Burdur ve Çevresi Antik Kentler |
09-14-2009 | #1 |
Şengül Şirin
|
Burdur ve Çevresi Antik KentlerBurdur ve Çevresi Antik Kentler DÜĞER (TYMBRİANASSUS) : Burdur’da Klasik Çağ’a ait bilinen en eski yerleşim yeri, Düğer Köyü’ndedir Yunan Arkaik Dönemi’ne rastlayan ve Frig Kültürü özelliklerini gösteren Tymbrianassus Antik Kenti, Yarışlı Gölü’nün doğu kıyısındaki yarımadada yer alır Kent MÖ 6 yüzyılın sonlarında kurulmuştur Düğer’de bilimsel kazı yapılmamış, kaçak kazılarda ortaya çıkarılan buluntuların ele geçirilebilen büyük kısmı Burdur Arkeoloji Müzesi’nde toplanmıştırBulunan eserler arasında, tapınak olduğu sanılan birkaç yapının pişmiş topraktan kaplama levhaları vardır Bu levhalar yapıyı doğanın yıpratmasından ve yangından korumak için yapılmıştır Levhaların üzerinde bulunan “Grifon” başlı hayvan figürleri de, dinsel inançlar göre yapıyı kötü ruhlardan korumaktadır Dönemin süsleme motifi ise, dört yapraklı yoncadır KİBYRA : Burdur’un Gölhisar İlçesinde yer almaktadır Çok yüksek olmayan üç tepecik üzerinde kurulmuştur Çevresinin sağlam surlarla çevrili olduğu sanılan antik kent, dörtlü bir tetrapolisin başkentidir Tetrapolis, Kibyra, Oinoanda, Balbura ve Budon sitelerinin birleşmesiyle oluşmuşturKibyra’nın atları ve silahşörleri ünlüdür Kibyra’da hayvancılık ileriydi Aşağı agorada dericilik yapılıyordu Yakın zamana kadar işletilen maden ocakları ve arazinin doğal yapısında bulunan demir madeni, Kibyra’da demircilik sanatının varlığının kanıtlarıdır KREMNA : Burdur’a 45 km uzaklıkta bulunan Bucak ilçesinin 25 km doğusundaki Çamlık Köyü’ndedir Bugün kalıntıları hala ayakta olan ve Belçikalı bir ekip tarafından kazısı yapılan antik şehir, MS II yyda en parlak dönemini yaşamıştır Burdur’a 45 km uzaklıkta bulunan Bucak ilçesinin 25 km doğusundaki Çamlık Köyü’ndedir En parlak dönemini MS II yyda yaşayan Cremna Antik Kenti bir Psidya şehridir Roma Çağı’na ait eserler hala ayaktadır Akropol (yukarı şehir) kısmında forum (meydan), bazilika (mahkeme salonu) kilise Elsodra (Kemerli yapısı) ve kütüphane yapısı vardır Bu binada yapılan kazılar sonunda içinden 9 adet mermer tanrı heykeli ortaya çıkarılmıştır Bunlar Burdur Müzesinde sergilenmektedir İl merkezine 108 km uzaklıkta bulunan Gölhisar ilçesinin batısında bulunan üç tepe kurulu olan Cibyra Antik kenti Oineanda Balbura, Bubon (İbecik) antik şehirlerinin birleşerek meydana getirdikleri Tedropolis’in başkentidir Cibyra’da ayakta kalan başlıca yapılar; stadyum, aşağı ve yukarı agora, Belediye meclis salonu, tiyatro, mezarlılar ve anıtsal su yoludur Burdur’a 24 km uzaklıkta bulunan Hacılar köyündedir Göçebelikten yerleşik hayata geçen ve evlerinin bahçe duvarlarını yapan, yiyecek ve içeceklerini saklamak için kaplar yapan ilk insanların burada bıraktıkları kalıntılar Dünya arkeolojisi açısından çok önemlidir Kazılarda başlıca üç çağ tespit edilmiştir Bu dönemlere ait çıkarılan eserler Burdur Müzesi’nde sergilenmektedir Burdura 15 km uzaklıkta Kuruçay köyü sınırları içinde prehistorik bir höyüktür KODRULA : Bucak ilçesine bağlı Kestel Köyü’nün yakınlarında yer alır Bugünkü Kestel Köyü’nün adı da antik Kodrula’dan gelmektedir Helenistik dönemden Bizans dönemine kadar kesintisiz yerleşim yeri olmayı sürdüren antik kentin yapıları, zirveden yamaçlara kadar inmektedir Etekte işlevi anlaşılamayan büyük bir yapı bulunmakta, bunun doğusunda Dor düzeninde yapılmış bir tapınak yer almaktadır Nekrtopol, şehrin cephesindeki kesme taşlardan yapılmış sur kalıntılarının dışındadır SİA (TAŞTANDAM) : Bucak İlçesinin Kızılkaya bucağına bağlı Karaot Köyü sınırları içindedir Kalıntıları nedeniyle “Taştandam” denilen Sia Antik Kenti, bir Pamfilya kentidir Taştandam tepesi ile güney ve batı etekleri üzerinde kurulu kentin, kuzey, doğu ve güney kayalıkları iki üç katlı ve güçlendirilmiş surlarla çevrilidir Eteklerinde kısmen düz ve çamlık yerler, şehrin kutsal ve nekropol alanıdır Mezar anıtları da buradadır Helenistik ve Roma dönemlerine ilişkin kalıntılar içeren şehir, yerleşim yerinden uzaklığı ve yolunun olmayışı nedeniyle çok iyi korunarak günümüze kadar gelmiştir BUBON : Gölhisar ilçesinin İbecik Köyü yakınlarında, Dikmen Tepesi denilen mevkidedir Pınar meşesi denilen sık çalılıkların içinde gizlenen Bubon Antik Kenti, 1960’lı yıllarda büyük bir yağmaya uğramış, MS 2 yüzyıla tarihlenen birçok bronz heykel başı yurt dışına kaçırılırken yakalanarak Burdur Müzesi’ne kazandırılmıştır Görkemli Apollon heykeli, müzede sergilenmektedir Bu buluntular, Bubon’da antik çağlarda bir bronz heykelcilik okulu ve atölyesinin varlığını kanıtlamaktadır Kaçak kazılarda çok büyük tahribata uğramış şehirde, günümüze kadar gelen kalıntılardan Agora, Tiyatro, Su Sarnıcı, Çeşme ve Mabetlerin olduğu anlaşılmaktadırBubon antik kentinin geçmişi hakkında fazla bir şey bilinmiyor MÖ 190 yıllarında Araxs’ın müttefiki olarak savaşa giren, daha sonra Oioanda, Balbura ve Kibyra kentlerinin oluşturduğu Tetrapolis’te yer alan Bubon, diğer şehirlerle birlikte Likya’ya geçmiştir MS 1 yüzyılda ise bir Roma kenti olarak karşımıza çıkmaktadır
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|