çıktı Bu hücrelerden her birisi bir kitapçık içeriyordu Mağarada ayrıca, bazı metal levhalar ve rulo halinde kurşun tomarlar gibi objeler de bulundu


Bu bölge, ilk yüzyılda ve ikinci yüzyılın ilk yıllarında Roman imparatorluğuna karşı yapılan kanlı ayaklanmalardan kaçan Yahudiler için çok eski bir mülteci bölgesi olarak tanınmaktaydı



Mağara ünlü ?Ölü Deniz (Kumran) Tomarları?nın bulunduğu Qumran?a 100 milden daha yakın bir mesafede, Masada?nın 60 mil çevresinde, Yeruşalim?deki ikinci tapınağın Roma Ordusu kuşatması sonucunda yıkılmasından iki yıl sonra, İS 72 yılında, aşırı uç Zealot tarikatinin toplu olarak intihar ettiği son durak olduğu yerdedir


Bu mağara ayrıca, Roma İmparatorluğu?na karşı Yahudiler tarafından yapılan üçüncü ve son ayaklanma olan Bar Kokhba?dan kaçan mültecilerin tapınak olarak kullandığı mağaralara da yakın bir yerde bulunuyor


Bu çağ İncil uzmanı alimler için kritik bir öneme sahip, çünkü bu çağ Hristiyanlık ve Yahudilik arasında ikiye ayrılmaya neden olan politik, sosyal ve dini devrimler, değişiklikler içermektedir


Bu çağ Hristiyanlık?ın rakipleri, önce muhalif Yahudiler ve sonra da Yahudi olmayanlar üzerinde baskın yeni din olarak galip gelmesiyle sona erdi


Bu bağlamda, Ölü Deniz Tomarları?nın sarıldığı, en eski İbrani Kutsal Kitaplarını içeren parşömenlerin ya da papirüslerin dönemine ait bu kurşundan levha buluşlar hristiyanlığın yükselişe geçtiği döneme aitler



Bu kodeksler (metal levhalar) 3x2inçten daha küçük boyutlardan 10×8 inç boyutlarda ?The Mail on Sunday? gazetesinde gösterildi Her biri ortalama 8-9 sayfa içeriyordu, dökme olduğu görünüyordu, içine yazmak yerine, her iki tarafından da resimli ve kurşun halka bağlarla bağlanması tercih edilmiş gibi görünmekteydi Bir çoğu, ilk keşfedildiğinde şiddetli şekilde korozyona uğramış olarak bulunmuştu ve bu yüzden onları ancak çok dikkatle açabilmek mümkündü


Henüz açılması düşünülmemiş bir kodeks (metal levha) ise Mesih?in yüzü olabilecek bir kabartmayı gösteriyordu Bazı kodeksler gömülü olmanın işaretlerini gösteriyordu, bu basitçe yüzlerce yıldır bir mağarada yatmanın sonucu aşıntılardı


Ölü Deniz Tomarları?nın tersine, düz metin yazılar yerine, bu kurşun kodeksler, biçimlendirilmiş resimler içeriyor ve henüz yeni yeni tanımlanacak bir Fonetik (İşaret) dil el yazmalarının küçük bir kısmi ile alakalı gibi görünüyordu Bu kodekslerin yaratıldığı zamanlarda, Kutsal Bölge (İsa?nın gezdiği, ilk hristiyanların yaşadığı bölge)?de, Esseniler, Samiriyeliler, Ferisiler, Saddukileri ve Nasurileri gibi bir çok farklı tarikat, inanç grubu vardı


Gruplar arasında müşterek olarak kabul görmüş bir skript (alfabe anlamına da gelebilmekte) ya da göz önüne alınabilecek oranda dil aktarımı bulunmuyordu Bu da düzgün bir şekilde kodeksleri yorumlamak için detaylı bir eğitim yıllarca sürmekteydi


Bir çok kitap her tarafından metal halkalarda damgalanmıştı, bu da bu levhaların açılmak üzere yapılmadığı fikrini veriyor Bu mümkün olabilir, çünkü bu levhalar okunmaması gereken kutsal kelimeleri içeriyor Örneğin, ilk yahudiler şiddetli bir şekilde, yalnızca en üst dini kahin tarafından Yeruşalim?deki tapınakta, Yom Kippur bayramında Tanrı?nın kutsal ismi söyleniyordu


