Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
coğrafyası, devletler, türkistan

Devletler Coğrafyası - Türkistan

Eski 10-19-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Devletler Coğrafyası - Türkistan




Türkistan

Asya kıtasında Türklerin yurdu manasına gelen büyük bir ülke Tabii coğrafyası, etnoğrafik ve tarihi manasıyla Türkistan’ın hudutları şöyledir: Güneyden Gürgan Nehri, Horasan Dağları, Kopet Dağı, Kuhi Baba, Mezduran, Tapcak ve Ak Dağları, Hindukuş Sırtları, Mustag-Kuenker Sıradağları; doğudan, Doğu Türkistan’ın doğu hudutları, Sucav civarında 98°50’ kuzey paraleli, 40°50’ doğu meridyeni noktası; kuzeyden Cungarya ve Kazakistan’ın kuzey hudutlarını meydana getiren İrtiş Havzası ve Aral-İrtiş su ayırımı hattının kuzey yamaçları; batıdan Kuzey Ural Dağı, Yayık Nehri, İdil’in denize döküldüğü yer olan Bökey Orda ve Hazar Deniziyle çevrilidir Yüzölçümü altı milyon kilometrekare civarındadır

Türkistan; Batı Türkistan, Doğu Türkistan, Afgan yahut Güney Türkistan ve İran Türkistan’ı olmak üzere dört bölüm halinde incelenir Batı Türkistan, Türkmenistan, Özbekistan, Tacikistan, Kırgızistan, Kazakistan; Doğu Türkistan Çin Halk Cumhuriyeti; Güney Türkistan, Afganistan; İran Türkistan’ı da İran hudutları içindedir Güneydeki Afgan Türkistan’ı; Afganistan’ın kuzeyinde bend-i Türkistan ve Hindukuş dağ sırası önünde Seyhun Vadisine ve Batı Türkistan Çukureli’ne doğru uzanan alçak sahadır Afgan Türkistan’ının en büyük şehri Mezar-ı şeriftir İran Türkistan’ı; İran’ın Estarabad ve Deregiz vilayetlerini içine alır

Türkistan, Türklerin yurdu manasınadır Tarihi geçmişi çok uzundur Binlerce yıldan beri Türklerin yurdu olup, topraklarında pekçok devlet kuruldu Üzerinde çok büyük hadiseler olup, tesiri hala mevcuttur Türkistan’ın tarihi eskiden Türk devletleri, Çinliler, Moğollar, 19 yüzyıldan itibaren de Ruslar, Çinliler, Afganlılar, İranlılarla alakalıdır Türkistan’a hakim Türk devletleri kuran Hunlar, Tabgaçlar, Göktürkler, Uygurlar, Karahanlılar, Gazneliler, Selçuklular, Harezmşahlar olup, 13 yüzyılın başında da Moğolların işgaline geçti Moğollardan sonra da çeşitli hanlıkların idaresinde kaldı Batı Türkistan 1867 yılında Rusya’nın işgalindeyken 1991 yılında Özbekistan ve Türkmenistan’ın öz toprakları oldu Doğu Türkistan Çin’in işgalinde, Güney Türkistan ise Afganistan’ın hakimiyetinde bulunmaktadır İran Türkistan’ı İran’dadır

Batı Türkistan

Batı Türkistan, Türkmenistan, Özbekistan, Tacikistan, Kırgızistan ve Kazakistan topraklarıdır

Volga Nehri ağzından Hazar Denizine kadar uzanan Ural Dağlarından Güney Sibirya’ya kadar uzanıp, doğuda Altay Dağları ile güneyde Kopet Dağı, Bend-i Türkistan, Hindukuş ve Tanrı Dağları ile çevrilidir Moğolistan, Çin, Afganistan ile de huduttur Yüzölçümü 3999400 km2dir Batı Türkistan’da Türkmenistan, Özbekistan, Tacikistan, Kırgızistan, Kazakistan, 1991 yılına kadar Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğine dahil otonom devletlerdendi

