Meddah -Meddah Nedir -Meddah İle İlgili Yazılalar -Mehtah Oyunları |
07-30-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Meddah -Meddah Nedir -Meddah İle İlgili Yazılalar -Mehtah OyunlarıMeddah -Meddah nedir -Meddah İle ilgili Yazılalar-Meddah Anlamı -Meddah Meddah: Geleneksel Türk tiyatrosunun en önemli kollarından biri olan Meddah canlandırma ve benzetme öğelerinden yararlanarak öykü anlatma sanatıdır Meddah anlattığı öykünün konusuyla ilşikili olarak çeşitli etnik gruplardan kişilerin, değişik yaştaki ve tipteki insanların, hayvanların, makinelerin ve doğa olaylarının taklitlerini yapar Elinde bir değnek ve omuzunda büyükçe bir mendil vardır Meddah değneğini yere vurarak izleyicilerin dikkatini üzerinde toplar ve Hak dostum hak , Yanıldım bir çırak aldım yanıma eve gelmez külhani dükkanda yatır, kovsam o da düşmez şanıma kibardır çarşafsız yorganda yatır, hâşa huzurdan ustası çırağını sever eşek aldı pazardan eşek göze geldi çatladı nazardan, eşek çıktı mezardan eşeğin aşkından ormanda yatır, bizim çırak da hırtıyı pırtıyı toplamış külhanda yatır, zamanı evailde diye başlayan kalıplaşmış tekerlemesini söyleyerek oyuna başlar Değneği tüfek, süpürge, at vs yerine yerine aksesuar olarak kullanır Mendille çeşitli etnik grupların ve çeşitli meslekten kişilerin giyimlerini, başlıklarını taklit eder, mesela zenne taklidi sırasında mendil başörtüsü olur, mendilin bir işlevi de değişik sesler çıkarmada yardımcı olmasıdır Meddah , öyküden çıkarılacak dersi vurguladıktan sonra "Bu kıssadır bir mecmua kenarına kaydolunmuş, biz de gördük söyledik Sakiye sohbet kalmazmış baki Her ne kadar sürç-i lisan ettikse affola, inşallah gelecek sefere daha güzel bir hikaye söyleriz" diye sözü bağlar, öykünün sorumluluğunu kaynağına bırakıp özür diler, gelecek öykünün adını, anlatılacağı yeri ve zamanını belirten meddah gösteriye son verir Evliya çelebi İstanbul ve Anadolu'daki meddahları anlatmakta, İstanbul'da bunların sayısının 80, Bursa'da 75 olduğunu, Malatya'da gezinti yerlerinde de gösteri yaptıklarını yazmaktadır Bu konuda bilgi veren yabancı kaynaklar da vardır Bunlardan birinin 18i yüzyıl'da meddahların öykü anlatmak yanında resmi haber kaynağı gibi devletçe alınan kararları aktardıklarını ve bir tür gazete işlevi gördüklerini belirtmesi ilginçtir Meddah , masallarda olduğu gibi cin, peri, dev türünden doğadışı yaratıklara, destanlarda olduğu gibi insanüstü gücü olan kahramanlara yer vermez, halk hikayeciliğinde olduğu gibi saz eşliğinde söylemez, kahramanlarını sive taklitleri yaparak canlandırır Bu hikayeler köy çevrelerine kadar yayılmış halk hikayelerinden farklı olarak kent çevresinin malıdır, saraylarda, konaklarda, 16 yüzyıl sonlarından başlayarak da kahvehanelerde anlatılmışlardır 17 yüzyıldan sonra konularını kentlerin, özellikle de İstanbul'un günlük yaşamı etkilemiştir Bu son dönemdeki meddah hikayelerinin anlatımı halkın konuşmasıyla, yarı okumuş orta sınıfın özentili konuşmasını birleştirir Çok eski meddah hikayeleri günümüze kadar ulaşmamıştır Ancak bunların Şehname'deki bazı konuları, kahramanları arasında Hz Ali, Hz Hamza, |
Meddah -Meddah Nedir -Meddah İle İlgili Yazılalar -Mehtah Oyunları |
