![]() |
Nutuk...Tamamı.. |
![]() |
![]() |
#121 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Nutuk...Tamamı..İNSAF VE MERHAMET DİLENMEKLE MİLLET İŞLERİ, DEVLET İŞLERİ GÖRÜLEMEZ İnsaf ve merhamet dilenmekle millet işleri, devlet işleri görülemez ![]() ![]() ![]() ![]() "İnsaf ve merhamet dllenmek gibi bir ilke yoktur ![]() ![]() Efendiler, Cemal Paşa'ya komuta değişikliği ile ilgili noktalarda verdiğimiz cevabı bilginize surımuŞtum ![]() Temel noktalar üzerindeki gÖrüşlerimiz şunlardı: 1- İtilâf Devletleri'nin her biri, bütün Türkiye'den en büyük çıkarlarını sağlamak peşindedirler ![]() ![]() ![]() 2 - Kabine bildiri yayınlamakta acele etmemelidir ![]() ![]() ![]() Meclis toplandıktan ve orada kuvvetli bir "Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Grubu" meydana geldikten sonra, bildiriye sıra gelebilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu bildiriye temel olacak önemli noktalar Sıvas Genel Kongresi'nin bildiri ve tüzüklerinde yer almıştır ![]() ![]() ![]() ![]() 3 - Dahiliye Nâzırı'nın çekilmesiyle kabinede bir bunalım doğmasına sebep görülmemektedir ![]() ![]() ![]() ![]() Meclis açıldıktan sonra, Dahiliye ve Hariciye Nâzırlan'nın kesin olarak değiştirilecekleri yolundaki işareti anlayamadık ![]() Düşmanların Meclis'i açtırmak istemeyecekleri tabiîdir ![]() ![]() ![]() 4 - Milletvekillerinin görüşmelerde bulunmak üzere Ankara'ya gelmeleri yararlıdır ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Nutuk...Tamamı.. |
![]() |
![]() |
#122 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Nutuk...Tamamı..ANKARA HALKI İLE YAKINDAN TANIŞMAK İÇİN VERDİĞİM KONFERANS Efendiler, beni gerçekten samimî, parlak ve güven verici duygularla karşılamış olan sayın Ankara halkı ile daha yakından tanışmak ve onlarla börüşmek bir görev hükmünde idi ![]() ![]() Bu konferansın temel noktaları üzerinde kısaca konuşayım: W i l s o n prensipleri: Bu prensiplerin 14 maddesinden Türkiye ile ilgili olanları vardı ![]() ![]() 30 Ekim 1918 tarihinde imzalanan Mondoros Mütarekesı'nin maddeleri ve bu maddeler arasında özellikle yedincisi, beyni yakan ateşten bir zehirdi ![]() ![]() İstanbul'da biribiri ardınca gelen ve âciz kimselerden kurulmuş olan kabineler, şerefsiz, haysiyetsiz ve aşağılık görünüşleriyle, suçsuz ve Tanrı'ya bel bağlamış olan milletin sembolü olarak tanındı; değer vermeye lâyık görülmemeye başlandı ![]() ![]() ![]() Dokuz aydan beri, başlayan milli uyanış ve faaliyet, durumu ve görünüşü değiştirdi ve daha, çok değiştirecektir ![]() ![]() ![]() Ferit Paşa Kabinesi'ni düşüren millettir ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Nutuk...Tamamı.. |
![]() |
![]() |
#123 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Nutuk...Tamamı..ANKARA'YA GELEN MİLLETVEKİLLERİYLE YAPTIĞIM TEMASLAR Efendiler, şimdi Ankara ya gelen milletvekilleriyle ya pılan temas ve görüşmelere gelelim: Milletvekilleri, aynı günde veya günlerde toplu olarak bulunamadılar ![]() ![]() ![]() Herşeyden önce, manevî gücün, kalp ve vicdan gücünün yüksek tutulması şarttır ![]() ![]() Önce içteki ve dıştaki duzumun güven ve ferahlık verici nitelikte gelişen noktalarını ve yönlerini araştırarak açıklamaya ve ispata çalıştık ![]() ![]() Bir toplumun yaşamasının ve mutluluğunun, ancak gayelerinde ve gayelerinin gerçekleştirilmesinde tam bir birlik halinde bulunmasına bağlı olduğunu açıkladık ![]() ![]() ![]() Millet, tarihin, ancak devletlerin yıkılış ve çöküş gibi bunalımlı zamanlarında kaydettiği çok önemli ve tehlikeli anları yaşıyordu ![]() ![]() Türk milleti bu gerçeği anlamaya başlamıştı ![]() ![]() ![]() Bu sebeple, durumu ve gerçeği bilenler, ellerinden geldiği kadar, bağlı bulundukları millete ışık tutup yol göstererek, ona kurtuluş hedefine yürümekte önderlik etmeyi en büyük insanlık görevi bilmelidirler ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Nutuk...Tamamı.. |
