Edwin Powel Hubble |
07-11-2009 | #1 |
[KAPLAN]
|
Edwin Powel HubbleEdwin Powel Hubble,1889-1953 yılları arasında yaşamış ABD’li astronomdurChicago Üniversite’sinde okurken matematik ve astronomi konusunda lisans derecesi aldı Bu yıllarda iyi bir boksör olarak tanınıyorduAyrıca atletizmin pekçok dalıyla da ilgiliydiÖğrenimini tamamladıktan sonra İngiltere’ye gitti Oxford Üniversite’sinde hukuk öğrenimine başladıİngiltere’de üç yıl kalıp döndükten sonra 1913’te avukatlık yaptıAncak bu işten kısa süre sonra vazgeçti Lisede öğretmenlik ve basketbol koçluğu gibi uğraşılarda bulunduAma kısa bir süre sonra hepsinden bıktıGene astronomiye döndüÇalışma yeri Wisconsin’deki Yerkes Gözlemevi’ydi * Bu arada doktora çalışmasını tamamladıBirinci Dünya Savaşı sırasında Fransa’daydıSavaştan sonra ülkesine döndüBu seferki çalışma yeri Wilson Dağı Gözlemevi idiHubble yeni görevine başladığı sıralarda tarih 1919 yılıdırO günlerde insanlığın astronomi bilgisi bugünkünden oldukça azdıTüm evrenin bizim Samanyolu Galaksisi’nden ibaret olduğu sanılıyorduBaşka herşey ya Samanyolu’nun bir parçası ya da uzak kenarlardaki gaz bulutlarıydı * Standart mumlar,parlaklığı güvenilir biçimde ölçülebilen yıldızlardırBöylece diğer yıldızların parlaklığını ve göreceli uzaklıklarını ölçmek için kıstas olarak kullanılırlarBu konuyu uygulama alanına sokan Henrietta Swan Leavitt adındaki bir kadın olduLeavittİn görevi fotometristlik,yani ışıkölçümcülük idi Bu kişilerin işi yıldız fotoğraflarını incelemek ve hesap yapmaktırLeavitt ,Sefeit değişeni olarak bilinen bir yıldız türünün düzenli ritm sergilediğini farketti Sefeit,Kutup yıldızı gibi ritmi düzenli olan gök cisimleridirBunlar kırmızı devlerdir ve kalan yakıtlarını ritmik olarak parlama-sönme şeklinde tüketirler Leavitt,gökyüzünün değişik noktalarındaki Sefeit’lerin göreceli kadirlerini kıyasladı * Kadir,bir yıldızın çıplak gözle görülen parlaklık derecesi anlamına gelirBöylelikle Sefeit’lerin birbirlerine göre nerede bulundukları hesaplanabiliyordu Bunlar standart mumlar olarak kullanılabilirlerdiYani bu yöntem mutlak uzaklıkları değil,göreli uzaklıkları öngörüyordu1920’li yıllarda uzayı gözleyen uzmanlar M31 olarak adlandırılan Andromeda takımyıldızı içinde ağ şeklinde gaz bulutu görüyorlardı * Hubble 1922-1924 yılları arasında astronomide devrim yapan bulgulara ulaştıYaptığı gözlemlerle bulutsularda Sefeitlerin varlığını saptadıBu işi gerçekleştirirken kırmızıya kayma metodunu da kullanmıştıAndromeda takımyıldızı içindekiler gaz bulutu değil,ışıldayan yıldızlardıYıldız peryodu, parlaklığın değişimindeki çevrim süresidirSefeitlerin peryotları ile mutlak kadirleri arasındaki bağlantı o günlerde biliniyorduUzaklık,görünürdeki kadir ve mutlak kadir arasındaki ilişkiye bağlıdırHubble,Sefeitlerin birkaç yüz bin ışık yılı uzaklıkta olduklarını anladıAyrıca bunları içeren bulutsular,bizim galaksimiz içinde olamazlardıBu nedenle Samanyolu’nun dışında olmalıydılar * Bulgularını kısa bir süre sonra bilim dünyasına açıkladıBunlar 100000 ışıkyılı çapında,enaz 900000 ışıkyılı uzaklıkta başlı başına galaksilerdiBu buluş o güne dek süren evrenin yapısına ilişkin görüşleri tümüyle değiştiriyorduArtık uzay boşluğunda bizimkinden başka galaksiler de vardıHubble bundan sonra gökadaların biçimleri ve parlaklıklarını araştırmaya başladıBöylece 1927 yılında ikinci buluşunu gerçekleştirdiBu gökadalar Yer’den uzaklaşmaktaydı Üstelik daha uzaklardakilerin bizden uzaklaşma hızları daha fazlaydıBu buluş son derece önemli sonuçlar doğurdu * O güne kadar durağan olduğu kabul edilen evren,genişlemekteydiHubble 1929 yılında çarpıcı buluşlarına bir yenisini daha eklediEvren içindeki gökadaların tümünü birden gözönünde tuttuBirbirlerinden uzaklaşma hızları ile birbirlerine olan uzaklıkları arasındaki oranı bulduEvren,bu oran sabit kalacak biçimde genişliyorduAncak kısa bir süre sonra anlaşıldı ki bu sabit değere ilişkin hesaplar hatalıydıZira bu hesaplara göre Samanyolu diğer tüm gökadalardan daha büyük çıkıyorduÜstelik evrenin yaşının,Yerküre yaşından küçük olduğu gibi olanaksız sonuçlar veriyorduAstronomide sağlanan ek bilgilerle bu durum kısa süre sonra bilimadamlarınca düzeltildiBu birikimler iyice olgunlaştıktan sonra Big-Bang teorisi ileri sürülmüştürHubble birçok ödül aldı1990 yılında kullanıma sunulan Uzay teleskopu onun adını taşır KAYNAKLAR: Short History of Nearly Everything AnaBritannica |
|