Doğu Anadolu Bölgesine Ait Ozanlar Kimlerdir |
10-14-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Doğu Anadolu Bölgesine Ait Ozanlar Kimlerdirdoğu anadolu bölgesine ait ozanlar kimlerdir Doğu Anadolu Ozanları Ülkemizde halk şairleri ve halk hikayecilerinin en çok yetiştiği yöre Ardahan’dır bunun bir çok sebebi vardır Başta 93 harbi olmak üzere 1877-78 Osmanlı –Rus savaşı ve bunun sonucunda 40 yıl anavatandan ayrı kalması gelmektedirDüğün ve derneklerde saz şairleri ile halk hikayecilerimiz can kulağı ile dinlenen insanlardır Milli acıları ebedi ve milli duyguları besleme ve doyurma isteği başta gelir İster saz vurmayan veya Ehl-i Dil, ister saz çalan deyişler söyleyen aşık , isterse yalnız halk deyişleri ve manzume yazanlar olsun, Ardahan ili en zengin halk şairleri ve hikayecilerinin ocağıdır denebilir yüzlerce halk şairi ve hikayecisi ile Ardahan’ın ne denli büyük bir mirasın sahibi olduğu artık bütün yöreleri biliniyor ve taktir ediliyor Bunlardan bazıları 1-Aşık Şenlik – 1850 yılında Çıldır’ın suhara ( yakınsu) köyünde dünyaya gelmiştir Hiçbir eğitim almadan üstün zekası nedeniyle halk meclislerine katılarak kendisini yetiştirmiştir Şiirlerinden bazıları, Osmanlı Rus savaşında söylediği kahramanlık türküsü Ehli İslam olan işitsin bilsin Can sağ iken yurt vermeyiz düşmana İstese uruset neki var gelsin Can sağ iken yurt vermeyiz düşmana Asker olan bölüh bölüh bölünür Sandınızmı Kars Kalesi alınır Boz atlar üstünde kılıç çalınır Can sağ iken yurt vermeyiz düşmana 2-Aşık Zülali – 1873 yılında Posof’un Suskap ( Aşık Zülali) köyünde doğmuştur aşıklığının yanında İstanbul da ağabeyinin yanında eğitim görmüş Arapça ve Farsça öğrenmiş 1904 yıllarında Türkçe ve din dersi öğretmenliği yapmış Devrin en önemli aşıklarından Çıldırlı Aşık Şenlik, Narmanlı Aşık Sümmani savaşların ve felaketlerin olduğu dönemin çocuğu olarak yetişti Yaşamı boyunca çok yer değiştirmek zorunda kalması nedeniyle aşk, tabiat, gurbet,ayrılık, memleket sevgisi, yoksulluk, nasihat ,tasavvuf ve sosyal hadiseler onların şiirlerinin başlıca temasını oluşturur Üstadından öğüt istersen gönül Var otur yanında kal ağır ağır Herkesin ağzından akmaz şeker bal Düşünde edebin al ağır ağır Bakarsın yok iken var olduk neden Vücut yavaş yavaş tam olur beden Çekirdek topraktan biter bir fidan Büyüdükçe açar dal ağır ağır Yöremizin ünlü iki aşığı 1890 yılında Çıldırın Suhara köyünde bir araya gelerek bir atışma yaparlar Bu atışmanın bazı bölümleri şöyledir Şenlik Yine fikrim hayallandı uğraşır nara ile Tabipsiz derdi çekerim melhemsiz yara ile Arz ediben gitsem eğer pirin öz diyarına Menzilim bin yıllık yoldur tükenmez bir ay ile Zülali Yaman baktım çekti leşker bir ulu duğra ile Fethetti burcu semayı döğüşür sahra ile Sağolmaz yara çekeriz nah-nuyi kısmette biz Eğerki eflatun gelse tabib-i kübra ile Şenlik Serçe şahan ile eylermi savaş Sana kim dediki fil ile uğraş Yüzünden kar yağar gözünden ateş Şenlik gibi kahramanı gördün mü Zülali Der Zülali dön bak önünde ne var Kaçılmaz dört yanın çevrili duvar İster olsun ağzı kanlı canavar Ben yırtıcı çok aslanı görmüşüm |
|