Kadına Yönelik Şiddet |
07-16-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kadına Yönelik ŞiddetElif Eda Okur, Makine Mühendisi Mart 2011 Kadınlara yönelik olarak son günlerde medyadan -sürekli- duyduğumuz ya da medyanın direkt uyguladığı şiddet hepimizin canını sıkıyor Yasalar çok şükür bizleri epeydir koruyor! Bildiğim kadarıyla 1998'de çıkan "4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun" kapsamında korunuyoruz Ancak buna rağmen her gün televizyonu açtığımızda bir kadının daha öldürüldüğüne tanık oluyoruz Üstelik öyle böyle değil, vücudunun her yanı parçalanarak ya da çoluk çocuğunun gözleri önünde acımasızca sıkılan baba bir kurşunla öldürülüyor kadınlar her gün! Bugün televizyondan bir haber daha duydum; Türkiye her yıl daha mutlu bir ülke haline geliyormuş! Türkiye İstatistik Kurumu' nun (TÜİK) 2010 yılı araştırmasına göre geçen yılki mutlularımızın yüzdesi %54,3 iken bu sene %61,2'ye çıkmış Peki, bir de öldürülen kadın sayısına bakalım; Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in, DTP Van Milletvekili Fatma Kurtulan'ın 2009'da verdiği bir soru önergesine yanıtı, kadın cinayetlerinin sadece 7 yılda yüzde 1400 arttığını gözler önüne seriyor Buna göre 2002'den 2009'a kadar öldürülen kadınların sayısı: 2002-66, 2003-83, 2004-164, 2005-317,2006-663, 2007-1011, 2008-806, 2009-953 (ilk 7 ay) olarak belirtiliyor İnternetten yaptığım araştırmaya göre haber sitelerinde 2010 için öldürülen kadın sayısının 217 (pek inandırıcı gelmedi ama), 2011 için ise yılbaşından bu yana 20'den fazla olduğu görülüyor Adalet bakanlığınca açıklanan kadınlara yönelik şiddet ve cinayetlere ilişkin yargılama istatistikleri ise şöyle: "2002'den Temmuz 2009'a kadar; şiddet ve cinayetler nedeniyle toplam 12 bin 678 dava açıldı Bu davalarda 15 bin 564 kişi yargılanırken, bunlardan 5 bin 736'sı mahkûm oldu Bu davalarda bin 859 kişi için beraat, 794 kişi için de denetimli serbestlik kararı verildi" Hal böyle iken "İçimizdeki kadın sayısını azaltarak daha mutlu oluyoruz" gibi bir sonuç ortaya çıkıyor desek ne kadar yanılmış oluruz bilemiyorum İnsanların mutluluktan anladıkları ne acaba? Yoldan geçen bir adamı durdurup, soruyorlar "mutlu musun?" diye Adam da karnım doyuyor ya mutluyum gibisinden bir yanıt veriyor ve bu cevap tüm millete ait bir mutluluk oranı oluveriyor bir anda Peki, bu adamın eşi/sevgilisi ya da varsa kızı nerede? Bu kadınlar dayak yerken, tecavüze uğrarken, hayata gözlerini kaparken ne hissediyorlar? Yukarıdaki rakamların bilincinde olan kimse (kadın ya da erkek) mutlu olamaz! Şimdi biraz daha rakam vereceğim; Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü'nün'Türkiye'de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması'ndan Türkiye'de kadınların son durumu: Türkiye'de kadınların yüzde 41,9'u fiziksel ve cinsel şiddete uğruyor Yüzde 49,9'la en fazla şiddete maruz kalan kadınlar'düşük gelir' grubundan oluşuyor Şiddet'yüksek gelir düzeyinde de azımsanmayacak oranda: Yüzde 28,7 Eğitimi olmayan ya da ilköğretimini bitirmemiş kadınların yüzde 55,8'i şiddet mağduruyken, lise ve üzeri eğitim alan kadınlardan şiddet görenlerin oranı yüzde 27,2 Türkiye genelinde yaşadığı şiddeti kimseye anlatmayan kadın oranı yüzde 48,5 Düşük gelir düzeyinde bu oran yüzde 54,1, yüksek gelir düzeyindeyse yüzde 37,5 Türkiye genelinde'ekonomik şiddete' uğrayan kadın oranı yüzde 23,4 Erkeklerin'işten çıkmaya neden olma veya çalışmaya engel olma' oranı düşük gelir seviyesindeki kadınlarda yüzde 21,5 iken, yüksek gelir düzeyindeki kadınlarda neredeyse aynı: Yüzde 21,2 Şiddet yaşamış kadınların yüzde 33,7'si'hayatına son vermeyi düşündüğünü' söylüyor Düşük ve yüksek gelir grubunda bu fikri aklından geçiren kadın oranı aynı: Yüzde 34,6 Eğitimsiz kadınların yüzde 34,1'i, eğitimlilerinse yüzde 37,6'sı "yaşamına son vermeyi" düşünmüş Yaşanan Cinayetlerin sebebi ise hepimizin bildiği gibi; Namus, Töre, Kıskançlık, Cinnet, Sığınma evlerine sığınanlar, kaçanlar ailelerinin de işbirliği ile bulunup katlediliyor Muhtemelen Töre ya da Namus çatısı altında kendilerini temizlediklerini sanıp kana bulanıyorlar Boşanmak isteyen ya da boşanan kadın herkesin gözü önünde kocası tarafından kıskıvrak yakalanıp bıçaklanıyor, öldürülüyor Yolda, işte, evde kadına hayat yok! Yasalar bizi mezarda koruyor! İşyerlerinde, okullarda hatta aile içinde cinsel taciz, tecavüz, psikolojik şiddet her zaman öldürmüyor ama öldürmeyen de güçlendirmiyor bu defa Hangimiz akşam geç vakit yolda yürümekten korkmuyoruz? Birkaç kadın bir araya geldiğimizde laf bir şekilde başımızdan geçen bir taciz olayına gelmiyor mu? Toplumumuzda kadın hep daha cesur olmalı en azından öyleymiş gibi görünmeli ki kendini ezdirmesin! Bir de erkek gibi kadın kavramı var tabi Böyle olursak ancak erkekler arasında saygı görüyor iffet sahibi oluyoruz Nedense cesurluk ve dobralık eril oluyor da korkaklık ve duygusallık dişil! Topluma yol göstermek bir tarafa, kadına yönelen şiddet ve yanlış bakış açısı devlet ve medya tarafından yayılmaya ve savunulmaya devam ediyor Dekolteler mevzusuna takılıp buradan tecavüzü aydınlatmaya çabalayan profesörlerimiz mi dersiniz yoksa kadına saldırıda düzeysizliğin dibini bulmak için yarışan sözde yazarlar mı, bunlardan bolca var bu ülkede Zaten başbakanımız da kadının toplumdaki yerini 3 çocuk önerisi ile gayet net ortaya koydu Ancak bizler yani yaşananlar karşısında mutlu olmayanlar, şiddet haberleri durana ve kadınlar toplumda hak ettiği yeri bulana dek bu işin peşini bırakmamalıyız İktidara ve içinde yaşadığımız topluma; kadın ya da erkek münasebette olduğumuz her bireye ve sınıfa kadının sesini duyurup biz buradayız demeye devam etmeliyiz! |
|