Gülnihal (Namık Kemal |
05-13-2009 | #1 |
Şengül Şirin
|
Gülnihal (Namık Kemal Gülnihal (Namık Kemal) KİTABIN YAZARI : NAMIK KEMAL YAYIN EVİ VE ADRESİ : BERİKAN YAYINLARI/ANKARA BASIM YILI : 2000 KİTABIN KONUSU Mal ve iktidar kavgası içindeolan kişinin etrafa zararlarını ve entrikaları ve bunların sonucunda çıkan olayları halka zararları KİTABIN ÖZETİ Gülnihal İsmet’in kendisini dikket etmesini söylerMuhtar Bey’in canı gerçekten tehlikededirGülnihal bunları yıllardır kazandığı tecrübelere dayanarak anlatırMuhtar ve İsmet’in akrabaları iktidar ve toprak hırsı için herşeyi yapabilecek düzeyde insanlardırİsmet Hanım bunlara inanmak istemez Gülnihal ‘de köle olmadan önce bir bey kızdır ve onunda İsmet Hanım gibi bir sevdiği vardırGülnihal ‘in de düşmanları muhtar bey gibi akrabalarıdır ve sonunda sevgilisini öldürürlerGülnihal bu nedenle ölmeyi çok ister ama akrabaları onu köle niyetine satarlarGülnihal’I gemiyle başka yere götürürlerBu sırada çok işkence ederlerSonunda şimdi bulundugu yere satılırBurada yaşarken onu köle niyetine satan adamı öldürürYüz Temel Eser Özetleri, Kitap Özetleri, Roman Özetleri, Yüz Temel Eser, Özet Gülnihal İsmet’lerin evine ilk önce dayısının ölümünü hazırlamak için girer,ama İsmet’in annesi ana öyle iyi davranır ki Gülnihal ‘in tüm yaraları sarılırGülnihal o günden beri annesi için çalışırDayısını herşeye rağmen öldürürlerÇok geçmeden arkadan anneside ölürBu günden sonraİsmet’I kızı gibi sever ve korurGülnihal İsmet’e söylediklerini aynen Muhtar Beyede anlatırMuhatar’da İsmet gibi inanmak istemezAkrabalarından böyle bir şey beklemezGülnihal Sancak Beyi olan Kaplan Paşanın ismet’I sevdiğini fakat onu sadece miras için ve Muhtar beyden intikam almak için sevdiğini söylerMuhtar bey çok cesur olduğu için ve halk tarafınadan çok sevildiği için KaplanPaşa onu öldürmek ister Muhatr bey her zamanki gibi kendisine çok güvenir ve bunu başaramayacaklarını,halkın buna izin vermeyecegini söylerGülnihal’de tarihte olduğu gibi halkı para ve tahtitlerle susturabileceklerini söylerGülnihal Muhtardan başa geçmesini ve halkı kurtarmasını ister;ama Muhtar Bey bunu kan dökerek yapmak istemezİsmet’te buradan gitmek istediğini ,Gülnihal’in haklı olabileceğini düşünürTam bunlar konuşulurken konağı basarlar ve Muhtar’I tutuklarlarGiderken İsmet’e Paşanın mektubunu bırakırlarMektubta saraya gelmesi gerektiği aksi takdirde Muhtar’ın ölebileceği yazılıdır Paşa sonunda muardaına ermiş Muhtarı tutuklamış ve İsmet’I saraya gelmeye zorunlu kılmıştırPaşanın annesi Muhtar’ın ve İsmet’in ölmesi taraftarıdır ama Paşa tam tersine ikisinde yaşamasını isterİsmat’le evlenerek Muhtar’I kahret meyi düşünürPaşo hanım herşeye rağmen İsmet’în yanına gider ve onu oğluna isterİsmet’te aklına gelen herşeyi söyler ve evlenmeyi istemezBu sırada Paşa içeri girer,İsmet aynı şeyleri Paşa’yada söyler ve bayılırPaşa bu hareketinden dolayı onu cezalandırmak isterGülnihal bu arada devreye girer ve onu ikna edecgini söylerek Gülnihal’I kurtarırPaşa bunu sonucunda işine geri döner ve Muhtar Beyi huzuruna çağırırZülfikar Ağa,Paşanın tüfekçi başı,onun hemen öldürülmesi