Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Edebiyat / Dil Bilgisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
edebiyat, milli

Milli Edebiyat

Eski 06-08-2008   #1
[KAPLAN]
Icon47

Milli Edebiyat



Milli Edebiyat, yazı ve yaratıların, sanatsal ürünlerin yabancı etkilerinden sıyrılarak, kendi ulusal değerlerimize dönmeyi, halka kendi diliyle seslenmeyi ilke edinen 1908'de başlayıp 1923'e değin süren edebiyat akımı ve bu yönelime katılan sanatçıların oluşturduğu topluluk

Konu başlıkları
1 Milli Edebiyat Dönemi (1911-1923)
2 Milli Edebiyat döneminin dil anlayışı
3 Milli Edebiyat dönemi sanatçıları
31 Ömer Seyfettin (1884-1920)
32 Ziya Gökalp (1876-1924)
33 Mehmet Emin Yurdakul
34 Refik Halit Karay (1888-1965)
35 Halide Edip Adıvar (1884-1964)
36 Reşat Nuri Güntekin (1889-1956)
37 Mehmet Fuat Köprülü (1890-1966)
38 Yakup Kadri Karaosmanoğlu (1889-1974)
39 Yahya Kemal Beyatlı (1884-1958)
4 Hecenin beş şairi (Beş hececiler)
5 Felsefe
6 Edebi Özellikler


Milli Edebiyat Dönemi (1911-1923)

1911 yılında Selanik’te çıkan “Genç Kalemler” dergisinde Ömer Seyfettin’in “Yeni Lisan” adlı makalesinin yayımlanmasıyla başlar Milli Edebiyat hareketi öncelikle bir dil hareketidir Sade Türkçe’nin bir dava olarak ele alınması ilk kez bu dergide ortaya konulmuştur “Milli Edebiyat” terimi de ilk defa bu dergide kullanılmıştıBu dönem sanatçılarının şiir anlayışıyla, Fecr-i Ati topluluğunun şiir anlayışı birbirinden pek farklı değildir “Şiir vicdani bir keyfiyettir” düşüncesinde olan şairleri bireysel konuları işlerler Daha sonra 1917 yılında yaptıkları bir toplantıda, hece ölçüsünü kullanma, günlük konuşma diliyle yazma noktasında birleşen şairlerin, içerik konusunda her birinin ayrı bir yaklaşımda olduğu gözlenir Bu dönem sanatçıları Divan edebiyatını, Doğu edebiyatının, sonrasını ise Batı edebiyatının taklitçisi olmakla suçlarlar

Şiirde daha çok bireysel konulara yönelen bu dönem sanatçıları, roman ve öyküde sosyal meselelere eğilmişler; milliyetçilik düşüncesi, Kurtuluş savaşı gibi konuları ele almışlardır Konuların İstanbul dışına çıkarılması da bu dönemin belirgin özelliklerindendir Ayrıca “aşk” bu dönem roman ve hikayesinin en önemli teması olarak dikkat çeker Bu eserlerde dil günlük konuşma dilidir

Milli Edebiyat döneminin dil anlayışı
Yabancı dilbilgisi kuralları, Arapça, Farsça ad ve sıfat tamlamaları bırakılmalıdır
Yabancı sözcükler, kendi dillerinde dilbilgisi bakımından hangi türden olursa olsun, Türkçede ne olarak kullanılıyorsa, dilbilgisi yönünden o tür sayılmalıdır
Arapça ve Farsça’dan gelen sözcüklerden, konuşma diline kadar girip yaygınlaşmış olanlar Türkçeleşmiş sayılmalı ve kullanılmalıdır
İstanbul hanımlarının günlük konuşma dili esas alınmalıdır
Terimler bilimle ilgili oldukları için aynen kullanılmalıdır
Türkiye Türkçesine diğer Türk lehçelerinden sözcük alınmamalıdır

Milli Edebiyat dönemi sanatçıları

Ömer Seyfettin (1884-1920)

