Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Bilgisayar,Teknoloji & İnternet Dünyası > Bilim Teknik ve Teknoloji Merkezi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
evren, taşımadde, temel, varoluşun

Varoluşun Temel Taşı=Madde Ve Evren

Eski 11-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Varoluşun Temel Taşı=Madde Ve Evren



VAROLUŞUN TEMEL TAŞI=MADDE VE EVREN

Tersinim teorisi var oluşu bir bütün olarak görür Bir bakıma sıkça ve uzun uzun tartışılmış olan canlılık konusundaki abiyogenez ve biyogenez görüşlerini bir noktada sentezler Varoluşu canlılık ve cansızlık diye ayırmaz
Tersinim teorisine göre varoluş madde ve madde ile ifade bulan yaşamın kompleks bütünlüğüdür Varsa diğer evrenleri de kapsar
Eserimizin amacı herhangi bir önkabule takılı kalmadan var oluş gerçeğini arayıp bulma olduğundan bu konu bizi yakından ilgilendirmektedir Bu bölümde madde ve evrenin rastlantılarla oluşup oluşamayacağı sorusunun yanıtını bilimsel bulguların ışığında arayıp bulmaya çalışacağız Okuyucu eserimizi öncelikle bu yönden değerlendirmelidir
Bu görüşe göre eğer yaşam oluşacaksa her şeyden önce maddenin oluşması gerekir Bu nedenle varoluş maddeyle başlar; kademe kademe bütünleşerek devam eder Yaşamsal uygunluklar dediğimiz milyonlarca kompleks sistemler sırasıyla meydana gelip bütünleşir Bir bakıma yaşam ve ekolojik düzen bu oluşumların en son aşamasıdır
Aşağıdaki bölümlerde madde ve evren konusunda bilgiler vereceğiz Buradaki amacımız varoluşun planlı ve kademeli bir gelişim sonucunda oluşmuş; kompleks, muhteşem ve eksiksiz bir bütün olduğunu, dolaysıyla bir Yaratıcının varlığını göstermektir
Yaşamsal uygunluklar dediğimiz milyonlarca olgu bu büyük bütünün içindedir Bu bütünlük yaşamsal uygunluklar için özel olarak düşünülüp planlanmış ve oluşturulmuş gibidir Canlılık ve cansızlık bu büyük bütünün içindedir ve birbirini tamamlar
İçinde bulunduğumuz ve uçsuz bucaksız sandığımız evrenin nasıl var olduğu, nereye gittiği, içindeki düzen ve dengeyi sağlayan kanunların nasıl varolup işledikleri her devirde insanların merak konusu olmuştur Bilim insanları asırlardır bu konuyla ilgili sayısız araştırmalar yapmışlar, doğru ya da yanlış pek çok teoriler üretmişlerdir
Evren veya kâinat, sonsuz uzayda bulunan tüm madde ve enerji biçimlerini içeren bütünün adıdır Evren astronomi ve astrofiziğin konu edindiklerinin tümüdür Maddeyle ifade bulan her şeyi içinde barındıran dev bir varlıktır İçinde her şeyin bulunduğu bu dev oluşum, sonsuzluk veya hiçlik olarak tanımlanan tek ve en büyük bütünün içinde yer alır
Materyalizme göre uzay denen hiçliğin siyahlığı içindeki her şeydir evren Hiçlik olarak tanımlanan sonsuzluğun içinde bir toz zerresi bile değildir fakat vardır Sonsuz hiçliğin içinde bir toz zerresi bile olmamak fakat var olmak nedir? Bu ifadenin keskin ve açık bir çelişki taşıdığı açıktır
Tersinim teorisi evren dışılığı hiçlik olarak kabul etmez Tersinime göre evren dışılık mahiyetini tam bilemediğimiz ezelden gelip ebede giden ve var olan Bir Bütündür Bunun kanıtıda maddenin sakımı kanunudur
Evren gitgide genişleyen yarı çapı 85 milyar ışık yılı büyüklüğünde dev bir küredir Hacmi saniyede yüz bin km hızla genişlemektedir
Evren (Kozmos), tüm varlıkları ve olayları içeren sistemdir Bilim açısından bu terim gözlemlediğimiz evren olarak düşünülür Bu nedenle bizden önceki ve sonraki evrenlerin varlığı da söz konusudur
Sadece Samanyolu galaksimizde 400 milyor yıldız bulunduğu tahmin edilmektedir Bizimkine benzeyen ya da benzemeyen milyarlarca galaksi vardır
Evreni dolduran bütün bu cisimler atom dışı üç esas gücün etkisiyle bir arada bulunur
a)-Nükleer Güç: Atomik çekirdeğin nötron ve protonlarını bağlar
b)-Elektromanyetik Güç: atomları oluşturmak üzere elektronları çekirdeğe bağlar
c)-Gravitik Güç: Uzaydaki cisimleri belirli yörüngelerde tutar