![]() |
![]() |
#124 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Nutuk...Tamamı..TÜRK MİLLETİNİN EN BELİRGİN İSTEK VE İNANCI: KURTULUŞ Türk milletinin kalbinden, vicdanından doğan ve ilham alan en köklü en belirgin istek ve inancı belli olmuştu: Kurtuluş ![]() ![]() Bu kurtuluş feryadı Türk vatanının bütün ufuklarında yankılanmaktaydı ![]() ![]() ![]() ![]() Bu kongrelerde alınan kararlara bağlı olduklarını bildirdikleri için milletçe vekil seçilen kimseler, her şeyden önce, bu kararlara bağlı şahıslardan oluşan ve bu kararları ilân eden dernekle ilişkili bulunduklarını gösterir ad taşıyan bir grup kuruculardı: "Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Grubu" ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Nutuk...Tamamı.. |
![]() |
![]() |
#125 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Nutuk...Tamamı..MİSAK-I MİLLİ HAZIRLANIYOR Efendiler, milletin emel ve gayelerinin kısa bir programın temelini oluşturacak şekilde topluca ifadesi de görüşüldü ![]() ![]() ![]() Efendiler, görüştüğümüz her şahıs veya bütün şahıslar, bizimle düşünce ve görüş birliği yaparak ayrılmışlardı ![]() ![]() ![]() Çünkü, Efendiler, bu grubu kurmayı vicdan borcu, millet borcu bilmek durum ve kabiliyetinde bulunan efendiler inançsız idiler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İnançsız idiler; çünkü, millî dâvânın ciddiliğine ve kesinliğine ve bu dâvanın dayanağı olan millî teşkilâtın sağlamlığına inanmıyorlardı ![]() Korkak idiler; çünkü, millî teşkilâttan olmayı tehlikeli görüyorlardı ![]() Cahil idiler; çünkü, tek kurtuluş dayanağının millet olduğunu ve olacağını takdir edemiyorlardı ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Nutuk...Tamamı.. |
![]() |
![]() |
#126 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Nutuk...Tamamı..MİLLİ ÜLKÜ VE MİLLİ TEŞKİLATIN KISA BİR ZAMANDA SAĞLADIĞI ŞEREF VE VARLIĞI KÜÇÜMSEYENLER Bundan başka, Efendiler, nankör ve bencil idiler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Erzurum'da, Sıvas'ta söylenmiş ve tespit edilmiş bir adı, olduğu gibi kabul etmek küçüklük olmaz mıydı?! O addan daha anlamlı bir ad mı yoktu?! Evet, işittik Efendiler; varmış: "Fellâh-ı Vatan Grubu" Efendiler, geçmişe ait safhaları ve olayları burada anlatabileceğim çerçeve içinde, gerçeğe uygun olarak tespit etmek kararındayım ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Nutuk...Tamamı.. |
![]() |
![]() |
#127 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Nutuk...Tamamı..ANKARA'DA TOPLANMA DÜŞÜNCESİ Ben, Meclis-i Mebusan'ın, İstanbul'da saldırıya uğrayacağını, dağılacağını, kesîn olarak bekliyordum ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İşte bu görevi yaparken, milletçe yanlış anlaşılmaya yol açmamak için, tedbir olarak da bir şey düşünmüştüm: Meclis-i Mebusan Başkanlığına seçilmek ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gerçekte İstanbul'a gitmeyecektim ![]() ![]() Bu tedbirin uygulanması, elbette, Meclis'e giden ve gerçek durumu kavramış olması gereken arkadaşların yardım ve gayretleri ile mümkün olabilecekti ![]() Efendiler, bu konuyu gereken kimselere açtım ![]() ![]() ![]() Ancak, pek az, belki bir veya iki arkadaştan başkasının, bu düşüncenin sözünü bile etmediklerini öğrendim ![]() Bu konuda hâkim olan düşünce ve mantık şuymuş: Bunca milletvekilleri içinde Meclis Başkanı olabilecek değerde bir adam bile yok mudur ki, Meclis'te bulunmayan bir milletvekilini kendi yokken başkan seçeceğiz ![]() ![]() ![]() Bir başka mantık da, Meclis Başkanlığı'na Kuva-yı Milliye Başkanı'nı seçmek, daha ilk günden, Meclis üzerine şüphe ve saldırıyı çekme fırsatı vermektir ![]() ![]() Böyle düşünen ve mantık yürütenlerin, bana pek de uzak insanlar olmadığını görenler, susmayı tercih etmişler ![]() ![]() ![]() Efendiler, itiraf etmeliyim ki, bu tedbirin alınmamış olması, Meclis dağıldıktan sonra beni küçük bir güçlükle karşılaştırmıştır ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Nutuk...Tamamı.. |
