Fosiller Evrime Ne Diyor?

FOSİLLER EVRİME NE DİYOR?

Evrim, tarihte yaşandığı iddia edilen bir süreçtir ve bizlere canlılığın tarihi hakkında bilgi verecek yegâne bilimsel kaynak da fosil bulgularıdır
Kimi bilim insanları:
-Doğa bilimciler unutmamalıdırlar ki, evrim süreci sadece fosil kayıtları aracılığıyla açığa çıkar Sadece fosil bilimi evrim konusunda delil oluşturabilir ve evrimin gelişimini ve mekanizmalarını gösterebilir demektedirler
Fosil kayıtlarının bu konuda bize ışık tutabilmesi için de, evrim teorisinin öngörüleri ile fosil bulgularını birbirleriyle karşılaştırmamız gerekir Diğer bir ifade ile fosillere tarafsız bir bilimsel bakışla bakmalı tamamen tarafsız olarak değerlendirilmelidir
Fakat genelde bu bilimsel tarafsızlığa evrimcilerce uyulmamakta, bulunan fosiller evrim teorisinin öngörülerine göre yorumlamaya çalışılmaktadır Fakat gerçekler öngörülere göre değişmezler
Fosil kayıtlarının özeliklerini kısaca belirtirsek şunları söyleyebiliriz
a)Fosiller durağandır Çoğu tür, dünya üzerinde var olduğu süre boyunca evrimsel bir değişim göstermez Fosil kayıtlarında ilk ortaya çıktıkları andaki yapıları ne ise, yok oldukları andaki yapıları da aynıdır Morfolojik, şekilsel değişim genellikle sınırlıdır ve belirli bir yönü yoktur
b)Canlılar aniden ortaya çıkmıştır Herhangi bir lokal bölgede, bir tür, atalarından kademeli farklılaşmalara uğrayarak aşama, aşama ortaya çıkmaz Bir anda ve tamamen şekillenmiş daha doğru bir ifade ile mükemmel yaratılmış olarak belirir
Paleontologlar fosillerini kaya kayıtları boyunca yani zaman içinde izlediklerinde evrim teorisi paralelinde bekledikleri değişiklikleri görmemektedirler
Fosillerin her farklı türünün, fosil kayıtları içerisinde var oldukları süre boyunca tanınır şekilde aynı kaldığı, Darwin; Türlerin Kökeni adlı kitabını yayınlamadan çok daha öncesinden beri paleontologlar tarafından bilinmekteydi
Daha sonrasında yapılan paleontolojik araştırmalar fosil kayıtlarının Darwin'in varsayımlarını teyit etmeyeceğini açık bir şekilde ortaya koymuştur
Focus dergisi, bu fosillerin evrim teorisine vurduğu darbeyi ise şöyle itiraf etmektedir:
-Evrim çizgisinden bakıldığında, organizmaların mutasyona uğrama olasılığı çok daha yüksektir Çünkü, her yeni nesil, DNA'nın ayrı, ayrı kopyalanması demektir
Milyonlarca yıl süresince kopyalama işleminin kaç kez yapıldığını düşününce, ortaya çok ilginç bir tablo çıkıyor (Geniş bilgi için DNA bölümüne bakınız)
Teoride, değişen çevre koşulları, düşman türler, türler arası rekabet gibi çeşitli baskı unsurlarının doğal seçime neden olması, mutasyona uğramış avantajlı türlerin seçilmesi ve bu türlerin, bu kadar uzun zaman içinde çok fazla değişikliğe uğraması gerekiyordu
Ama gerçekler hiçte böyle değil
Sözgelimi, hamamböceklerini ele alalım Çok hızlı ürüyorlar, ömürleri de kısa, ama yaklaşık 250 milyon yıldan beri aynılar
Daha çarpıcı bir örnek ise archaebakteriler Tam 35 milyar yıl önce, dünya henüz çok sıcakken ortaya çıktılar, günümüzde de Yellowstone Milli Parkı'ndaki kaynar sularda yaşamaya devam ediyorlar
Cœlacanth gibi yaşayan fosillerin, ortaya çıktıkları günden günümüze değin geçen sürede hiçbir değişikliğe uğramamış olması, sürekli değişimi öngören evrimle değil, canlıların ayrı ayrı yaratıldıklarını ve hiç değişmeden günümüze ulaştıklarını ortaya koyan yaratılış gerçeğiyle uyumludur