Evren rastlantılarla mı var oldu? Son bilimsel bulguların gösterdiği gerçekler evrenin değişmez yasaların hüküm sürdüğü tam bir düzenlilik içinde olduğudur Her parçası yerli yerine oturmuş, evrensel yasalarla işleyip denetlenen tam otomatik muazzam bir makine gibidir
Şüphesiz ki Güneş sistemi ve bu sistemdeki Dünyamız da bu makinenin bir paçasıdır
İncelenince evrendeki bu yadsınamaz düzenliliğin bir amaca yönelik olduğu hemen fark edilir Bu amaçta yaşam ve yaşamın devamlılığı olmalıdır
Var oluşun birbirine zıt iki yanıtından herhangi birini savunanlar evrenin bu düzenliliğini inkâr etmezler Bu konuda mutabıktırlar Fakat aynı gerçeği farklı yorumlar getirirler
Var oluşun bir Var Edicinin eseri olduğunu savunanlar evrendeki yadsınamaz düzenliliğin bir Var Edicinin varlığının en güçlü kanıtlarından biri olduğunu savunurlar Nedeni ise düzenlikliklerin bilgi, irade, güç, madde ve yeterli zaman beşlemesinin sonucu olmasıdır Bunlardan herhangi birinin olmaması düzensizlik, karmaşa, amaçsızlık demektir
Bir Var Edicinin var olmadığını inananlar ise evrendeki düzenliliğin yoktan var, vardan da yok olmayan maddelerin zaten mevcut olan özelliklerin doğal sonucu olduğunu belirtirler
Örneğin evrenin düzeninde en büyük rolü oynayan gravitasyon olarak anılan kütle çekimi maddeleri meydana getiren atomlarda doğal olarak var olan elektromanyetik gücün sonucudur
Kütle çekiminin cisimlerin yoğunluğu ve kütlesiyle doğru orantılı olmasını yoğunluk ve kütle büyüklüğünün daha fazla atom, daha fazla atomun ise daha güçlü elektro manyetik güç anlamına gelmesi kanıtlar
Bu nedenle evreni düzenleyen kanunlar maddelerin var oluşlarında kendilerinde bulunan özelliklerin doğal sonucudur Bir irade tarafından ortaya konulmamıştır Bu kanunların ve bu kanunların öngördüğü düzenlerin ortaya çıkmasında bütün bunları planlayan, yoktan var eden her hangi bir iradenin varlığı söz konusu değildir denilir Denilir ama maddenn temeli olan atom ve molleküllerin yüzlerce atomiçi parçacıklardan meydana gelmiş sistemler bütünlüğü olduğu gözardı edilir
Görüldüğü gibi her iki tarafça inkâr edilmeyen evrendeki mevcut düzen konusunda bile birbirine zıt iki görüş vardır
Bir Var Edicinin var olduğunu inananların bu konudaki görüşleri net ve kesindir Bu nedenle en azından aralarında tartışmasızdır
Evrendeki düzenin maddelerin özelliklerinden oluşmuş kanunların doğallığı olarak kabul eden görüş ise tartışmaya açıktır
Gerçekten de bazı özelliklere sahip olan madde zaman içinde oluşan rastlantıların yardımıyla evreni, güneş sistemini, dünyayı ve canlılığı kontrol etmekte, yön ve şekil vermekte midir?
Böyle bir evrenin maddesel özellikler, zaman ve rastlantılarla oluşup oluşamaması, böyle bir oluşumun mümkün olup olmadığı bütün fiziksel değişkenler bir arada düşünülerek yapılan olasılık hesaplarıyla bilimsel olarak gösterilebilir Böyle bir hesaplama bilimsel olduğundan aynı konu üzerinde birbirine zıt iki görüşü savunan gruplarca kabul edilmesi gerekir
