Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
hutton, james

James Hutton

Eski 10-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

James Hutton



James Hutton 1726 yılında Edinburg’da doğduBabası kent yönetiminde de görev alan bir tüccardıOrta dereceli üniversite hazırlık okulu olan bölgesel bir okuldan sonra Edinburg Üniversitesi’ne girdiAsıl mesleği avukatlık olmasına rağmen,staj döneminde bile ilgi alanı kimya idiİş hayatında da arkadaşı James Davie ile birlikte kömür isinden amonyum klorür,yani nişadır üretmenin yolunu bulmaya çalışıyorduBu nedenle henüz bir yılını doldurmadan avukatlık stajını bıraktı ve tıp öğrenimine başladıÜç yıl Edinburg Üniversitesi’nde,iki yıl Paris Üniversitesi’nde ders aldıktan sonra 1749 yılında tıp doktoru olduTıp mesleği de ilgisini çekmiyorduDiğer taraftan,geliştirdiği ucuz nişadır üretimi sayesinde bir hayli gelir elde etmiştiBu parayla İngiltere’de bir çiftlik satın aldıBir yandan da kayaçları inceliyor,akarsuların toprak ve kayaç yapısı üzerindeki etkilerini araştırıyordu1768 yılında ekonomik durumu daha da iyileşince çiftçiliği bıraktı ve tüm zamanını bilimsel çalışmalara ayırmak için Edinburg’a yerleşti
*
O dönemlerde Edinburg,entelektüel alanda oldukça hareketli bir kenttiJHutton,Oyster Clup adlı bir derneğin üyesi olduÜnlü bilim adamları ile dostluklar kurmuştuEkonomist Adam Smith,kimyacı Joseph Black,filozof David Hume ve fizikçi-matematikçi John Playfair bunlardan birkaçı idi
Mineralojiden metafiziğe kadar hemen her konuya ilgi duyuyorduKimyasal maddelerle deneyler yaptıKömür madenciliği ve kanal inşaatı için yöntemler araştırdıTuz madenlerini gezdiSoyaçekim konusunda fikir yürüttüFosil topladıHavanın bileşimi ve hareket yasalarına ilişkin kuramlar önerdi
Ama asıl ilgisi jeoloji idi
Kayaçları incelemek ve doğal süreçlerin bunlar üzerindeki etkilerini gözlemlemek amacıyla sık sık gezilere çıktı
*
!8yüzyılın başlarında bilimin her dalında herşey merak ediliyor ve araştırılıyorduÖzellikle ilgi çeken bir konu da insanların kafalarını oldukça meşgul ediyordu:İlk çağlardan kaldıkları kanıtlanan midye kabukları ve diğer deniz fosilleri nasıl oluyordu da dağların tepelerinde bulunuyordu?O kadar yüksek yerlere nasıl çıkmışlardı?
Bu konuya çözüm getirdiklerini söyleyenler iki ayrı gruba ayrılmıştıNeptüncüler olarak adlandırılan gruba mensup olanlar,yüksek yerlerde bulunan deniz kabukları ve yeryüzündeki her şeyi, yükselip alçalan deniz seviyeleri ile açıklıyorlardıDağların,tepelerin ve diğer yüzey şekillerinin Yerküre’nin kendisi kadar yaşlı olduğuna ve ancak küresel sellerin oluştuğu dönemlerde,sular altında kalınca değişime uğradığına inanıyorlardı
Bu grubun karşısında olan Plütonculara göre,yanardağ ve depremler yeryüzünü durmadan değiştirmiştiAma denizlerin bu değişime hiçbir katkısı yoktu
Plütoncular’ın rakiplerine sorduğu en önemli soru,sellerin oluşmadığı dönemlerde onca suyun nereye gittiği ile ilgiliydiEğer bir zamanlar Alp Dağları’nı kaplayacak kadar su olduysa,bu su şimdi neredeydi?Ama gene de midye kabuklarının dağ tepelerine nasıl çıktığını ikna edici şekilde açıklayamıyorlardı
*
