Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Kişisel Gelişim

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
enerjisi, yaşam

Yaşam Enerjisi Ki

Eski 07-17-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yaşam Enerjisi Ki



YAŞAM ENERJİSİ Kİ

Her yerde var olan ve bize yaşam gücü veren, kozmik ve evrensel
enerjiye, Çinliler Chi, Japonlar Ki, Hintliler Prana, Hawaililer Ti
veya Mana, Kızılderililer Nayetoneyah yani Büyük Ruh, eski
Mısırlılar Ka, İbraniler Ruah, Yunanlılar Pneuma adını vermişlerdir
Bizde de can adı verildiğini söyleyebiliriz Bu enerji canlıda ne
kadar çok olur ve düzgün bir biçimde akarsa, canlı o kadar sağlıklı
olur Doğu'da binlerce yıldır, bu yaşam enerjisi üzerinde
çalışmalar, nasıl arttırılacağı, en doğru ve etkili, ne şekilde
kullanılacağı üzerinde, araştırmalar yapılmaktadır Yoga, Kiko,
Aikido, Qigong , Tai Chi, akupunktur, refleksoloji, shiatsu, değişik
vücut masajları, pilates, değişik nefes alma teknikleri vs bize
yaşam enerjisini, nasıl en sağlıklı, doğru ve etkili bir biçimde
kullanabileceğimizi öğretir Bu enerjiyi kimyasal olarak formüllerle
ifade edemesek de, içtigimiz sudan, yediğimiz yemekten, soluduğumuz
havadan alabilir, çevremizde yaşayan bitki ve hayvanlar aracılığı
ile hissedebiliriz

Yaşam enerjisi bedende, gözle görülmeyen kanallar boyunca akar, bu
kanallara meridyen, veya Hintçe nadi denir Çakralar ise bu
enerjilerin bedene girdiği kapılardır Hintlilere göre yaşam
enerjisi, insan vücudunda 70 binden fazla nadi yardımı ile akar
Hint felsefesinde, insanın başının en üst noktası ile yani Sahasrara
çakrası ile, kuyruksokumu yani Muladhara çakrası arasında dolaşan
enerji, yaşam enerjisinin aktığı ana meridyendir Sahasrara çakrada
pozitif, Muladhara çakrada negatif bir akım vardır İnsanın sağlığı
bu iki enerjinin bedende dengeli bir biçimde dolaşımına bağlıdır Bu
enerjilerden biri dengesini yitirdiğinde, ruhsal veya fiziksel
bedende hastalıklar başlar Muladhara çakra, kendi çevresinde yilan
gibi yedi rakamın yarısına eşit, 3,5 kere dönerek çöreklenmiş,
uyuyan negatif Kundalini enerjisini barındırır 

Kundalini kelimesinin kökeni spiral demek olan kundal kelimesinden
gelir Kundalini uyarıldığında spiral şeklinde ve yılan gibi hareket
eder Kundalini enerjisi negatif bir enerjidir Bu negatif enerjiyi,
Sahasrara çakradaki pozitif enerji ile birleştirmek, ve iki uç çakra
arasındaki kesintisiz enerji akımını sağlamak, insanı aydınlanmaya
götürür Kundalini yükselişi sırasında yedi çakranın da içinden
geçer Kundalini Shakti dişi bir enerji olarak tanımlanır Sahasrara
çakrada ise Shakti'nin eşi Tanrı Şiva bulunmaktadır Her ikisinin
birleşmesi kozmik bir birleşim hali oluşturur Ancak uygulaması çok
zordur ve Kundalini enerjisi olarak kabul edilen uyuyan yılanı,
bilincsizce uyandırmak, bazı sorunlara neden olabilir Bunu bilincli
olarak gerçekleştirebilen, çok az sayıdakı aydınlanmış kişi,
zihinlerini kontrol edebilir, karşısındaki kişilerle telepatik
ilişki kurabilir, hastalıklara şifa verebilir, geleceği görebilir