07-30-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Meddah -Meddah Nedir -Meddah İle İlgili Yazılalar -Mehtah OyunlarıBattal Gazi vBulletin'nin yer aldığı dinsel ve tarihsel kahramanlık serüvenlerini aktardıkları bilinmektedir 16 yüzyılda Varka ve Gülşah mesnevisini yazan Yusuf-i Meddah'ın bu hikayesini seyirciler karşısında okuyan bir meddah olduğu belirtilmektedir 16 yüzyılda 3 Murat'ın sarayındaki Eğlence adlı meddah kendisinden önceki hikaye konularını aktarıyordu Padişahın yeni hikayeler istemesi üzerine Şair Cenani, Bedayi ül-asar adlı yapıtı kaleme aldı Bu yapıtta halkın o dönemdeki yaşamı dile getiriliyor, gezinti yerlerine, mahalle baskınına, kervan ve gemi yolculuğuna ait görüntüler canlandırılıyordu Bu yüzyılda Vahdi'nin Hoca Abdürrauf (Anabacı hikayesi) halk arasında ün kazanmıştı 17 yüzyılda çoğalan meddah kahveleriyle birlikte İstanbul, Bursa, Erzurum, Maraş gibi kentlerde bu tür hikayeler anlatan sanatçılar çoğalmıştı 1616 da Bursa'da bir kahvehanede bedi ve Kasım adlı hikayeyi dinleyen topluluk iki ayrı kahramanı destekleyen iki gruba ayrılmış, çıkan tartışmada Şair hayli, Saçakcızade adlı hikayeciyi öldürmüştü Gene bu yüzyılda meddahların piri diye adlandırılan ve hikayelerini 4 Murat'ın sarayında anlatan Tıfli daha öncekilerden bütünüyle farklı, yeni hikayeler meydana getirmişti Bunların kahramanları arasında padişahla birlikte kendisi de bulunmaktaydı Tıfli'nin Hançerli Hanım, Sansar mustafa, Kanlı Bektaş gibi hikayelerinde konular ortak bir kalıba göre değişir; batakhaneye düşen bir delikanlı padişahın araya girmesiyle kurtulur, batakhane sahibi kadın ağır biçimde cezalandırılır Gene bu döneme ait Cevri Çelebi Tayyarzade gibi meddah hikayeleri de 17 yüzyıl İstanbul yaşamındaki gerçekçi izler taşıyan bu hikayeleri andırır Farklı şivelerle konuşan ayrı ırklardan, kentlerden ve toplumsal kesimlerden insanların birbirleriyle ilişkileri meddah hikayelerinde geniş bir yer tutar İstanbul'da özellikle Ramazan aylarında çok rağbet gören meddah kahveleri vardı 19yüzyılın ikinci yarısı ve 20 yüzyılın başlarında meddah kahvelerinin birkaçı şunlardır; Aksaray'da Dilkûşa kıraathanesi, Merkez kıraathanesi, Beyazıt'ta Afitab kıraathanesi, Mısır lokantası bahçesi, Dolmabahçe'de Yüksek Kahve, Fatih'te reşadiye kıraathanesi, Kadıköy Söğütlüçeşme'de Kurbağalıdere kıraathanesi, Samatya'da Coli Efendi Tiyatrosu, Sultanahmet'te Köşebaşı kıraathanesi, Şehremini'de Hacı Selim Ağa Kahvesi, Üsküdar'da İsmail Efendi kıraathanesi Meddah Aşki'nin anlattığı Portakalcı yahudi, Surpik Dudu ile Belalı Bıçkın, Sulukule Kavgaları plağa, Hayali Küçük Ali'nin Sandıklı Ebe, Dünya Güzeli ve İstanbul'un taşı toprağı altın adlı meddah hikayeleri ses bandına alınmıştır Ayrıntılı bilgi: Meddahlık ve Meddah hikayeleri Prof Özdemir Nutku |
Meddah -Meddah Nedir -Meddah İle İlgili Yazılalar -Mehtah Oyunları |