![]() |
![]() |
#128 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Nutuk...Tamamı..HARBİYE NAZIRI CEMAL PAŞA'NIN İŞTEN UZAKLAŞTIRILMASI TEKİFİ KARŞISINDA ALİ RIZA PAŞA KABİNESİ Efendiler, Meclis-i Mebusan 12 Ocak 1920 tarihinde açılmıştı ![]() ![]() Geciktirilmesi sorumluluğu gerektirir ![]() ![]() ![]() Ankara'da 20' nci Kolordu Komutanlığı'na Mustafa Kemal Paşa Hazretleri'ne: İngilizler, hükûmete verdikleri bir notada, benimle Cevat Paşa Hazretleri'nin görevden çekilmemizi istediler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Harbiye Nazırı Cemal Bu telgraf 22 Ocakta elimize geçmişti ![]() ![]() Harbiye Nâzırı Cemal Paşa Hazretleri'ne 22 ![]() ![]() 1 - Verilen notayı olduğu gibi lûtfeder misiniz? 2 - Yapılan teklifi yerine getirmekte acele etmeyiniz ![]() ![]() Mustafa Kemal Cemal Paşa 'nın, imzasını gizleyerek verdiği karşılık şuydu: Çok ivedi Kadıköy, 22 ![]() ![]() Ankara'da 20' nci Kolordu Komutanlığı'na Mustafa Kemal Paşa Hazretleri'ne: Notanın kısaltılmış sureti aşağıdadır: 1 - Özel olarak seçilmiş subayların Kuva-yı Milliye kurmaylıklarına göderilmeleri, 2 - 14' ûncü Kolordu'dan bir kısım erleri ayırıp terhis etmek suretiyle Kuva-yı Milliye'ye asker gönderilmesi, 3 - Top kaması ve diğer malzemenin kaçırılması, 4 - Zonguldak'tan İstanbul'a gelen taburun geri gönderilmesini geciktirmek, 5 - Afyonkarahisar'dan Alaşehir'e alay nakletmek, 6 - Bursa'dan Bandırma'ya bir alay nakletmek, 7 - Bu işlerde, Harbiye Nâzırı ile Genelkurmay Başkanı'nın şahsen rolleri olduğu anlaşılmıştır ![]() ![]() Dikkat buyurulursa, Aydın cephesi meselesi bu notada söz konusu bile değildir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Başyaver Salih Cemal Paşa, bu notada, Aydın cephesinin söz konusu edilmediğini diğini işaret etmekle bilmem ne demek istiyor? Şüphe yok ki, söz konusu olan Aydın cephesidir, ona yardımdır ve Kuva-yı Milliye'dir ![]() ![]() Cemal Paşa'ya, bu telgrafına karşılık olarak verdiğim cevapta, şu emri verdim: Harbiye Nâzırı Cemal Paşa Hazretleri'ne 22 ![]() ![]() Görevden çekilmek suretiyle İngilizlerin isteğine uymanız, öyle tehlikeli bir durum yaratır ki, sizin görevden çekilmemekle ortaya çıkacağını düşündüğünüz tehlikeden daha ağırdır ![]() ![]() ![]() ![]() Hey'et-i Temsiliye adına Mustafa Kemal Ali Rıza Paşa 'ya da şu telgrafı yazdım: Ankara, 22 ![]() ![]() Sadrazam Hazretleri'nin Yüksek Katına İngilizlerin, Harbiye Nâzırı'nın ve Genelkurmay Başkanı'nın değiştirilmesini istemeleri, devletin siyasî bağımsızlığına kesin bir tecavüzdür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Hey'et-i Temsiliyesi adına Mustafa Kemal O gün Cemal Paşa 'ya da şu telgrafı yazdım: Kişiye özel, çok ivedi 22 ![]() ![]() Harbiye Nazırı Cemal Paşa Hazretleri'ne İngilizlerin emri üzerine Harbiye Nezareti görevinden ayrıldıkları anlaşılıyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hey'et-i Temsiliye adına Mustafa Kemal Sadrazam ile telgraf başında şu yazışmalar yapıldı: Bâbıâli, 22 ![]() ![]() Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Hey'et-i Temsiliyesi'ne Harbiye Nâzırı Cemal Paşa'nın kabineden çekilmesi ve Genelkurmay