Milli Edebiyat hareketinin önderlerinden olan sanatçı daha çok hikayeleriyle tanınmıştır “Yeni Lisan” makalesinde ortaya koyduğu görüşlerini, hikayelerinde uygulamaya çalışmış ve başarılı olmuştur Dilimizin sadeleşmesinde önemli yeri olan Ömer Seyfettin, anılarından, tarihteki kahramanlıklardan ve günlük yaşayışlardan yararlanarak, gücünü çekici anlatımından, olaylardan alan, çoğunlukla beklenmedik sonuçlarla biten hikayeleriyle edebiyatımızda önemli bir yer tutar Hikayeciliği meslek haline getirmiştirKısa hayatına karşılık öleceği tarihi bilyormış gibi çok üretken olmuştur

Hikayeleri: İlk Düşen Ak, Yüksek Ökçeler, Bomba, Gizli Mabet, Asılzadeler, Bahar ve Kelebekler, Beyaz Laleadı verilen kitaplarda toplanmıştır

Ziya Gökalp (1876-1924)

Şiiri, düşüncelerini halka yaymak için bir araç olarak kabul eden sanatçı, bu türde sanatsal yönden güçlü ürünler vermemiştir Daha çok Türkçülük düşüncesini sistemleştiren bir düşünür ve sosyolog olarak tanınmıştır Önceleri, bütün dünya Türklerini bir bayrak altında toplamayı amaçlayan “Turancılık ”görüşüne bağlıyken, sonraları “Türkiye Türkçülüğü” düşüncesine yönelir Günlük konuşma diliyle yazı dilinin birleştirilmesi gerektiğine inanan sanatçı eserlerinde bunu başarıyla uygular Şiirlerinde hece ölçüsünü kullanan Ziya Gökalp (Turan adlı şiiri hariç), konu olarak daha çok eski Türk tarihine, İslamiyet öncesi dönemlere yönelir Ayrıca yurt, millet, ahlak, din ve uygarlık gibi konuları da eğitici bir yaklaşımla ele alırİlk Türk Sosyologudur

Eserleri:

Şiir: Kızıl Elma, Altın Işık, Yeni Hayat

Nesir: “Türkçülüğün Esasları”, “Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak”; “Türk Medeniyeti Tarihi”, “Malta Mektupları”

Mehmet Emin Yurdakul

Türk edebiyatında açık bir Türçülüğü ilk defa bir sanat ideali haline getiren Türk şairi Mehmet Emin'dir Hece ölçüsünü aruz ölçüsüne tercih etmiştirBunun nedeni hece ölçüsünün eski Türk ölçüsü olmasıdırŞiirleri tüm ölçü ve uyağa rağmen başarılı sayılmazGayet kuru hatta tekdüze bir söyleyişi vardır Sanatı;ülküsünü,fikirlerini anlatmakta bir araç olarak kullanmış,herşeyi vatanın yükselmesi uğrunda kullanabileceğini söylemiştir Şiir ve nesir türlerinde eser veren yazarın Türk Sazı,Ey Türk Uyan,Tan Sesleri,Dicle Önünde,Turana Doğru,Ordunun Destanı,Zafer Yolunda adlı şiir kitapları vardır

Refik Halit Karay (1888-1965)

Milli Edebiyat ve Cumhuriyet döneminin en ünlü öykü ve roman yazarlarındandır Önce Fecr-i Ati edebiyatına 1917’den sonra ise Milli Edebiyata katılır Kurtuluş Savaşı’na karşı yazılarından dolayı tutklanacağı zaman Halep’e kaçar Çıkarılan bir af üzerine 1938’de Türkiye’ye döner Anadolu gerçeğinin ilk olarak Refik Halit Karay 'ın “Memleket Hikayeleri” adlı yapıtıyla edebiyata girdiği kabul ediler Güçlü bir gözlemci olan yazar, betimlemelerinde de nesneldir Realist bir anlayışa sahip olan yazarın sade bir dili ve yalın bir anlatımı vardır Mizah ve eleştiri onun yapıtlarının ayrılmaz unsurlarıdır Öykü ve romandan başka, anı, deneme, fıkra ve tiyatro türlerinde de eserler vermiştir