07-30-2012 | #3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Meddah -Meddah Nedir -Meddah İle İlgili Yazılalar -Mehtah OyunlarıMeddahlık Olgusu Doğu’da meddahların halk arasında önemli bir veri olduğunu izleriz Bunun en büyük nedeni, Ehl-i Beyt’e hizmet eden kimseler olmalarıdır Ayrıca onların eğitim görmüş kültürlü kişiler olmaları da halk arasında saygın kişiler sayılmalarına neden olmuştur Sonraları az eğitimli meddahlar da çıkmasına rağmen en tanınmış meddahlar bu kültürlüler arasından çıkmıştır Meddahlarda ne gibi niteliklerin bulunması gerektiğini yazan Fakiri Risale-i Ta’rifat adlı yapıtında, onu şöyle tanıtır “Bilir misin nedir alemde meddah Birbiriyle halkı ede ıslah Ola kaddi gibi pür-istikamet Sözünde olmaya her giz sakamet Letafet sözlerin derc ide dayim Zarafet dürlerin harc ide dayim “ Yabancı gözünde, meddah şairdir, tarihçidir, masalcıdır, efsane yazarıdır; o insanın hayal dünyasına giren bütün konulara değinir O, içinde bulduğu yaşamı canlandıran gerçekçi bir hikayecidir Bunu yaparken de kendi halkının mizahını, duygularını, özlemlerini ve düşüncelerini dile getirmede ustadır Meddahlarla ilgili yapılmış çeşitli tarifler vardır Ehl-i beyte hizmet eden kimseler olarak tanınan ve toplumdan saygı gören meddahlar, kültürlü kimselerdir Kaşifi’nin fütuvetname’sinde dört tür meddahtan bahsedilir 20 Yüzyıl meddahlarından Şükrü Efendi’nin tasnifinde ise: 1 kitaptan okuyarak veya ezberden yiğitlerin menkıbesini söyleyenler Hamzaname, Battalgazi 2 destan ve hikayelerini saz eşliğinde söyleyenler ki, halk hikayecileridir ve Doğu Anadolu’da hala devam etmektedir 3 taklitli hikaye veya menkıbe söyleyenler Meddahlığın nitelikleri üzerinde geniş bilgi ve yoruma Kaşifi’de rastlarız Peygamber soyunun meddahları, şeriata aykırı olmayan her şeyi giyebilirlerdi; özel giysileri yoktu, her kılığa girebilirlerdi Meddahların başlangıçta bazı simgeleri vardı ve bunlar değişik biçimlerde çağımıza kadar sürdü Bu kimselerin yanlarında süngü, tuğ (yaygı, lamba, şedde) ve teberzin (küçük balta) bulunurdu Meddahın lambasının yanması üç anlam taşır: 1aydın yürekli olmasının ve insanların sevgi ışığı yüreğinin köşesini aydınlatmalıdır 2 kendin yanıp toplantıyı aydınlatmalısın 3 topluluğa karşı iyi niyetli davranmalısın Kaşifi’ye göre, meddahların, olması gereken yirmi, olmaması gereken otuz özelliği vardır Olması gereken yirmi özellik şunlardır: 1Doğruluk, 2Sabır, 3Şükretme, 4Zühd, 5Boyun eğme, 6Yetinme, 7Hesap görme, 8Denetim, 9Alçak gönüllü olma, 10Kendini tanrıya bırakma, 11Açık yüreklilik, 12Akıllı söz söyleme ve hareket etme, 13Eli açıklık, 14Çalışkanlık, 15Düşünceli hareket etmek, 16Tedbirli olma, 17Her şeyi Tanrıya bırakma, 18 Az yemek, 19Az uyumak, 20Sevecenlik Olmaması gereken otuz özellik de şunlardır: 1Gaflet 2 Kendini beğenmişlik 3Şaşkınlık 4İki yüzlülük 5İçki içmek 6Faiz almak 7Zina 8Huysuzluk 9Azarlayıcı olmak 10Çok yemek 11Uygunsuz sözler söylemek 12Sözünde durmamak 13Alay etmek 14Yersiz çıkışmak 15Yalan söylemek 16Yalan yere yemin etmek 17Müslüman kardeşin dedikodusunu yapmak 18İftira etmek 19Söz getirip götürmek 20Gammazlık etmek 21İnsanları yalan yere övmek 22Yersiz öfkelenmek 23Kıskanmak 24Hile yapmak 25İnsan dedikodusunu yapmak 26Varlık konusunda eli sıkı olmak 27Pintilik yapmak 28Eziyette bulunmak 29Pisboğazlık 30Çok uyumak |
Meddah -Meddah Nedir -Meddah İle İlgili Yazılalar -Mehtah Oyunları |