gerektiğini söylerZüfikar Ağa ,Paşa’nın adamı olaraka görünsede aslında kardeşinin intikamını almak için yaşayan bir adamdır Rıdvan’ın yardımıyla Gülnihal ve İsmet zindana girerelerMuhtar Bey İsmetle konuşmak istemez ve ona hakaret dou sözler söylerBu sırada brinin geldiğini ögrenirler ve İsmet hemen pencereden kaçarGelen ZülfiakarAğadırZülfiakarAğa zamanında Gülnihal’le evlenmek ismemiş fakat Kabul edilmemiştirGülnihal muhatar’I kurtardıgı zaman onu sevebileceğine yemin ederZülfiakar Ağa zaten Muhtar’I kurtarıp onu başa geçirmekte kararlıdır Paşanın yakın adamlarından Kara Veli Zülfiakar Ağadan yeğeni ,Bayram’ın ve ahaliden Cafko’nun salıverilmesini ister ve aynı zamanda karısına eziyet ettiği bilinen Raşit’in ülfiakar Ağa onu oyalar ve onun sadece bir bölgede kalmasını sağlayarak onun tehlike olmasını engeller Zülfikar Ağa Kara veli tehlikesinden kurtulduktan sonra hemen Muhatar’ın yanına koşarOnunla konuşmaya başlarOnun kurtulup yerine iki masum kişyi öldüren birinin öldürülmesini kararlaştırırGecenın geç saatlerinde Muhtar ve onunla bir kaç kişi daha serbest bırarakılırSerbest bırakılırken hayatta olduguna dair bir kağıt alır bu onun gülnihal’e karşı ispatı olacaktır Muhatar o günden sonra belli bir süre sakalnırBu sırada İsmet muhtar’ın öldüğünü sanırMuhatar ve yandaşlatrının buluşacağı gün gelmiştirAkşam vakitlerinde Muhtar Bey,hakim ,Raşit ve ileri gelenlerden Zeynel ,Şemsettin,Behram,Sinan ,Hayri beyler toplanırBunalrın yanında ahaliden birçok kişide onlara eşlik ederBu olaylar gelişirken Paşa ,annesiPaşo hanımı öldürür,Raşit karısının intikamını alır ve Kara Veli’yi zehirlerMuhtar ve yandaşları buldukalrı cephaneyi ve neler yapabileceklerini anlatırlarPlanlar hazırlanırPaşa belli saatlerde her akşam İsmet hanım’ın yanına gider ,Paşayı bu arada tutmayı planlarlarMuhtar İsmet’e olan kininden dolayı isteksiz davranmaktadır ama ahali ve ismet’I tanıyanlar olayları anlatınca İsmetin haklı olduğunu anlar ve daha çok hırslanır İleri gelenler ve halk Muhtar’I Sancak beyi olarak seçmek isterler;ama Muhtar bunu babadab oğla geçen bir sistemi istemedigi için istemezHalk bunu sadece bir deyiş olduğunu aslında dürüst ve cesur olduğu için onu seçemek istediklerini anlatırlar,bunun üzerine kabul eder O gece gelmiştirArtık intikam vakti gelmiştirBekledikleri gibi Paşa odaya girerİsmet,Paşa gelemden yaptıkları konuşmalrda Muhtar’ın ölmediğini anlar,ama durumu belli etmemesi gerekirPaşa içeri girdiğinde artık zamanın dolduğunu ve yarım saat içinde İsmet’le nikahlanmak istediğini söylerGülnihal ve İsmet buna şiddetle karşı çıkar ve zaman isterler;ama Paşa bunu kabul etmezGülnihal ,Paşayla İsmet’in arasına girmek ister fakat Paşa onu hançerler ve odanın dışına atarPaşa tekrar İsmet’le konuşmaya haırlanırken Muhtar ve adamları odaya girerler ve Paşayı tutuklaralarPaşa’nın infaz emri Padişahtan gelmiştirZülfiakar Ağa bunu kimseye bırakmaz ve dışarıda hemen infazını gerçekleştirirZülfiakarAğa Gülnihal’I arar ama bulamazOnun yaralı olduğunu unutmuşlardırHemen yanına koşarlarGülnihal görevinin bittiğini söyler ve Zülfikar Ağaya döner”seni