Mevlana Dan -Ömür Altın Heybeye Benzer |
07-27-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Mevlana Dan -Ömür Altın Heybeye BenzerMevlana dan -Ömür altın heybeye benzer Ömür altın heybeye benzer Dünyâ hırsı geçti gitti de gözü keskinleşti; gözü, kan-yaş dökecek çağda aydınlandı Ululanması, öfkelenmesi yüzünden gözü vakitsiz öten horoz kesildi Vakitsiz öten horozun başını kesmek gerek; çünkü o ortalığı vakitsiz ayağa kaldırır Her zaman, canının bir parça buçuğu alınmadadır; can verirken inancını gör, gözet Ömrün, bir altın heybesine benzer; geceyle gündüz de altınları sayan, iki er Bilmeden, anlamadan sayar dururlar; sonunda heybe boşaldı mı, ay tutulur gider Dağdaki madenden alsan da harcasan, fakat yerine komasan, maden bile o verişe dayanamaz; tükenir Öyleyse her solukta, harcadığının karşılığını, heybeye koy da "Secde et de yaklaş" âyetindeki maksada eriş Ama bütün işlere de böyle sarılma; din işinden başka işe o kadar çabalama Çünkü sonunda, iş bitmeden gideceksin sen; işlerin bitmeyecek; ekmeğin pişmeyecek Mezar yapmak, ne taşladır, ne tahtayla; ne kilimledir, ne keçeyle Kendine, temizlik âleminde bir mezar kazman, varlığını, o mezara gömmen gerek O mezara toprak olman, ona gömülmen gerek ki soluğun, onun soluğundan yardımlar elde etsin Mezarın üstüne türbe yapmak, kubbe kurmak, yüce duvarlar örmek, mânâ erlerince makbul birşey değil Diriyken atlaslara bürünmüş, ipekliler giyinmiş adama bak hele Şimdi, atlas, ipek, aklının elini tutuyor mu hiç? Canı, Münker-Nekir'in azabına uğramış; gamlı gönlündeyse gam akrebi yer tutmuş Dışardan, görünüşü süslü püslü; fakat gönlü düşüncelere dalmış, zârı-zârı ağlayıp inlemede Fakat birini de görürsün ki eski püskü hırkaya bürünmüş; o hırka içinde tatlı düşüncelere dalmış, şeker gibi sözler söylemede |
|