Başkanı Cevat Paşa'nın değiştirilmesi, yalnız İngilizler tarafından istenmiş değildir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Efendiler, Sadrazam Paşa kendilerine hakaret edene değil de bize dehşetli bir ültimatom veriyor ![]() Sadrazam Paşa Hazretleri'ne Kongre, 22 ![]() ![]() Yüksek şahsiyetlerinin telgrafları üzerine, Hey'et-i Temsiliye'ce bir karar alınmak için, öncelikle üıltimatom suretinin olduğu gibi bilinmesine kesin bir ihtiyaç vardır ![]() ![]() Hey'et-i Temsiliye adına Mustafa Kemal Erenköy, 22/23 ![]() ![]() Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Hey'et-i Temsiliyesi'ne C: Görüşüldükten sonra bildirilecektir ![]() Sadrazam Ali Rıza Burada söylemeliyim ki, hükûmet bu nota suretini bize olduğu gibi vermek istememiş ve vermemiştir ![]() Sadrazama verdiğim cevap şudur: Sadrazam HazretIeri'nin Yüksek Katına 22 ![]() ![]() Ültimatom suretini gördükten sonra kesin kararı sınacağız ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hey'et-i Temsiliye adına Mustafa Kemal C e m a l P a ş a, son telgrafımıza, 23/24 Ocakta verdiği karşılıkta, çekilmesinin zaruri olduğundan ve Millî Meclis'in nasıl bir davranış içinde olacağını beklemek gereğinden söz ediyordu (Belge: 221 ) ![]() Efendiler, aynı gün öğle vakti, Ankara, Erzurum, Sıvas, Diyarbakır, Bandırma, Balıkesir, Konya, Edirne, İstanbul ve Bursa'da bulunan komutânlara durum ve görüşümüz bildirilerek dikkatleri çekildi ve düşünceleri soruldu (Belge: 222) ![]() İstanbul'daki 10'uncu Kafkas Tümeni Komutanı Kemalettin Sami Bey'e de (Berlin Büyükelçisi Kemalettin Sami Paşa'dır), ayrıca şu emri verdim: 10' uncu Kafkas Tümeni Komutanlığı'na 22 ![]() ![]() Hemen Rauf Bey'i bularak durumu birlikte ve güvenlik tedbiri alarak takip etmenizi rica ederiz ![]() ![]() ![]() ![]() Efendiler, Rauf Bey, Bekir Sami, Cami Bey ve bütün tün milletvekillerine de Kafkas Tümeni Komutanı Kemal, Müstahkem kem Mevki Komutanı Şevket ve Harbiye Nezareti Başyaveri Salih Bey 'ler vasıtalarıyla ve şifreli telgrafla şu tebliğde bulundum: 22 ![]() ![]() İngilizler, Harbiye Nâzırı Cemal Paşa ile Genelkurmay Başkanı Cevat Paşa'nın görevden çekilmesini istemişlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Önce, Meclis'in dağıtılması ile ilgili olarak, Meclis'te ansızın bir iradenin okunması ihtimali ile karşı karşıya kalınmamalıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hey'et-i Temsiliye adına Mustafa Kemal Bu tebliğin sureti olduğu gibi bütün komutanlara bildirildi ![]() Efendiler, Ayrıca Rauf Bey'e de 23 Ocak 1920'de, 10'uncu Kafkas Tümeni Komutanı vasıtasıyla yazdığım şifrede, "Harbiye Nâzırı'nın görevden çekilmesi bir oldubitti olmakla birlikte, işin önemi devam etmektedir" dedim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aynı tarihte,10'uncu Kafkas Tümeni Komutanı ile Rauf Bey'e şu ortak talimatı vermiştim: Hükûmetin, İtilâf Devletleri temsilcilerinin tekliflerini kabul etmemekte direnerek; Barış Konferansı'nı, İtilâf Devletleri'nin Kuva-yı Milliye'den dolayı Türk hükûmetini düşürmeye karar verdiğini, bütün dünyaya karşı ilâna mecbur etmesi gerekir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Nutuk...Tamamı.. |
![]() |
![]() |