sevmeye yemn etmiştim ama olmadı sen beni affet “der Zülfikar Ağa bunun üzerine koşarak odayı terkeder Gülnihal görevini yaptığı için ve 16 yıldır hayaliyle yaşadığı eine ihenet etmediği için çok mutludurHfifçe ayağa kalkmaya çalışır ve bu sırada ona yaklaşan İsmet’in kucağına düşer ve ölür KİTABIN ANA FİKRİ Mal ve iktidar hırsının kötü sonuçlar ve iyilerin galibiyeti KİTAPTAKİ OLAYLARIN VE ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ Kaplan Paşa :Sancak Beyi Muhtar Bey :Kaplan Paşa’nın amcası oğlu Hilmi Efendi :Hakim Zeynel Bey :Sancak beyliği’nin ileri gelenlerinden Şemsettin Bey :ileri gelenlerden Berham Bey :ileri gelenlerden Sinan Bey :ileri gelenlerden Hayri Bey :ileri gelenlerden Kara Veli :Paşanın yakın adamlarından Zülfiakar Ağa :Tüfekçi başı Rıdvan :zindancı Çakır : mezarcı Hacı Hüsrev :ahaliden Raşit : ahaliden Cafko : ahaliden Mestan : ahaliden Paşo Hanım :Kaplan paşanın annesi İsmet Hanım :Kaplan paşanın ve Muhtar beyin amcası kızı Gülnihal :İsmet hanımın dadısı Yadigar : Kaplan paşanın cariyesi Bir kadın,iki çoçuk celladlar,cariyeler,ahali Kitata ana karakterler: Gülnihal,Muhtar Bey,İsmet,Paşa,Paşo Hanım,Zülfikar Ağa’dırOlaylar ilk önce kötülerin galibiyeti gibi görünsede sonunda iyiler kazanmıştır KİTAP HAKKINDA ŞAHSİ GÖRÜŞLER Kitap tiyatro türünü ban sevdirdiYazıldıgı zamandaki hak olaylarını cok iyi yansıtmış ve bunu çok iyi örneklerle bizlere benimsetmiştirTasvirler ve benzetmeler olaylara canlılık katmış ve o anların gözlerde canlanmasına yardımcı olmuşturKitabı iyi dersler alarak bitirdim,ve bu nedenle herkesin okumasını isterimBu olaylar günümüzde de iktidar kavgası nedenıyle meydana gelmektedirİktidar ve mal hırsı insanlara şeytanın kölesi halin e getiriyorBu düşüncelerde olan kimseler etrafındaki herkesi kaybetmeyi umursamaz hale geliyorlarBenim tek dileğim insanların para ve iktidara tapmamaları ,bunları sadece insanların iyi hayat sürmeleri için kullanmalarıdırUmarım bu kitabı okuyanlar bunun farkına varırlar KİTABIN YAZARI HAKKINDA KISA BİLGİ Namık KEMAL Tanzimat devri şairlerinden Doğum/Ölüm: 21 Aralık 1840-2 Aralık 1888 Doğum Yeri: Tekirdağ Biyografi : Çocukluğunu dedesi Abdüllatif Paşa’nın yanında Kars ve Sofya’da geçiren, özel bir öğrenim gören Namık Kemal, İstanbul’a geldikten sonra (1857), Tercüme Odası’na memur oldu (1863) Şinasi ile tanıştı Tasvir-i Efkar gazetesine yazılar yazmaya başladı Şinasi, Paris’e gidince (1865) gazeteyi o çıkardı, istibdatla savaşan Yeni Osmanlılar Cemiyeti üyelerinin İstanbul’dan uzaklaştırılmaları karşısında Ziya Paşa ile Paris’e kaçtı (1867), Londra’da yine Ziya Paşa ile Hürriyet gazetesini çıkardı (1868), İstanbul’a dönünce (1870) arkadaşlarıyla İbret gazetesini çıkarmaya başladı, az sonra mutasarrıf olarak Gelibolu’ya gönderildi, azledilince yine İstanbul’a geldi Vatan Yahut Silistre piyesinin Gedikpaşa Tiyatrosu’nda temsilinin yarattığı heyecan üzerine (Nisan 1873), Kıbrıs’ta Magosa zindanına sürüldü (9 Nisan 1873), Abdülaziz’in tahttan indirilmesiyle siyasi mahkumlar affedilince, 38 ay kaldığı Magosa’dan İstanbul’a döndü (Mayıs 1876), Kanun-i Esasi Encümeni’nde