En Güzel Kız İsimleri |
12-20-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
En Güzel Kız İsimlerikız isimleri ve anlamları en güzel kız çocuk isimleri en güzel kız isimleri A Aksu: Ak renkli su, köpüren su; Anadolu'da kimi akarsuların adı Alanur: Alacalı ışık, ala ışık Akcan: Ak yaşam; temiz ruhlu kişi, ak tenli ve cana yakın akça pakça sevgili Aksel: Ak renkte sel Algül: Al renkli gül kırmızı gül Aksen: Sen aksın, kirlenmemişsin, temizsin Akün: Iyi ve temiz ün Ala: Alaca, karışık renkli açık kestane rengi, ela Alçin: Al renkli küçük bir kuş Alev: Yanan ve ışık veren şeylerin türlü biçimlerde uzanan dili, alaz, yalım Algün: Al renkli Güneş kırmızı güneş Alım: Gözü gönlü çeken nitelik,çekicilik, gönül çelen güzellik, albeni Alkım: Düşmekte olan yağmur damlacıklarında güneş ışınlarının kırılıp yansımasıyla Oluşan yedi renkli görüntü, gökkuşağı ebemkuşağı Almıla: Al elma Anatolya: Türkiye'nin Asya kıt'asında bulunan topraklarına verilen ad,Anadolu Yunanca-Anatolia, güneşin doğduğu yön Anıl: "Sözü edilmek ya da düşünülmek" demek olan "anılmak" eyleminin buyurma kipinin ikinci tekil kişisi; "daima anılasın" dileğinide içerir Asena: Dişi kurt; güzel kız Aslı: Kerem ile Aslı adlı halk öyküsünün kadın kahramanı Aslıhan: Kerem'in sevgilisi Aslı'nın bir başka adı Aslım: Soyum sopum, kökenim; benim olan Aslı Asu: Azgın ve huysuz at Aşkım: Sevdiğim, sevgilim Aşkın: Benzerlerinden üstün olan, çok, fazla üstün, aşan, geçen; üzüm bağ ve asmalarında Yeni göğeren dallar, dalların ucundaki yapraksız uzantılar, filiz, ışkın Ateş: Odun, kömür, ot gibi özdeklerin yanmasıyla ısı ve ışığın birlikte belirlemesi; Tutuşmuş olan nesne Ay: Yer yuvarlağının uydusu olan gök cismi Aybike: Ay gibi güzel ve el değmemiş kadın Ayca: Ay gibi, yüzü Ay gibi güzel olan Aycan: Ay gibi güzel insan Ayça: Ay'ın, ilk günlerinde aldığı yay biçimi, Ay'ın ilk günlerindeki Görünüşü, yeni ay, hilal Ayda: Gülgillerden, dere kıyılarında, çayırlarda yetişen bir bitki; şaşma üzülme, İsteklendirme, bilirir bir ünlem Aydan: Ay gibi güzel, Ay'dan yapılmış Aydeniz: Ay ile denizsin Aygül: Ay ve gül gibi güzel Aygün: Ay ile Güneş Ayla: Ay'ın ve kimi yıldızların çevresindeki görülen ışık çemberi, aylin Aylan: Açık alan Aylin: Ay'ın ve kimi yıldızların çevresinde görülen ışık çemberi, ayla, Aynur: Ay gibi ışık saçan, Ay ışığı Ayperi: Ay ve peri gibi, çok güzel Aysan: Ay gibi güzel san Aysel: Ay ile selden oluşmuş Aysın: Ay gibisin, Ay kadar güzelsin Aysun: "Sunmak"tan "sun" buyruğu ile Ay'dan oluşmuş bir ad, Ay'ı sun Aysuna: Ay gibi güzel yaban ördeği Ayşan: Şanı Ay gibi parlak olan, görkemli, parlak Ayşen: Ay gibi güzel ve şen, şen Ay Ayşıl: Ay ışığı Ayşın: Ay ışını Ayten: Ay gibi güzel ten, güzel tenli Aytolun: Ay'ın en dolgun evresindeki durumu, dolunay Aytuna: Gökteki ay ile Tuna Irmağın'dan oluşmuş bir ad Aytül: Ay'ın tüllü Ay ile tül, Ay tülü Ayzıt: Türk söylencebiliminde güzellik tanrıçası, ödüllendirici tanrıça B Balcan: Bal gibi can, tatlı can Baldan: Bal gibi tatlı, baldan yapılmış Balım: "Benim balım" bal gibi tatlım Başak: Ekinlerin, taneleri taşıyan kılçıklı başı Bediz: Açık , belli, görünen; süs bezek, bedis Begüm: Hanım, hanımefendi, saygıdeğer kadın Belen: Iki dağ arasından geçen yol, geçit; tepe, yüksek yer, üzeri yassı tepe Belgin: Kesin olarak belirlenmiş olan, belirgin açık Belgün: Belli, belirli gün Beliz: Işaret ve iz nişan ve iz Benan: Beni an beni unutma Benay: Ben Ay'ım Ay gibiyim Bengi: Ölümsüz, sonsuz, sonsuza dek sürecek olan, hiç ölmeyecek olan Bengisu: Ölümsüzlük suyu, içene ölümsüzlük vereceği