Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
fetih, meali, süresi

Fetih Süresi Meali

Eski 07-27-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Fetih Süresi Meali






fetih süresi meali Mumine Sitesi
048-el-FETİH 48-el-FETİHİçinde İslâm'ın elde edeceği fetih, başarı ve zaferden bahsedildiği için Fetih adını alan bu sûre, hicretin altıncı yılında Hudeybiye antlaşması dönüşünde Mekke ile Medine arasında inmiş ve Medine'de inen sûrelerden sayılmıştır; 29 (yirmidokuz) âyettirRahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla 1 Biz sana doğrusu apaçık bir fetih ihsan ettik 2 Böylece Allah, senin geçmiş ve gelecek günahını bağışlar Sana olan nimetini tamamlar ve seni doğru bir yola iletir 3 Ve sana şanlı bir zaferle yardım eder

Geçmişte ve gelecekte günahtan uzak bulunan Peygamber’e tamamlanan ilahi nimet, Mekke ve Taif’in fethi, dünyada şerefinin yüce kılınması, yardım ve zafere nail olması, baş kaldıranların boyun eğmesi şeklinde tecelli etmiştir Hakikaten Hz Peygamber Allah’ın habibidir, önceki şeriatları tamamlamış ve düzeltmiştir Miraca nail olmuş, en yüce makamlara kadar yükselmiş, ins ve cinne peygamber olmuş, ganimet kendisine ve ümmetine meşru kılınmış, şefaati makbul olmuş, teşehhüdde, ezanda ve Kur’an’ın birçok yerinde Allah ile birlikte anılmış, ona itaat Allah’a itaat sayılmıştır Kelime-i Tevhid’in iki rüknünden biri olmuş, böylece kendisi için bütün nimetler tamamlanmıştır
4 İmanlarını bir kat daha arttırsınlar diye müminlerin kalplerine güven indiren O'dur Göklerin ve yerin orduları Allah'ındır Allah bilendir, her şeyi hikmetle yapandır5 (Bütün bu lütuflar) mümin erkeklerle mümin kadınları, içinde ebedî kalacakları, zemininden ırmaklar akan cennetlere koyması, onların günahlarını örtmesi içindir İşte bu, Allah katında büyük bir kurtuluştur 6 (Bir de bunlar) Allah hakkında kötü zanda bulunan münafık erkeklere ve münafık kadınlara, Allah'a ortak koşan erkeklere ve ortak koşan kadınlara azap etmesi içindir Müslümanlar için bekledikleri kötülük çemberi başlarına gelsin! Allah onlara gazap etmiş, lânetlemiş ve cehennemi kendilerine hazırlamıştır Orası ne kötü bir yerdir!7 Göklerin ve yerin orduları Allah'ındır Allah azîzdir, hakîmdir8 Şüphesiz biz seni, şahit, müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik 9 Ta ki (ey müminler!) Allah'a ve Resûlüne iman edesiniz, Resûlüne yardım edesiniz, O'na saygı gösteresiniz ve sabah akşam Allah'ı tesbih edesiniz 10 Muhakkak ki sana biat edenler ancak Allah'a biat etmektedirler Allah'ın eli onların ellerinin üzerindedir Kim ahdini bozarsa, ancak kendi aleyhine bozmuş olur Kim de Allah ile olan ahdine vefa gösterirse Allah ona büyük bir mükâfat verecektir

