İslamda Duygusallık |
10-10-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İslamda DuygusallıkNormal şartlarda hiçbir insan kendi canını acıtacak, hüzünlenmesine neden olup ruhunu karamsarlaştıracak bir tavır içerisine girmek istemez Ancak şeytan, zayıf karakterli insanlara nefislerinin zaaf duyduğu noktalardan yanaşır Telkinini insan nefsinin en hastalıklı yönlerinden biri olan haksızlığa uğrama psikolojisi üzerinden yapar Tüm mantığını bu fikir üzerine kurar ve geçmişten verdiği asılsız ama ikna edici örneklerle kişiyi gergin ve duygusal bir ruh haline sürükler Verdiği tüm deliller şeytani bir yorumun, sürekli olumsuz düşünen bir beynin ürünleridir Ancak şeytan üzerini bir kabuk gibi öyle sarar ki, artık bu kişi onun her fısıltısından etkilenmeye başlar Şeytanın verdiği fikirlerle kendi hakkını koruyabileceğine inanır Hepsini son derece mantıklı bulur Kuran'ın bir ayetinde şeytanın zayıf karakterli insanları etkileme yöntemi şöyle bildirilmektedir: [size="4">"][/size][size="4">Şeytanın insanları, sinsice Kuran ahlakından uzaklaştırmak için kullandığı tavır bozukluklarından biri [b]"][/size] Müslümanın hayatında hiçbir zaman aciz kalmayı kendine yakıştıracağı, çaresizliği kabul edeceği bir an olmaz Her şartta gücünü ve güvenini Allah'tan alan, son derece akıllı, çözümcü bir karakter gösterir Karşısına çıkan hiçbir engel ya da kendisinden beklenilen hiçbir şey onda yılgınlık oluşturmaz Mümin, Allah'ın her olayı mutlaka çözümü ile birlikte yarattığını bilerek, imanın kendisine kazandırdığı güçlü karaktere uygun bir tavır sergiler Kuran'da, "Gevşemeyin, üzülmeyin; eğer (gerçekten) iman etmişseniz en üstün olan sizlersiniz" (Al-i İmran Suresi, 139) ayetiyle bildirildiği gibi, Allah'a tevekkül eden bir insanın Rabbimiz'in izniyle her işin üstesinden gelebileceğini bilir |
|