Kundalini enerjisinin yakıcı ateş özelliği de vardır Bu enerji yer
çekimine karşı yukarılara doğru yükselmeye çalışır Enerji
kanallarında herhangi bir blokaj veya travma varsa, onu yakarak
geçer Tehlikeli yanı buradan kaynaklanır Kişi, enerjiyi yapıcı
bir şekilde, ustaca yönlendirmeyi beceremiyorsa uyandırılan
kundalini enerjisi aşağı doğru akar, sınırlarına sığamaz ve patlar
Bu patlama kişinin zaaflarına göre değişir, aşırı şiddet, öfke veya
şehvet şeklinde kendini belli edebilir Normal olarak kundalini
yükseldiğinde insanın, yüksek ve ince düşüncelerini, hislerini,
yaratıcı özelliklerini, hatta fiziksel gücünü devreye sokar, ancak
Kundalini enerjisi bilinmeyen bir nedenle uyanır veya uyarılırsa,
ani olarak yüksek bir enerji artması olur, insan fiziksel ve ruhsal
olarak kendini olduğundan çok daha kuvvetli hisseder Ancak kişinin
içinde travma ve blokajlar çoksa, yoğun negatif enerji açığa cıkar,
kişi fiziksel veya ruhsal hasta olabilir Kundalininin doğal bir
süre içinde gelişmesi en iyi yöntemdir Kundalini enerjisinin en
yoğun olduğu yer, arzın merkezidir

Ureus olarak bilinen, eski Mısır'da firuvanların taçlarındaki kobra
motifi, yükselmiş kundalini'yi gösterir ve ilahi bir yönetici olarak
firavunun inisiye olduğunu belirtir Aztek ve Mayalar ile, diğer
eski Amerikan uygarlıkların kanatlı yılanları da, aynı Mısır'da
resmedilen kanatlı yılanlar gibi kundalini sembolleridir Ejderha da
bir kundalini sembolüdür İncil'in sonundaki Kehanet'deki yedi başlı
ejderha, kundalinin yedi çakra ile ilgisini gösterir Ayrıca
Azteklerin iki başlı yılan sembolu, Kundalini'nin iki yüzünü
gösteren, yapıcı ve yıkıcı yanlarıdır
 
Bedenimizdeki en büyük enerji giriş kapılarının Hintçe isimleri
şöyledir: Başımızın en üst noktasında mor renkli Sahasrara çakra,
anlımızın içerisinde, 3 gözümüzün olduğu yerde, çivit mavisi Anja
çakra, boynumuzun ortasında, geride mavi renkli, Vishouddha çakra,
kalp hizasinda, göğsün ortasında, yeşil Anahata çakra, göbek
deliğinin az üzerinde, sarı Manipura çakra, göbek deliğinin 3,4
parmak altında, portakal rengi Swadhistana çakra, ve üreme organları
ile makat arasında, kırmızı renkli Muladhara çakra Ayrıca avuç
içlerinde, ayak tabanlarında, dirsek ve dizlerdeki çakralarımızda
oldukça önemlidir

Gercek olan ölmeyen ruhtur, ki'dir, pranadır Fiziksel beden ise,
yanlızca ölümsüz ruhun belli zaman aralıkları için kullandığı
giysidir Bizler bu hayata gelmeden once, Tanrısal katlarda
deneyimlemek istediğimiz yaşam biçimini seçiyoruz Geçici bedenimiz
içinde, seçtiğimiz oyunu oynamak için, buraya geliyoruz, dünyadaki
hayatımız dediğimiz, rolumuzu oynamaya başlıyoruz Bazılarınızın, o
zaman neden kötü olayları, çirkin olmayı, parasızlığı, hastalıkları
seçtim dediğinizi duyar gibiyim Sinema veya tiyatroda fakir veya
hasta rolu yapan artist veya aktor, gerçek hayatında da fakir veya
hasta mı oluyor? Ölümsüz ruhumuz yani yaşam enerjimiz, ne fakir, ne
de hasta olabilir İyi kötü, güzel çirkin, sağlıklı hasta, siyah
beyaz, sadece bizim bu dünya üzerinde yarattığımız kutupluluk
illizyonlarıdır, ve ondan etkilenen yanlızca kabuğumuz, bir çeşit
giysimiz kabul edebilecegimiz fiziksel bedenimizdir Ancak
yaşadığımız sürece, o fiziksel bedene en iyi şekilde bakmak bizim
görevimizdir, çünkü bu hayatımızdaki, ölümsüz ruhumuza o ev
sahipliği yapıyor Ölüm ile sadece bedenin yok olduğu bilinir,
eskiyen bir obje olan fiziksel beden, ölümsüz ruha ev sahipliği
yapamayacak vaziyete gelir ise, ruh onu terk eder, ona artık
ihtiyacı kalmamıştır Bedenin ölümünden sonra, ona bağlı kalmadan
hareket edebilecek ruh artık serbesttir, hürdür Ama biz bunu bu
dünyanın gözü ile kolayca algılayamayız Ölüm ile çok acı çekeriz,
ağlarız Ama aslında bedene köle olan ruh, artık özgür kalmıştır
Artık ana kaynak ile çok daha rahat temasta bulunabilir, bu ilahi
kaynak ile gerçek mutluluğu yakalar

dır: Petek Kitamura

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.