Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > ForumSinsi Ansiklopedisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
frankfurt, okulu

Frankfurt Okulu

Eski 08-17-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Frankfurt Okulu





Frankfurt Okulu, Almanya'da birkaç düşünür tarafından kurulmuş ve ismini Frankfurt Üniversitesi'nde kurulan "Toplumsal Araştırma Merkezi"nden almıştır


Okulun içindeki isimlerin hepsi Yahudi orta sınıfına ait varlıklı ailelerin çocuklarıdır Adorno ve Horkheimer araştırma merkezini yeniden kurmak istemişlerdir; fakat bu okulda eskisi kadar aktif olamamışlardır


Bu okul, Marx gibi mülkiyet ilişkilerine dayalı çıkar çatışmalarının önemini vurgulayan Okul üyeleri aynı zamanda da Marx'ın insanı dışarıda bırakan görüşünü eleştirirler Bu okulda psikanaliz ve Marxçılık bir arada ele alınır


Marxizm, Ortodoks bir yola saparken bu okul Marxizmi daha hümanist yapmaya çalışır


Frankfurt Okulu'nun eleştirel kuramının temelinde iki fikir yatar;


1 Mutlak, soyut, evrensel ve genelgeçer bilgiden bahsedilemez İnsanların fikirleri, içinde bulundukları toplum tarafından belirlenir Bu da bilginin sosyal temelli olduğu manasındadır


2 Aydınlar, objektif olmak yerine yaşadıkları topluma eleştirel bir gözle bakmalıdırlar Bu düşüncenin amacı da toplumsal değişimin dinamolarının aydınlar olması görüşünden kaynaklanarak gelişir


Marx'tan farklı olarak kendi toplumlarının kendi çalışmalarını etkilediğinin farkındadırlar Bu okulun düşünürleri objektif bilginin var oluşu açıkladığını kabul etmezler Kendi yorumlarının daha gerçekçi ve var oluşa daha yakın olduğunu kabul ederler Hiçbir kavram, gerçeğin tam kendisini açıklayamaz görüşündedirler Mesela "yaprak" kavramı bütün yaprakları kapsar, yani kesin bir yaprak tanımına ulaşılamaz


Eleştirel kuramın ideal standardı Hegel'in akıl kavramıdır


Okulun Düşünürleri


Horkheimer


"Bireylerin özgür gelişimi, nesnel aklın; yani toplumun aklının gelişimine bağlıdır" görüşündedir Amaçsal ve araçsal akıl ayrımını da Horkheimer yapar Araçsal akıl, kapitalizmin gelişimi için araçsallaşan akıldır Amaçsal akıl da toplumun idealini, amacını hedef alan akıldır Araçsal akıl, aklın kapitalist teknolojik gelişmelere araç olması şeklinde tanımlanır Teknik akıl kavramı da araçsal akıldır ve Aristoteles'ten gelmektedir


Horkheimer, akılsal bir toplumda toplum-birey çatışmasının ortadan kalkacağını söyler ve Rousseau'nun ortak irade kavramına göndermede bulunur


Frankfurt Okulu kendini materyalist olarak niteler; ancak incelemelerinin geneli holistik bir toplum tasarımı değildir Üst yapıya odaklanırlar ve bu da kişilik, kültür ve akıl demektir


Bu düşünürler; toplumsal kültürün ekonomiden kaynaklandığını söyleseler de ekonomi, siyaset ve ideolojinin toplumda birbirinden bağımsız olduğunu söylerler


Kişilik, toplumun sosyo-ekonomik alt yapısı ve psikolojik süreçlerin karışımı ile oluşur Modern ekonomik sistemin insanın kişiliğini nasıl değiştirdiğini ortaya koymaya çalışırlar


Popüler kültürü, halkı yönetenlerin halkı biçimlendirme aracı olarak tanımlar Horkheimer


Fromm


Libidonun toplum içinde şekillendiğini savunur Libido, ailelerde ortaya çıkar görüşündedir Bu da bir bakıma kültür olarak adlandırılabilir Mesela kapitalist toplum içindeki kapitalist ruh, kapitalizmi ayakta tutan libidodur


