Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
gaz, ilhan, kaynağıfransızlar, nazi, odalarının

Nazi Gaz Odalarının İlhan Kaynağı:Fransızlar

Eski 08-20-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Nazi Gaz Odalarının İlhan Kaynağı:Fransızlar




Nazi Gaz Odalarının İlhan Kaynağı:Fransızlar

NAZİ GAZ ODALARININ İLHAM KAYNAĞI : FRANSIZLAR

Soykırım imparatoru İnsan Hakları şampiyonu Fransa'nın atalarının yaptıkları bir kez daha ortaya çıktı Fransa'da yayımlanacak 'Napolyon'un Suçu' adlı kitapta, Fransız liderin Haiti'de 100 bin köleyi gazla katlederek Nazilere ilham kaynağı olduğu gerçeği ortaya çıktı İmparator Napoleon Bonaparte'ın, Nazi lideri Adolf Hitler'in Yahudilere karşı işlediği soykırım suçunun mucidi olduğu ve Hitler'e esin kaynağı oluşturduğu ileri sürüldü

Guadeloupe kökenli Fransız tarihçi Claude Ribbe'nin ortaya attığı bu iddia Fransa'yı karıştırdı Bazı gazeteler, Ribbe'yi aptalca iddialar ortaya atmakla suçladı "Napolyon'un Suçu" adlı kitabı yakında piyasaya çıkacak olan 51 yaşındaki tarihçi, Fransız İmparatoru'nun 19 yüzyılın başında Haiti'de meydana gelen siyah köle ayaklanmasını bastırmak için soykırım uyguladığını öne sürdü Ribbe'nin iddialarına göre, askerlerine asilerin her yola başvurularak öldürülmesi emrini veren Napoleon, 100 binden fazla Afrikalı kölenin öldürülmesinden sorumlu

Asilerin yerine Afrika'dan getirilecek uysal zenci kölelerin yerleştirilmesini planlayan Napoleon, kitaptaki verilere göre, birçok defa kalabalık asi gruplarını gemi ambarlarına doldurarak üzerlerine zehirli sülfür dioksit gazı püskürttü O dönemde San Domingo adı verilen ve Fransız sömürgelerinin incisi olarak tanınan bölgede yürütülen kitlesel kıyım kampanyası sırasında 12 yaşından büyük tüm köleler öldürüldü


'Fransızlar bilmeli'
İddialarını söz konusu kıyıma karışmayan Fransız subaylarının notlarına dayandıran Claude Ribbe, Nazilerden bir asır önce işlenen bu cinayetlerin Hitler'in 2 Dünya Savaşı sırasında Yahudilere karşı uyguladığı "Nihai Çözüm" planı için model oluşturduğunu savundu Ribbe, "Haiti'de mümkün olduğunca fazla siyahın öldürülmesi için emri Napolyon verdi Fransızların o dönemde tam olarak neler olduğunu bilmeleri gerekir" diye konuştu

Piyasaya çıkmadan büyük gürültü koparan Ribbe'nin kitabındaki iddiaları sayfalarına taşıyan France Soir gazetesi, Napoleon ve Hitler'in fotoğraflarını yan yana koyarak, "Nihai çözümü Napoleon mu icat etti?" diye sordu


FRANSAYA ŞOK TEPKİ:

Geçtiğimiz günlerde 2 Dünya Savaşı'nın müttefiklerin zaferi ile sonuçlanmasının 60 yıldönümünü büyük törenlerle kutlayan Batılılar, Cezayir Cumhurbaşkanı Buteflika'nın çağrısı karşısında biraz şaşırdılar Buteflika "Fransa'nın Setif ve Guelma'da yaptığı soykırımı kabul ederek özür dilemesini" istiyordu

Buteflika'nın çığlığına, "insancıl(!)" Batı medyası (ve Türk Mütareke Medaysı da) hemen hemen hiç yer vermedi Zavallı Cezayir'in Ermeniler gibi, ABD'de, Fransa'da, İsviçre'de dolar milyoneri lobicileri ve içeride "işbirlikçi entelleri" yoktu

Ardından, Cezayir Senato Başkanı Amar Bakhuş patladı ve "Fransa önce kendi evinin önünü temizlemeli Ermeni soykırımı iddiaları Türkiye'nin önüne bahane olarak konuluyor Müslüman bir nüfus AB'de istenmiyor" dedi Bakhuş, Fransa'nın arşivlerini açmasını ve 1500000 Cezayirli'nin hesabını vermesini istiyordu