İklim ve Fiziki Yapı

Türkistan’da tam bir kara iklimi hüküm sürer Yazlar kuru ve sıcak, kışlar ise soğuk geçer Değişik bölgelerinde değişik ısılar mevcuttur Kuzey güney arasında da ısı farkları mevcut olup, kış aylarında ısı sıfırın altında seyreder Türkistan; vadi, çöl, dağ, göl ve nehirlerle kaplı bir arazi yapısına sahiptir

Türkistan vadiler ülkesi olarak bilinir 30’dan ziyade önemli yayla mevcuttur Fergana Vadisi 800000 km2 ve deniz seviyesinden 900 m yüksekliktedir Bu bölgede Özbekistan, Kırgızistan ve Tacikistan devletlerinin pamuk ve ipek ürünü elde edilmektedir Burası Türkistan’ın bahçesi olarak bilinmektedir

Balkaş Gölü ve Sarı Nehir arasında 180000 km2lik Petpak Çölü, 350000 km2lik Karakum, 300000 km2lik Kızılkum çölleri Türkistan’ın belli başlı çölleri olarak bilinmektedir

Bölgede irili ufaklı on beş dağ ve silsile mevcut olup, Altay Dağı, Tanrı Dağı, Alax, Pamir ve Kopet dağları en yaygın tanınan dağlardır Türkistan’da 35000 civarında küçük-büyük göl mevcuttur Hazar, Aral, Balkaş ve Işıkkal gölleri en önemlileridir

Türkistan’da sekiz tanesi 1000 km’nin üzerinde 4500 adet nehir mevcuttur Kırk adedi de 500 km’nin üzerinde uzunluğa sahiptir Ural, Topal, Siri Derya, Amu Derya bu nehirlerin başlıcalarıdır

Jeopolitik durumu: Türkistan; Avrasya’nın merkezidir Buradan Yakındoğu, Avrupa ve Asya’nın diğer ülkelerine ulaşmak kolaydır Türkistan sınırından kuş uçuşu Moskova 1000 km olup, bu mesafeler Ukrayna’ya 700 km, Rostov’a 710 km, Erzurum’a 1010 km, Tahran’a 640 km, Kabil’e 290 km, İslamabad’a 700 km, Lahor’a 840 km, Moğolistan’a 740 km ve İran Körfezine 1000 km kadardır Bu mesafeler ışığında Türkistan’ın jeopolitik mevkiinin önemi çok daha iyi anlaşılacaktır

Nüfusu: 40000000 üzerinde nüfusa sahip Türkistan’da Türkistan’ın yerlileri olan Türkler 28000000 nüfusa sahiptir Türkler; Özbek, Kazak, Kırgız, Tacik, Türkmen, Karakalpak ve Tatarlardan müteşekkildir (Bkz Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan, Karakalpaklar, Tatarlar) Tabii nüfus artışı yıllık % 3,5 oranındadır Bölgedeki azerbeycanlı, Başkırt ve Tatarlar Türkistanlı olarak Müslüman ve Türk olmaları hasebiyle çok tutkun olup, aynı örf, adet ve geleneklere sahiptirler

Grup içerisinde Özbekler 125 milyon nüfusla en güçlü topluluğu teşkil ederler Türkistanlılar aynı dile (Türkçe), aynı tarihe, aynı kültüre ve aynı dine (İslam) sahip olmaları sebebiyle birbirlerine sıkı sıkıya bağlı bir bütün teşkil ederler

Tacik Türklerini Ruslar ve Batılılar Türkistanlı saymak istemezler Buna sebep olarak Tacik dili konuşulmasını gösterirler Tacik dili mevcuttur Ancak Tacik Türklerinin bir kısmı Özbek Türkçesini de konuşur, diğer taraftan da bir kısım Özbek Türk’ü Tacik dilini konuşur veya en azından dili anlar ve bilir Bu genellemenin dışında kalabilecek küçük bir dağlı azınlık vardır Kaldı ki bunlar da Tacik dili konuşmazlar Orijinal Türkistan nüfusu ile her bakımdan içiçe ve müşterek bir hayat yaşayan Tacikler, Türkistanlıların ayrılmaz bir parçası kabul edilir

