Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Tıp / Biyoloji / Farmakoloji

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
basit, plasenta

Plasenta Basit Değil

Eski 07-16-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Plasenta Basit Değil



Yeni doğum yapmış annelerin büyük çoğunluğu doğumdan sonra aşağı yukarı beş-altı hafta kadar kendilerini çok yorgun ve halsiz hissederek “acaba bir hastalığım mı var?” endişesiyle doktorlara müracaat ederler

Doktorlar böyle şikayetlerle gelen kadınlardaki bu durumu doğum zorluğuna, doğum sonrası çocuğu emzirme ve çocuğun bakımının getirdiği güçlükler sebebiyle uyku düzeninin bozulması gibi faktörlere bağlamaktaydılar

Amerika Birleşik Devletler Milli Sağlık Enstitüsünden bir grup araştırmacı bütün bunların altında yatan esas hikmetli olan sebebi bulup bu durumun bir hastalık olmayıp tamamen fıtri bir ihiyaçtan kaynaklandığını gösterdiler

Yeni doğum yapmış veya bir iki haftalık annelerin kanını inceleyen araştırmacılar, bunların kanında depresyona karşı koymaya yardımcı, strese karşı vücudu dirençli tutan hormonun normal seviyesinden daha düşük buldular Bu hiç tahmin edilmeyen bir durumdu ve araştırmalarını daha da derinleştirme ihtiyacını duydular

Normal insanlar herhangi bir sıkıntı ve endişeli durum karşısında strese girdiklerinde hormonal sistemin merkezi durumunda olan ve beynin taban kısmına yerleştirilmiş hipotalamustan corticotropin releasing hormon (CRH veya kortikotropin hormonu) salgılanır Bu salgılama, kompleks bir seri hormonal reaksiyonlar zincirini başlatır ve kandaki kortizol hormonunun miktarının artmasıyla sonuçlanır

Böbrek üstü bezinden salgılanan kortizolün temel vazifelerinden biri kandaki şeker seviyesini yükseltmek, diğeri ise kan basıncının aşırı yükselmemesini ve normal seviyede tutulmasını temin etmektir Dolayısıyla stres ve depresyon altında vücudumuzun sağlığının bozulmaması için bir nevi sigorta sayılan, pozitif geri beslenme yapılmaktadır

Stres ve heyecan verici durumlar karşısında vücudumuzun tepkisi kandaki şekerinhızla yakılması, adalelerin gerilmesi ve kan basıncının yükselmesi şeklinde görülür ve budurum uzun müddet devam ederse organların sağlığı bozulur İnsan davranışları arasındaelbette ki heyecanlı, endişeli ve sıkıntılı durumlar olacaktır

Bu gibi durumlar için vücudun korunma mekanizması olarak ortaya çıkan reaksiyonlar aşırı şekilde uzar ve vücut strese girerse bunun önüne geçmek için reaksiyonları tersine çeviren mekanizma kortizol hormonuyla çalıştırılır Ancak en temelde hadiseler beynimizde başlamaktadır Ruhumuzla irtibatlı olan beynimizde ortaya çıkan her türlü duygu ve düşünce hipotalamus yoluyla hormonal sistemi ve dolayısıyla bütün organ ve dokularımızı tesiri altına almaktadır

Normal durumda kanımızdaki kortizol miktarı hipotalamustan salınan CRH ile alakalıdır Hamile kadınlarda ise geçici bir süre bu münasebet bozulmaktadırHamileliğin son üç ayında yani doğuma yaklaşırken kadınların kanında birden CRH seviyesi yükselmeye başlar Bunu hayretle müşahede eden araştırmacılar bu artışın hipotalamustan meydana gelmediğini görünce hayretleri büsbütün arttı ve neticede kadını CRH bombardımanına tutan organın plasenta olduğunu keşfettiler