Ayet, Kureyş ile müslümanlar arasında yapılan on yıl süreli Hudeybiye antlaşmasına ve bu antlaşma arasındaki biata işaret etmektedir Şöyle ki, hicretin altıncı yılında Hz Peygamber, umre yapmak için 1400 müslümanla Mekke’ye doğru yola çıkmıştı Fakat Kureyş, müslümarları Mekke’ye sokmak istemediğinden önlerine bir birlik çıkarmış, Hz Peygamber de vadilerden sapıp Hudeybiye’ye gelmişti Savaşmak niyetinde değildi Anlaşmak için Hz Osman’ı Kureyş’e elçi göndermiş, Hz Osman’ın dönüşü gecikince, Peygamberimiz bir ağacın altına oturarak ashabından, Osman öldürülmüş ise ölünceye kadar savaşacaklarına dair söz almıştı Onlar da Hz Peygamber’e biat edip bu sözü vermişler, sonunda Hz Osman gelmişti
11 Bedevîlerden geri kalmış olanlar, sana diyecekler ki: "Mallarımız ve ailelerimiz bizi alıkoydu Allah'tan bizim bağışlanmamızı dile" Onlar kalplerinde olmayanı dilleriyle söylerler De ki: Allah size bir zarar gelmesini dilerse veya bir fayda elde etmenizi isterse O'na karşı kimin bir şeye gücü yetebilir? Kaldı ki, Allah yaptıklarınızdan haberdardır

Burada, Kureyş’in taarruzundan korktukları için sefere çıkmayan, Medine civarında oturan Eslem, Cüheyne, Müzeyne ve Gıfar kabilelerine işaret edilmektedir Bunlar Hudeybiye dönüşünde Hz Peygamber’den özür dilemişlerdi
12 Aslında siz Peygamberin ve müminlerin ailelerine bir daha dönmeyeceklerini sanmıştınız Bu sizin gönüllerinize güzel göründü de kötü zanda bulundunuz ve helâki hak etmiş bir topluluk oldunuz 13 Kim Allah'a ve Resûlüne iman etmezse bilsin ki biz, kâfirler için çılgın bir ateş hazırlamışızdır 14 Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır O, dilediğini bağışlar, dilediğine ceza verir Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir 15 Siz ganimetleri almak için gittiğinizde seferden geri kalanlar: Bırakın, biz de arkanıza düşelim, diyeceklerdir Onlar, Allah'ın sözünü değiştirmek isterler De ki: "Siz asla bizim peşimize düşmeyeceksiniz! Allah daha önce sizin için böyle buyurmuştur" Onlar size: Hayır, bizi kıskanıyorsunuz, diyeceklerdir Bilâkis onlar, pek az anlayan kimselerdir

Hz Peygamber, hicretin altıncı yılında Hudeybiye’den döndükten sonra ertesi yılın başlarında Hudeybiye’ye iştirak edenlerle birlikte Hayber seferine çıkmış, orayı fethetmişti Bu fetihten müslümanlara, çokça ganimet düşmüş,buna iştirak etmeyenler, ganimet hırsına kapılarak talepte bulunmuşlardı Ayette bu duruma işaret edilmiş, Hz Peygamber Hudeybiye’de bulunanlarla Hayber’e gitmiş, ganimetleri onlara taksim etmiş, geri kalanlara ganimet verilmeyeceğine, ganimete özellikle Hudeybiye’ye katılanların ortak olacaklarına dair ilahi hükmü uygulamıştı
16 Bedevîlerden (seferden) geri kalmış olanlara de ki: Siz yakında çok kuvvetli bir kavme karşı savaşmaya çağırılacaksınız Onlarla, teslim oluncaya kadar savaşacaksınız Eğer emre itaat ederseniz, Allah size güzel bir mükâfat verir Ama önceden döndüğünüz gibi yine dönecek olursanız sizi acıklı bir azaba uğratır

Hudeybiye seferinden geri kalanların savaşa çağrıldığı kuvvetli topluluğun, Farslılar ve Romalılar olduğu belirtilmiştir
17 Köre vebal yoktur, topala da vebal yoktur, hastaya da vebal yoktur (Bunlar savaşa katılmak zorunda değildirler) Kim Allah'a ve Peygamberine itaat ederse, Allah onu altından ırmaklar akan cennetlere sokar Kim de geri kalırsa, onu acı bir azaba uğratır 18 Andolsun ki o ağacın altında sana biat ederlerken Allah, o müminlerden razı olmuştur Kalplerinde olanı bilmiş, onlara güven duygusu vermiş ve onları pek yakın bir fetihle ödüllendirmiştir