Türkistan’da Rus azınlıklar yanında Ukraynalı, Alman, Koreli, Ermeni, Gergiyan, Estonyalı ve benzeri azınlıklar da bulunmaktadır

Türkistan hammadde açısından büyük önem taşır

a) Kömür: Dağılmadan önce Rusya’nın toplam kömür rezervlerinin % 45’inden fazlasını üreten Türkistan’da elli adet kömür madeni işletilmektedir

b) Petrol: Türkistan’da bugüne kadar henüz açılmamış seksen adet petrol yatağı mevcuttur En önemli petrol yatakları; ikinci Baku olarak adlandırılan Ural, Neft Dağı, Andijan, Aktuba ve Mangişlak’tır Mangişlak’taki petrol rezervleri Venezüella’daki kapasiteye sahiptir Aktuba ise bundan daha zengin petrole sahip yataklar olarak bilinmektedir

c) Tabii Gaz: Yine dağılmadan önceki Rusya’nın tabii gaz rezervlerinin % 50’si Türkistan’daydı Buhara yakınlarındaki Gasli, tabii gazın en zengin olduğu bölgedir

Hayvancılık: Türkistan hayvancılık yönüyle müstesna bir yere sahiptir Yeterli yeşil saha ve yem mevcuttur Sığır ve koyun, Ruslar tarafından yetiştirilmektedir 620 milyon hektar elverişli arazi tarıma tahsis edilmiştir

Nakliye: Türkistan bölgesinde toplam 248400 km’lik karayolu mevcut olup, bu miktarın 184990 km’si asfaltlanmıştır Demiryolu ulaşım şebekesinin 20720 km’yi bulduğu bilinmektedir

Sosyal yapı: Türkistan halkı bütün Türkler gibi örf, adet ve geleneklerine bağlı bir millettir Din; bütün baskılara rağmen tesirini sürdürmektedir Hiçbir din eğitimi olmasa bile Türkistan halkı her vesileyle Müslüman olduğunu göstermektedir Dinsizlik Türkler için çok ayıplanacak bir husus olma özelliğini muhafaza etmektedir Türkistan sosyal yapısında ciddi tahribat açmış olmasına rağmen komünizm Türk Milletinin dini inançlarını yok edememiş, bilakis din konusunda yeni nesiller daha da istekli yetişmektedir

Gerek Çarlık ve gerekse komünist Rus idarelerinin tek gayesi Türkistan ahalisini Ruslaştırmaktı Akıl almaz baskı ve işkenceler bir asırdır Türkistan’da uygulana gelmiştir Buna rağmen arzulanan Ruslaşma yerine milli benliğe dönüş hızlanmış ve böylece Türkistan’da bulunan Türk devletleri tek tek hürriyet ve bağımsızlıklarını kazanmışlardır Rus komünist idaresi karşısında milli benliğin esas kaynağını da İslamiyet teşkil etmiştir

Türkistan Müslüman bir ülkedir Müslüman olan Türkistan nüfusunun % 94’ü de Ehl-i sünnet itikadına mensuptur Her ne kadar İslamiyet Sovyet rejimi tarafından kaldırılmaya çalışılmışsa da bölge halkı üzerinde İslamiyetin çok büyük tesiri vardır Rusya’da komünistler iktidara gelince, Türkistan’da on dört bin cami ve mescidi yıkıp, tahrip etmişlerdi

Tarih boyunca bölgede pekçok İslam alimi, ilim adamı yetişmiştir Bunlardan bazıları:

İmam-ı Buhari: Meşhur hadis alimi

Ali ibni Sina: Tıp ilminin önemli şahsiyeti

Farabi: Meşhur filozof

Tirmizi: Meşhur hadis alimi

El-Biruni: Matematik ve astronomi alimi

Harezmi: Cebir ilminin kurucusu

Serahsi: Meşhur İslam hukukçusu

Uluğ Bey: Meşhur astronom ve alim

Dil: Türkistan nüfusunun ana dili Türkçe olup, Özbek, Kazak, Kırgız, Karakalpak Türkmen lehçeleri konuşulur Bu lehçelerden teşekkül eden Türkçe, nüfusun % 90’ı tarafından konuşulan dildir Bunun dışında % 10 halkın konuştuğu dil Tacik dili olup, Türkçenin bir lehçesi gibidir Türkistan Türkçesine, Çağatay Türkçesi de denmektedir

Türk dilini inceleyen ilk Türk alimi Mahmud Kaşgari’dir Türkistanlı lenguistikçi (dil bilgini) olan Kaşgarlı Mahmud’un 11 yüzyılda yazdığı Divanü Lügat-it-Türk adlı eseri Türk dili sözlüğü niteliğindedir

İdari yapı: Bugün Türkistan’da beş idari bölüm mevcut olup bunlar: Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan’dır Türkistan’da 43 bölge, 506 eyalet, 246 şehir, 446 kaza ve 4445 köy mevcuttur

Şehirler: Günümüz Türkistan’ında 246 şehir mevcuttur Semerkand bundan 2500 yıl önce kurulmuş eski bir yerleşme yeridir Taşkent, Oş, Merv, Buhara, Tirmiz gibi vilayetlerin de iki bin yıllık mazileri vardır

Sovyet rejimi birçok yeni şehir inşa etmek yoluna gitmiştir Endüstri yerleşme merkezleri olan bu yeni şehirler Türkistan şehirciliğine benzememekte ve yerleşim tarzlarına uymamaktadır Bu yönüyle Türkistan’da eski ve yeni yerleşim merkezlerini ayırt etmek gayet kolaydır Ayrıca eski yerleşim yerlerinde tarihi bağlılık ve maziyi yaşatma gayretlerinin daha fazla olduğu dikkatlerden kaçmamaktadır



Alıntı Yaparak Cevapla

Devletler Coğrafyası - Türkistan

Eski 10-19-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Devletler Coğrafyası - Türkistan




Devletler Coğrafyası - Türkistan

Doğu Türkistan

Doğu Türkistan, Çin Halk Cumhuriyeti hudutları içindedir Çinliler, Sinkiang derler Kuzeybatıda Tacikistan, Kırgızistan, Kazakistan Cumhuriyetleri, Kuzeydoğuda Moğolistan, doğuda Çin, güneyde Tibet, güneybatıda Keşmir, Afganistan’la sınırlanmıştır Uzakdoğu ile orta ve yakındoğuyu birleştiren tarihi yollar buradan geçer Yüzölçümü 1828418 km2dir

Doğu Türkistan, Çungarya, Tarım ve Çaydam olmak üzere üç büyük parçaya ayrılır Ülke ahalisinin % 85’i Türk’tür Gerisinin çoğu Çinli’dir Bir miktar Moğol, Tibetli, Rus da vardır Buradaki Türkler Uygur Türklerindendir Edebi dil Kaşgar şivesi olup, Yeni Uygurcadır Türklerin hepsi Ehl-i sünnet olup, Hanefi mezhebindendir

Başlıca şehirleri Aksu, Huten, Sayram, Turfan, Beşbalık, Hami (Koml), Kulça’dır Bu şehirlerin hepsi de tarihi Türk şehirleridir Ruslar ve Çinliler bu Türk ülkesinin bağımsız olmasını önlemek için her türlü baskı usulüne başvurmuşlardır Bugün tamamen Çin hakimiyetindedir

Doğu Türkistan tarihte ilk Türk Devleti olarak bilinen Hun İmparatorluğundan itibaren birçok büyük Türk Devletinin çekirdeğini teşkil eder Göktürk Devleti, Uygur Devleti, Karahanlı Devleti bunların en meşhurlarındandır

