Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Aşk & Sevgi - Bayanlar, Erkekler > Bayanlara Özel > Gebelik & Doğum

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
alerjik, cilt, hastalıkları

Alerjik Cilt Hastalıkları

Eski 07-23-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Alerjik Cilt Hastalıkları




Alerjik cilt hastalıkları [04012008]


Alerjik cilt hastalıkları tedavisi için genellikle bir bekleme süresi olduğunu, hastanın geçer diye düşündüğünü belirten Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof Dr Ertuğrul Aydemir, önce böyle sürecin yaşandığını dile getirerek, alerjik cilt hastalıklarının yeterince ciddiye alınmadığı belirtti Prof Dr Aydemir, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: Sonra deri hastalıkları uzmanı dışında bir takım hekimler dolaşılıyor veya hekim dışı kaynaklar En son adres olarak maalesef deri hastalıkları uzmanına geliniyor Onun için hemen mesajı vermek istiyorum burada Deride görülen ister alerjik, ister başka türlü, her türlü hastalıkta muhakkak öncelikle deri hastalıkları uzmanına başvurulması gerekli Bu sirkülasyon maalesef hep tersine oluyor şimdiye kadar Zaman kaybı genellikle oluyor tabi”

ÜRTIKERE ZEMİN OLUŞTURAN FAKTÖRLER
Ürtikere (halk arasında kurdeşen veya dabaz olarak da bilinir) zemin oluşturan başlıca faktörlerle ilgili olarak Prof Dr Aydemir, şunları söyledi: Zemin oluşturan başlıca faktörler deyince bir imalat hatası gibi kabul etmek gerekiyor, öncelikle Bu kişisel yatkınlığın kaynağı belli değil Kalıtım olarak nasıl bir geçişi olduğu veya olmadığı belli değil ama insanların böyle bir yatkınlığı oluyor Ve bu kişilerde ürtiker, hayatın herhangi bir döneminde çıkabiliyor Çocuklukta olabiliyor veya daha ileri dönemlerde olabiliyor Çevre faktörleri bunun üzerinde etkili Alerjik olaylarda, alerjik deri hastalıklarında en tipik örnek gibi gösterilir ürtiker Gerçekten alerjinin de belli oranda payı var ama dar kapsamlı bir pay, aşağı yukarı üçte birine yakın oranda bir alerjik pay var Geri kalan üçte iki de alerjiyle doğrudan ilgili olmayan ama tamamen aynı görüntüyü yaratan, aynı rahatsızlıkları veren değişik mekanizmalar, aynı olayı çıkarıyor ortaya”Prof Dr Aydemir şöyle devam etti: Temel olarak aynı maddeler her iki mekanizmaya bazen kaynak olabiliyor Örneğin ilaçlar, sıkça suçlanır Bunların arasında aspirin ön planda gelir En çok neden olan *****ilin Bu ikisi en çok ürtikere neden olan ilaçlar Amabunlar hem alerjik mekanizmayla yolaçabiliyor, hem de alerjik olmayan mekanizmayla doğrudan ürtikere neden olan bir takım kimyasal maddeler var Bunları doğrudan salıcı hücre üzerinden açığa çıkararak hiç alerjik mekanizma devreye girmeden de bunu yapabiliyor Yiyecekler, hep suçlanır Şamar oğlanı gibidirler Ama erişkinde yiyeceklerin rolü gerçekten çok azdır Çocuklarda önemli ölçüde payı var Aşağı yüzde 40'a kadar çocuklardaki ürtiker de çıkabiliyor Ama erişkinde yüzde 1 civarına iniyor Bunlardan da özellikle kuruyemişler, yumurta, balık, deniz ürünleri ön planda geliyor Bunun dışında öyle düşünüldüğü için öyle algılanıyor Yani, bundan oluyorum diye düşünüldüğü için insanlar öyle anlıyor Çok fazla değil rolleri Benzer şekilde fizik, kişisel faktörler olabiliyor Basınç, değme, soğuk sıcak gibi Ve psikolojik faktörler Psikolojik faktörler, esas neden de olabiliyor Diğer faktörlerin varlığında da arttırıcı olarak devreye girebiliyor Olayı tetikleyebiliyor”

KALITIMIN ROLÜ
Kalıtımın rolünün belli olmadığını belirten Prof Dr Aydemir ama bi kişisel yatkınlık var” diyor ve devam ediyor: Ürtikeri olan babanın çocuğunda görülmesi için hiçbir sebep yok Bende ne kadar çıkma şansı varsa, çocuğunda da ürtikerin çıkma şansı var Fazladan bir çıkma şansı yok Biraz ilgi ve şefkat dışında alınacak başka özel bir önlem yok Kendisinin de panik yaşamasına gerek yok Ürtiker, hakikaten başlangıçtan ürküten bir olaydır İlk çıkışında hakikaten insana ölüyor muyum dedirtir ama sonra insanlar her atakta artık alışırlar buna, panik yaşamanın pek fazla görülmediğini görüyoruz Sadece tedavilerle geçici olarak önlem alınıyor Ama hiçbir zaman radikal olmuyor çözümler maalesef ürtikerde”