#129 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Nutuk...Tamamı..ANADOLU'DA BULUNAN YABANCI SUBAYLARIN TUTUKLANMASI KARARI Efendiler, yabancıların İstanbul'da saldırılarını artırarak nâzır veya milletvekillerinden bazılarını tutuklamaları ihtimaline karşı, Anadolu'da bulunan yabancı subaylann tutuklanmalarına karar verdim ![]() ![]() Efendiler, milletvekillerine yazdığım telgrafa, Vasıf, Rauf , Bekir Sami Beyler 'in ortak imzasıyla cevap geldi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ben, ne Hükûmet'e ne de Meclis'e birşey yazmamaya karar vermiş ve işi artık sayın milletvekili arkadaşlarımıza bırakmıştım (Belge: 228) ![]() Efendiler, İstanbul'daki şahısların hareketlerini hangi tavsiyelere göre ayarladıklarını belirtebilmek için şu kısa bilgiyi arz edeyim: Filân siyasî temsilci, çok namuslu ve doğru sözlü ve Türk dostuymuş muş ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İstanbul'daki şahıslar, abiz bu sözlerin samimiyetle söylendiğinden şüphe etmiyoruz diyorlardı (Belge: 229) ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Nutuk...Tamamı.. |
![]() |
![]() |
#130 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Nutuk...Tamamı..MECLİS-İ MEBUSAN'IN BAŞKANI SEÇİLMEM SAKINCALI GÖZÜKÜYOR Efendiler, milletvekilleri, İstanbul'da toplandıktan bir hafta sonra, Başkanlık Divanı ve dolayısıyla Meclis Başkanlığı seçimi ile ilgili görüşmelere başlamışlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Efendiler, benim başkanlığımı ortaya atan demek ki, yalnız Şeref Bey oluyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Efendiler, Rauf Bey 'in başkanlık konusundaki açıklamasına verdiğim cevapta demiştim ki: "İleri sürülen sakıncalar, daha önce etraflıca düşünülen şeylerdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Efendiler, Harbiye Nâzırı'nın ve Genelkurmay Başkanı'nın zorla düşürüldüğünü biliyoruz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Efendiler, Reşat Hikmet Bey 'in kurtarılması için de Ankara'dan çalışmak gerekiyordu (Belge: 231 ) ![]() Rauf Bey'in, Meclis'in durumunu anlatan 27 Ocak 1920 tarihli şifreli telgrafında endişe verici bazı cümleler vardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Rauf Bey'e, 7 Şubat 1920'de gönderdiğimiz bir yazıda, şu düşüncelerimizi bildirdik: Milletvekilleri, İstanbul'daki iç ve dış etkilere kapılarak, barışa yönelme gayesini ihmal edip, kölelik, mevkî kapma hırsı, kıskançlık, kuruntu v ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Nutuk...Tamamı.. |
![]() |
![]() |
#131 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Nutuk...Tamamı..HÜKÜMETİ MUTLAKA DÜŞÜRMEK VE KESİN MÜCADELE DURUMUNA GEÇME GEREĞİ Efendiler, Ali Rıza Paşa Kabinesi ekilmemiş, Meclis de bir problem çıkarmaktan sakınarak, onu düşürmek yoluna gidememiş ve bazı üyeleri değiştirilmiş olan Ali Rıza Paşa Kabinesi'ne güven oyu vermiştir ![]() Ali Rıza Paşa Kabinesi'nin Meclis huzurunda okuduğu hükûmet programını bilmem hatırlar mısınız? Bu programda: Sadrazam Paşa, yaptığı en önemli görevi sözlerine başlangıç olarak alıyor; İstanbul Hükumeti ile Anadolu arasında haberleşmenin kesilmesine kadar varan anlaşmazlığın giderilmesini başardığını, bundan böyle millî iradenin yüce Meclis'te tecellî edeceğini, artık meşrutiyet ilkelerine tam olarak uyulabilmesi için bir engel tasavvur etmediğini söylüyordu ![]() Efendiler, bu sözlerle, Hey'et-i Temsiliye'nin millî irade adına hareket etmesine ve meşrutiyet ilkelerine uygun hareketlere engel olmasına artık yer olmadığı gibi bir anlam sezdirilmek isteniyor ![]() ![]() Hükûmet, siyasî zümrelere karşı tarafsızlıktan ayrılmadığını ve ayrılmayacağını bir kere daha belirttikten sonra, bugüne kadar elde ettiği başarıların derecesinin takdirini Meclis'e bırakıyor ![]() Sadrazam, devlet idaresinin düzeltilmeye muhtaç olduğunu söyleyerek Osmanlı Devleti'nin, her yabancı devlet baskısı karşısında kaldıkça başvurduğu eski politikasını yeniden canlandırarak, dünyaya yeni düzeltmeler yapılacağı sözünü veriyor: "Yabancıların imtiyazlarını genişleteceğiz ![]() ![]() ![]() Sadrazam Paşa, dışişlerinden bahsederken de "Ateşkes Anlaşması hükümlerinden ayrılmamak, hükûmetçe gerekli görülmektedir" taahhüdünde dünde bulunurken, "İzmir'in işgalinden dolayı meydana gelen kaynaşma ma ve karışıklığa son verecek olan, ancak barıştır" demekle yetiniyor; kararlılık ve ileri görüşlülüğün güçlükleri yeneceğine tam bir inancı bulunduğunu söyleyerek, programını bitiriyor (Belge: 235) ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Nutuk...Tamamı.. |
