Gönderilmemiş Mektuplar |
10-11-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Gönderilmemiş MektuplarNereye varmıştınya da nereye varmak için çıktın aceleyle, ruhumu kapladığın odamdan çıkarakneden hep bir yere yetişmek zorundaydın, neden hep yapman gereken bir işin vardıkalamazmıydın kayıtsız,hayatında bir gün olsun dünyevi işlerineoysa ne çok yetmene ihtiyacı var ruhumun, ve ne çok ihtiyacım vardı;erkekliğimin, kadınsı dokunuşlarına Geceler boyu, ruhumu ısıttığın yataktan kalkarak, sessiz çığlıklarla ağlayışlarına hep uyandımneden ağlıyordun, neden göz pınarlarına, ömrünün notasının sol anahtarına veriyordun,hiçbir zaman anlayamadım ve bir kez olsun sorma cesaretini bulamadım kendimdekorktum, yaramazlık yapınca şekeri elinden alınacak çocu gibikorktumkötü bir şey söylersem ‘’diline acı biber sürerim’’ diyebilme ihtimalinden bilsen ne kadar çok isterdim, her daim boğulmakta olduğun okyanusta kaybolmayıneden durmadan sevişiyordun benimle, neden tatminkarlıkla susturmaya çalışıyordunneden gözyaşlarına içime akıtmıyordunneden ruhunu sunmuyordun bananeden hep nedenlerin arasında seni kaybediyorumbu kadar mı zor, giden bir arabanın arka penceresine kayıtsız kalmakbu kadar mı zor; bedenime dokunmadan ruhuma dokunman Hep umutsuz zamanlar da tutundum sevdanane zaman ben geldim desem, sen gitmek üzere oluyordunhiçbir zaman yetişemedim senin zamanınaya az önce gelmiş oluyordunya da neredeyse çıkmak üzere ve ben her zaman seni, bu kapıdan uğurladımhoşgeldin diyemeden oysa ne çok bekleyişler yaşadım yokluklarındave hala bekliyorumnedenlerin bilinmezliğinle Bekliyorumnedenini bilmeden, sadece bekliyorumbelki de beklemek ruhuma iyi geliyordurya da; beklemenin anlamı sen olduğu için bekliyorumdurbu kapıdan en son çıkarken bekle demiştin, bekliyorumbekliyorum ama geleceğim dedin mi bilmiyorumbekliyorumsorma nedenini, bilmeden bekliyorum Ne zaman dolmuştu zamanım Geceler boyu teninle susuzluğumu giderirken, sende hala var olduğumu düşünürken, meğer ne çok yanılmışımçoktan bitmişsin, çoktan gitmişsin ama anlamamışım’’sevdasının varlığıyla sarhoş oluyorken insan, aslında çoktan gitmiş olanları göremiyormuş’’görememişimtensel temaslardan sonra gelen, sessiz ağlayışlarının, pişmanlığının yüzüne vurduğu bir silleden ibaretmişgörememişimaffet gidişlerini zora soktuğum için Bugün de gece indi şehrine,odam tekrar salgılamaya başladı kokunu,ve beynim umarsızca itaat etmeye başladı sevdanaev ne kadar da sessiz, kulaklarımı sağır ediyorsesini duymaya ihtiyacım var,delice sarmalarına gel ne oluristediğin kadar anlat benim sana duyduğum sevdayı,senin başkalarına nasıl verdiğini anlat istersenama ne olur gel bugünruhunu okşatmak için bile olsa gel,gecenin yarısı gelen bir telefonla,beni bırakıp sevdiğin adamın kollarına gitcek olsan bile gelama ne olursa olsun gel ruhunu okşatmak için gelruhumu okşamak için gelikinci adam olsam bile gelsesini duymaya çok ihtiyacım varyoksa bu sesizlik ya sağırlığa gebe yada sonsuz bir uçuruma |
|