07-30-2012 | #4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Meddah -Meddah Nedir -Meddah İle İlgili Yazılalar -Mehtah OyunlarıMeddahların teknikleri ve tavırları: Genellikle güldürücü, ahlaki ve debi sonuçları çıkarılacak hikayelerine klişeleşmiş “raviyan-ı anbar ve nakılan-ı asar ve muhaddisan-ı rüzigar şöyle rivayet eder ki “ şeklinde sözbaşı ile başlar, daha sonra kahramanları sayıp hikayesini anlatır Omzunda asılı duran mendili onun en çok kullandığı bir alettir Taklit yaparken onunla ağzını kapar Rahatça bir nefes alabilmek, bir kaç saniye olsun dinlenebilmek için onu muhtelif bahanelerle alır, kullanır ve gene omzuna atar Bu müddet zarfında da sözlerinin samiin üzerinde uyandırdığı alakayı dinlemiş ve onların heyecanına bir kaç saniyelik bir merak ilave etmiş olur Meddahlıkta hikaye anlatmanın yarar, onu anlatanın bilgisine, bilincine ve yeteneğine bağlı bir şeydir Meddahlığın topluma bir katkısı vardır Bunun için de anlatanın tavrı ve tekniği bunda büyük rol oynar Türk meddahının bir özelliği toplum yaşamından kesitleri gerçekçi biçimde dinleyici önüne getirmesidir Arap meddahları hikayelerini ya manzum ya da uyaklı düzyazı ile getirirken, Türk meddahı hikayeyi canlı konuşmaları, şive taklitleri ve dramatizasyonu ile günlük yaşayışın görünümü içinde verir Büyük ve usta meddahların içinde yaşadıkları toplumu, çevrelerini ve gördükleri kişileri inceledikleri biliniyor Onların inandırıcılığı ve gerçekçiliği bir açıdan da bu gözlemlerinden ileri gelir Sokakta, vapurda, kahvede, eğlence yerlerinde çeşitli insanları, karakterleri ve konuşmaları ile inceleyen yazar, bir çeşit fotoğraf çekmekte ve gördüklerini belleğine yerleştirdikten sonra yeteneği ile bunları bir bir yansılamaktadır Meddahın incelediği olaylar ve kişiler bir hikaye konusunu ortaya çıkarabildiği gibi, geleneksel hikayelerin yeni baştan söylenmeleri ya da yeni bir biçimde dinleyiciye aktarılmaları için yararlıydılar O zaman bu hikayeler güncel bir renk kazanıyor ve anlatıldığı dönemin seyircisi için daha ilgi çekici olabiliyordu Konular hangi döneme ait olursa olsun hikayeyi anlatanın kendi döneminin özelliklerinin etkisini taşımaktadır Buradaki meddah senaryolarını saptayan kişi, hikayeleri öyle bir yolda özetlemiştir ki, her meddah bu senaryoları kendi yeteneği ve hayal gücü ile süsleyebilir, taklitler ekleyip çıkarabilir Osmanlı İmparatorluğu’nda hikaye anlatanlar eleştirilerini, doyumsuzluklarını ve protestolarını üstü kapalı bir biçimde dile getirmişlerdirMeddahın teknik ve tavrını birleştiren bir başka özellik, hikaye sırasında, olayın dışına çıkarak çeşitli biçimlerde bir uzaktan bakışı sağlamaktırmeddahın anlattığı hikayeye “yabancılaşarak” araya bir fıkra ya da kısa bir hikaye,çeşitli açıklamalar ya da bir yemek tarifi sokuşturması o meddahın ustalığı oranında başarılı veya yaban olabilirMeddahların, dinleyicilerden para toplamaları da onların tavırlarının kapsamına giren özelliktir Araştırmalar çoğunun parayı, hikayeyi en meraklı yerinde keserek topladıklarını göstermektedir |
Meddah -Meddah Nedir -Meddah İle İlgili Yazılalar -Mehtah Oyunları |
