Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Nesil Bilinçlendirme Kampı - Gizli Tehlikeler & Tehditler > Atatürk Köşesi > Fikir & Yenilikleri

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
anlatımı, atatürkün, ile, kadını, türk

Atatürk'ün Anlatımı İle; Türk Kadını

Eski 10-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Atatürk'ün Anlatımı İle; Türk Kadını



Büyük atalarımız ve onların anaları, tarihin, olayların tanıklığıyla sabittir ki, cidden yüksek faziletler göstermişlerdir Burada birçok noktalardan sayabileceğimiz o faziletlerin en büyüğü ve en ehemmiyetlisi kıymetli evlâtlar yetiştirmeleriydi Şunu söylemek istiyorum ki, kadınlarımızın umumî vazifelerde üzerlerine düşen hisselerden başka kendileri için en ehemmiyetli, en hayırlı, en faziletli bir vazifeleri de iyi anne olmaktır Bugünün anaları için gerekli özellikler taşıyan evlât yetiştirmek, evlâtlarını bugünkü hayat için faal bir uzuv haline koymak, pek çok yüksek özelliği şahıslarında taşımalarına bağlıdır Bu sebeple kadınlarımız hattâ erkeklerden daha çok aydın, daha çok feyizli, daha fazla bilgili olmağa mecburdurlar Eğer hakikaten milletin anası olmak istiyorlarsa böyle olmalıdırlar
1923 (Atatürk'ün SD II, S 151-52)

Bizce: Türkiye Cumhuriyet anlamınca kadın, bütün Türk tarihinde olduğu gibi bugün de en muhterem mevkide, her şeyin üstünde yüksek ve şerefli bir mevcudiyettir
(Perihan Naci Eldeniz, TTK Belleten, Cilt: XX, Sayı: 80, 1956, S 740)

Bizim dinimiz hiçbir vakit kadınların erkeklerden geri kalmasını talep etmemiştir Allah'ın emrettiği şey, erkek ve kadının beraber olarak ilim ve bilgiyi kazanmasıdır Kadın ve erkek bu ilim ve bilgiyi kazanmasıdır Kadın ve erkek bu ilim ve bilgiyi aramak ve nerede bulursa oraya gitmek ve onunla donanmak mecburiyetindedir İslâm ve Türk tarihi tetkik edilirse görülür ki, bugün kendimizi bir türlü kayıtlarla bağlı zannettiğimiz şeyler yoktur Türk sosyal hayatında kadınlar ilim ve bilgi yönünden ve diğer hususlarda erkeklerden asla geri kalmamışlardır Belki daha ileri gitmişlerdir
1923 (Atatürk'ün SD II, S 86)

Türk kadını dünyanın en münevver, en faziletli ve en ağır kadını olmalıdır Ağır sıklette değil; ahlâkta, fazilette ağır, ağırbaşlı bir kadın olmalıdır Türk kadınının vazifesi, Türk'ü zihniyetiyle, azmiyle koruma ve müdafaaya gücü yeter nesiller yetiştirmektir Milletin kaynağı, sosyal hayatın esası olan kadın, ancak faziletli olursa vazifesini yapabilir Herhalde kadın çok yüksek olmalıdır
1925 (Atatürk'ün SD II, S 231)

Türkiye Cumhuriyetinin esas düşüncesi, kadınları değil, erkekleri dahi, savaş meydanına götürmemektir Fakat Türk Milleti'nin yüksek varlığına, herhangi taraftan olursa olsun, ilişildiği zaman, işte o vakit Türk kadınları Türk erkeklerinin bulunduğu yerde hazır ve gözleyici ve faal olacaklardır Bu, insanlığın yüksek huzuru, sükûnu ve dünya insanlığı için lâzım bir ödev olduğundandır ki, Türk kadını bunu yapacaktır ve yapa gelmektedir ve yapar
(Perihan Naci Eldeniz, TTK Belleten, Cilt: XX, Sayı: 80, 1956, S 742)

Kadının en büyük vazifesi analıktır İlk terbiye verilen yerin, ana kucağı olduğu düşünülürse bu vazifenin ehemmiyeti lâyıkiyle anlaşılır Milletimiz kuvvetli bir millet olmaya karar vermiştir Bugünün gereçlerinden biri de kadınlarımızın her hususta yükselmelerini temindir Bu sebeple kadınlarımız da âlim ve teknik bilgi sahibi olacaklar ve erkeklerin geçtikleri bütün tahsil derecelerinden geçeceklerdir Sonra kadınlar sosyal hayatta erkeklerle beraber yürüyerek birbirinin yardımcısı ve koruyucusu olacaklardır
1923 (Atatürk'ün SD II, S 85-86)

Arkadaşlar, Türk milleti çok büyük vak'alarla ispat etti ki, yenilik sever ve inkılâpçı bir millettir Son senelerden önce de milletimiz yenileşme yolları üzerinde yürümeğe, sosyal inkılâba teşebbüs etmemiş değildir Fakat hakikî neticeler görülemedi Bunun sebebini araştırdınız mı? Bence sebep işe esasından, temelinden başlanmamış olmasıdır Bu hususta açık söyleyeceğim: Bir toplum, bir millet, erkek ve kadın denilen iki cins insandan meydana gelir Kaabil midir ki bir kütlenin bir parçasını ilerletelim, diğerine müsamaha edelim de kütlenin hepsi yükselme şerefine erişebilsin? Mümkün müdür ki bir topluluğun yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça diğer kısmı göklere yükselebilsin? Şüphe yok yükselme adımları, dediğim gibi, iki cins tarafından beraber, arkadaşça atılmak ve ilerleme ve yenilik alanında birlikte yol alınmak gerektir Böyle olursa inkılâp muvaffak olur
1925 (Atatürk'ün BN, S 95)