Şüphesiz ki evrim teorisinin doğruluğu ya da yanlışlığı konusunda en kesin ve doğru yanıtı fosil kaynakları verecektir
Fosil kayıtları evrim teorisini doğruluyor mu?
Bu önemli sorunun cevabı, Science dergisindeki bir makalede şöyle açıklanır:
-Evrimsel biyoloji ve paleontoloji alanlarının dışında kalan çok sayıda iyi eğitimli bilim adamı, ne yazık ki, fosil kayıtlarının Darwinizm'e çok uygun olduğu gibi bir yanlış fikre kapılmıştır Bu büyük olasılıkla ikincil kaynaklardaki olağanüstü basitleştirmeden kaynaklanmaktadır; alt seviye ders kitapları, yarı-popüler makaleler vs
Öte yandan büyük olasılıkla biraz taraflı düşünce de devreye girmektedir Darwin'den sonraki yıllarda, onun taraftarları bu yönde (fosiller alanında) gelişmeler elde etmeyi ummuşlardır Bu gelişmeler elde edilememiş, ama yine de iyimser bir bekleyiş devam etmiş ve bir kısım hayal ürünü fanteziler de ders kitaplarına kadar girmiştir
Fosiller evrimi destekler mi sorusuna gerçekte verilebilecek tek cevap vardır Hayır Fakat evrim teorisi taraftarları bilimin ortaya koyduğu bütün olumsuz delillere rağmen bu görüşte değildirler Onlara göre fosil bulguları evrimi destekler Halbuki fosillerin evrimi desteklediği iddiasını geçersiz kılan binlerce bilimsel kitap ve makale vardır Fosillerin Darwin'in hayal ettiği türler arası ara formları ortaya çıkarmadığı, aksine yeryüzündeki farklı canlı gruplarının fosil kayıtlarında kendilerine özgü yapılarıyla bir anda ortaya çıktıkları, bugün evrimci paleontologların önemli bir bölümü de dahil olmak üzere, pek çok bilim adamı tarafından kabul edilmektedir Bu konudaki itiraflar oldukça açıktır İşte birkaç örnek:
Indiana Moleküler Biyoloji Enstitüsü Başkanı Prof Rudolf A Raff ve Indiana Üniversitesi'nden Thomas Kaufman:
-Fosil türleri arasındaki atalara veya ara geçiş formlarına ait fosillerin eksikliği sadece erken metazoan dönemine özel bir gariplik değil Boşluklar genel olarak var ve fosil kayıtları boyunca geçerli

Neo-Darwinizm'in kurucularından, 20 yüzyılın en önemli evrimci biyoloğu Ernst Mayr:
-Paleontologlar uzun süredir Darwin'in küçük aşamalarla değişim şartının paleontolojinin bulguları ile çeliştiğinin farkında Filumlara ait çizgiler izlendiğinde, çok küçük aşamalı değişiklikler görülüyor, ancak bu değişiklikler bir türü farklı bir cinse (genus) dönüştürecek türden değil ve yeni bir türün kökenine dair bir açıklama getirmiyor Gerçekte (fosil kayıtlarında) yeni olan her tür, her zaman aniden beliriyor
Rethinking Anthropology isimli kitabın yazarı E R Leach, Nature dergisindeki bir yazısında:
-Fosil kayıtlarındaki eksik halkalar Darwin'i endişelendiriyordu Bunların gelecekte bulunacağından emindi, ancak bu kayıp halkalar hala eksik ve eksik olarak kalmaya devam edecekler gibi görünüyor
Şüphesiz ki evrim teorisi lehinde ya da aleyhinde en doğru bilgiyi fosil kayıtları verecektir Evrim teorisi taraftarları da aynı fikirdedirler
Canlılık tarihinin inkâr edilemeyen delilleri olan fosiller eğer evrim doğru ise uzun zaman dilimlerinde canlıların değişimlerini göstermesi gerekir Uzun zaman dilimlerinde canlılar değişim gösteriyorsa evrim doğrudur aksi halde yanlıştır