Bu çığlık da pek duyulmadı Türk medyası bile, dost ve kardeş ülkeden gelen bu inanılmaz desteğe öylesine yer verdi Halbuki yer yerinden oynamalı idi

Fransa ne mi yaptı? Hemen her gün, "Türkiye sözde Ermeni soykırımını kabul etmezse AB'ye giremez" diye ahkam kesen Fransa Dışişleri Bakanı Michel Barnier, inanılmaz bir "yüzsüzlük" ile "Cezayirdeki olayları tarihçilere bırakalım" deyiverdi Barnier, ardından yıllardan beri Ermeni iddialarının tarihçilere bırakılmasını isteyen Türkiye'ye gene kinini kustu: "Türkiye soykırımı kabul etsin"

Bunlar, çifte standart değildir "YÜZSÜZLÜK"tür Mideniz bulanıyor, değil mi?

Ne Osmanlı'yı unuttular, ne de Fransa'yı
Cezayir'de insanlar hâlâ Arapça'ya birlikte Fransızca konuşuyor (Fransızca'yı savaş ganimeti sayıyorlar), Fransa'ya karşı aynı anda hissettikleri aşk ile nefretin karanlık, derin kuyularında kıvranıyor olsalar da, Osmanlı'ya ve Türklere, Türkiye'ye karşı geçmişten gelen güçlü bir sevgi ve minnet duyuyorlar Bunu da her fırsatta dile getiriyorlar

Peki biz ne yapalım? Cezayir Cumhurbaşkanı Buteflika'nın, geçtiğimiz aylarda Cezayir'i ziyaret eden Dışişleri Bakanımız Abdullah Gül'e, Osmanlı yönetiminde yaşadıkları ve 'bağımsızlık dönemi' olarak adlandırdıkları 300 yılı aşkın süreyi hatırlatarak "Bizi neden bıraktınız?" diye sorduğunu unutalım mı? Bağımsız bir devletin başkanının neden, hangi bilgi ve duyguyla böyle bir soru sorduğunu, aslında ne söylediğini anlamazdan mı gelelim?

Cezayir'de Türk rakamlarına göre 600 bin, Fransız rakamlarına göre 2 milyon Türk asıllı Cezayirlinin yaşadığını, başkent Cezayir'in üç büyük hastanesinin adının İstanbullu, İzmirli ve Mustafa Paşa olduğunu; Osmanlı ve Barbaros Hayreddin Paşa'ya olan sevgilerinin göstergesi olarak Barbaros, Hayreddin, Uluçali ve Osmani gibi soy isimlerinin yanı sıra, Hazneci, Demirci, Başterzi, Barutçu, Sabuncu, Silahtar gibi Osmanlıdan kalma meslek adlarını da aile isimleri olarak gururla taşıdıklarını; Cezayir'de Türk asıllı olmanın önemli bir asalet göstergesi olarak gururla ifade edildiğini; Cezayirlilerin Türkleri bir kardeş olarak görüp bağırlarına bastıklarını unutabilir miyiz? Unutmalı mıyız? Onların da unutmalarını mı beklemeliyiz?

Cezayirliler her fırsatta ve ısrarla, Barbaros Hayreddin sayesinde, İspanyol saldırıları yüzünden Aztekler ve İnkalılar gibi tarih sahnesinden silinip gitmekten kurtulduklarını, Osmanlı'nın kendilerine özerklik tanıxxxxx, barış ve kardeşlik içinde yönettiğini anlatıyorlar Osmanlı'yı unutmadıkları gibi Fransızların neler yaptıklarını da unutmuyorlar 1516'dan 1830'a kadar 3 yüz yılı aşkın bir süre esenlik içinde Osmanlı yönetiminde kaldıktan sonra, Osmanlı İmparatorluğu'nun zayıf düşmesinden istifade eden Fransızlar tarafından -gösterdikleri büyük dirence rağmen- işgall edildiklerinde neler yaşadıklarını, ne işkencelere maruz kaldıklarını, bir buçuk milyon şehit verdiklerini ve ulusal kahramanları Emir Abdel Kadir'in önderliğinde başlayan Kurtuluş Savaşı'nı kazanana dek nasıl mücadele ettiklerini de hafızalarında capcanlı tutuyorlar

Bizim de, bu direnişte Cezayir'le ve Cezayirli kardeşlerimizle birlikte olduğumuzu hatırlamamız, hiç unutmamız ve Cezayir'e Fransız kalmamamız icap etmez mi?