Siyasi, ekonomik ve askeri yönden Asya’nın en stratejik bölgelerindendir Asırlar boyunca hür ve bağımsız yaşamış olan Doğu Türkistan, Rus ve Çin devletlerinin tarih boyunca dikkatini çekmiş, açık veya sinsi düşmanlıklarına maruz kalmıştır Asya ile Avrupa arasında sahip olduğu tarihi ipek yolu, yeraltı ve yerüstü zenginlikleriyle Rusya ile Çin arasında paylaşılmaz bir ülke haline gelen Doğu Türkistan, 1760 yılında Mançur Çin İmparatorluğu tarafından işgal ve istila edilmiştir 1863 yılında bir ara yeniden hürriyetine kavuştu 1870’e doğru Yakup Han merkezi Kaşgar olmak üzere Doğu Türkistan’ın en büyük parçasını bir devlet halinde topladı Bu devletin Osmanlı Devletine bağlı olduğunu ilan ederek, Osmanlı Padişahı Sultan Abdülaziz Hana biat edip, onun adına hutbe okuttu Babıali (Osmanlı Hükümeti) bu bağlılığı kabul etti Ülkeye askeri mütehassıslar gönderildi Doğu Türkistan, Yakup Han idaresinde 1876 yılına kadar on üç yıl müstakil olarak yaşadı Ancak, Asya’da güçlü bir Müslüman Türk Devletinin kurulmasından ve hele bunun Osmanlı Devletiyle alakasından korkan Rusya ve Çin, işbirliği yaptılar İngiltere’nin de işe karışmasıyla devlet yıkıldı 1867 yılında Yakup Hanın zehirlenmesiyle Türk Devletinin parçalanmasından istifade eden Mançur-Çin İmparatorluğu Doğu Türkistan’ı yeniden istila etti İkinci istiladan sonra Mançur-Çin emperyalizmi Doğu Türkistan’da tam bir baskı ve terör idaresi kurmuştur Bu istiladan sonra Doğu Türkistan’ı Çinlileştirme demek olan asimilasyon hareketlerine hız verilmiştir Bu maksatla Doğu Türkistan’ın adı değiştirilip “yeni sömürge” manasına gelen “Sinkiang” (Şincan) adı takılmış, bunun dışında birçok şehir ve kasabanın da isimleri değiştirilip, Çince isimler verilmiştir Çin’in başka eyaletlerinden yüzbinlerce Çinli göçmen getirtilip, Türk unsuru eritilmek istenmiştir Türkler Çinlilerle evlenmeye zorlanmış, İslam dini ve Türk gelenekleri yasaklanmıştır Camiler ve medreseler kapatılmış veya devamlı kontrol altında tutulmuştur

Çin zulmüne karşı 1931’de milli bir ayaklanma olmuş, 1933’te ise Doğu Türkistan ekseriyet itibariyle Çin esaretinden kurtulup, merkezi Kaşgar olmak üzere, müstakil Türk İslam Devleti kurulmuştur Fakat Çinliler Rusların askeri yardımıyla bu milli ayaklanmayı bastırıp, devleti yıkıp dağıtmıştır 1944’te İli vilayetinden başlayarak yine Çin mezalimine karşı bir milli ayaklanma daha meydana gelmiştir Kısa zamanda “Torbagatay” ve “Altay” adındaki zengin ve stratejik ehemmiyete sahip vilayetler kurtarılmış, merkezi İli vilayeti olmak üzere yine müstakil Doğu Türkistan devleti kurulmuştur Kurulan bu milli devlet, Doğu Türkistan’ı kurtarmak üzere harekete geçmiş ve her cephede Çinlileri mağlubiyete uğratmış, bundan Çinliler büyük korku ve endişeye kapılmıştır Bunun üzerine Çinliler yine Ruslardan yardım istemişlerdir Rusya da baskı ve tehditle Doğu Türkistan Devletini Milliyetçi Çin ile anlaşmaya mecbur etmiştir