çalıştı, Midilli Adası’na sürüldü (1877), sonra oraya mutasarrıf oldu (1879), görevi Rodos (1884) ve Sakız (1887- ) Adalarına nakledildi Namık Kemal edebiyatın hemen her türünde, geniş yankılar yaratan eserleriyle Tanzimat devrinin en gür sesli şairi, en önemli dava ve sanat adamı oldu Genel olarak şekil ve ifade bakımlarından eskiye bağlı, ruh ve özce yeni şiirleriyle vatan, millet, hürriyet ideallerini aşılarken, makale, piyes, mektup ve tenkitleriyle de sosyal alanda eğitici kudretini gösterdi, hep toplum için sanat ilkesine bağlı kaldı Her eserinin günümüzde de bir çok ve değişik baskıları yapıla gelen Namık Kemal’in şiirleri ilk kez Sadettin Nüzhet Ergun tarafından toplanmıştı: Namık Kemal/Hayatı ve Şiirleri (1933), Oyunları: Vatan Yahut Silistre (1873), Zavallı Çocuk (1873), Akif Bey (1874), Gülnihal (1875), Celaleddin Harzemşah (1885), Karabela (1910, yeni baskısı yok) Romanları : İntibah (Uyanış, 1876), Cezmi (1880) Tenkit eserleri (eleştiriler) : Tahrib-i Harabat (1885), Takib (1885), Renan Müdafaanamesi (yeni b 1962) Prof Kaya Bilgegil’in bir monografisi de (Harabat Karşısında Namık Kemal, 1972) Ziya Paşa’nın Harabat antolojisine karşı Namık Kemal’in görüşlerini açıklar Kanije (1874), Silistre Muhasarası (1874,1946) gibi tarih ve biyografi kitapları arasında en tanınmışları: Osmanlı Tarihi (yeni b üç cilt, 1971-1974) ile Büyük İslam Tarihi (yeni b 1975)’dir Namık Kemal, Selahaddin-i Eyyubi, Fatih Sultan Mehmed, Yavuz Sultan Selim’in hayatlarını da Evrak-ı Perişan (dağınık yapraklar, 1871) adlı bir kitapta toplamıştı, Yavuz Sultan Selim de yeniden basıldı (1968) Mektupları : Daha önce Hususi Mektuplarına Göre Namık Kemal ve Abdülhak Hamid (1949) kitabını çıkarmış olan Fevziye Abdullah Tansel, bu kez Türk Dil Kurumu için, şairin bütün mektuplarını dört ciltte topladı Namık Kemal’in Hususi mektupları genel başlığını taşıyan bu dizinin basılmış ilk cildi (1967) İstanbul, Avrupa ve Magosa’dan yazılmış 213 mektubu, ikinci cilt ise (1969) İstanbul ve Midilli mektuplarını (231-426 mektupları) kapsıyor Ömer Faruk Akün de Namık Kemal’in Mektupları (1972) adlı bir eser yayınladı Hakkında, pek çok kitap arasında Namık Kemal/Hayatı ve Eserleri (1948) adlı çalışma, prof Mehmed Kaplan’ın doktora tezidir Mustafa Nihat Özön’ün Namık Kemal ve İbret Gazetesi (1938) kitabında makalelerinden seçmeler toplanmış Baha Dürder de şairin romanları üzerine bir inceleme yayınlamıştı: Namık Kemal’in Romanları (1940) Şiir kitabı : Namık Kemal/Hayatı ve Şiirleri (1933) Oyunları : Vatan Yahut Silistre (1873) Zavallı Çocuk (1873) Akif Bey (1874) Gülnihal (1875) Celaleddin Harzemşah (1885) Karabela (1910) Romanları : İntibah (Uyanış, 1876) Cezmi (1880 Eleştirileri : Tahrib-i Harabat (1885) Takib (1885) Renan Müdafaanamesi (yeni b 1962) Tarih - Biyografi : Kanije (1874) Silistre Muhasarası (1874,1946) Osmanlı Tarihi (1971-1974) Büyük İslam Tarihi (yeni b 1975) Evrak-ı Perişan (dağınık yapraklar, 1871) Yavuz Sultan Selim (yeni b 1968) Mektupları : Namık Kemal ve Abdülhak Hamid (1949) Namık Kemal’in Hususi mektupları: İlk cilt (1967) İkinci cilt (1969 |
|