Eserleri:

Öykü: Memleket Hikayeleri , Gurbet Hikayeleri

Roman: Sürgün , Nilgün, Çete, Kadınlar Tekkesi, Bugünün Saraylısı, İstanbul’un İç Yüzü, Anahtar

Deli, Sakın Aldanma İnanma Kanma, Kirpinin dedikleri (Mizah ve Hiciv Yazıları)

Halide Edip Adıvar (1884-1964)

Daha çok İngiliz Edebiyatı'ndaki romanlardan etkilenen sanatçının eserlerini üç grupta inceleyebiliriz Kadın psikolojisine eğildi romanları (Seviye Talip, Raik’in Annesi, Handan), Kurtuluş Savaşı’nı anlattığı romanları (Vurun Kahpeye, Ateşten Gömlek), toplumsal konuları ele aldığı töre romanları (Sinekli Bakkal, Tatarcık, Sonsuz Panayır)

Dilbilgisi kurallarına ve anlatıma pek özen göstermeyen sanatçinin diğer önemli eserleri şunlardır:

Yeni Turan, Kalp Ağrısı, Zeyno’nun Oğlu (Roman)

Türk’ün Ateşle imtihanı, Mor salkımlı Ev (Anı)

Harap mabetler, Dağa Çıkan Kurt, Kubbede Kalan Hoş Sada (Hikaye)

Ayrıca sanatçının birçok araştırma yazısı ve çevirisi vardır

Reşat Nuri Güntekin (1889-1956)

Realist bir analyışa sahip olan yazar Milli Eğitim müfettişliği görevi ile Anadolu’yu dolaşmış, buradaki yaşamı gözlemlemiş, bu gözlemlerini yalın bir dil ve anlatımla eserlerinde dile getirmiştir

Reşat Nuri Güntekin , romanlarında yoğun bir Anadolu atmosferi vardır Bu atmosfer içinde yurt ve toplam gerçeklerini, töreden kaynaklanan doğru ya da yanlış inanışları ele alır Bu konular, öykülerinde, mizah unsuruyla da berleştirilerek verilir Yazar, ilk ününü, duygulsal bir aşkı dile getirdiği ve birçok yönleriyle Anodul’yu anlattığı “Çalıkuşu” romanıyla sağlamıştır Sanatçının önemli eserleri şunlardır:

Roman: Çalıkuşu, Damga, Yeşil Gece, Yaprak Dökümü, Bir Kadın Düşmanı, Miskinler Tekkesi, Kan Davası

Öyküler: Tanrı Misafiri, Leyla ile Mecnun, Olağan İşler

Oyunları: Hançer, Hülleci, Tanrı Dağı Ziyafeti

Mehmet Fuat Köprülü (1890-1966)

Türk Edebiyatı araştırmalarını sistemleştiren ve edebiyat tarihçişi olarak ün kazanan sanatçının eserleri de bu yoldadır Bugün bilinen birçok şair Mehmet Fuat Köprülü 'nün arıştırmaları sonucunda ortaya çıkarılmıştır

Eserleri:

Türk Edebiyatı Tarihi, Türk Edebiyatında ilk Mutasavvuflar, Divan Edebiyatı Antolojisi, Türk Saz Şairleri Antolojisi

Yakup Kadri Karaosmanoğlu (1889-1974

Yakup Kadri Karaosmanoğlu , romanlarında kusursuz bir anlatım ve sağlam tekniği ile dikkat çeken sanatçı, tarihi ve sosyal olaylardan her birini bir romanına konu edinerek, Tanzimat dönemiyle Atatürk Türkiyesi arasındaki dönem ve kuşakların geçirdikleri sosyal değişiklik ve bunalımları yaşayış ve görüş ayrılıklarını işlemiş: düşünce ve teze dayalı özlü yapıtlar vermiştir Eserlerini ve içereklerini şöyle inceleyebiliriz:

“Hep o şarkı ” da Abdülaziz döneminin yaşamı,

“Bir Sürgün ”de II Abdülhamit’in baskılı yönetimiyle savaşmak için Fransa’ya kaçan Jön Türkler,

