Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Kitap Özetleri

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
adi, ali, destani, keşanli, kitabin

Kitabin Adi Keşanli Ali Destani

Eski 08-16-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kitabin Adi Keşanli Ali Destani



TÜRK DİLİ VE KOMPOZİSYON – 1 DERSİ KİTAP ÖZET FORMU

KİTABIN ADI KEŞANLI ALİ DESTANI
KİTABIN YAZARI HALDUN TANER
YAYIN EVİ BİLGİ YAYINEVİ
BASIM YILI 2000
SAYFA SAYISI 152


1 KİTABIN KONUSU: İşlemediği bir suç yüzünden hapishaneyeatılan bir delikanlının başından geçen olaylardır
2 ESERİN ÖZETİ : Ali, Sineklidağ’da oturan bir gençtir Zilha isminde bir kızı çok sever Birgün Zilha’nın amcası öldürülür ve suçu Ali’nin üzerine atarlar Zilha’nın amcasıda mahallenin belalılarından biridir Herkesten haraç toplar ve kimse tarafından sevilmez Ali birtürlü suçsuzluğunu ispat edemez Mahallenin en sevilmeyen adamını öldürdü diye herkes tarafından sevilir ve mahallede ünlenir Hapishaneden çıkınca muhteşem bir karşılama töreni hazırlanırHerkes ona sevgi gösterirAli mahallesine gelir gelmez, mahallenin muhtarlığına adaylığını koyar Ali seçimleri kazanır ve muhtar olur Mahallede kısa sürede çok şey değiştirir Haraç olayını kaldırır ve mahalleyi bir düzene koyar Zilha amcasını öldürdü diye Ali’ye yüz vermez Ali kıskançlığından çatlamaktadır Bu arada, Ali’yi sevmeyen kişiler yavaş yavaş ortaya çıkmakta ve arkasından sessizce kuyusunu kazmaktadırlar Bülent Bey adıyla anılan zengin birisi mahalleye gelir Mahallede bir işi vardır Mahallede gezerken Zilha’yı görür Zilha’yı görünce çok şaşırırÇünkü eski eşi Nevvare’ye çok benzemektedir Nevvare kızını ve Bülent Bey’i terketip, başkasına kaçmıştır Kızıda Zilha’ya inanılmaz bir yakınlık duymuştur O yüzden, Bülent Bey Zilha’yı evinde çalışması için ikna eder Zilha’yı evine götürür Ali bunu duyunca çok sinirlenir ve Zilha’yı Bülent Bey’in evinden almaya gider Bu arada Bülent Bey’in eski eşi Nevvare, evini çok özlemiş ve evine dönmüştür Ali, kapıyı çaldığında , kapıya Nevvare çıkmıştır ve Zilha diye yanlışlıkla Nevvare’yi kaçırır Sonunda onun Zilha olmadığını anlar, fakat iş işten geçmiştir Bu arada, Zilha’nın amcasının gerçek katili ortaya çıkmıştır İsmi de Cafer’dir Cafer’den Ali’yi öldürmesini isterler Çünkü Ali gerçektençok şeyler başardığı için bunu çekemezlerDurumu geç de olsa anlayan Zilha ,Ali’nin yanına döner ve barışırlar Beraber mutlu bir hayat sürceklerini zannederler, fakat Cafer Ali’yi öldürmekte kararlıdır Cafer evin önüne gelir ve Ali’den evden çıkmasını ister Ali tam evden çıkarken Cafer ateş ederve Ali vurulur O acıyla Ali silahı tuttuğu gibi Cafer’i öldürür Bu sefer Ali gerçekten katil olur Böylece Ali tekrar hapishaneye döner, ama Keşanlı Ali Destanı ömür boyu sürecektir

3 ANAFİKRİ: Kitap bize, kendi kişiliğimizin dışında başka bir kişiliğe bürünmememizi ve daima dürüst, namuslu olmamızı anlatmak istiyor


4 KİTAPTAKİ OLAYLARIN VE ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRMESİ: Ali, cesur, genç ve iyi niyetli bir delikanlıdır Olayların akışını değiştirecek güce sahiptir
Zilha, gururlu aynı zamanda çok asabi, fakat Ali’yi peşinden sürükliyecek kadar güzel bir kız
Cafer ise kötü niyetli, başkaların isteği ile adam öldürecek kadar kötü birisi Mahalledeki diğer insanlar ise iyi niyetlidirler


5 KİTAP HAKKINDAKİ ŞAHSİ GÖRÜŞLER:Epik tiyatronun en güzel örneklerinden biri sayılan bu oyunda, eski tiyatro geleneğinin birçok özelliğini çağdaş bir yorumla seyirciye sunmaktadır Yarattığı tipler öylesine gerçek, öylesine canlıdır ki, hemen her toplumun sosyal ve ekonomik açıdan benzerlik gösteren kesimlerinde karşımıza çıkıverirler Keşanlı Ali Destanı yazarı kadar ünlü bir oyundur Üstelik ünü sınırları aşmıştır Avrupanın pek çok ülkesinde, Amerika’da, Lübnan’da oynamış bir oyundur Dilden dile çevrilen, oynadığı her ülkede, oyuncusuyla, seyircisiyle bütünleşen mükemmel bir oyundur



KİTABIN YAZARI HAKKINDA KISA BİLGİ:

Galatasaray Lisesi’ ni bitirdi (1935) Almanya’ ya gitti, Heidelberg Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ nde okudu, yurda dönünce (1938) İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü’ nü bitirdi (1950) Edebiyat Fakültesi’ nde tiyatro tarihi dersleri verdi

Tercüman gazetesinde sanat ve kültür yazıları, fıkralar yazmış (1955-1960), bir ara gazetenin baş yazarı olmuştu (1960) Bu fıkralarından bir kısmını genel başlıklarıyla kitap halinde de topladı (Devekuşuna Mektuplar, 1960, 1977) Pazar sohbetlerini Milliyet gazetesinde sürdürdü ( Mart 1974-Mayıs 1986 )

İlk hilkayesi Töhmet, Haldun Yağcıoğlu takma adıyla Yedigün dergisinde (1946) çıkan Taner, gücünü gözlem, mizah ve yergiden alan; konuları büyük şehrin tipik ve türedi yaşamlarından gelme hikayeleriyle tanındı

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.