Böyle bir hesaplama yapılmış, ortaya çok ilginç bir sonuç çıkmıştır
Bu hesaplamayı ünlü İngiliz matematikçi Prof Roger Penrose yapmıştır
Prof Roger Penrose bu hesaplamayı yaparken tüm fiziksel değişkenleri hesaba katmış, bunların kaç farklı biçimde dizilebileceğini dikkate almış ve içinde canlıların yaşayabileceği bir ortamın oluşmasının, Big Bang'in (genişim evresinin) diğer muhtemel sonuçları içinde kaçta kaç ihtimale sahip olduğunu tespit etmiştir
Penrose'un bulduğu böyle bir düzenin rastlantılarla oluşabilmesi ihtimali sadece 10üzeri123'de birdir En büyük sayımızın 10üzeri15 olduğu göz önüne alınırsa bu sayının ne anlama geldiğini düşünmek bile zordur
Matematikte 10üzeri123 şeklinde yazılan bir rakam, 10 sayısının yanına 123 tane sıfır gelmesiyle oluşur Evrende mevcut atom sayısının toplamı olan 10üzeri78 'den bile büyüktür
Matematikte 10üzeri50'de birden daha küçük olasılıklar sıfır ihtimal sayılır 10üzeri123'de bir ise trilyar kere trilyar kere trilyar imkânsız anlamına gelir
Prof Penrose aklın sınırlarını çok aşan bu sayı hakkında şu yorumu yapar:
-Bu sayı, yani 10üzeri123'de bir ihtimal, Yaratıcının amacının ne kadar keskin ve belirgin olduğunu bize göstermektedir Bu gerçekten olağanüstü bir sayıdır Bir kimse bunu doğal sayılar şeklinde bile yazmayı başaramaz Bunu başarması için 10 rakamının yanına 123 tane sıfır koyması gerekecektir Eğer evrendeki tüm protonların ve nötronların üzerine ardışık birer sayı yazsak bile, yine de bu sayıyı yazmaktan çok, çok geride kalınacaktır
Bu hesaplamadan kolaylıkla anlaşılacağı gibi evrendeki kusursuz düzen rastlantılar sonucu oluşamaz Çünkü bu oluşum çok detaylı ve ince hesaplarla ortaya konulan kusursuz düzenlerin bütünsel sonucudur Gerçekten de, maddesel evreni düzenleyen değişkenlerdeki en küçük farklılıklar dahi tüm evreni bozmaya yetecek, canlılığın varlığını ve devamını imkânsız kılacaktır Böylesi hassas ve kusursuz bir düzen rastlantılarla gelişmiş ve bugünkü halini almış olamayacağı kesindir
Prof Stephen W Hawking evrendeki kusursuz düzen için şunları söylemektedir:
-Neden evren zamanın bir ucunda, geçmiş diye adlandırdığımız bir ucunda yüksek bir düzen içinde olmalıdır? Neden bütün zamanlar boyunca tamamen bir düzensizlik içinde değildir? Düzensizlik içinde olması çok daha mümkün görülebilir Ve neden düzensizliğin arttığı zamanın yönü, evrenin genişleme yönü ile aynıdır?
Bir muhtemel görüş, Yaratıcının evrenin genişleme evresi için başlangıcında yumuşak ve düzenli bir durum seçmiş olmasıdır Neden böyle olduğunu anlamaya çalışmamalıyız veya nedenlerini sormamalıyız Çünkü evren Yaratıcının yaratması ile başlamıştır Aslında evrenin bütün tarihinin Yaratıcı tarafından yaratıldığı söylenebilir Görülmektedir ki, evren çok düzenli, belirlenmiş kanunlara göre gelişmektedir
