![]() |
Cevap : Dahiliye |
![]() |
![]() |
#61 |
RaHaTSiZ
|
![]() Cevap : DahiliyeDEV HASTALIĞI:AKROMEGALİ: BÜYÜME HASTALIĞI TANIM Akromegali, hipofiz bezinin aşırı büyüme hormonu salgılaması sonucunda oluşan bir hastalıktır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() AKROMEGALİ SEBEPLERİ: Hastaların % 90'ında sebep hipofiz bezindeki tümördür ![]() ![]() ![]() ![]() AKROMEGALİ TEŞHİSİ: Akromegali bulgularının çok yavaş ilerlemesi nedeniyle tanı hastalık başladıktan yıllar sonra konulmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() - Ellerde ve ayaklarda büyüme, ayakkabı numarasında artış, - Yüzüklerin parmağa dar gelmesi - Yüz hatlarında kabalaşma, çenenin uzaması - Ciltte kalınlaşma ve / veya esmerleşme,Terlemede artma - Seste kalınlaşma - Dil, dudaklar, burunda büyüme - Eklem ağrısı - Genişlemiş kalp - Diğer organların büyümesi - Kollarda ve bacaklarda yorgunluk - Horlama - Yorgunluk ? halsizlik - Baş ağrısı - Görmede daralma - Kadınlarda adet bozuklukları - Kadınlara göğüsten süt gelmesi - Erkeklerde iktidarsızlık AKROMEGALİ TEDAVİSİ: Tedavinin amacı artmış olan büyüme hormonu seviyelerini normale indirmek, büyüyen tümörün sebep olduğu baskıyı ortadan kaldırmak, normal hipofiz fonksiyonlarının devamının sağlanması ve hastanın şikayetlerinin giderilmesidir ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Dahiliye |
![]() |
![]() |
#62 |
RaHaTSiZ
|
![]() Cevap : DahiliyeDEV HÜCRELİ ARTERİT VE POLYMİYALGİA ROMATİKA Polimiyalji romatika nasıl bir hastalıktır? Polimiyalji romatika belirli kas gruplarında ağrı ve tutukluk yapan bir çeşit romatizmal hastalıktır ![]() ![]() Kronik (uzun süreli) bir hastalıktır ancak aynı zamanda kendi kendini sınırlayabilir ![]() ![]() ![]() Polimiyalji romatikalı hastaların %10-50'sinde "dev hücreli arterit" adı verilen ve vücutta bazı kan damarlarını tutan klinik bir durum da gözlenebilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Polimiyalji romatikalı hastaların çoğunda dev hücreli arterit gelişimi beklenmemektedir ![]() ![]() ![]() Polimiyalji romatikanın nedeni nedir? Nedeni bilinmemektedir ![]() ![]() ![]() Polimiyalji romatika kimlerde görülür? Hastaların hemen hemen tümü 50 yaş üzerindedir ![]() ![]() ![]() Polimiyalji romatika bulguları nelerdir? En önemli bulgular boyun, omuzlar, kolların üst kısmı, bel ve kalçalardaki ağrı ve tutukluktur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Polimiyalji romatika tanısı nasıl konur? Hastaların yakınmaları pek çok başka hastalığı taklit edebileceğinden tanı konması zaman alabilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bazı durumlarda kas hastalıkları ile karışabilir ![]() ![]() ![]() Polimiyalji romatika nasıl tedavi edilir? Her ne kadar tanıda kullanılan yöntemler çok özel olmasa da, tedaviye alınan hızlı ve iyi yanıt tanının doğruluğunu gösterecektir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Her polimiyalji romatikalı hastada kortizon kullanımı gerekmeyebilir ![]() ![]() Ağrı ve tutukluk olduğu dönemlerde hastaların aşırı egzersiz ya da tam tersi, mutlak istirahatten kaçınmaları gerekir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Genellikle polimiyaljili hastaların çoğu ilaç tedavisiyle kendilerini iyi hissettiklerinden küçük değişikliklerle günlük yaşam aktivitelerini sorunsuz sürdürebilirler ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Dahiliye |
![]() |
![]() |
#63 |
RaHaTSiZ
|
![]() Cevap : DahiliyeDIC: Diffüz intravasküler koagülopati: Yaygın damar içi pıhtılaşması Doç ![]() ![]() Dr ![]() Dissemine intravasküler koagülasyon, mikrovasküler tromboz, defibrinasyon sendromu, tüketim koagülopatisi gibi adlarla anılan yaygın damar içi pıhtılaşmasında intrinsik,yada ekstrinsik pıhtılaşma mekanizmasının aktivasyonu sonucu sistemik dolaşımda trombin oluşumu ile karakterize bir sendromdur ![]() Hemostatik sistem, dinamik bir sistem olup normal koşullarda protrombin trombine çevrilerek pıhtı oluşumu, trombin pıhtılaşmaya yol açmadan antitrombinle ortadan kaldırılıp pıhtı erimesi ile dengeye getirilmektedir ![]() ![]() Trombin etkisi ile çeşitli organların küçük damarlarına yaygın olarak fibrin çöker (mikrotrombüs) ![]() ![]() ![]() ![]() DIC genelde akut bir bozukluk olmakla beraber bazen subakut yada kronik şekillerde de görülebilir klinikte