Türkiye Cezayir Kurtuluş Savaşı'na destek verir
1960 yılının Mart ayında -27 Mayıs İhtilali'nden önceki meclis döneminde-, TBMM bünyesinde Afrikalı Müslüman Halklarla Dayanışma Grubu kurulur Bu grubun temel amacı Cezayir'in bağımsızlık mücadelesine destek vermektir Dönemin Başbakanı Adnan Menderes'in talimatıyla Genel Kurmay Başkanlığı'nın tayin ettiği bir general aracılığıyla, Libya üzerinden Cezayir'e, ciddi miktarda silah ve mühimmat sevk edilir

Milli Türk Talebe Birliği'nin organizasyonuyla Cezayir'e bağımsızlık mitingleri düzenlenir Halk geniş bir katılım göstererek Cezayirli kardeşlerinin yanında olduğunu gösterir Ayrıca Konya ve Bursa esnafının topladığı para bağımsızlık hareketinde kullanılmak üzere Cezayir'e gönderilir Yani Türkiye devlet ve toplum olarak bağımsızlığı için savaşan Cezayir'in yanında yer alır

Türklerin Kurtuluş Savaşı'nda, Fransız ordusunda yer alan Cezayirli askerlerin Maraş ve Adana'da "Türk kardeşlerimize ateş etmeyiz" diyerek silah bırakmaları da; 17 Ağustos 1999'daki 74 şiddetindeki Gölcük depreminde Cezayir'in, 12 Mayıs 2003'te 78 şiddetindeki Cezayir depreminde Türkiye'nin yardıma koşması da, iki halk arasındaki 'kara gün dostluğu'nun bir göstergesi olarak arşivlere de, hafızalara da kaydedilir

Ya şimdi ve sonra?
Cezayir'le din, tarih ve kültür birliğimizin olduğu, iki milletin birbirine asırlardır kardeş gözüyle baktığı malumun ilanı Geçmişe ait ve durağan Cezayir Sokağı'nın adının Fransız Sokağı'na çevrilmesine, "Fransa'nın Cezayir Soykırımı" adlı belgeseli hazırlayan Attila Hakan Ganimgil'in Fransız Sokağı'nda başına gelenler, sırayla bir yıllık yakın geçmişin dökümü

Bundan sonra Cezayir'le, Cezayir Sokağı'yla nasıl bir ilişki kuracağımız, nasıl bir bilinç oluşturacağımız ise güncel Sorulması ve cevaplanması gereken soru şu: Cezayir'e ve Cezayir Sokağı'na Türk olarak mı bakacağız yoksa Fransız olarak mı?

Cezayir Soykırımı

Fransa'da,Cezayir'de yaptığı katliam ve işkenceleri itiraf eden emekli general hakkında Savunma Bakanlığı'nın disiplin soruşturması açacağı bildirildi

Fransız emekli general Paul Ausaresses'in, yazdığı bir kitapta, Fransız ordusunun Cezayir'de işlediği katliamları açıkça itiraf etmesi, ülke çapında geniş yankı uyandırmıştı

Chirac'ın isteği

Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın, Savunma Bakanı Alain Richard ile görüşmesinden sonra bir açıklama yapan Elysee Sarayı, emekli general hakkında disiplin soruşturması açıldığını resmen bildirdi Emekli generalin, suçlu bulunması halinde özlük haklarını kaybetmesiyle emekli maaşının indirilmesinin gündeme gelebileceği bildirildi

Dehşete düştü!

Chirac, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada, generalin itiraflarından ''dehşete düştüğünü'' belirterek, kendisine daha önce verilen liyakat nişanının geri alınmasını istemişti Eski gizli servis başkanı 83 yaşındaki Fransız general, bazen kendisinin emir verdiği, bazen de bizzat tanık olduğu, Fransız ordusunun Cezayir'de yaptığı katliam, işkence ve yargısız infazlara, ''Özel Servisler, Cezayir 1955?1957'' adlı kitabında geniş bir biçimde yer verdi
alıntı


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.