07-30-2012 | #5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Meddah -Meddah Nedir -Meddah İle İlgili Yazılalar -Mehtah OyunlarıBİR MEDDAH HİKAYESİ İkinci Osman dönemi Teması aşk ve uçarılık ile işlenmiş bir senaryo, mirasyedilik, işret, hile yapma, İstanbul’dan Mısır’a gitme ve sonunda da Bedesten’de dükkan sahibi olma gibi durumlarla gelişen olaylar dizisinde sevdiği kadını hile ile kocasının elinden alan kişi hikayenin kahramanıdır Bu hikayede de kahramana sevdiği kızı vermezler, o da Mısır’a kaçıp para pul sahibi olup İstanbul’a döner ve bir hileyle sevdiği kadını kocasından ayırır EBE, HALLAÇ, ABDULLAH AĞA Hotun Fatihi Osman Han zamanında, İslamboli Abdullah Ağa pederi Haci Ali vefat Mal-ı pederi tüketti, iflas Pederinin karındaşlığı hem-cıvarı Hacı Veli’nin Emeti nişanlısı iken, “Böyle sefihe kız vermem,” demiş idi Terk-i diyarına sebeb budur Bu parasız Mısır’a vusul Zen-i mükellefeye harf-endaz; hanesine vusul buldu Fail mef’ul, mef’ul fail “Zira seni ben sayd eyledim” Kaide üzre olur mu? Cariye ile zevk-i vafir-germ “Ne zaman gelürsün?” “Eski nazarla istimal ederim,” der Vusul ila İslambol Sultan Hamamı Ebe kadına sual “Oğul Abdi, ölüler dirilür mi?” Kızı sual “Ayasofya kurbunda bir hallaca verdiler Misbahı belinde, dükkanı zir-hane,” der “Canım, Ebe Hanım!” Ebe: “Hele bir kerre bakayım,” dedi Mürekkebi sof ferace, kemik başlı hizran asa, ol semte varub ilk muhibbesine verdi “Biz de istedik mi idi, oğlum!” Seyr eden güğümbaşılıktan ekmek aldı “Eli dedik, avuçla cevahir, ev ister Kızlar Aydın Ağa’nın sarayı, odalığı andıran düz, bekçi bile odalar Müezzin Çelebi evi karanlıktır, gündüz mumla oturmalı, dağlara,taşlara ölüsü çarşıda yıkanur Ah, büyük kadın, dört ay evvel olsa! Rüstem Ağa evi , deriz; sonra İvaz Çelebi aldı, sonra Derviş Hoca aldı Şimdi dört aydır bu hallaç aldı Mezadda gezdi, yattı Kelimatından üç,dört sahibin haber aldı, oğul İbtida Rüstem, sonra Müezzinzade Hacı Çelebi , sonra Derviş Hoca, oğul” “Kadın, niçün ağlarsın?” “Üsküdarda olurum” “Pek söyle, arkadan işitdirmezler” “Dergehde şeyh değildim, şimdi öksüzüm!” Biri de onlar gibi açdı elile,içeri,dükkanda bekler Yüzün bile yumdu; sonra evine Hasta “Evvel dil, ağız verme, karınız gündüz de duysun,” der, gider “Abdi, başlankıçın yaptım; sandık amade Akşam namazı sine,” “hay kara saplı bıçak hamleye kan düşürme!” Sultan Hanımı’nda Ebe: “Hin-i sehre dek gidemem, bre zalim adam Eyi mi olacak? Sevdayı mehenklidir Ahşama dak ta’viz, ta’vik, sandıkla erhandır, deyü hallaca tahmil geldi Tabirat-ı garibe ile ilaç nakli Hasta-ciğerim, kokum tiryaktır, kurdularbürüncekli İki bardak balıklı ayazma, sulu manastır, kalfa kapusu murad savmaktır Ertesi, Üsküdar’da Eski Çamlıcadan yedi kozalak, yalnız selviden, toprak alem dağından bir karış Koca Yemişi Çubuğunu kocası kendi eline kesmelidir Abdi’yi duyrurmalıdır,” der Bi-vakt Ayasofya, Et Meydanı, Firuz Ağa,Acı Hamam, Asmalı Mescid,Dikilitaş, Sedefciler, Irgat Pazarı,Keresteciler aşub Kadın Çeşmesi, Okcularbaşı,Eski Darphane, Simkeşhane önü, Sultan Bayezid Hamamı, Kıymacılar Kol Tabanı yassı yeniçeri ağası tuttular Bulunmak kabil değil “Haseki Bostancısıyım,” diye düştü “Eve gönder!Tövbekar hanım villada ihtifa’acaiben Garaib ademdir, kukladır” Villada da acaib oynadılar Zarafetle kaçdılar Oyun tamam, bahşiş “Bir dahi artık olmaz,” mırıldandı Anlattı: nakl-i macera Eve geldi “Yetmiş yaşımda, elime daire aldım da oynadım, duydun mu?” “ne zaman kavga olsa bunu söylersin” Murad da ayrıldı, Abdi Ağa’ya vardı Pederinden kalan, Abdi Çelebi’nin Mısır’dan fazladan getirdiğiyle zam, bedesten, dolap Evleri durur kirada idi “Bir miktar akarat da kazan var,” der Baki ömürlerin itmam |
|