söylenen söylencesel Bensu: Ben su gibiyim, güzelim Beren: Koyun yavrusu, kuzu; güçlü; tanınmış Betül: Erkek eli değmemiş, erkekten uzak yaşayan, namuslu kadın Bezen: Bezek, çok göze çarpan süs Bike: Evlenmemiş, çocuk doğurmamış, erden Bilge: Çok ve sağlam bilgili, bildiğini kendisi ve başkaları için en yararlı bir biçimde kullanabilen, geniş ve derin bilgili Bilgül: Bil ve gül, "bilirsen gülersin, mutlu olursun" Bilgün: "Günü bil" Binnaz: Bin türlü naz eden, bin tane naz Bircan: Biricik ve cana yakın Birce: Biricik, bir tanecik Birgül: Bir tek gül Birim: Bir niceliği ölçmek için kendi türünden seçilen örnek ve değişmez parça; birtanem, biriciğim Biriz: Bir tekiz Birsel: Bir sel gibisin, bir selsin Burcu: Güzel koku, ıtır Burcum: Güzel koku; burcu Burçak: Taneleri hayvan yemi olarak kullanılan, mercimeğe benzeyen bir bitki Burçin: Dişi geyik, bozçin, bürçin Büklüm: Bükülmüş, kıvrılmış şeylerin oluşturduğu halka ya da kat kıvrım Büyüm: Benim büyüm C Canal: Güzelliğinle canlar yak Candan: Içten, yürekten Cankat: Mutluluk getiren cana can kat Canöz: Canın özü, yaşamın özü Cansen: Can sensin Cansın: Tatlısın, sevgilisin Cansun: Güç sun, canlılık sun Ceren: Çöllerde yaşayan, çok hızlı koşan, gözlerinin güzelliğiyle ünlü, ince bacaklı, zarif hayvan Ceylan: Çölde yaşayan, geyik türünden, gözlerinin güzelliğiyle ünlü, çok hızlı koşan, ince bacaklı, çok güzel bir hayvan, ceren Ç Çaba: Bir işi yapmak için harcanan güç Çağ: Belirli bir özelliği göz önünde tutularak ele alınan zaman bölümü Çağıl: Çağ ile ilgili, çağdaş; çakıl, "çağıl çağıl" ikilimesinden biri Çağın: Şimşek, yıldırım Çağla: Erik, kayısı ve özellikle bademin taze yemişi, ham yemişi Çağlayan: Akarsuyun, yüksekten çağıltılarla, köpürerek döküldüğü yer Çığıl: Başa takılan altın Çiçek: Bitkinin, genellikle güzel, kokulu, renkli bölümü Çiğdem: Türlü renklerde çiçek açan bir kır bitkisi Çiler: Güzel ötüşlü, bülbül gibi çileyen Çimen: Doğal olarak biten çim, yeşillik Çise: Çiseleyen yağmur damlası Çisem: Çise D Dal: Ağacın gövdesinden ayrılan kollardan her biri Damla: Yağmur ya da bir sıvanın, çok küçük, yuvarlak biçimli parçası Defne: Defnegillerden, anayurdu Anadolu olan ve özellikle Ege Bölgesin'nde bol yetişen yaprakları güzel kokulu, yaz kış yeşil kalan bir ağaç Demet: Ekin, çiçek gibi bitkilerin birkaçının yada bir bölümünün bir arada bağlanmış biçimi Deniz: Yeryüzünün büyük bir bölümünü örten, derin ve çok geniş tuzlu su Derin: Dibi yüzeyinden yada ağzından uzak olan, derinliği olan; Çok içten gelen ve içe işleyen Devrim: Kısa zaman içinde, olumlu yönde önemli niteliksel değişmelere yol açan devinim Dicle: Kaynağı kuzeydoğu Anadolu'da bulunan, ülkelerimizden sonra Irak topraklarından geçerek denize dökülen büyük ırmak Dilek: Dilenilen şey, istek Diren: Harmanda sapları yaymaya yarayan uzun çatallı ağaçtan yapılmış araç Diril: "Dirilmek"ten buyruk; el dokuması bez Dirim: Canlılık, dirilik, sağlık, yaşam Doğa: Canlı ve cansız nesnelerden oluşan varlığın tümü; Kendi kendini sürekli olarak yeniden yaratan ve değiştiren güç; yaratılış Doğu: Güneş'in doğduğu yön Dolunay: Ay'ın dolun durumu, Ay'ın bütünüyle parlak olduğu zamanki hali, Ay'ın her ayın ortalarında aldığı dolgun görünüm Doruk: Bir dağın, bir tepenin, yüksek bir yerin, tepesi, en yüksek yeri Duru: Bulanık olmayan, açık, temiz Durugül: Arı duru ve gül gibi güzel Durusu: Bulanık olmayan, dalgasız, pırıl pırıl ve dibi görünen su; temiz su Duygu: Iyi ve güzel şeyleri sevebilme, onları duyumsayabilme yeteneği; Anımsanacak duyuş; gönülden uyanan yankı ya da tepki; duyumsama |
|