Ayetin işaret ettiği biat, Hudeybiye’de “Semre” ağacının altında yapılan “Rıdvan biatı’dır 1400 sahabi, Kureyş’e karşı ölünceye kadar savaşacaklarına yemin etmişlerdi Haber verilen yakın fetih, Hayber’in fethi olarak anlaşılmıştır
19 Yine onları elde edecekleri birçok ganimetlerle de mükâfalandırdı Allah üstündür, hikmet sahibidir

Gerçekten, yine bir süre sonra müslümanlar fethedilen Hayber’de birçok ganimet elde etmişlerdir
20 Allah size, elde edeceğiniz birçok ganimet vâdetmiştir (Bu ganimetlerden) işte şunları hemen vermiş ve insanların ellerini sizden çekmiştir ki bu, müminlere bir işaret olsun ve sizi dosdoğru yola iletsin

Tefsirler, genellikle ayetin yorumunu şöyle yapmışlardır:
Allah, vadettiği fetihlerinden ilkini, yani Hayber’i ganimetlerini hemen bahşetmiştir Bu arada Hayberlilerin müttefikleri olan Esed ve Gatafan kabilelerinin de müslümanlara hücumlarını önlemiştir Hudeybiye barışıyla da Mekkelilerin taarruzu önlenmiştir
21 Henüz elde edemediğiniz başka ganimetler de vardır ki, onlar Allah'ın bilgi ve kudreti dahilindedir Allah, her şeye kadirdir 22 Eğer kâfirler sizinle savaşsalardı, arkalarına dönüp kaçarlardı Sonra bir dost ve yardımcı da bulamazlardı

Ayette ifade edildiğine göre şayet Kureyşliler, Hudeybiye’de barış teklifinde bulunmayıp savaşa girişselerdi mağlup olacaklardı Cenab-ı Hakk’ın takdiri böyle tecelli edecekti
23 Allah'ın, ötedenberi süregelen kanunu budur Allah'ın kanununda asla bir değişiklik bulamazsın 24 O sizi onlara karşı muzaffer kıldıktan sonra, Mekke'nin içinde onların ellerini sizden, sizin ellerinizi de onlardan çekendir Allah, yaptıklarınızı görendir

Gerçekten Cenab-ı Hak, Mekke sınırları içinde yani Hudeybiye’de müslümanlara zafer bahşetmişti Şöyle ki, düşmandan silahlı seksen kişi, müslümanların etrafını sarmışken, yakalanarak Hz Peygamber’in huzuruna getirilmişler, Hz Peygamber de onları affetmişti İşte Kureyşliler’in barış istemelerine bu olay sebeb olmuştur
25 Onlar, inkâr eden ve sizin Mescid-i Haram'ı ziyaretinizi ve bekletilen kurbanların yerlerine ulaşmasını menedenlerdir Eğer (Mekke'de) kendilerini henüz tanımadığınız mümin erkeklerle mümin kadınları bilmeyerek çiğnemeniz sebebiyle üzüntüye kapılmanız ihtimali olmasaydı (Allah savaşı önlemezdi) Dilediklerine rahmet etmek için Allah böyle yapmıştır Eğer onlar birbirinden ayrılmış olsalardı elbette onlardan inkâr edenleri elemli bir azaba çarptırırdık

