Mahmut Şevket Paşa |
08-21-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Mahmut Şevket PaşaHARBİYE NAZIRI SADRAZAM MAHMUT ŞEVKET PAŞA'NIN GÜNLÜĞÜ Adem Sarıgül-IQ Yayınları FİLİPİNLİ MÜSLÜMANLARA OSMANLI YARDIMI (s106) 26 mart salı 1913 günü harbiye Nezaretinden Bab-ıali'ye geldim Hüseyin Cahit Bey'i kabul ettim Bir müddet konuştuk Sonra Hariciye nazırı Prens Sait Halim Paşa geldi Sulh işlerini bir an evvel ele almamız icap ettiğini söyledi Hükümet toplantısına girdim Filipin Adaları Müslümanlarının geçenlerde halifeleri sıfatıyla Zatı Şahaneye gönderdikleri heyet hakkında konuştuk Amerika Birleşik Devletleri Filipin müslümanlarının ayaklanmalarından şikayetçiydi Filipinler'e bazı din adamları ve din kitapları göndermeye, Amerikalılarla iyi geçinmek nasihatinde bulunmaya karar verdik Buna karşılık Amerika'dan da bazı meselelerde bizi desteklenmesini isteyecektik Bu hususta Amerikan Sefiri ile görüşmek üzere sadaret müsteşarı Adil bey'i vazifelendirdim 1 Mayıs 1913 (s 186) Saat beşte hükümet toplantısı başladı Nahiyeler kanununu, 36 Maddesine kadar müzakere ettik Filipin Adalarına dört din adamımızı göndermeye karar verdik Eski Hakan Sultan Hamit zamanında Filipinlere din adamaları göndermiş iyi neticeler almıştık DÜYUN-I UMUMİYE'NİN DURUMU (s 168) 24 Nisan çarşamba sabahı Harbiye Nezareti Düyun-ı Umumiye ve reji işleriyle uğraştım Düyun-ı Umumiye memleketimizin en iyi müessesiydi Hiçbir müessesemizi bu derece muntazam bir hale sokamamıştık Meşrutiyet'ten sonra Düyun-ı Umumiye teşkilatında bazı aksaklıklar olmuşsa da, gene de iyi işliyordu ( Burada Paşa Hazretleri aslında bir itirafta bulunuyor 1908'in Temmuzuna kadar gayet iyi işleyen Devleti Osman-i Meşrutiyet'le birlikte tam bir enkaza dönüşmenin sinyallerini vermeye başlamıştır Bir devlet idaresinin nasıl hercü merç olduğunu Ahmet Şerifin Anadolu'da Tanin adlı kitabında, Mehmet Tevfik Birenin hatıralarında detaylı bir şekilde görülebilir) DÜYUNU UMUMİYE'nin LAĞVEDİLMESİ (s248) Alman Büyükelçisi Baron Von Wangenheim, çok kuvvetli bir Yunanistan'ın veya Bulgaristan'ın Türkiye'nin başına bela kesileceğini, her iki devlet arasında muvazene bulunmasının şart olduğunu, Avusturya'nın , Sırbistan'a olan düşmanlığından dolayı Bulgaristan'ı kayıtsız şartsız tutması hususunda Berlin'in ayrı fikir beslemediğini söyledi Fransa Sefiri girdi: - Yarın Paris'e gidiyorum, dedi; arzı vedaa geldim Borçlarınız bir müddet sonra ödenecek ve duyunu umumiye idaresi lağvedilecektir Fakat bu çok mükemmel bir idaredir Onu örnek alarak maliyenizi ıslah etmenizi, bir dost sıfatıyla söylemeye cüret ediyorum Mösyö Bompard'ın son mütaalası yerindeydi Fakat bir şey söylemedim |
|