![]() |
![]() |
#132 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Nutuk...Tamamı..ALİ RIZA PAŞA VE KABİNESİ'NİN İÇ YÜZÜ Efendiler, Meclis-i Meb'usanca kabul edilen bu programı tahlil ve yorumdan geçirerek burada vakit kaybetmeyi gereksiz sayarım ![]() Yalnız Efendiler, Sadrazam Ali Rıza Paşa'nın ve kabinesinin içyüzünü ve utanmazlığını gösteren bir belgeyi aynen bilginiz sunmama müsaadenizi rica edeceğim: Çok ivedi İstanbul,14 ![]() ![]() Valiliklere ve Müstakil Sancaklara Son olarak Meclis-i Meb'usan'da okunan ve büyi ![]() ![]() Efendiler, böyle bir genelgeye ne gerek vardı? Hey'et-i Temsiliye'yi millet gözünde küçük düşürmekte, onun cezalandırılabileceğinden bahsetmekte ne yarar vardı? Eğer Hey'et-i Temsiliye zaman zaman hükûmetin dikkatini çekmeyi gerekli görüyor idiyse, bu hareketinin ne kadar temiz ve yüksek düşüncelere dayandığından ve ne derece vatanla ilgili zaruretler yüzünden yapıldığından hâlâ $üphe edilebilir miydi? Hey'et-i Temsiliye'yi, dolayısıyla milletin birlik ve dayanışmasını yok etmeyi asıl hedef olarak kabul eden hükûmet, Aydın, Adana, Maraş, Urfa Antep cephelerinde sürüp gitmekte olan çarpışmalardan ise, asla duygulanmış görünmüyordu ![]() ![]() ![]() Efendiler, Sadrazam'ın bu genelgesi üzerine biz de şu genelge ile milletin dikkatini çekmeyi gerekli bulduk ![]() Genelge 17 ![]() ![]() Milll iradenin kanun3 olarak varlığını gösterdiği yer olan Meclis-i Meb'usan'ı açarak millî hakimiyeti ispatlayabilen Cemiyetimizin, en önemli ve başlıca görevlerinden biri de, milli dâvâya uygun ilkeler çerçevesinde bir banş yapılıncaya kadar, milli birliği korumaktır ![]() ![]() ![]() ![]() Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Hey'et-i Temsiliyesi adına Mustafa Kemal |
![]() |
![]() |
![]() |
Nutuk...Tamamı.. |
![]() |
![]() |
#133 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Nutuk...Tamamı..ALDATICI SÖZ VERMELER, AĞIR İTİRAFLAR Efendiler, İstanbul'dan gönderilen 19 Şubat 1920 tarihli yazıda, "İngiliz Dışişleri Bakanlığı'ndan İstanbul'daki siyasi temsilciliğine gelen ve siyasî temsilcilik tarafından da resmen hükûmete yapılan sözlü tebligatta, padişahlık başkentinin Osmanlı Devleti'nde bırakıldığı bildirilmiş; fakat bununla birlikte, Ermeni katliamının durdurulması ve Yunanlılarla bütün İtilâf Devletleri'nin kuvvetlerine karşı olan tutumumuzun değiştirilmesi istenmiş; aksi takdirde, barış şartlarının değiştirilmesinin muhtemel bulunduğu da ayrıca ifade edilmiştir" denilmekte ve bazı hususlar, özellikle "şikâyete yol açacak en küçük olaylara bile meydan bırakılmaması" tavsiye edilmekteydi ![]() Efendiler, bu sözlü vaadin arkasındaki anlam ve maksat ne olabilirdi? Yunanlıların, Fransızların ve daha başkalarının işgali altında bulunan vatan topraklarından başka, İstanbul'un da alınması kararlaştırılmıştı ![]() Veyahut da Efendiler, İtilâf Devletleri Kuva-yı Milliye'nin rşgal bölgelerinde, işgal kuwetlerine karşı kurduğu cepheleri bozdurmaya ve açtığı savaşları, giriştiği hareketleri durdurmaya, İstanbul Hükûmeti'nin gücünün yetmeyeceğini çok iyi anladıklarından, Yunanlılar da dahil olmak üzere, İtilâf Devletlerine karşı ·yapılan saldırının önlenememiş ve aslı olmayan Ermeni katliamına son verilmemiş olduğu bahanesiyle İstanbul'u da mı işgal etmek