James Hutton da bu sorulara cevap arıyorduKendi çiftliğinde bulunduğu ve henüz Edinburg’a yerleşmediği günlerde arazisini titizlikle incelemişti Toprağın,erozyona uğrayan kayaçlardan oluştuğunu anlamıştıBu toprak parçaları sularla durmaksızın yıkanıyor ve dere veya nehirler tarafından uzak yerlere taşınıyordu,taşındıkları yerlerde tekrar çökeliyorduBu şekilde işleyen bir sürecin sonunda Yerküre’nin iyice aşınıp engebesi olmayan bir düzlük halinde olması gerekirdiOysa etraf tepelerle doluyduO halde başka bir süreç daha olmalıydı Yerküre’nin düzlük ve tepelerle dolu olmasını sağlayan bir çevirimi devam ettiren,yeni tepe ve dağlar yaratan bir etki,bir çeşit yenileme ve yükseltme süreci olmalıydı
James Hutton,yaptığı gözlemler sonucu şu sonuca ulaştıağ tepelerindeki deniz fosilleri seller sonucu çökelmemiştiDağlarla birlikte yukarıya yükselmiştiAma dağlar nasıl yükseliyordu?
*
James Hutton,yeni kayaçları ve kıtaları yaratıp,sıradağları yerden yükselten nedenin Yerküre’nin içindeki ısı olduğu sonucuna varmıştı1785 yılında birörneklilik ilkesini geliştirdiBirörneklilik ilkesine göre,yer yüzeyi biçimleri,jeolojik çağlarda gerçekleşen uzun fiziksel,kimyasal ve biyolojik süreçlerin sonucunda oluşurYağmur,akarsu,gelgit ve yanardağ gibi doğal süreçlerin Yer’in gelişimi üzerindeki etkisine ilişkin olarak yıllarca sürdürdüğü çalışmalarının,gözlemlerinin ve tartışmalarının sonuçlarını topladığı bu makalesini 7 Mart 1785 yılında Royal Society’de okuduAyrıca jeolojik olguların gözlenebilir jeolojik süreçlere dayanılarak açıklanabileceğini ileri sürüyordu
Ancak JHutton yazılarını çok karmaşık bir dille kaleme alıyorduCümleleri çok uzundu,imla kurallarına hiç dikkat etmiyorduÖyle ki bu yazıları okuyup anlamak hemen hemen olanaksızdıBu özellikteki yazısını okumaya başladığında toplantıya katılanların hiç ilgisini çekmediHatta onun hangi konudan bahsettiğini bile anlamadılar
*
Royal Society’e sunduğu iki makalesi jeolojide bir dönüm noktası olduArtık bu bilim, birörneklilik ilkesi üzerinde yükselen duruma geldiJHutton’ın kuramına göre,doğal süreçler,uzun jeolojik çağlar boyunca Yer’in iç kesimlerinde ve yüzeyinde etkili olurBöylece Yer’i oluşturan değişik kayaçlar birbirinden farklı süreçler sonunda ortaya çıkar
1793 yılında İrlanda’lı kimyacı ve mineralog Richard Kirwan yaptığı bir konuşma ile JHutton’ın kuramını eleştirdi ve kayaçların,okyanuslardaki minerallerin çökelmesiyle oluştuğu savına dayalı çökelme kuramını destekledi
JHutton o sıralar çok hasta olmasına rağmen kuramını dayandırdığı kanıtları belgeleyen çalışmasını tamamlamaya başladıİki ciltlik bu çalışmasını Theory of the Earth (Yer Kuramı) başlığı altında 1795 yılında yayınladıYapıtın üçüncü cildi ise ölümü nedeniyle yarım kaldı
Yayınlanan iki ciltlik eserin anlatım tarzı gene anlaşılmaz ve karmaşık tarzdaydıÜstelik bütün çalışmanın hemen hemen yarısını,Fransızca kaynaklardan alınmış ve kitaba orijinal halleriyle ,Fransızca olarak geçirilmiş alıntılar oluşturuyorduÜçüncü cildi ancak 1899 yılında yayınlandıDördüncü cilt ise hiç basılmadı
*
Yakın dostu olan John Playfair, JHutton’ın ne demek istediğini bilen bir kişiydi1802 yılında,yani JHutton’ın ölümünden 5 sene sonra onun ilkelerinin basitleştirilmiş bir açıklamasını kaleme aldıKendi yorumlarını da ekleyerek ‘Hutton’ın Yer Kuramının Açıklanması’ başlığı ile yayınladı
KAYNAKLAR:
A Short History of Nearly Everything
AnaBritannica

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.