Hudeybiye’de Kureyşliler, müslümanların Mekke’ye girmelerine engel olmakla hem Mescid-i Haram’ı ziyaret etmelerine, hem de hazırlanan kurbanlarını Mina’da kesmelerine mani olmuşlardı Ziyaretten alıkonma karşısında müslümanlara savaş ve fetih izninin verilmeyiş sebebi, Mekke’de bulunan ve henüz imanını açığa vuramamış müslümanların varlığı idi Müminler, Kureyşli kafirlerden seçilip ayrılamadıkları için fetih ertelenmişti
26 O zaman inkâr edenler, kalplerine taassubu, cahiliye taassubunu yerleştirmişlerdi Allah da elçisine ve müminlere sükûnet ve güvenini indirdi, onların takvâ sözünü tutmalarını sağladı Zaten onlar buna lâyık ve ehil kimselerdi Allah her şeyi bilendir

Ayette yer alan takva sözü, şehadet kelimesidir Takva kelimesine bağlılık o sırada cereyan eden olayı yatıştırmıştır Şöyle ki, Hudeybiye’de Mekkelilerle müslümanlar arasında antlaşma yazılacağı sırada Hz Peygamber, Hz Ali’ye, “yaz” dedi: “Bu, Allah’ın elçisinin, Mekke halkıyla yaptığı antlaşmadır “Kureyş temsilcileri dediler ki: “Biz senin Allah’ın elçisi olduğunu bilsek, sizin Kabe’ye girmenize engel olmayız Şöyle yazın: “Bu, Abdullah oğlu Muhammed ile Mekke halkı arasındaki antlaşmadır” Hz Peygamber de öyle yazdırdı Kureyşlilerin bu tutumu müminlerin çok ağrına gitmişti ama, ayette ifadesini bulan takva sözü, onları yatıştırıp teskin etmişti
27 Andolsun ki Allah, elçisinin rüyasını doğru çıkardı Allah dilerse siz güven içinde başlarınızı tıraş etmiş ve kısaltmış olarak, korkmadan Mescid-i Haram'a gireceksiniz Allah sizin bilmediğinizi bilir İşte bundan önce size yakın bir fetih verdi

Rivayet edildiğine göre, Hz Peygamber, Hudeybiye’ye çıkmadan önce rüyasında kendisinin ve ashabının emniyet içinde başlarını tıraş ederek Mekke’ye girdiklerini görmüş, bunu ashabına haber vermişti Onlar da çok sevinmişlerdi Nihayet sefere çıkıp, Hudeybiye’de alıkonulup döndükleri zaman bu durum onları çok üzmüştü Bazı münafıklar da şüpheye düşerek üstü kapalı konuşmalara başlamışlardı Fakat bunda bir hikmetin olduğu belirtilmiş, fethin müyesser olacağı bildirilerek, bir sene önceki yakın fetih (Hayber fethi) hatırlatılmıştır
28 Bütün dinlerden üstün kılmak üzere, Peygamberini hidayet ve hak din ile gönderen O'dur Şahit olarak Allah yeter 29 Muhammed Allah'ın elçisidir Beraberinde bulunanlar da kâfirlere karşı çetin, kendi aralarında merhametlidirler Onları rükûya varırken, secde ederken görürsün Allah'tan lütuf ve rıza isterler Onların nişanları yüzlerindeki secde izidir Bu, onların Tevrat'taki vasıflarıdır İncil'deki vasıfları da şöyledir: Onlar filizini yarıp çıkarmış, gittikçe onu kuvvetlendirerek kalınlaşmış, gövdesi üzerine dikilmiş bir ekine benzerler ki bu, ekicilerin de hoşuna gider Allah böylece onları çoğaltıp kuvvetlendirmekle kâfirleri öfkelendirir Allah onlardan inanıp iyi işler yapanlara mağfiret ve büyük mükâfat vâdetmiştir

Hz Peygamber ve arkadaşlarının ilk ve son durumları bir benzetme ile anlatılmaktadır İlk defa yere atılan bir dane gibi filizlenmeye başlayan müslümanlar, gittikçe güçlenerek koca bir ordu olmuşlar, İslam tohumunu ekenler bu duruma son derece sevinirlerken, onların bu güçlü durumunu gören kafirler de öfkeden çatlar hale gelmişlerdi

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.