Tanrı?nın özel kutsal isminin telaffuzu kayboldu, şu anda bilinmiyor, ancak Roma Alfabesi?ne uyarlanması YHWH (Türkçe:YHVH) olan, ?Tetragammaton? olarak da bilinen, ayrıca Yahweh (Türkçe:Yahveh) ya da Jehovah (Türkçe: Yehovah) olarak genellikle ingilizceye çevrilmekte Bir damgalı kitap ise İncil?deki ?Esinleme? olarak bilinen kitabında bahsedilen kutsal bilgileri içeriyor


Bir levha ise Yeruşalim?in şehir duvarlarının dışındaki Romalı birliklerin engellerinin şematik haritası olduğu şeklinde yorumlandı Tepede ise merdiven tipinde bir şekil bulunuyordu Bunun da Yeruşalim?deki tapınağın İncil?de merdiven parmaklığı olarak bahsedilen bir açıklaması olduğu düşünülüyor En aşağıda yer alan 3 grup tuğlacı ise şehrin duvarlarını temsil ediyor


Bir meyve veren palmiye ağacı ise Davud?un evi olduğu fikrini verirken, ayrıca aşağıdaki bölümden ayıran 3-4 yatay çizgi ve bunları kesen kısa dikey çizgiler de bulunuyor T şeklindeki haçların İncil döneminde kullanıldığına inanılmakta (Benzer çarmıh şeklinin ise 4yy?dan sonra kullanılmaya başlandığı söyleniyor) Uzun bir çizgi içindeki yıldız şekli ise Kral Davud?un evini temsil ediyor ve desen daha sonra tekrar ediyor


İlk antik hristiyan eserlerinden olan bu kitapların bu yorumları, ilk hristiyanlık hakkında İngiltere?nin önde gelen uzmanlarından ve Society for Old Testament Study eski başkanı Margaret Baker tarafından da onaylanıyor Levha üzerinde tasvir edilmiş olan portre şeklindeki figür, bu bulunan levhaların o dönemdeki ana Yudaist (Yahudik) akımlara ait olmadığını göstermekte, çünkü o bölgedeki Yahudiler tarafından, canlı gibi görünen resimleri tasvir etmek kesinlikle yasaktı, putperestlik olarak görülmekteydi


Eğer gerçek ise, -ki bu kitaplar öyleymiş gibi görünüyor-, bu durum gösteriyor ki, bu kitaplar İsa?yı Mesih (Kurtarıcı ve Tanrı Oğlu) olarak kabul eden ve belki de yakın bir şekilde ilk hristiyan kilisesine benzerlik gösteren ilk yahudi topluluklarından birisi tarafından yaratılmış oluyor ve bu imajlar da Mesih?in kendisini temsil ediyor Ancak, Robert Feather (Ölü Deniz Tomarları konusunda bir otorite ve Kumran?ın Metal Tomarı?nın Gizemi [The Mistery of The Copper Scroll of Qumran] isimli kitabın yazarı) tarafından öne sürülen bir başka teoriye göre ise bu kitaplar, 132-136 yılları civarında meydana gelen, son Yahudi-Roma savaşı olan ve Yahudiye bölgesi Yahudileri tarafından gerçekleştirilen üçüncü büyük ayaklanma olan Bar Kokhba isyani ile bağlantılı


İsyan, İsrail?in Yahudiye?nin üstünde yer alan bağımsız bölgelerinde, Roma Ordusu?nun onları ezmesinden 2 yıl önce meydana geldi Bunun sonucunda da ilk hristiyanlar da dahil olmak üzere tüm Yahudiler Yeruşalim?den sürüldüler


İsyanın kumandanı olan Simon Bar Kokhba?nın takipçileri O?nu bir ?Mesih?, İsrail?i yeniden kuracak bir kahraman olarak alkışladılar Yahudi Hristiyanlar (İsa?yı Mesih olarak kabul eden ilk yahudiler) İsa?yı Mesih olarak selamlarlarken Bar Kokhba?yı desteklememiş olmalarına rağmen isyanı desteklemeyen geri kalan tüm Yahudilerle beraber Yeruşalim?den sürüldüler Savaş ve ikincil sonuçları Hristiyanlık?ın bir din olarak Yudaizm?den (Yahudilik) ayrılmasına yardımcı oldu