niyetindeydiler? Daha sonraki olaylar, bu son tahminin doğru olduğunu göstermiştir tir, sanırım ![]() ![]() Efendiler, yapılmış olan teklifin ne derece yersiz olduğu hususunda bir fikir verebilmek için, biz de o günlerle ilgili bazı durumları hatırlayalım ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Adana ili içindeki Müslümanlar, tepeden tırnağa kadar silâhlandırılmış olan Ermenilerin süngülerinin baskısı altında her dakika öldürülmek mek tehlikesi ile karşı karşıya bulunuyorlardı ![]() İzmir ve Aydın dolaylarında durum buna benzer ve belki daha da acıklı değil miydi? Yunanlılar, her gün kuvvet ve vasıtalarını artırıyor ve ; taarruz hazırlıklarını tamamlıyorlardı ![]() ![]() ![]() ![]() Bu durum karşısında, Efeıldiler, vatanımızın işgal edilmiş yerlerinden düşmanların çekildiklerini görmeden veya hiç olmazsa çekileceklerine tam bir güven duymadan, aldatıcı sözlere gereğinden fazla değer vermek akıl kârı mıydı? Memleket kaderinin tek dayanak noktası olarak kalmış bulunan Kuva-yı Milliye'yi dağıtma gayesi güden bu gibi teklif ve teşebbüsleri anlamakta güçlük var mıydı? Geleceğin şüphe ve belirsizliği uğruna, millî dâvâdan hemen vazgeçmek doğru olur muydu? Yalnız İstanbul'un değil, Boğazlar'ın, İzmir'in, Adana bölgesinin, kısacası millî sınırlarımız içindeki bütün vatan topraklat-ının egemenliğimiz altında kalması millî gayemiz değil miydi? Bu duruma göre, yalnız İstanbul'un, Osmanlı Devleti'ne bırakılacağı vaadi karşısında, Osmanlı Devleti'nin sadrazamı Ali Rıza Paşa memnun olsa da, Türk milletinin memnun olacağı ve bununla yetinerek susup oturmayı tercih edeceği nasıl düşünülebilirdi? Vahdettin'in sadrazamı, Kuva-yı Milliye'yi dağıtmayı hedef alan bütün bu teşebbüslerin tarihî sorumluluğunu düşünmek istemiyor muydu? Efendiler, yabancıların teklifine ve onu gerçekleştirmeye kalkışan hükûmetin istek ve emrine, milletçe de Kuva-yı Milliyece de boyun eğilmeyeceği şüphesizdi ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Nutuk...Tamamı.. |
![]() |
![]() |
#134 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Nutuk...Tamamı..MİLLİ BİR KABİNE KURULMASININ İMKANSIZLIĞI Saygıdeğer Efendiler, Rauf Bey, 19 Şubat 1920 tarihli bir şifre ile, hükûmet ve Meclis hakkında üzerinde durup düşünülmeye değer bilgiler veriyordu ![]() "Şubatın on dokuzuncu günü, Sadrazam, Dahiliye Nâzırı, Bahriye Nâzırı Felâh-ı Vatan Grubu'nun toplantısına gitmişler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu bilgileri, Anadolu ve Rumeli'de bulunan tekmil komutanlara bildirirken, şunu da ekledik: Hey'et-i Temsiliye, işgal ve çeşitli yabancı etkilerin baskısı altında bulunan İstanbul'da, daha millî ve fedakâr bir hükûmetin ![]() ![]() ![]() ![]() Rauf Bey'e de cevap olarak şunu yazdım: Harbiye Nezareti Başyaver Salih Bey'e 21 ![]() ![]() Rauf Bey'e İlgi: 19 ![]() ![]() Felâh-ı Vatan Grubu'nun Sadrazam Paşa ve arkadaşlarıyla yaptığı tartışmalardan genellikle anlaşıldığına göre, bugünkü hükûmetin Millî Meclis'ten aldığı güven oyuna dayanarak, Kuva-yı Milliye'nin memleketteki nüfuz ve etkisini yok etmeye çalıştığı açıkça görülüyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bugünkü durumun ağırlığını kavramış olan Millî Meclis'teki arkadaşların bile, böyle anormal olaylar karşısında susmayı tercih etmesi, her taraftan kışkırtılan ve teşvik gören hükûmeti cesaretlendireceğinden, gayeye bağlı arkadaşlann bu konuda da kesin ve açık bir tavır takınmalan gerekmektedir ![]() ![]() ![]() Hey'et-i Temsil'iye adına Mustafa Kemal R a u f B e y'in bir başka yazısına verdiğimiz karşılığı da arz edeyim: Şifre 21 ![]() ![]() Harbiye Nezareti Başyaveri Salih Bey'e Rauf Bey'e: İlgi: 20 ![]() ![]() Hükümetin