1949 yılında Komünist Çin kuvvetlerince işgal edilmesinden sonra Doğu Türkistan Türk-İslam kültüründen tamamen koparılmış ve komünist bir ülke haline getirilmek istenmiştir Tam bir hakimiyet sağlayabilmek için onun tarihteki yeri ve şöhreti unutturulmak istenmiş ve dünya kamuoyuna Doğu Türkistan “Yasak Bölge” olarak ilan edilmiştir Yakın bir zamana kadar hiçbir kimse Doğu Türkistan hakkında doğru bilgiyi alamamış, seyahat etme imkanı bulamamıştır Şu var ki Doğu Türkistan’da hürriyet mücadelesi durmamış, hemen her sene birkaç direniş hareketi vukubulmuştur Bunların sonucunda bazan kısa ömürlü müstakil cumhuriyetler ilan edilmiş, bazan da korkunç katliamlar yapılmıştır

Kızıl Çin’deki Türklerin milli mukavemet hareketleriyse daha ağır şartlar altında yürütülmektedir Ancak bu hürriyet hareketleri ve mücadeleleri kamuoyuna kapalı tutulmakta Birleşmiş Milletlere aksettirilmemektedir

İklim ve Fiziki Yapı

Doğu Türkistan’ın güneyinde Kun-lun Sıradağları batıda Bağımsız Devletler Topluluğu ile sınırı meydana getiren çeşitli dağ kütleleri, doğuda Turfan Hendeğinin Lob-nor’un alçak çöküntüleri vardır Kuzeydoğudaki Moğolistan sınırı önemli coğrafi şekilleri olmayan bozkırlardan geçer Tanrı Dağları Doğu Türkistan’ı net bir şekilde ikiye böler Kuzeyde Çungarya, Altay Dağlarına yaslanan bir bozkır bölgesidir Dağların eteğinde bol olan ırmaklar, geçitleri aşarak Rusya’daki göllere ulaşır Bunların en önemlisi Balkaş Gölüne dökülen İli’dir

Tanrı Dağları ve Kun-lun arasındaki bölge Çin topraklarının en çölsü bölgesidir (Taklamakan Çölü) Dağlardan birçok akarsu iner: Kaşgar Derya, Yarkent Derya, Huten Derya Bu nehirler birbirine yaklaşarak çöküntünün ortasındaTarım’ı meydana getirirler Tarım havzasının kuzeyinde çölsü Turtan çöküntüsü daha da alçaktır (Deniz seviyesinden 277 m aşağıda) İklim burada çok serttir Ocak ortalaması -10°C, Temmuz ortalaması 32,5°C’dir

Tabii kaynaklar: Doğu Türkistan tabii kaynaklar bakımından çok zengin bir ülkedir Petrol ve benzeri zenginliklerin yanında demir, uranyum ve çeşitli maden yatakları bulunmaktadır Doğu Türkistan’ın kömür alanları jeologlara göre dünyanın kömür ihtiyacını altmış yıl karşılayabilecek zenginliktedir Çungarya’da petrol, demir ve maden kömürü yatakları, Tien-şan kenarında kükürt, tuz, petrol ve maden kömürü yatakları vardır Ulaşım güçlüğü ülkenin kalkınmasına başlıca manidir Yeni demiryolları yapımına hız verilmektedir

Ekonomi: Çinli nüfusun aniden artması Doğu Türkistan’a açlık ve felaket getirmiştir İşsizlik çoğalmıştır Yeni Çinli liderler halkın hayat standardını düzeltmek için kendi işlerini yürütmelerine izin vermiştir Fakat yatırım için sermayenin zor sağlanmasından dolayı çok az kimse bu imkandan faydalanabilmektedir Çiftçilere her ailenin nüfusuna göre toprak verilmiştir Bu toprak kişi başına 990 m2dir Ekilecek mahsul hükümet tarafından tayin edilmektedir Her çiftçiden “yer parası” ve “su parası” adı altında çeşitli vergiler alınmaktadır Bunun dışında çiftçiler elde ettikleri mahsulün % 20’sini devlete teslim etmek mecburiyetindedir Ev yapmak için her çiftçi ailesine küçük arsalar verilmiştir Evlerin inşası çiftçilerin kendi imkanlarına terk edilmiştir Bu şartlar altında ev yapmak mümkün olmamakta ve çiftçi halk kerpiç harabelerde yaşamaya devam etmektedir

