|
|
Konu Araçları |
aradığı, barışın, edersiniz, insanlığın, islam`da, izah, olduğunu |
İnsanlığın aradığı barışın İslam`da olduğunu nasıl izah edersiniz? |
06-24-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İnsanlığın aradığı barışın İslam`da olduğunu nasıl izah edersiniz?Postmodern Düşünceler kitabında Prof Dr İbrahim Özdemir, "Müslümanın İnsanlarla Kardeşliği" başlığı altında İslam`ın geçmişindeki uygulamalarından örnekler özetlemiştir Bu çok önemli tespitlerle sizi baş başa bırakıyorum İnsanlığın aradığı barış İslam`da mı? Birlikte düşünelim Kur`an`a göre insan varlıkların en şereflisidir Allah`ın yeryüzündeki halifesidir Bu nedenle insana çok önem verilmiş ve yüceltilmiştir Bir insanı suçsuz yere öldürmek, tüm insanlığı katletmeye denk tutulmuştur Hz Peygamber, gayr-i müslim bile olsa cenazelere saygı göstermiş ve böylece insan olma sıfatının, filan dine mensup olma sıfatından önce geldiğini göstermiştir Müslümanların, diğer din mensuplarına karşı hoşgörü ve diyaloga dayalı bir gelenek oluşturmalarında bu anlayışın büyük payı bulunmaktadır Diğer yandan, Müslümanların kendi dışındakilere bakışları Kur`an`daki ilkelere dayandığından, hiçbir zaman hakimiyetleri altındaki insanları dinlerini değiştirmeye ve Müslüman olmaya zorlamamışlardır Bu, Kur`an`ın "Dinde zorlama yoktur" ilkesinin doğal bir sonucu olarak görülmelidir Böylece fethedilen bölgelerdeki insanlar hiçbir zorlamaya maruz kalmamış, aksine cizye vergisi ödemek şartıyla din ve inançlarında serbest bırakılmışlardır Hz Peygamber`in şu beyanları, Müslüman idarecilere daima ışık tutmuştur: "İnsanlara azab edene Allah da azab eder Kim bir zimmiye (gayrimüslime) zulmeder ve ona gücünün dışında iş yüklerse, kıyamet günü beni karşısında bulacaktır" İnanç konusunda zorlama, dinin özüne aykırı olduğundan, daha İslam`ın ilk gününden itibaren böyle bir zorlamaya yer verilmemiştir Bu nedenle Hz Peygamber`e (sav), "asıl görevinin tebliğ olduğu, insanları hidayete erdirme olmadığı" bir ayette açıkça belirtilmiştir Bu konuda Hz Peygamber`in uygulamaları da tabii ki Kur`an`daki ilkeler çerçevesinde gerçekleşmiştir Bilindiği gibi, Hz Peygamber Mekke`den Medine`ye hicretle beraber, Yahudi toplumuyla bir arada yaşamaya başlamıştır Hz Peygamber Yahudi toplumuyla olan ilişkilerini yazılı bir metin şekilde ortaya koymuştur Hz Peygamber`in Medine ileri gelenlerini toplayıp vücuda getirdiği bu şehir-devleti nizamnamesi, dünyada bir devletin ortaya koyduğu ilk anayasa olarak kabul edilmektedir Elli civarında maddeden oluşan bu yazılı vesikada: "Müslümanların dinleri kendilerine, Yahudilerin dinleri de kendilerinedir" denilerek Yahudilere ve bunların müttefiklerine tam bir din hürriyeti tanınmıştır Mekke`nin güneyinde kalan Necran bölgesi, Hicaz`ın Hıristiyanlık merkezi durumunda idi Hz Peygamber Necran`lılarla yaptığı meşhur anlaşmada, onların can, mal ve din hürriyetlerini garanti ettiği gibi, mabedlerine ve din adamlarına da tam bir dokunulmazlık tanımıştır Kur`an ve sünnetle belirlenen bu temel çizgi daha sonra gelen Müslüman idareciler tarafından aynen devam ettirilmiştir Bu bağlamda Hz Ebu Bekir`in savaşa giden komutanlarına verdiği talimatname ve Hz Ömer`in Kudüs`ün fethinde yaptığı anlaşma aynı ruhu yansıtmaktadır Hatta Ebu Bekir`in talimatnamesinde "Hurma ve diğer meyve ağaçlarını, koyun, keçi ve diğer hayvanları yemenin dışında bir amaçla kesmeyin, telef etmeyin" denilerek doğal çevre savaş durumunda bile tahrip edilmemiştir |
|