Günümüzde Madonna, Britney Spears ve başkaları tarafından da takip edilen, Yudaizm?in (Yahudilik) mistik bir formu olan Kabbalah (Kabala)?ın temellerini ortaya koyan, isyanın ruhani lideri Rabbi Shimon Bar Yochai idi Yochai 13 yıl bir mağarada saklandı ve kutsal metinler üzerine ?Zohar? isminde, Kabbalah (Kabala)?ın öğretileri haline dönüşen bir gizli yorum yazdı Robert Feather ise bazı metinlerin Rabbi Bar Yochai ismini taşıdığına ikna olduğunu ifade ediyor Feather, tüm bilinen kodekslerin 400lü yıllardan öncesine ait, parşömenden yapıldığını ifade ederken bu metal parçanın tarihinin ise bilinmediğini söylüyor Parçaların ise çok açık bir şekilde daima var olacak kalıcı ve hiç bir zaman açılmayacak şekilde tasarlandığını belirtiyor Ayrıca, metalin bir yazı materyali olarak kullanıldığı bu dönemin iyi bir şekilde belgelenmiş olduğunu ifade ediyor ancak metinlerin daima yazılı olduğunu tasvir şeklinde hiç olmadığını belirtiyor


Kitaplar hala daha Hassan Saida?nın mülkiyeti altında, Umm al-Ghanim, Shibli?de, Tabor dağı eteklerinde, [HristiyanGazetecom editör notu: Bu dağ İncil'de Matta 17:1-13 ayetlerinde İsa'nın görünümünün değiştiği yer olarak belirtilmektedir Ayrıca her yıl burada "Kutsal Bulut" olarak nitelendirilen doğal bir mucize olduğu da Ortodoks Kilisesi kaynaklarınca ifade edilmektedir] Celile Gölü?nün 18 mil batısında bulunuyor (Bkz Kutsal Bulut)



Saida 9 büyük taşıma kamyonuna sahip bir bir taşıma şirketi sahibi ve yöneticisi Yaşadığı bölgede kendisi zengin birisi olarak bilinmekte Dedesi 50 yıldan fazla bir süre önce şu anda bulunduğu bölgeye yerleşmiş, annesi ve dört kardeşi halen daha hayatta Saida; 30lu yaşların ortasında olan, evli ve 5-6 çocuklu olan birisi ve bu kitapçıkların kendisine kendi dedesinden kaldığını iddia ediyor


Ancak, her nasılsa The Mail on Sunday öğrendiği iddialara göre ise, bu metal levhaları satmak isteyen Ürdün?deki bir köylü ile Saida?nın Bedouin iş ortağının 5 yıl önce tanışmasından sonra bu metal levhalar ilk kez ortaya çıkıyor


Görünüşe göre, iş ortağı iki küçük metal kitap gösteriyor, onları İsrail sınırına yakın bir yere getiriyor ve bunları gören Saida hayran kalıyor, onların sihirsel özelliklere sahip olduğuna ve bu durumun kendisinin kaderinin, bunlardan bulabildiği kadarını toplamak olduğuna inanma noktasına geliyor


Bu metal levhaların bulunduğu kurak, dağlık bölge askeri ve tarımsal açıdan önemsiz bir bölge Bölgenin yerel insanları ise istifçilik yaparak ve mağaralarda bulunan arkeolojik antik eserleri satarak kendilerine gelir elde etmeye çalışıyorlar


Bir çok kitapçığın Saida için sınırdan gizlice kaçakçılık yapan şoförler tarafından karşı tarafa geçirildiği iddia ediliyor Küçük kitapçıklardan bir tanesi açıkça görülüyor ki, şoförlerin boyunlarındaki tipik muskadan, arabanın arkasındaki gizli bölmeden ve kamyon torpido gözünden dolayı yıpranmış


Söylentilere göre bu kitapçıkları bulan Ürdünlüler?den satın alınması sürecinde Saida, aralarında İsrail, Haifa?daki avukatının da olduğu kişilerle ortaklığa gitti


Saida?nın gerekçeleri karmaşık Saida sürekli olarak bu kitapçıkları çalışıyor, ancak bunlara iyi bir bakım yapmıyor, bu kitapçıkları biraz açıyor, onları muhafaza edebilmek için, zeytin yağı ile onlara koruyucu kaplama yapmaya çalışıyor



Bu antik eserler, İsrail ve Avrupa antikaları kolleksiyoneri multi milyoner kolleksiyoner tarafından görülüyor ve Saida?ya bunlardan sadece bir kısmı için onlarca milyon dolar teklif ediyor, ancak Saida bunlardan hiç birini satmayı kabul etmiyor