NEDEN OLAN KAYNAK
Uygulanan testlerle ürtikere neden olan kaynağın kesin olarak saptanamadığını belirten Prof Dr Ertuğrul Aydemir, şöyle devam etti: Hiçbir şekilde böyle bir iddiamız olamıyor maalesef Dünyanın hiçbir yerinde olmuyor bu Akut ürkiter dediğimiz üç ayı geçmemiş, kısa süreli ürtikerde hiç bunu aramıyoruz Eğer hasta bize özel olarak öyküsünde çok net bilgi vermiyorsa, yani, şunu aldım, bundan sonra oldu Şunu yaşadım bundan sonra oldu demiyorsa, yaklaşmamız çok zor Ve verimli olmuyor Kronik ürtiker dediğimiz tipte, üç aydan sonra daha uzun süren, üç ay, beş ay, altı ay vs gibi bunlar da araştırılabiliyor Fakat en iyi koşullarda bütün pahalı gereçleri yöntemleri kullandığımız durumlarda dahi kaynağı bulma şansımız yüzde 25'i geçmiyor maalesef Burada gerçekten kar zarar dengesi tartışılır noktaya geliyor Hastaya yaptığımız eziyet ve maliyet açısından Bu yüzden çok özel bir durum olmadıkça, hastanın yakınması fazla olmadıkça kaynak araştırmasını çok fazla derinleştirmiyoruz Çok standart, belli bir takım testleri yapıp, onun dışında doğrudan klasik tedavisini uyguluyoruz Klasik tedavi, dünyanın her tarafında uygulanan ürtikerdeki temel ilaç grubu Bunları kullanıyoruz Bazen değişik kimyasal yapıda olanları birlikte kullanabiliyoruz Çok seyrek olarak yine kortizona başvurmamız gerekebiliyor Çok çok özel durumlarda bazı özel ilaçlar var Zaman zaman da belki biraz psişik terapiler yardımcı oluyor Veya bu yöndeki ilaçlar yardımcı olabiliyor hastalarımıza”

PSİKOLOJİK KAYNAKLI HASTALIKLAR
Psikolojik kaynaklı ürtiker problemi için Prof Dr Ertuğrul Aydemir şunları önerdi: Stresi kontrol etmek mümkün değil Bir profesyonel psikolojik yardım, bir psikiyatr yardımı faydalı olabilir Yani, kendini olduğu gibi kabullenme, strese dayanma, stresle mücadele etme yöntemlerini öğrenebilir Ayrıca antisaminik grubu ilaçlar önlemede ve ani olarak başladığında olayı baskılamada oldukça etkilidir Hemen kısa sürede etkili olanları da var Bunları ciddi bir dermatoloji uzmanı hastaya söyleyecektir Ataklarını kontrol altına alabilir”

EGZAMA
Egzamayı tarif eden Prof Dr Aydemir, tanı koyma yöntemleri ile ilgili bilgilerde verdi: Kabaca bir yaklaşım yapabilir tabi de tam olarak adını koymak zor Çünkü birbirine benzeyen çok belirti var egzama görüntüsünde Egzama çok geniş kapsamlı kullanılan bir sözcük Egzama dediğimiz zaman genellikle kaşıntıyla paralel bir olay anlaşılıyor En karakteristik belirtisi bu Bunun yanısıra kızarma, sulanma vs gibi belirtiler akut egzamada kısa sürede ortaya çıkıyor Daha sonra kronik egzama dediğimiz tipteyse yine kaşıntı var, fakat deride kalınlaşma, sertleşme görünüyor Burada alerjik mekanizma önemli ölçüde söz konusu İki grubumuz var Bir, deriye dışarıdan temas eden maddelerin yaptığı egzama, kontakt egzama diyoruz buna Bir de tamamen kişinin kendi yapısına bağlı olan bünyesel olan bir egzama var Bu çocukluktan başlayıp, kademe kademe devam eden bir olay Dışarıdan değen maddelerin yaptığı egzama türü, kontak egzama dediğimiz olay daha sık görülüyor Bunda da bir grup, gerçekten alerji mekanizmasının çalıştığı alerjik olaylar sonucu ortaya çıkan bir grup da doğrudan doğruya tahriş mekanizmasıyla, herhangi bir kimyasal asit ve alkali gibi bir ürünün, derinin suyunu, nemini, yağını alan ürünlerin yaptığı tahrişler Diğer alerjik olandaysa içinin yine duyarlığına bağlı olarak ne şekilde olduğunu bilemediğimiz bir duyarlılık ama tamamen kişiye bağlı bir olay Dışarıdan değen maddenin deriye herhangi bir şekilde temas eden maddenin, bu mesleki bir madde olabilir, evde kullanılan bir madde olabilir Yaptığı bir duyarlanma söz konusu Buna karşı reaksiyon gelişiyor Sözünü ettiğimiz egzama tablosu ortaya çıkıyor”