Fromm'daki libido, Marx'ın tutku kavramına tekabül eder


Fromm, yabancılaşma kavramını açıklarken kapitalizmin etkisinden söz eder Zihinsel emekle maddi emek kişilik gelişimini önler İş kişinin dışına çıkar, kişiyi belirler Tüketim anlayışı, kişisel farkları ortadan kaldırır


Kendilik kavramının yerine ben kavramı kullanılır Bu da self kavramının yerine egonun kullanılmasıdır Kendilik kavramı bir özdeşlik bildirir, "var" kelimesi de dışarıda olana sahibim demektir


Adorno


Popüler kültürün insanları oyaladığını, işlem dışı bıraktığını ve durumun korunmasını sağladığını savunur Başkalarının egemenliğindeki insanlar fala, astrolojiye yönelir; çünkü geleceğini bilmez durumdadırlar Bunun sebebi de insanın kendi hayatının öznesi olmamasıdır


Marcuse


Teknolojik ilerleme bir egemenlik sistemi doğurmuştur Bu da insanı robotlaştırır Satatükonun etkisiyle iletişim araçları insanları şartlandırıp toplumsal denetim araçları haline gelmişlerdir


İnsanların eleştiri gücü bu sayede ellerinden alınmış ve insanlar boyun eğmeye mahkum edilmişlerdir


Mills


Çatışmacı kuramla Amerikan toplumunu eleştiren bir Amerikalı sosyologdur Karamsar ve kapitalizmin gelişiminden kaygı duyan birisidir Amerikan sisteminin ahlâken çöktüğünü söyler Amerika'daki aydınların büyük şirketlerin danışmanlık görevlerini yaptıklarını söyleyerek profesyonelleşmeye atıfta bulunur


Bilimsel bilginin, artık silah-savaş sanayinde kullanılmakta olduğunu söyler


+ Bilgiler


Eleştirel Okul olarak da bilinen Frankfurt Okulu, 1923 yılında Frankfurt Üniversitesi'nde kurulan Sosyal Araştırmalar Enstitüsü ile başlar Aslında bu topluluğa okul denip denemeyeceği tartışmalıdır, zira bu topluluk içinde birbirinden oldukça farklı görüşler bulunmaktadır Ancak yinde de Frankfurt Okulu ismi oldukça yaygın olarak kullanılmaktadır Bu okul'un başlangıçtaki amacı aslında bir dogmaya dönüşen Marksizmi asıl özüne döndürmek ve felsefeyle ilişkisini kurmaktı Yani bir nevi marksistler tarafından marksizmin eleştirisini yapmarak, bu ideolojinin kendi içinde eleştiriyi doğurabilecek bir üstünlüğe sahip olduğunu göstermek istemişler ve marksizmi kemikleşmiş, ortodoks yorumlardan kurtarmaya çalışmışlardır Ancak zamanla marksizme mesafeli olmaya ve gittikçe Weber'in etkisine girmeye başlamışlardır Bunda, Soviyetlerdeki uygulamanın etkisi olmuştur Okul, daha postmodernizmin esamesinin okunmadığı erken bir dönemde tüm postmodern tezlere kaynaklık edecek tohumlar atmıştır düşün dünyasına Özellikle modernitenin ve modern toplum bağlamında kapitalist toplumun eleştirisi oldukça çarpıcıdır ve günümüzde duyulması normal karşılanan postmodern söylemin temeli olarak okunabilir Örneğin moderniteyi aklı araçsallaştırma, aklı dogmalardan kuratrırken aklın kendisini dogmaya çevirmesi bağlamında eleştirmiştir Yine kültür endüstrisi bağlamında, kapitalist topluma yoğun eleştirilerde bulunmuşlar, bu toplumun tüm bireyleri birbirine benzetmesi bağlamında, bireyi "tek boyutlu" bir hale dönüştürdüğünü iddia etmişlerdir (bkz Marcuse) Marsizme getirdikleri eleştirilerle, marksizmin kendisini revize etmesine büyük katkıları olmuştur Günümüzün yaşayan en büyük temsilcisi aynı zamanda modernitenin bitmemiş bir proje olduğunu belirten Jürgen Habermas'tır (Hagiwatt)


Kaynak: Atatürk Üniversitesi Sosyoloji Bölümü 2 Sınıf "Sosyoloji Tarihi" Dersi Ders Notları

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.