Köy Halkının Konuştuğu Kelimeler Ve Anlamları |
11-04-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Köy Halkının Konuştuğu Kelimeler Ve Anlamları:a: Aca: Acaba afur: Ahır ağıl: Koyun ve keçi koyulan yer aha: Işte, burada ahrında: Sonra, sonunda akşamcak: Akşamleyin alamuk: Aynı gün içinde havada oluşan değişiklikler anca: şimdi annaklamak: Seyretmek, bakmak, gözlemek ap akuru: Dümdüz ara-ora: Erkeğe söylenen hitap aşam: Akşam ayam: Hava durumu :b: Bağa: Bana baca: Tütüncelik bakagene: Bakarak bakraç: Bakırdan yapılan küçük kova, içinde yemek taşınan kap bayak: Az önce bek: Hızlı, sert bızıklamak: şuursuzca sağa sola atlamak, koşmak bibi: Hala bile-bilegene: Birlikte bişi: Buğday unundan yapılan gözleme bitike: çok az, biraz biyanki: Bu taraftaki boran: Rüzgar bostan: Salatalık böcük: Böcek bucaklık: Terek, mutfak dolabı buymak: üşümak büşürmek: Pişirmek :c: Cablama: Yer çevirmek için kullanılan küçük ağaç dalı caydak: Sade ceyeran: Elektrik cıbıl-cıscıbıl: Hiç bir şeyi yok cındar: Küçük ağaç parçası cömaatlik etme: Arabuluculuk yapma cumbuşlu: Eğlenceli komik cücük: Civciv :ç: çağar: Haber ver çanak: Tabak çapıla: Ayakkabı çaput: Eski elbise çember: Eşarp çenti: Sırt çantası çığırmak: Bağırmak çıtlak: Ateşin sıçraması çit: Tarla çort: Dikenlik, çalılık çömelmek: Oturmak çul: Genellikle kıldan yapılan kaba dokumab d: dana: Ineğin sütten kesilmemiş yavrusu darı: Mısır dekmük: Tekme değemen: Değirmen demlik: çaydanlık debertmek: Kurcalamak depinmek: Kurumak deze: Teyze dırmaç: Yük taşımaya yarayan süslü bağ dinelmek: Ayağa kalkmak doruk: çam ağacı döşek: Yatak :e: eğe: Kesici aletleri bilemeye yarayan alet eletirik: El feneri elliği geçmek: Korkmak emice: Amca erinmek: üşenmek essahmı: Doğrumu :f: fırma fıkıç:kalabalık fışırtmak: Fırlatmak fide: Fidan fistan: Kadın giysisi foğul: Taze mısır fol etmak: Ayıtlamak foltak: Geniş, bol folluk: Tavukların yumurtladığı yer foruz: Horoz g: Gap: Bulaşık garağu: Dalları çekmeye yarayan eğri uçlu uzun çubuk garmak: Avuç garigen: Meşe ağacı gartopu: Patates gaş: Uçurum gatık: Ayran gayda: şarkı türü gayış: Kemer geçek: Bahçe kapısı gelder: Hayvanlara su ve yem verilen kap gene: Yine gır: Beyaza çalan renk gıran: Tepelerdeki düzlük alan girebi: Baltadan daha küçük olup, ince odunları kesmeye yarayan alet gıdık: Küçük sepet gocaman: Yaşlı, ihtiyar gopagene: Koşarak gopça: Düğme got: ölçü kabı gofalak: Baykuş govan: Arı kovanı gö: Yeşil, taze gözcek: Gözlük gübür: çöp güdüne: Mısır tanelerinin iç kısmı güllük: çalılık güz: Sonbahar güzine: Soba :h: Habile: Böyle habu: Bu haburacık: Burası haççak gene: Güzelce hele: Nasıl hardan: Nereden harpıtmak: Yemek yemek hartama: Kiremitin altına koyulan ince tahta haşindi: şu anda haşu: O haulece gene: öylece haura: Orası havle: Böyle helbet: Bu şekilde heri: Elbet hers: Sinir heştama: Dokunma hırp: Kapalı hızan: çocuk :ı-i: ırak: Uzak ırgamak: Kıpırdatmak ırgat: Imece ibrik: Su koyup taşımaya yarayan kulplu, emzikli kap, gügüm ifak: Küçük ilehen: Leğen ileki gün: Geçen gün ilistir: Süzgeç isti: Sıcak :k: Kaat: Kağıt keler: Kertenkele kemsük: Meyve yandikten sonra kalan kısmı kenef: Tuvalet kepelek: Kelebek kermelik: Hayvanların gübrelerinin biriktiği yer kürümek: Sıyırmak kürün: Kızak, taşıma aracı :l: Lös lös: Uyuşuk :M: MAHANA: BAHANE MERAM: İSTEK AMAÇ MEŞERBE: SU İÇİLEN KAP MIK: BÜYÜK ÇİVİ MİLE: MİSKET MUŞMULA: BİR ÇEİT MEYVA, TÖNGEL :N: NAAU: NE NAH: AL :O-Ö: OBA: EV ZİYARETLERİ OBACI: MİSAFİR OHA: HAYVANLARA DURMASI İÇİN SÖYLENEN SÖZ OKARI-OKARI: YUKARI YUKARI OYAN-BİYAN: ÖTEYE BERİYE ÖRÜZGAR: RÜZGAR p: PAKLA: FASULYE PEE: TAŞ TOPLULUĞU PEŞGİR: HAVLU PIRTI: GİYECEK PİSİK: KEDİ PONTUL: PANTOLON POUL: TAZE MISIR PUMBUK: YUMRUK PÜSKÜRÜT: BİSKÜVİ r-Ş: SAC: ÜSTÜNDE ÇÖREK PİŞİRİLMEYE YARAYAN ALET SAHAN: METAL TABAK SAY: KAYA SEKMEN: TAHTADAN YAPILMIŞ OTURAK SELAMETLEMEK: UĞURLAMAK SIÇAN: BÜYÜK FARE SIBIRTLAMAK: SIYIRMAK ŞIRILDAMA: PARLAMA ŞİNDİ: ŞİMDİ :t: Taflan: Kara yemiş tam: Saman koyulan yer tekduran yere: Sebepsiz tepünkü: Tekme terek: Tahtadan yapılmış mutfak rafı tevek: Kendir keten tosarmak: Küsmek tömbelek: Bayram arifesi para toplamak için evlere yapılan manili ziyaretler tömelmek: çömelmek töngel: Muşmula tüneklik: Tavuk kümesi :u: Ukarı: Yukarı ula: Erkeğe mahsus bir hitap sözü urgan: Hayvanların başını bağlamak için kullanılan kalın ip usulcakgene: Yavaşca urya: Rüya üddek: ödlek, korkak üzmek: Koparmak üzüldü: Koptu :v: Vara: Varya :y: Yaba: Harman savurmakta kullanılançatal biçiminde ağaçtan yapılmış alet yal: Hayvanlara pişirilerek verilen yem yalanuz: Yanlız yamsuk: Yassı yaymak: Otlamak yeygü: Hayvanlar için hazırlanan kışlık yem yonga: Kesilen veya yontulan odundan çıkan parçacıklar yumak: Yıkamak :z: Zabaççak: Yarın zahra: Değirmende öğütülmeye götürülen tahıl zatı: Hiç zeğet: Birazdan zembil: Dokuma sırt çantası zibil: çöp zumbuk: Yumruk |
Köy Halkının Konuştuğu Kelimeler Ve Anlamları |
11-04-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Köy Halkının Konuştuğu Kelimeler Ve Anlamlarıbunlar köylülerin konustuğu dye ayırmak bence yanlış onlar ayrı bir cumhhuriyetin insanları değil ayrıca bu kelimeerin coğu normal gündede kullanıyor ahıl mesela küçük ahıor demek sırf köylü kullanmıyorki bir ikincisi de bunların geneli şive olarak yörelerin kullandıkları kelimler |
Köy Halkının Konuştuğu Kelimeler Ve Anlamları |
11-04-2012 | #3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Köy Halkının Konuştuğu Kelimeler Ve Anlamlarıbn ayrım yapmıyorum zaten |
|