Barışa Duyulan Özlem

Barışa Duyulan Özlem Yazısı - Barışa Duyulan Özlem Elif Şafak - Elif Şafak Yazıları

ACI Yas Gerginlik Kızgınlık Gündelik hayatın her köşesine sızan, her yerden başını uzatıveren öfke


Suçlamalar, atışmalar, taşlamalar, uzaktan yapılmış komplo teorileri, bütün bir sisteme ve bilhassa "kendinden olmayana" duyulan güvensizlik


Ve ne yazık ki süregiden bir kutuplaşma


Halbuki 2012'ye bambaşka bir rüzgârla girmeliydi Türkiye Öylesi yakışırdı bize Sakin, yapıcı, ileri demokrasiyi şiar edinmiş, ifade özgürlüğünde sebat etmiş, yeni ve ilerici bir Anayasa üretebilmiş, çoğulcu, pür ahenk, farklı fikirlere saygılı, tüm renkleriyle bir arada uyum içinde yaşamak isteyen, globalleşmiş bir dünyada kendiyle barışık bir Türkiye!


Kavgalarını geride bırakmış, yeni bir sayfa açmış, tarihinin acılarını da konuşabilen, özeleştiriden korkmayan, kendi gibi düşünmeyeni de dinleyebilen, ortak değerlere inanmış farklı bireylerden müteşekkil bir toplum


Bu hafta üzüntülerimizin, gerilimlerimizin içinde bunu yeterince konuşmak, yazmak pek mümkün olmadı, ama aynı zamanda Barış Manço'nun doğum günüydü Sevenleri tarafından dört bir yanda sadakatle anıldı İstedim ki bir de bu köşeden yâd edelim bu sıra dışı sanatçımızı, Türkiye'de kimbilir kaç kuşağın hayallerinin ve şarkılarının şekillenmesinde izi olan insanı Japonya'da, Belçika'da, Mısır'da, Kongo'da anılan, bilinen, bunca sevilen müzik emekçisini Ve bir de anımsayalım, sahi ismi neden "Barış" konmuştu?


★


Barış Manço, İkinci Dünya Savaşı'nın sonlarına doğru doğmuştu Dünya tarihindeki en kanlı yıkım, en karanlık savaşın bitiminde doğan çocuk Yaklaşık 50 ila 70 milyon insanın hayatını kaybettiği dehşetengiz bir tünelden sonra beliren o ufacık aydınlıkta, ışık aralığında ilk çığlığını atan, ilk nefesini alan çocuk Anne babası, barışa duyulan özlemi yansıtmak için oğullarına BARIŞ ismini vermişti


O günden bu yana ne çok değişti diyebilirsiniz, lakin ne acıdır ki "barış" kelimesi bugün de bir özlem dilimizde Kaza mı? İhmal mi? Komplo mu? Herkes tartışadursun, 35 sivil insanın ölümünün geride bıraktığı elem ve yas bile bizleri birleştiremedi, bir ortak paydada buluşturamadı ne yazık ki


"Barış" bir temenni ise şayet, kavuşması mümkün bir hayal, bu dileği ne sertleşen üsluplar, ne karşılıklı atışmalarla; ne kişisel suçlamalar, ne de "Evet ama onlar" diye başlayan cümlelerle elde edebileceğiz Sosyal medyada hemen herkes tepkisel, sanal âlemde gençler sinirini çıkaracak, çatacak yer aramakta Sokakta, trafikte, televizyonda, Meclis'te Taşkın bir öfke selinde tutunduğumuz daldır "barış" ve o umudu yaşatan her türlü fikir, eser, oluşum ve insan


Barış Manço'nun müziğini, tarzını, belki en çok da farklılığını severdim, severdik, milyonlarca biz O herkesle sohbet edebilir, kelimelerden ve notalardan bir bağ kurabilirdi Eğitimsiz biriyle de laflayabilirdi gayet rahat, elit kesimden biriyle de Sağcısıyla da solcusuyla da Kürt, Türk, Laz, Alevi, Roman, Zaza, Ermeni, Musevi Kadın, erkek, yaşlı, çocuk Bir seferinde "Kendimi, toplumla diyalog kuran bir iletişim aracı olarak görüyorum" demişti Türkiye'nin Doğu'dan bakınca Batı'da, Batı'dan bakınca Doğu'da olduğunu söyler, her ikisini buluşturan kültürel sentezi önemserdi Oğullarına hem Doğu hem Batı ismini verecek kadar

Toplum olarak bir yol ayrımındayız Farklı kesimlerle iletişim kurabilen, köprü olabilen insanlar o kadar azaldı, azınlıkta kaldı ki

Türkiye yeni yüzyılda barışa hasret bir memleket olmasın Bundan 50 sene sonra bir çift, "O zamanlar Türkler ve Kürtler birbirlerini o kadar kanattılar, o kadar çok insan mahvoldu ki, toplumsal huzura duyduğumuz özlemden dolayı oğlumuza Barış ismini verdik" demek durumunda kalmasın


"Barış" bir özel isim, bir soyut kelime, bir uzak hayal olmaktan çıkıp; yaşadığımız gerçeklik, inandığımız çözüm, kurduğumuz sistem, soluduğumuz iklim olsun


Elif Şafak