Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Kültür-Sanat

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
gel, gözlüm, kömür, yayladan

Yayladan Gel Kömür Gözlüm..

Eski 07-16-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yayladan Gel Kömür Gözlüm..



Bizim oralarda geçer, Sarı Çiçek yaylasını duydunuz mu bilmem? Belki bir türküde duymuşsunuzdur, diye anlatıyorum Hikayemizde geçen mekan burası ama aslı itibari ile bu bir Arguvan türküsü Neyse efendim, artık hikayemize başlayalım

Birinci Dünya Savaşı yıllarıdır, Ermenilerin Doğu ve Orta Anadolu'dan Suriye'ye sürüldüğü yıllara rast gelmektedir hikayemizin başlangıcı İşte bu tehcire bizim oralardan ve baska yörelerden katılan gençlerin bazıları, yanlarında bir Ermeni genç kızla dönerler köylerine Bir kısmı bunlarla evlenirken, bir kısmı da ikinci eş olarak kuma getirir birinci eşlerinin üzerine İşte hikayemizin can alıcı yeri de tam burasıdır

Bizim köye yakın köylerden bir oğlan, ikinci eşi olarak, kaçırdığı bir Ermeni kızla evlenmeye karar verir Verir vermesine, ama ailesi ve çevresi bu duruma pek iyi bakmaz Neyse, yıllar sonra biri Ermeni eşinden olmak üzere, iki erkek çocuğu dünyaya gelir adamın Yalnız, bir evlat diğeri kadar önem taşımaz çocuğun ailesi için Çünkü, Ermeni gelinden dünyaya gelmesi, dışlanmasına ve hor görülmesine neden olur

Ne annesi, ne çocuğu mutlu bir hayat yaşayabilir o ailenin içinde Yıllar yılları kovaladıktan sonra, iki oğlan da büyür evlenecek yaşa gelir İşin ilginç yanı da burada başlar İki oğlan aynı kıza vurulur, ama kızımızın gönlü Ermeni olandan yana çarpar

Yaylada, köyde her yerde kaçamak da olsa buluşurlar Oğlan annesine, annesi babasına açılsa da, aile meclisi kızın diğer oğlanla evlenilmesine çoktan karar vermiştir bile Yaylaya çıkılmıs ve düğün günü belirlenmiştir artık Kızımız biriyle haber uçurur sevdiği yarine "ya gel beni kaçır, ya da vur öldür, ama yar etme başkalarına" diye

Genç oğlan, yaylada dügünü basar, sevdiği kızı kaçırır, ama bir derede köprünün başında sıkıştırılırlar ikisi Oğlan çaresizlikten kızı vurmak zorunda kalır Daha kendini bile öldüremeden linç edilerek öldürülür iki ailenin fertleri tarafından Bu olayın üstü örtülmek istendiğinden her ikisinin de cesetleri dereye atılır

İşte efendim, böyle bir hikayedir yayladan gel kömür gözlüm Artık türküleştiği için 50 yıl da, 100 yıl da geçse, üstü örtülemeyecek olan bir olayın öyküsüdür Şimdi yıllar sonra Muharrem Temiz'in o duru sesiyle bambaşka bir acı içinde dinleriz bu halk eserini

Gelin Oldun Garabelin Eline
Yedi Bayram Gına Yakma Eline
Gurban Olam Senin Gibi Geline
Yayladan Gel Kömür Gözlüm Yayladan

Senin Baban Karşı Köyün Hocası
Çok Peşime Düştü Genci Kocası
Bana Derler Şu Kötünün Kocası
Yayladan Gel Kömür Gözlüm Yayladan

Ne Kadar Methetsem O Kadar Güzel
Top Bürür Saçını Gözünü Sürür
Muskalar Yazdıram Değmesin Nazar
Yayladan Gel Kömür Gözlüm Yayladan

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.