Side – Antalya |
09-14-2009 | #1 |
Şengül Şirin
|
Side – AntalyaSide – Antalya Antalya ili Manavgat ilçesin sınırlarında yer alan Side beldesi’deki antik kent Side’nin MÖVII yüzyıldan önce kurulduğu sanılmaktadır Anadolu tarihleri içerisinde Side, diğer Pamphylia kentleriyle aynı aşamaları geçirmiştir Yunanlılar MÖ VII yüzyıl göçler sırasında Side’ye gelmişlerdir Eldeki yazıtlara göre MÖ III yüzyıla kadar kente özgü bir dil konuşmuşlardır Hala tam olarak çözülemeyen bu dil Hint-Avrupa dil ailesindendir Tarihçe [değiştir]“Side” adı Anadolu dilinde “Nar” anlamına gelmektedir Bu özellik ve belgede bulunan bazı yazıtlardan elde edilen bilgiler Side tarihinin Hititlere kadar uzandığını göstermektedir Fakat Anadolunun en eski yerleşim birimlerinden biri olan Side’nin İÖVII yy’dan önce kurulduğu da söylenmektedir Anadolu tarihleri içerisinde Side, diğer Pamphylia kentleriyle aynı aşamaları geçirmiştir Yunanlılar İÖ VII yy göçler sırasında Side’ye gelmişlerdir Eldeki yazıtlara göre İÖ III yy’ a değin de kente özgü bir dil konuşmuşlardır Hala tam olarak çözülemeyen bu dil Hint-Avrupa dillerindendir Side İÖ VI yy’ın ilk yarısında Lidyalıların, İÖ 547-546′da da Persler’in egemenliğine girmiştir Pers yönetiminde gelişen kent İÖ 334′ de İskender’e teslim olunmuşturİskender’in ölümünden sonra Antigonus’un (323-304) Ptolemaioslar’ın (301-215) İÖ 215′ten sonrada Suriye Krallığı’nın denetimi altına girmiştir İÖ II yy da Ptolemaioslar’ın güçlü savaş ve ticaret filoları sayesinde en parlak dönemini yaşayan kent, bu sürede imar edilip bir bilim ve kültür merkezi haline getirilmiştir Bu gelişim VII IX yy’lar arasında Arap akınları ile son bulmuştur Kazılar sırasında büyük bir yangın ve çok sayıda deprem izlerine rastlanmıştır Arap istilası, doğal afetler kentin terk edilmesine yol açmıştır XIIyy’da Arap coğrafyacısı Idrisi] burayı ölü bir kent olarak göstermekte ve Yanmış Antalya olarak tanımlamaktadır İdrisi’ye göre 1150′ye doğru kent halkı Side’den göç etmiş, XIIyy’da Side tümüyle boşaltılmıştır 13yy’da Selçuklular’ın 14yy’da ise Hamitoğulları_Beyliği ve Tekelioğulları’nın egemenliği altına giren Side’de bu devirlerde yerleşim olmamıştır 15 yy’da kesin olarak Türk topraklarına katılmıştır Ancak ne Osmanlılar nede Selçuklular Side’de oturmadıklarından, yarımada üzerinde Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait eserlere rastlanmaz 1895 yılında, yarımadanın uç kısmına bir köy kurularak Girit Adası’ndan gelen göçmenler buraya yerleştirilmişlerdir Bugünkü köyün çekirdeğini oluşturan küçük köy zamanla tüm yarımadayı kaplamıştırAntik yapılarıyla kendine özgü mimarisiyle, köy evlerinin bir arada bulunması sonradan “Selimiye” adını alan Side’nin turizme açılmasında büyük rol oynamıştır Side tarihin derin izlerini taşıyan bir kenttir 1895 yılında, yarımadanın uç kısmına bir köy kurularak Girit Adası’ndan gelen göçmenler buraya yerleştirilmişlerdir Bugünkü köyün çekirdeğini oluşturan küçük köy zamanla tüm yarımadayı kaplamıştır Antik yapılarıyla kendine özgü mimarisiyle, köy evlerinin bir arada bulunması sonradan “Selimiye” adını alan Side’nin turizme açılmasında büyük rol oynamıştır Side’deki ayakta kalan eserlerden bazıları: Büyük Kent Kapısı ,Doğu Kapısı ,Su Kemerleri ,Büyük Anıtsal Çeşme ,Agora ,Anıtsal Kütüphane ve Devlet Agorası ,Piskopos Sarayı ve Bazilikası ,Vespasianus Çeşmesi ,Üç Havuzlu Çeşme ,Tiyatro ,Men apınağı ,Baküs Tapınağı Side Müzesi : Roma döneminde inşa edilen hamam kompleksi üzerine, son yıllarda yapılan küçük restorasyonlarla Side Müzesi kurulmuştur Müze’ye doğu yönünde bir kapıyla girilir Daha sonra tabanı taşlarla kaplı ve hamamın ikinci tepidariumu olduğu anlaşılan bir avludan geçilerek büyük bir bahçeye çıkılmaktadır Bu avlunun etrafında ve bahçenin içinde Side’de yapılan kazılarda bulunan lahitler, sütunlar, büstler, torsolar, yazıtlar, heykeller, heykel kaideleri, sütun başlıkları, frizler, rölyefler ve steller görülmektedirMüze bahçesi aslında Roma Hamamı’nın jimnastik salonu ve palaestrasının avlularıdır Tabanı mermer parçaları ile kaplı olan bu avluların içindeki en önemli eser, avlunun kuzey duvarında görülen denizler tanrısı Poseidon’un mitolojik öykülerinin yer aldığı friz serisidir Burada tanrı ve tanrıçaların doğayla olan ilişkileri tasvir edilmektedir
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|