Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye > Kıssadan Hisse

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
allah, gönül, tanridir

Gönül Mü Tanridir Allah Mi Gönül?

Eski 08-05-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Gönül Mü Tanridir Allah Mi Gönül?



GÖNÜL MÜ TANRIDIR MI GÖNÜL?




Çinliler “ Biz daha mahir ressamız, dediler Rum halkı da dedi ki: “ Bizim maharetimiz daha üstündür” Padişah “Sizi imtihan edeceğim; bakalım hanginiz davasında haklı” dedi Çinlilerle Rum diyarı ressamları hazırlandılar; Rum diyarı ressamları ilimlerine daha vakıf kişilerdi


Çin ressamları “ Bize bir hususi oda verin, bir oda da sizin olsun” dediler Kapıları karşı karşıya iki oda vardı Bir tanesini çin ressamlar aldı Öbürünü de Rum ressamları Çinliler, padişahtan yüz türlü boya istediler Yüce padişah bunun üzerine hazinesini açtı Çinlilere her sabah hazineden boyalar verilmekteydi

Rum ressamları “ Pas gidermekten başka ne resim işe yarar, ne boya!” dediler Kapıyı kapatıp duvarı cilalamaya başladılar Gök gibi tertemiz, saf ve berrak bir hale getirdiler İki yüz çeşit renge boyanmaktansa renksizlik daha iyi Renk bulut gibidir Renksizlikse ay Bulutta parlaklık ve ziya görürsen bil ki yıldızdan aydan ve güneştendir

Çinli ressamlar işlerini bitirdiler Hepsi de yaptıkları resimlerin güzelliğine sevinmekteydiler Padişah kapıdan içeri girip odadaki resimleri gördü Hepsi akıldan, idrakten dışarı, fevkalade güzel şeylerdi

Ondan sonra Rum ressamlarının odasına gitti Bir Rum ressamı, karşı odayı görmeye mani olan perdeyi kaldırdı Öbür odada Çin ressamlarının yapmış oldukları resimlerle nakışlar, bu odanın cilalanmış duvarına vurdu Orada ne varsa burada daha iyi göründü; resimlerin aksi, adeta göz alıyordu

Oğul Rum ressamları sofilerdir Onların; ezberlenecek dersleri kitapları yoktur Ama gönüllerini adamakıllı cilalamışlar, istekten, hırstan, hasislikten ve kinlerden arınmışlardır O aynanın saflığı, berraklığı gönlün vasfıdır Gönle hadsiz hesapsız suretler aksedebilir Gaybın suretsiz ve hudutsuz sureti, Musa’nın gönül aynası da parlamış, koynuna sokup çıkardığı elde görünmüştür

O suret göğe, arşa, ferşe, denizlere, ta en yüce gökten, denizin dibindeki balığa kadar hiçbir şeye sığmaz Çünkü bütün bunların hududu, sayısı vardır Halbuki gönül aynasının hududu yoktur Burada akıl, ya susar, yahut şaşırıp kalır Sebebi de şu : Gönül mü ’dır, mı gönül?

Hem sayılı hem sayısız olan (hem kesrete dalan, hem vahdeti bulan) gönülden başka bir nakşın aksi geçip gider, ebedi değildir Fakat ezelden ebede kadar zuhur ede gelen her yeni nakış, gönle akseder, orada perdesiz, apaçık surette tecilli eder

Gönüllerini cilalamış olanlar; renkten, kokudan kurtulmuşlardır Her nefeste zahmetsizce bir güzellik görürler Onlar, ilmin kabuğundaki nakşı bırakmışlar, Aynel yakin bayrağını kaldırmışlardır Düşünceyi bırakmışlar, aşinalık denizini bulmuşlar, bilişikte yok olmuşlardır

Herkes ölümden ürker, korkar Bu kavimse ona bıyık altından gülmektedir Kimse onların gönlüne galip gelmez Sedefe zarar gelir, inciye değil

Onlar fıkhı ve nahvı terk etmişlerdir ama mahvolmayı ve yokluğu ihtiyar etmişlerdir Sekiz cennetin nakışları parladıkça onların gönül levhine vurur, orada tecelli eder ’nın doğruluk makamında oturanların, orasını yurt edinenlerin derecesi; arştan da yücedir, kürsüden de, boşluktan da!

Hz Mevlana'dan hikayeler

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.