Batı Türkçesi Hakkında Genel Bilgi |
10-21-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Batı Türkçesi Hakkında Genel BilgiBatı Türkçesi Batı Türkçesi’ne gelince, bu yazı dili 12 asrın ikinci yarısı ile 13 asrın ilk yarısında teşekküle başladığı anlaşılan, 13 asrın ikinci yarısından itibaren de metinlerini günümüze kadar aralıksız bir şekilde takip ettiğimiz yazı dilidir Selçuklulardan başlayarak bugüne kadar gelen ve devam etmekte olan bu yazı dili, Türklüğün en büyük ve en verimli yazı dili durumundadır Batı Türkçesinin esasını Oğuz şivesi teşkil eder Onun için bu yazı diline Oğuz Türkçe’si de denilebilir Oğuz şivesi Hazar Denizinden Balkanlara kadar uzanan sahaya yayılmış bulunan Türkçe’dir Bu saha ise batı Türklerinin yaşadığı sahadır Onun için Oğuz yazı diline, Oğuz Türkçe’sine umumî olarak Batı Türkçe’si adını vermekteyiz Türkolojide Batı Türkçe’si için bazen Cenup Türkçe’si veya Cenup Şivesi adı da kullanılmaktadır Fakat bu Şimal Türkçe’sine göre verilen bir addır ve şüphesiz Batı Türkçe’si kadar uygun değildir |
Batı Türkçesi Hakkında Genel Bilgi |
10-21-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Batı Türkçesi Hakkında Genel BilgiBatı Türkçesi Batı Türkçe'si: 13 yüzyılda kullanılmaya başlanmıştır Batı Türkçe'si iç ve dış gelişme ve değişiklikle bakımından üç evreye ayrılır 1 Eski Anadolu Türkçe'si 2 Osmanlıca 3 Türkiye Türkçe'si 1 Eski Anadolu Türkçe'si 13, 14 ve 15 yüzyıllardaki Türkçe'dir Bu devreye Batı Türkçe'sinin kuruluş evresi olarak bakmak yerinde olur Bu devir Batı Türkçe'sinin en temiz devridir Bu devrin sonlarına doğru Türkçe'ye Arapça ve Farsça unsurlar girmeye başlamıştır bunun sonucunda da Osmanlıca denilen dil doğmuştur 2 Osmanlıca 15 yüzyılın sonlarından 20yüzyılın başlarına kadar devam etmiş olan yazı dilidir Dört yüz yıldan fazla kullanılan bu dil doğal olarak değişik devrelerden geçmiştir Osmanlıca Arap harfleriyle yazılıp Türkçe okunan bir yazı dilidir Arap alfabesinin Türk dili bakımından en büyük kusuru ünlülerin azlığı, ikinci kusuru da çoğu harflerin bitişik yazılması zorunluluğudur Türkler Arap alfabesinin sakıncalarını çok geç fark ettiler Türkçe, göçebe Türkmenlerinin konuştuğu kaba bir dil sayılıyordu Edebiyat dili olarak işlenmeye değer bulunmuyordu Edebiyat da bilim de Arapça ve Farsça'yla yapılıyordu O dönemde bilim de, edebiyat da dinsel nitelik taşıdığı için bu çok doğal bir durumdu 3 Türkiye Türkçe'si Osmanlı Devleti'nde resmi dil Türkçe olduğu halde bu dil medreselerde okutulmazdı Medreselerde öğretilen dil Arapça'ydı 1908'de Meşrutiyet'le birlikte medreselerde Türkçe eğitim başlamıştır Tanzimat ve 2 Meşrutiyet dönemlerinde dil üzerine büyük tartışmalar yapılmıştır Atatürk'ün 1928 yılında "Harf Devrimini" yapmasıyla Arap harflerinin yerini Latin harfleri almıştır |
|