El işleriyle uğraşan sanatkarlara ve küçük esnafa devlet iş vermekten aciz olduğu için bunların sanatlarını icra etmekte serbest bırakmış, ancak halkın yoksul olması sebebiyle esnaf iş yapamamaktadır

Kızıl Çin’in yıllık milli gelirinin % 40’ını Doğu Türkistan temin etmekte olduğu halde, Müslüman Doğu Türkistan halkı sefalete terk edilmiştir Bütün yeraltı ve yerüstü zenginlikleri Çin’e akıtılmakta, Doğu Türkistan dünyada emsali görülmemiş şekilde sömürülmektedir Doğu Türkistanlı Müslümanlar zaruri ihtiyaçlarını karneyle temin etmektedirler

Nüfus ve Sosyal Hayat

Resmi istatistiklere göre bugün Doğu Türkistan’da yaşayanların sayısı yaklaşık on iki milyondur Nüfusun etnik ana bölümleri şöyledir:

Uygurlar: 5800000
Kazaklar: 870000
Diğer Türk kaynaklı gruplar: 90000
Moğollar: 100000
Mançular: 70000
Çinliler: 5000000

Bununla birlikte eyalette yerleşmiş Çinli sayısı resmi kayıtlarda belirtilenin çok üstünde tahmin edilmektedir 1949 yılından önce Doğu Türkistan’daki Çinli nüfusun 200000 kişi olduğu tahmin edilmekteydi Urumçi’nin nüfusu o günden buyana 80000 kişiden 800000 kişiye çıkarak on katına ulaşmıştır Şehirlerde oturanların yaklaşık % 80’i Çinli’dir Doğu Türkistan’daki Çinli nüfusun çoğalması Çinlilerle yerli halk arasında gerilimin artmasına yol açmıştır Aksu, Kaşgar, İli ve Kargalık’ı da içine alan bir kısım şehirlerde geçmişte kargaşalıklar çıkmıştır

Eğitim imkanları mahdut olan Doğu Türkistan’da yalnızca bir üniversite, 12 yüksek okul, 800 lise, 1400 orta ve ilkokul bulunmaktadır Urumçi Üniversitesinin on fakültesinde 1727’si Doğu Türkistanlı olmak üzere, 3154 öğrenci vardır Yabancı dil olarak Türkçe, İngilizce ve Rusça okutulmaktadır Ayrıca eğitimin yalnızca Çince yapıldığı Çin okulları da vardır Çin eğitim teşekküllerinde Uygurca mecburi dil olmadığı halde, Uygur okullarında Çince mecburidir

Doğu Türkistan’da toplam 24000000 km’yi bulan yol şebekesinin 5200 km’si asfaltlanmıştır Çin’den gelip, Urumçi üzerinden Korla’ya giden bir de demiryolu vardır Bu demiryolunun toplam uzunluğu 2350 km’dir Urumçi’den Korla, Kuçar, Hoten gibi şehirlere düzenli uçak seferleri de yapılmaktadır

Mao (1949-1976) devrinde dini, kültürel ve siyasi bakımdan baskı yapılan Doğu Türkistan halkına onun ölümünden sonraki Çinli liderler daha pragmatik davranmışlar, özellikle Afganistan’ın Sovyetlerce işgali Çinlilerin davranışlarını değiştirmelerini gerektirmiştir Hükümetin baskı siyasetinde bir gevşeme olmuş ve Doğu Türkistanlılara dini ve kültürel alanlarda belli bir derecede hürriyet verilmiş, önceleri zorla kabul ettirilmiş olan yabancı Latin alfabesi fesh edilmiştir Yerli halk Çincenin fonetiğine dayanılarak hazırlanmış Latin alfabesinin uygulanmasını, kimliklerinin yok edilmesi Arap ve Müslüman dünyasıyla olan kardeşlik ve kültürel bağların çözülmesi için eğitimde yapılan devrimleri Çin komplosu saydığından, tedirgin edici faktörlerden biri böylece ortadan kalkmıştır Latin alfabesinin feshini Doğu Türkistanlıların yaklaşık bin yıldır kullanmakta olduğu Kur’an harflerinin yeniden kabul edilmesi takip etmiştir