Prof Stephen Hawking Zamanın Kısa Tarihi isimli kitabında evrendeki dengelerin aslında kavrayabildiğimizden çok daha ince hesaplar ve dengeler üzerine kurulduğunu belirtir
Hawking evrenin genişleme hızıyla ilgili şunları söyler:
-Evrenin genişleme hızı o kadar kritik bir noktadadır ki, Big Bang'ten sonraki birinci saniyede bu oran eğer yüz bin milyon kere milyonda bir daha küçük olsaydı evren şimdiki durumuna gelmeden içine çökerdi
Prof Stephen Hawking bu fikrinde yalnız değildir
Evrenin oluşumundaki hassas dengeler konusunda ünlü fizik profesörü Davies şöyle demektedir:
-Hesaplamalar, evrenin genişleme hızının çok kritik bir noktada seyrettiğini göstermektedir Eğer evren biraz daha yavaş genişlese çekim gücü nedeniyle içine çökecek, biraz daha hızlı genişlese kozmik materyal tamamen dağılıp gidecekti Bu iki felaket arasındaki dengenin ne kadar iyi hesaplanmış olduğu sorusunun cevabı çok ilginçtir Eğer patlama hızı gerçek hızından sadece milyar kere milyarda bir oranda farklılaşmış olsaydı, bu gerekli dengeyi yok etmeye yetecekti Bu nedenle Big Bang herhangi bir patlama değil, her yönüyle çok iyi hesaplanmış ve düzenlenmiş bir oluşum olmalıdır
Paul Davies de bu akıl almaz incelikteki denge ve hesaplardan varılması gereken kaçınılmaz sonucu şöyle açıklar:
-Çok küçük sayısal değişikliklere hassas olan evrenin şu andaki yapısının, çok dikkatli bir bilinç tarafından ortaya çıkarıldığına karşı çıkmak çok zordur Doğanın en temel dengelerindeki hassas sayısal denklemler, kozmik bir tasarımın varlığını kabul etmek için oldukça güçlü bir delildir
Evren hayranlık ve şaşkınlıkla izlediğimiz hassas tasarımının kesinliğinde yaratılmış olmasaydı hiç bir canlı var olamayacak, canlılığını devam ettiremeyecekti
Koyu bir meteryalist olarak bilinen Sir Fred Hoyle'un sözleri son derece ilginçtir
-Big Bang teorisi evrenin tek ve büyük bir patlama ile başladığını kabul eder Ama bildiğimiz gibi patlamalar maddeyi dağıtır ve düzensizleştirirler Oysa Big Bang çok gizemli bir biçimde bunun tam tersi bir etkiyle maddeleri birbiriyle birleştirerek galaksileri oluşturacak hâle getirmiştir
Big Bangin bir patlama olmadığı konusunda pek çok bilim insanı hemfikirdir Tersinim teorisi bu görüşleri dikkate almış Big Bangi genişim evresi olarak tanımlamıştır
Aynı gerçek karşısında Amerikalı Astronomi Profesörü George Greenstein da, The Symbiotic Universe adlı kitabında şöyle yazar:
-Kanıtları inceledikçe, ısrarla önemli bir gerçekle karşı karşıya geliriz Oluşumda bir doğaüstü akıl ve bu aklın yönlendirdiği bir irade devreye girmiş olmalıdır
Bütün bu bilim insanlarının tersinim teorisinin temellerinden olan varoluşta genişim süreci varsayımımızla aynı görüşte olmaları bize kıvanç vermekte, teorimizin doğruluğu konusundaki güvenimizi artırmaktadır

Hüdai ÇAKMAK
Tersinim Teorisi Kurgulayıcısı

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.