Plesanta veya halk arasındaki tabiriyle son, embriyonu anne rahmine bağlayan, annenin kan damarları ile ceninin kan damarlarını karşı karşıya getirerek göbek bağından yavrunun beslenmesini temin eden, ayrıca yavruda meydana gelen atıkların da kan yoluyla annenin böbreklerine ve akciğerlerine taşınmasına aracılık eden çok enteresan bir yapıdır

Plesentanın bu temel faaliyetlerine ek olarak embriyonun gelişmesi ve korunması yönünde daha birçok vazifeleri her gün yeni bir araştırmayla ortaya çıkmaktadır İşte bunlardan en son olarak ortaya konan yeni bilgilere göre plasenta hamileliğin son üç ayına girildiğinde normalin çok üstünde CRH yapmaya başlamakta ve hamile kadının kanındaki CRH seviyesi normalin üç katına yükselmektedir

Bu hususta çalışmalar yapan endocrinolog George Chrousos “kandaki CRH seviyesinin bu kadar,fazla artması kadının hamilelik ve doğum esnasındaki stresini azaltmak için meydana gelen çok mükemmel bir hadisedir” demektir

Gerçektende hamileliğin yükü doğum esnasındaki kendisinin veya yavrunun ölüm risklerini düşünen zavallı kadın bu endişe ve sıkıntı altında depresyona girip perişan olup, yıpranacak veya tahammül edemeyip akıl hastası olacakken İlahi rahmetin bir tecellisi olarak plasentaya normal ihtiyaçtan daha fazla CRH salgılattırarak imdadına yetiştirilmektedir

Peki doğumdan sonra ne olmata ve tekrar nasıl normale dönmektedir?

Doğumdan sonra göbeği kesien yavrunun beslenmesi artık rahmet muslukları ‘süt çesmeleri olan annesinin memelerinden yapılacağından çalışmaya başlayan böbrekleri ve akciğerleriyle kendi atıklarını kendisi atacağından plasentaya da ihtiyaç kalmamıştır ve rahimden dışarı atılması gerekir Plasenta atıldıktan sonra neler olduğunu anlayabilmek için Chrousos ve arkadaşı hamileliğin son üç ayından itibaren bebeği bir yaşına gelinceye kadar 17 kadından düzenli olarak kan alıp ( CRH seviyelerini takip ettiler

Doğumdan hemen sonra plasenta atılınca kandaki CRH seviyesi düşmekte ve altı hafta boyunca oldukça düşük olarak seyretmekte daha sonra yavaşa yavaş normal seviyesine yani hamile olmadan önceki seviyesine yükselmekteydi Bunun sebebi ise gayet açıktı:Hamileliğin son üç ayında plasenta tarafından salgılanarak aşırı şekilde (normalin üç katına) yükselen CRH miktarı hipotalamustaki normal üretim merkezini geçici olarak durdurmakta veya yavaşlatmaktadır

Hipotalamus’daki CRH üretim merkezinin tekrar kendine gelerek düzelmesi ise plasentanın atılmasından sonra yavaş yavaş tedrici bir şekilde başlamakta ve doğumdan altı hafta kadar sonra normal seviyesine gelmektedir İşte doğumdan sonraki beş-altı haftalık kısa süreli halsizlik ve yorgunluğun gerçek sebebi tamamen normal olan bir durumdur ve endişe edilecek herhangi bir şey yoktur

Kadını doğum sıkıntısı ve endişesinin yıpratıcılığından korumak için plasentaya bahşedilen bu hususiyetin öğrenilmesiyle ilahi Rahmetin enginliği bir kere daha kendini göstermişti Araştırmacılar bunu ortaya çıkarırken, bizler basit gibi görünen ve toprağa gömülen kanlı bir doku parçasında, hem yavruyu hem anneyi ihtimamla koruyucu mekanizmaların en hassas şekilde çalıştırılmasını hayret ve ibretle izlemekteyiz





ProfDr Arif SARSILMAZ
Dr Selim Aydın

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.