Doğu Türkistan tarihinde ilk defa Çinliler halkın Türk asıllı olduğu gerçeğini kabul etmiştir Uygur halkına kendi tarihlerini yazma izni verilmiştir Uygurlar, Kazaklar, Kırgızlar, Özbekler, Tatarlar ve Taciklerden meydana gelen Doğu Türkistanlı halk Müslümandır İslamiyeti 934 yılında başşehri Kaşgar olan Karahanlı Devletinin hükümdarı Abdülkerim Satuk Buğra Hanın idaresinde kabul etmişlerdir

Mao idaresi esnasında Doğu Türkistanlı Müslümanlara, Kur’an-ı kerim okumak, İslam ahkamını yerine getirmek, camiye gitmek ve İslami konularda vaz vermek yasaklanmıştı Camiler kapatılmış, birçoğu da değiştirilerek baraka, komünist parti merkezleri, büroları, hatta mezbahalar haline getirilmiştir

Son yıllarda bu hassas konularda hükümet politikasında biraz gevşeme olmuş, camiler açılmış, bir kısmı da yenilenmiştir Doğu Türkistan’ın birkaç şehrinde medreselerin yeniden açılması için hükümetle mutabakata varılmıştır Bu ümit verici gelişmelere rağmen ülkenin tamamında dini eğitim yasağı yine de devam etmektedir

Doğu Türkistanlı halkın siyasi hürriyeti ve hükümet reisinin gerçek yetkisi yoktur Bütün güç Doğu Türkistan Komünist Parti Sekreterinin elindedir Bütün önemli mevkileri Çinliler tutmaktadır “Gerekirse mevki verin, fakat yetkiyi teslim etmeyin” formülü hala geçerlidir Akrabalarını görmek, vatanı ziyaret etmek maksadıyla Doğu Türkistan’a giden Türklere kara yolculuğu yapma izni verilmemektedir Hatta turistik geziler için Doğu Türkistan’a giden yabancılara da kara yolculuğu yaptırılmamaktadır Siyasi gözlemcilere göre bunun sebebi Doğu Türkistan’a geniş ölçüde Çinli göçmen yerleştirilmesini gözden uzak tutmaktır Doğu Türkistan’ın pekçok bölgesine Çinlilerden başkasının girmesi yasaktır

Çin’de son yıllarda tatbik edilen birden fazla çocuk yapmama kanunu Doğu Türkistanlı Türklere de uygulanmaya başlanmıştır Fabrikada çalışan Türk asıllı işçiler Çinlilerin onda birine bile ulaşamamakta ve Çinlilere sağlanan lojman ve sıhhi tesisler, Türklere sağlanmamakta, sefalete itilmektedirler

1949 yılında Kızıl Çin tarafından işgal edildikten sonra Doğu Türkistan’da tam bir şiddet ve baskı rejimi uygulamıştır 1954’ten 1955’e kadar yürütülen “reform hareketi” sırasında Doğu Türkleri feodal, karşı devrimci gibi ithamlar adı altında müthiş bir işkence ve baskıya maruz bırakılmış, bütün maddi varlıkları komünistler tarafından gaspedilmiştir Böylece Doğu Türkistan Müslümanları bitmeyen yoksulluklara itilmiştir Münevver Müslümanlar işkencelerle yok edilmiştir

Çin’in hakimiyetinde yaşayan milletlerin kültürleri, milli sanat, örf ve adetleri, dini inançları ibadetleri ortadan kaldırılmıştır On yıl devam eden bu devrim sırasında, Türklerin manevi değerleri yok edilmek istenmiş, İslamiyete saldırılmış, Çinlilere benzemeye zorlanmışlardır


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.