Millî Meclis'teki gruba karşı gözdağı verici bir tavır takınmasının, grubun, dayanışma halinde bir siyasî güç olarak gelişip varlığını gösterememesinden ileri geldiği açıkça anlaşılmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Memleketi işgal eden ve milletimizi tam bir kölelik derecesine düşürmek isteyen düşmanlarımız, Kuva-yı Milliye'nin faaliyetini istememekte kendilerini haklı bulabilirler ![]() ![]() İtilâf Devletleri'nin, İstanbul'un Osmanlı hâkimiyetinde bırakılması ile ilgili görüşü ne kadar sevinçle karşılanmış ise, İzmir ve Adana cephelerinde savaştan vazgeçilmesi konusundaki istekleri de o kadar hayretle karşılanmıştır ![]() ![]() Hükümetin, Maraş ve Urfa'dan ileriye geçilmemesi yolundaki teklifine karşı, millete güven vermek ve Kuva-yı Milliye'yi durdurabilmek için, Fransızların Adanayı derhal boşaltmaya başlamaları istenmelidir, Aksi takdirde, Kuva-yı Milliye'yi, memleketi kurtarma mücadelesinden alıkoymanın mümkün olamayacağını, bu ateşin Halep ve Suriye'ye sıçramak üzere bulunduğunu; Fransızlann, Adana ve dolaylarının boşaltılmasında ne kadar çabuk davranırlarsa, o kadar karlı çıkacaklarını kendilerine açıkça anlatmalıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hükûmet, İtilâf Devletleri'ne karşı böyle sahte yaranma hareketlerinde bulunarak merhamet uyandırmayı başarabileceği ve iki yüzlü davranışların, barış şartlarının değişmesini etkileyeceği zannını besliyorsa, kendilerinin gafletine acırız ![]() ![]() Hey'et-i Temsiliye adına Mustafa Kemal |
![]() |
![]() |
![]() |
Nutuk...Tamamı.. |
![]() |
![]() |
#135 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Nutuk...Tamamı..KUVAYI MİLLİYE'NİN MÜCADELEYE DEVAMI KONUSUNDA KAMUOYUNU YOKLANMASI Efendiler, bugünlerde duyulan ihtiyaç üzerine Rauf Bey'e, aynı tarihte şu telgrafı da yazdım ![]() ![]() ![]() Çok ivedi ve günlüdür ![]() ![]() ![]() Rauf Bey'e özel: Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin durumunu değiştirmeye yetkili olacak kongrenin toplanması, tüzüğünün sonuncu maddesi gereğince, Meclis-i Meb'usan'ın yasama görevini tam bir güvenlik ve serbestlik içinde yerine getirdiğinin Meclis'çe açıklanmasına bağlıdır ![]() ![]() ![]() Bir yandan Padişah'ın isteğine uyarak Zeynelabidin, Hoca Sabri, Sait Molla gibi kimselerin, sırf Kuvayı Milliye'yi yok etme maksadıyla her tarafta kurmaya çalıştıkları Teâlî-i İslâm Cemiyeti adı altındaki kuruluşlar, milli teşkilâta doğrudan doğruya saldırılara başlamışlardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1- Hükûmetin, Kuva-yı Milliye'nin devamına taraftar olup olmadığını kesin olarak bildirmesini kendisinden istemek gerekir ![]() 2 - Felâh-ı Vatan Grubu'nun, söz konusu edilen tam bir güvenlik ve serbestliğe sahip olduğunu, bu bakımdan, Kuva-yı Milliye'yi dağıtınak lüzumuna inanıp inanmadığını bildirmesi gerekir ![]() ![]() ![]() 3 - Vatanın çıkarlan açısından, millî teşkilâtın ve Kuva-yı Milliye'nin ortadan kaldınlması tercih edildiği takdirde, İzmir, Maraş ve öteki cephelerde bulunan düşman kuwetlerine karşı da hükûmetçe gerekli tedbirlerin alınmasını sağlama bağlamak söz konusudur ![]() Yukarıda arzedilen düşüncelerin büyük bir önem ve ciddiyetle dikkate alınıp gereğinin yerine getirilmesini, bizi şahsen de güç durumdan kurtarmak için, sonucun bir an önce bildirilmesini rica ederiz ![]() ![]() ![]() Hey'et-i Teınsiliye adına Mustafa Kemal Kâzım Karabekir Paşa, bu telgrafa verdiği 23 Şubat 1920 tarihli cevabında, İstanbul'da Meclis-i MiIlî'de beliren akıma karşı, Hey'et-i Temsiliye'nin ve Kuva'yı Milliye'nin ters ve hükmedici bir tavır almasını hiç de uygun bulmuyorum ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|