1984 yılında, Çin'in Yunnan bölgesinin güney bölümündeki Cheng jiang'da, büyük miktarlarda kompleks omurgasız keşfedildi Bunların arasında bulunan ve şu an soylarının tükendiği bilinen trilobitler en azından bugünkü var olan omurgasızlar kadar kompleks yapılıydılar
İsveçli evrimci paleontolojist Stefan Bengtson, bu durumu şöyle açıklıyor:
-Eğer canlılık tarihinde herhangi bir olay, insanın yaratılışı mitine benzetilecekse, o da çok hücreli organizmaların ekolojide ve evrimde baş aktör haline geldikleri okyanus yaşamındaki ani farklılaşma dönemidir Darwin'i şaşırtan—ve utandıran—bu olay bizi de hala şaşırtmaktadır
Kambriyen dönemi fosil kayıtlarının en belirgin özelliklerinden biri, canlıların bu kayıtlarda gözlemlendikleri jeolojik dönemler boyunca değişime uğramamalarıdır
Diğer bir deyişle, bir canlı türü, fosil kayıtlarında ilk olarak nasıl belirdiyse, bu tür yok olana kadar veya günümüze gelene kadar on milyonlarca, hatta yüz milyonlarca yıl boyunca hiçbir değişim göstermemekte, aynı yapıyı korumaktadır
Tersinim teorisi var oluşu canlılık ve cansızlık diye ayırmaz, kompleks sistemlerin bütünlüğü olarak görür Termodinamiğin ikinci kanunu ise zaman içinde düzenlerin düzensizliğe dönüşeceğini belirtir Canlılar dünyası ise cansızlar dünyasından çok daha fazla kompleks sistemler içerir Bu nedenle canlılar dünyası zamanla oluşan rastlantısal etkilerden cansızlara göre çok daha fazla etkilenirler Bu etki çok daha derin ve güçlüdür
Yapmanın zor bozmanın kolay olduğu ilkesi zaman içinde rastlantısal etkilerle kompleks sistemlerdeki değişimlerin bozum yönünde olacağını belirtir Bu değişimlerin gelişim (evrim) yönünde olması mümkün değildir
Fosiller beklenenin tersine evrim teorisini ret eden tam bir karmaşa içindedirler Bir varsayımı ret eden belgeler karşıtı teorinin kanıtları olacağından rahatlıkla fosiller tersinim teorisini doğruluyor diyebiliriz
Fosiller konusunda bir genelleme yapar, tersinim teorisi öngörüleriyle kıyaslarsak şunları yazabiliriz
a)-Dünyada görülen ilk canlılar takriben bir milyar üç yüz milyon yıl önce ortaya çıkmış olan bakteri türü mikroorganizmalardır Bu organizmalar üç çeşit olup yapısal olarak çok ve derin farklılıklar gösterirler Aynı dönemlerde ortaya çıkarlar Önceliklerine ait ilkel canlı örnekleri yoktur
b)-Kambriyen dönemine kadar (takriben 750 milyon yıl) dünyada mikro organizmalar dışında herhangi bir canlının izine rastlanamaz Kambriyen döneminde ise aniden ve mükemmel yapılarıyla ortaya çıkarlar Prekambriyen denilen kısa sürede (beş milyon yıl) canlıların sıçramalı evrim yoluyla böylesine büyük değişiklikler geçirmesi mümkün değildir
c)-Evrim teorisi zaman içinde canlıların evrimleştiklerini savunur Bu nedenle canlılardaki gelişim grafikleri gitgide yükselen düz bir çizgi halinde olmalıdır Fakat gerçek bu değildir Fosil kayıtlarına göre ilkel canlılarla gelişkin canlılar aynı dönemlerde ve dünyanın çeşitli yerlerinde birlikte yaşadıkları gibi gelişkin canlılar, ilkel zannedilenlerden daha önce de vardırlar
Gelişkin ya da ilkel zannedilen canlılar tam bir karışım halindedirler Evrim teorisinin öngördüğü gitgide yükselen düz çizgi halinde olma kuralını uymazlar Bu konuda fosil kayıtlarında sayısız örnekler bulunmaktadır
d)-Tersinim teorisine göre canlılar mükemmelliğin zirvesinde oldukları halde yaratılmışlardır Fakat mutasyonlar gibi dış şartlar canlıları yıpratıp eskitebilir; bunun sonucunda canlılar bazı özelliklerini zayıflatabilir ve hatta kaybedebilirler Bu zayıflama canlı gen bilgilerine etkiliyor diğer nesillere aktarılıyorsa tersinim oluşur
e)-Tersinimin etkisi canlının yaşam şartlarına ve bulunduğu ortama bağlıdır Az ya da çok olabilir Bu nedenle aynı türün mükemmeliyle bir kısım yaşam avantajını kaybetmiş bu nedenle zayıflamış olanını aynı yer ve aynı zaman dilimlerinde görebiliriz
f)-Tersinim nedeniyle kimi canlılar ilkelleşirler ve hatta yaşam avantajlarını geniş ölçüde kaybedip elemine olabilirler Diğer ifade ile yaşam avantajlarını en çok koruyanlar yaşayacak diğerleri elemine olacaklardır, gerçek doğal seleksiyon budur
g)-Fosil bulguları tersinim teorisini tamamen onaylar Her hangi bir çelişki söz konusu değildir