Ey kahraman Türk kadını, sen omuzlar üzerinde göklere yükselmeye lâyıksın
(1923 Tarsus)

Dünyada hiçbir milletin kadını, "Ben Anadolu kadınından daha fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar hizmet gösterdim" diyemez

Kimse inkâr edemez ki, bu harpte ve ondan evvelki harplerde milletin hayat kabiliyetini tutan hep kadınlarımızdır

Çift süren, tarlayı eken, ormandan odun ve keresteyi getiren, mahsulleri pazara götürerek paraya çeviren, aile ocaklarının dumanını tüttüren, bütün bunlarla beraber sırtıyla, kağnısı ile kucağındaki yavrusuyla, yağmur demeyip cephenin mühimmatını taşıyan hep onlar, hep o ilâhi Anadolu kadınları olmuştur

Alıntı Yaparak Cevapla

Atatürk'ün Anlatımı İle; Türk Kadını

Eski 10-10-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Atatürk'ün Anlatımı İle; Türk Kadını



* Kadın meselesinde cesur olalım Kuruntuyu bırakalım açılsınlar, onların zihinlerini ciddi ilimler ve fen ile süsleyelim Namusu, bilimsel ve sağlıklı bir şekilde açıklayalım Şeref ve gurur sahibi olmalarına birinci derecede önem verelim Sonraki kişisel ilişkilere gelince, karakter ve ahlakımıza uygun eş arayalım ve onunla evlenme şartlarını açık ve kesin olarak kararlaştıralım Ona uymakta kusur edince onun gereğini yapalım Kadın da böyle hareket etsin ( 1918 )

* Kadınlarımızın her millette olduğu gibi, bizim milletimiz için de ne kadar yüksek önemi olduğunu söylemeye lüzum yoktur Bizim milletimizde kadın eskiden bu önemi hakikaten en yüksek derecede kazanmıştır Büyük atalarımız ve onların anaları tarihin, olayların şahitliği ile ispatlanmıştır ki, gerçekten yüksek faziletler göstermişlerdir Burada birçok noktalardan sayabileceğimiz o faziletlerin en büyüğü ve en önemlisi kıymetli evlatlar yetiştirmeleriydi Gerçekten Türk Milleti'nin bütün dünyada, yalnız Asya'da değil Avrupa'da bile büyük ezici gücünü göstermiş olması, görkemli savaşlar yapmış bulunması, hep böyle kıymetli ataların faziletli evlatlar yetiştirmesi ve daha beşikten çocuklarının ruhuna mertlik ve fazilet aşılaması sayesinde olmuştur Şunu söylemek istiyorum ki, kadınlarımızın umumî vazifelerde üzerlerine düşen hisselerden başka kendileri için en önemli, en hayırlı, en faziletli bir vazifeleri de iyi anne olmaktır

*Zaman ilerledikçe, ilim geliştikçe, medeniyet dev adımlarıyla yürüdükçe, hayatın, asrın bugünkü gereklerine göre evlat yetiştirmenin güçlüklerini biliyoruz Anaların, bugünkü evlatlarına vereceği terbiye eski devirlerdeki gibi basit değildir Bugünün anaları için gerekli özellikler taşıyan evlat yetiştirmek, evlatlarını bugünkü hayat için faal bir uzun haline koymak, pek çok yüksek özelliği şahıslarında taşımalarına bağlıdır Bu sebeple kadınlarımız hatta erkeklerden daha çok aydın, daha çok feyizli, daha fazla bilgili olmaya mecburdurlar Eğer hakikaten milletin anası olmak istiyorlarsa böyle olmalıdırlar ( 1923 )

* Belki erkeklerimiz memleketi istila eden düşmana karşı süngüleriyle, düşmanın süngülerine göğüslerini germekle düşman karşısında varlıklarını ispat ettiler Fakat erkeklerimizin meydana getirdiği ordunun hayat kaynaklarını kadınlarımız işletmiştir Memleketinvaroluş sebeplerini hazırlayan kadınlarımız olmuş ve kadınlarımız olmaktadır Kimse inkâr edemez ki, bu harpte ve ondan önceki harplerde milletin yaşama gücünü ayakta tutan hep kadınlarımızdır ( 1923 )
(Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Cilt:II, 1952)

(Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Cilt:II, 1952)

* Bir toplum, bir millet erkek ve kadın denilen iki cins insandan oluşur Mümkün müdür ki, bir kitlenin br parçasını ilerletelim Diğerini görmezlikten gelelim de kitlenin tümü ilerlemeye imkân bulabilsin? Mümkün müdür ki, bir toplumun yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça diğer kısmı göklere yükselebilsin? Şüphe yok, ilerleme adımları, dediğim gibi iki cins tarafından beraber, arkadaşça atılmak ve ilerleme ve yenileşme sahasına birlikte kesin aşamlar yaptırmak lâzımdır Böyle olursa inkılâp başarılı olur Memnuniyetle görmekteyiz ki, bugünkü gidişimiz gerçek ihtiyaçlara yaklaşmaktadır Her halde daha cesur olmak lüzumu açıktır ( 1925 )
(Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Cilt:II, 1952)

* Türk kadını dünyanın en aydın, en faziletli ve en ağır kadını olmalıdır Ağır sıklette değil; ahlakta, fazilette ağır, ağırbaşlı bir kadın olmalıdır Türk kadınının vazifesi, Türk'ü zihniyetiyle, bazusiyle, azmiyle koruma ve müdafaaya gücü yeter nesiller yetiştirmektir Milletin kaynağı, sosyal hayatın esası olan kadın, ancak faziletli olursa görevini yerinde getirebilir Her halde kadın çok yüksek olmalıdır ( 1925 )
(Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Cilt:II, 1952)

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.