“Kiralik Konak”ta Tanzimat’tan I Dünya Savaşı’na kadar yetişen üç kaşaktaki görüş ayrılığı,

“Hüküm Gecesi” nde Meşrutiyet devrinindeki Bektaşi tekkelerinin durumu,

“Sodom ve Gomore” de mütareke döneminde, işgal altındaki İstanbul’da ortaya çıkan ahlaki çöküntü,

“Yaban”da Kurtuluş Savaşı yıllanrındaki bir Anadolu köyü,

“Ankara” da yeni başkentin üç dönemi,

“Panorama I, II” de Cumhuriyet döneminin 1952’ye kadarki durumunu bir bir ele almıştır

Diğer eserleri:

Anı: Zoraki Diplomat, Politikada 45 yıl,Vatan Yolunda, Gençlik ve Edebiyat Hatıraları

Monografi: Ahmet Haşim, Atatürk

Mensur şiirleri: Erenlerin Bağından, Okun Ucundan,nur baba

Hikayeleri: Bir Serencam, Rahmet, Milli Savaş Hikayeleri

Tiyatro eserleri: Nirvana, Veda, Sağanak, Mağara

Önemli Makaleleri: İzmir’den Bursa’ya, Ergenekon, Kadınlık ve Kadınlarımız

Yahya Kemal Beyatlı (1884-1958)

Milli Edebiyat hareketini makaleleri ve konferanslarıyla destekleyen Yahya Kemal in, esasen , kendine özgü Milli Edebiyat’ınkinden farklı bir anlayışı vardır İstanbul şairi olarak tanınır Osmanlı İmparatorluğunun geçmişteki parlak günlerine büyük bir özlem duyar Başlıca konuları: İstanbul, tarih, yurt sevgisi, aşk, ölüm ve sonsuzluktur Divan şiirinin özünü kakalama çabası içinde olan sanatçı, eski şiirin ölçü, uyak ve ahenk unsurunu ön planda tutmuştur Onun eserlerinde malzeme eski, şiir ise yenidir Örneğin, Divan Edebiyatında aşkı terrennüm eden gazel biçimiyle kahramanlık şiirleri ve Istanbul’a duyduğu sevgiyi dile getiren şiirler yazmıştır

Şiir kitapları: kendi Gök Kubbemiz, Eski Şiirin Rüzgarıyla, Rübailer,

Nesir Kitapları: Aziz İstanbul, Eğil Dağlar, Siyasi ve Edebi Portreler, Siyasi Hikayeler, Edebiyat Dair

Hecenin beş şairi (Beş hececiler)

Bu şariler 1917de Selanik’te “Genç Kalemler”le başlayan Milli Edebiyat akımının ilklerine bağlı olarak, halk şiirimizin özelliklerinden, yerli kaynaklarımızdan yararlanarak, şiirimizin aruzdan heceye geçişinde önemli rol aynamışlardır Şiirlerinde Anadolu manzaralarını ve Anadolu yaşayışını coşkulu bir dille işlemişlerdir Hece ölçüsünün genellikle 11’li ve 14’lü kalıbını kullanmışlardır Daha sonraları, yeni biçimler arayarak oldukça uzun şiirler de yazmışlardır Eserlerindeki dil ise konuşma dilidir Bu şairlerimiz şunlardır:
Halit Fahri Ozansoy
Enis Behiç Koryürek
Yusuf Ziya Ortaç
Orhan Seyfi Orhon
Faruk Nafiz Çamlıbel

Felsefe

1908 IIMeşrutiyet'ten Birinci Dünya Savaşı ateşkes sonuna kadar süren bu dönemi herşeyin birbirine girdiği tamamen bir geçiş dönemi olarak tanımlayabiliriz Bu dönemin güçlü kalemleri Mehmet Emin Yurdakul ve Mehmet Akif Ersoy toplumsal konulara yönelirken diğerleri sadece aşk, özlem gibi, bireysel ve duygusal konular ve temalar üzerinde durmuşlardır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.