İlk kitapçığa sahip olduğunda Saida?nın bunların nerede olduğuna ya da, hatta gerçek olup olmadığına dair bile bir fikri yok


Daha sonra Saida, 2007 yılında Londra?daki ?Sotheby?s? müzayede evi ile, uzman görüşü elde etmek üzere iletişime geçiyor, ancak ünlü müzayede evi bu metal kitapçıkların kaynağı belli olmadığı için incelemeyi reddediyor


Kısa bir süre sonra ise, İngiliz yazar ve gazeteci Nick Fielding?e, bu kitapçıkların kara borsada satılmış olabileceğinden endişelenen bir Filistinli kadın iletişime geçiyor Fielding
ise Biritish Museum, Fitzwilliam Museum ve başka yerlerle de iletişime geçiyor


Daha sonra Fielding İsrail?e yolculuk ediyor ve İsrail Antik Otoritesi?nden bu parçaların analiz için yurt dışına çıkarılmasında bir mahsur olmadığına dair belge ediniyor İsrail Antik Otoritesi?nin bu kitapçıkların daha önce benzerleri keşfedilmemiş bir sahtecilik olayına temel teşkil ettiğine inandığı görülüyor


Yine kaynağın belli olmaması sebebiyle hiç bir müze bu olaya karışmak istemiyor Bu sefer Fielding eğer bunlar gerçekse neredeyken bulunduklarını araştırmak için uzmanlara danışıyor Ölü Deniz Tomarları üzerine iyi bilinen bir uzman ve aynı zamanda bir metalurjist olan David Feather bu metal kitapçık örneklerini Oxford Üniversitesi?ne analize göndermeyi öneriyor


Çalışma, The Materials Science-based Archeology grubu başkanı ve antik metal materyallerin analizinda dünya çapında bir uzman olan Dr Peter Northover tarafından yürütülüyor


Ardından örnekler, İsviçre?nin Dubendorf şehrindeki İsviçre Ulusal Materyaller Laboratuvarı?na gönderiliyor Sonuçlar gösteriyor ki bu metal levhalar Antik Roma dönemi kurşun ürünleri içeriyor ve eritilmiş materyal Akdeniz kaynaklı bir cevherden üretilmiş Ayrıca Dr Northover, kitapçıklardaki korozyonun günümüz modern korozyonları gibi olmadığını da belirtiyor


Bu arada, kitapların kaynağı hakkındaki siyasi görüşler yoğunlaşıyor En profesyonel uzmanlar ihtiyatlı bir şekilde daha derin araştırmaları bekliyor ve halihazırda İsa?nın kardeşi havari Yakup?un kemiklerine ev sahipliği yaptığı iddia edilen kireçtaşı mezarlıkla ilgili olarak İsrail?de devam etmekte olan sahtecilik duruşmasına dikkat çekiyorlar


İsrail Arkeoloji Kurumu ise, kodekslerin gerçekliği üzerine olan şüphelerden kaynaklanan problemleri etkisiz hale getirmek için rol yapıyor, ancak Ürdün yönetimi de bu relikleri anavatanlarına geri kazandırtmak için her seviyede tüm güçlerini harcadıklarını söylüyor


Bu kitapçıkların gerçek olup olmadığı ve eğer öyleyse ilk hristiyan kilisesine ya da heyecan verici mistik Kabala ile mi ilgili olan tartışmalar, hiç şüphesiz yıllar içinde artarak devam edecek


Ürdün Antik Departmanı direktörü, Zial al-Saad?in çok az şüphesi var Zial, bu kitapçıkların, gerçektende İsa?nın çarmıha gerilişini takip eden bir kaç on yıllık süreçte, İsa?nın takipçileri tarafından yapıldığını düşünüyor ?Bu kitapçıklar gerçekten de uyuşuyor, belkide Ölü Deniz Tomarları?ndan daha kayda değerler? diyor ?Bu kitapçıkların içsel analizine dair bilgi çok teşvik verici ve görünüyor ki biz çok önemli ve kayda değer, belki de arkeoloji tarihinin en önemli buluşuna bakıyoruz


Eğer O haklıysa, biz gerçekten de İsa Mesih?in yüzüne bakıyor olabiliriz


NICK PRYER / DAILYMAILCOUK / THE MAIL ON SUNDAY

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.