DAHA SIK GÖRÜNDÜĞÜ BÖLGELER
Vücudun hangi bölgelerinde daha sık göründüğü ve hangi meslek grublarında daha sık rastlandığı ile ilgili olarak Prof Dr Aydemir, şu bilgileri verdi: Burada birkaç şey rol oynuyor Bir derinin inceliği rol oynuyor Özellikle göz kapakları, boyun gibi alanlarda Dışarıdan değinen maddelerin kolay emilip kolay reaksiyon verdiği bölgeler Bir de dış ortamda sürekli değinmede olan bölgelerimiz özellikle eller Yine yüzün bir çok alanı bu konuda ön planda geliyor Berberlerde olabiliyor Saç boyaları söz konusu Tabi saçı boyanan kişilerde de olabiliyor İnşaat işçilerinde çok görülür, çimento dermatitleri mesleki olarak akla gelebilir Kimyasal maddelerle uğraşanlarda, boya sanayinde, kozmetik sanayinde çalışanlarda görülebiliyor, özellikle boyalara bağlı olarak Ev kadınlarında tahriş egzaması daha çok görülüyor Özellikle el egzaması şeklinde, ev hanımı egzaması diye tarif ettiğimiz olay Daha müzmin tipte bir olaydır Sürekli, su, sabun, deterjan teması, ille sabun, deterjan şart değil, sürekli suyun altına girip çıkma dahi bunu ortaya çıkabilir Derinin doğal yağının, neminin alınması Zamanla bu tahriş mekanizmasını oluşturur Buradaki olay daha çok alerjik değil, tahriş mekanizmasına bağlı bir olay”

ÜRÜNLERİN ALLERJİ YAPMASI
Kullandığımız veya satın aldığımız ürünlerin alerji yapma olasılığı ile ilgili olarak Prof Dr Aydemir, şu bilgileri verdi: Yüzde 100 vardır veya yoktur veya bu kişide yapar veya yapmaz demek mümkün değil Her madde herkeste belli oranda alerji yapabilir Kişisel duyarlılık kullanmadan bunu net olarak söylemek mümkün değil Ama en azından alerji oranı düşük olan ürünler vardır Üzerlerinde dermatolojik olarak test edilmiştir ibaresini görürüz Gerçekten bunlar çok ciddi testler sonucunda bu noktaya getirilmişlerdir Olsa bile oran çok düşüktür Bazı sabıkalı ürünler vardır, alerji yapma oranı çok yüksek Bunlar giderek kullanımdan kaldırılıyor Özellikle, özenle hazırlanan ürünlerde, bunları görmüyoruz Alerji olasılığı oldukça düşük, bugün piyasada kullanılan, bildiğiniz güvendiğiniz markalarda hemen hemen bunları görebiliyorsunuz”

EGZAMANIN BİLİMSEL TEDAVİSİ
Egzamanın bilimsel tedavisinin nasıl yapıldığını Prof Dr Aydemir, şöyle açıkladı: Ortamdan uzaklaştırılması söz konusu olabilir Bunu yama testi dediğimiz testlerle saptayabiliyoruz Kişinin tabi ki öyküsü çok önemli Değdiği maddeleri açıklaması gerek Bu maddelerden testler hazırlayarak, gerekirse de hazır standart serilmer var Bu 25 madde civarında sanıyorum Bunlardan testler yaparak, bu maddeleri saptayabiliyoruz Bunlardan uzaklaştırıyoruz Öncelikle yapılması gereken bu Burada şöyle bir olasılık var Aradan 10-15 sene geçtiği zaman gerçekten bu maddeden uzaklaştıysa organizma unutabiliyor bu duyarlılığını Tekrar karşılaştığı zaman merhaba, memnun oldum şeklinde, hiç karşılaşmamış gibi bir reaksiyon takınabiliyor Alerji gerçekten kaybolabiliyor ama olmayadabiliyor Bunun yanısıra varolan egzama, kaşıntılı, sulantılı vs tabloyu gidermek için en çok yararlandığımız ürünler, içinde kortizon içeren krem, merhem ve diğer çeşit ürünlerimiz, gerçekten bu tip olaylarda bize fevkalade yararlı, çok güçlü, tedavi edici ürünler Doğru bir seçim yapıldığı zaman doğru yerde, doğru ilaç, doğru çeşit kullanıldığı zaman gerçekten fevkalade etkililer”

ÖNERİLER
Prof Dr Aydemir son olarak, bu tür sağlık sorunu olan insanlara şunları önerdi: Bilimsel tedavi dışındaki önerilere bakılması gerektiğini bile düşünmüyorum Kesinlikle bir deri hastalıkları uzmanı, bilemediniz bir hekim, pratisyen hekim dahi olsa baz ölçüde yardımcı olacaktır hastalarımıza Ama kesinlikle hekim dışı bir yaklaşım düşünülmemesi gerekir”Kaynak: Ntv-Msnbc - 15112006


Ahlat, Akkuş ağacı, Üzerlik, Muz

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.