görülen hemorajik diatez tablosundan fibrin yıkım ürünlerinin anti koagülan etkileri, trombositopeni ve pıhtılaşma faktörlerinin eksiklikleri sorumludur ![]() ![]() ![]() İntravasküler koagülasyon hafif travma gibi rölatif olarak önemsiz bir stimulus aracılığıyla da aktive olabilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() DIC staz tarafından arttırılır ![]() ![]() ![]() Bir zamanlar obstetrik pratikte ara sıra karşılaşılan bir komplikasyon sayılırken günümüzde medikal ve cerrahi pratiğin tüm spektrumlarındaki hastalarda en sık da yoğun bakımlardaki hastalarda karşılaşılan yaygın bir hematolojik bir komplikasyon olduğu görülmüştür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Trombin, doku ekstratları, eritrosit lizatlarının deneysel olarak deney hayvanlarına verilmesi pıhtılaşma proçesini başlatmış ve platellet agregasyonunu indüklemiştir ![]() ![]() ![]() Önceleri bazı hastalardan alınan kanların test tüpünde pıhtılaştıktan sonra tekrar akıcı hale geldiğine dair vakalar rapor edilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Yaygın damar içi pıhtılaşmada lokal fibrinolitik aktivitede sekonder artışın, aktif faktör XII’nin fibrinolitik sistemi aktive etmesine yada yaygın damar içi pıhtılaşma bölgesindeki endotel hücrelerinden anoksiye bağlı doku aktivatörlerin salınmasından kaynaklandığı ileri sürülmektedir ![]() İntravasküler fibrin birikintileri genelde pıhtılaşmanın erken proçesini indüklerken, indüksiyondan sonraki günlerde uzun süre görünmezler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şayet fibrinoliz inhibitörü epsilon amino kaproik asit (EACA) verilirse erken dönemde tüketim proçesi ile etkileşerek yaygın tromboz şiddetlenir ve organ nekrozu görülebilir ![]() ![]() ![]() Patogenez DIC’in gelişim mekanizması tam olarak bilinmemektedir ![]() ![]() ![]() ![]() 1 – Koagülasyonun sitimülasyonunu takiben doku faktörlerinin (doku tromboplastini) dolaşıma geçmesi: Obstetrik komplikasyonlar, travma, hemoliz, karsinomalar gibi ![]() 2 – Trombosit agregasyonunun stimülasyonu ile pıhtılaşma mekanizmalarının uyarılması sonucu oluşan trombinin etkisi ile trombositlerden ADP salınımı : Septisemi, viremi, immün kompleks varlığında trombositlere direk etkiyle ![]() 3 – Yaygın endotel hasarı ile pıhtılaşma mekanizması ve trombosit adezyonunun uyarılması : Yaygın yanıklar ve vaskülitli hastalar gibi ![]() Fizyopatoloji altta yatan hastalık proçesine yada başlatan olaya bağlı olarak intrinsik, ekstirinsik yada ortak yolun aktivasyonuna bağlıdır ![]() Gram(-) enfeksiyonlarda endotoksinin lipopolisakkarit komponenti direk faktör XII’nin yani intrinsik yolla olur ![]() ![]() Akut promyelositik lösemide lizis ve promyelositlerden tromboplastik aktivatörün (proteaz ) salınımı intravasküler koagülasyon için % 100 risk taşır ![]() Musin üreten adenokarsinomlardanda benzer şekilde ekstirinsik sistem aktivasyonu yapan bir tromboplastik substans salarlar ![]() Obstetrik komplikasyonlarda puerperal gram(-) sepsisteki endotoksin aracılığıyla koagülasyon başlayabileceği gibi komplikasyonların plasentayı etkileyip anne dolaşımına tromboplastik aktivatör salınımı da koagülasyonu başlatabilir ![]() Önemli ve travmatik bir doku hasarı olmuşsa yada geniş alanlarda doku nekrozu varsa DIC olasılığına karşı dikkatli olunmalıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Klinik Bulgular Hastalarda asemptomatikten şoka kadar giden klinik görünümlerle karşılaşılabilir ![]() 1 – Çoğu hastada intravasküler tromboz proçesine ait herhangi bir semptom görülmez ![]() ![]() ![]() 2 – Kanama : Pıhtılaşma faktörleri ve platelletlerin tüketimi sonucu görülür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 3 – İntravasküler tromboza bağlı iskemiye sekonder organ hasarı ( böbrek, beyin ve kalp gibi) görülebilir ![]() ![]() 4 – Eritrositlerin damarlardan geçerken hasarlanmaları sonucu oluşan trombus ve fibrin mataryalleri tarafından lümen bloke edilir ![]() ![]() 5 – En ciddi sonuç şok ve komadır ![]() ![]() Tanı DIC akut formunda fibrinojen düzeyi düşük, protrombin zamanı uzamış,aktive PTT uzamış, faktör V, VIII, II, XIII düzeyi azalmış, trombositopeni oluşmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mikroanjiopatik hemolitik anemi geliştiğinde periferik kan yayması preparatlarında parçalanmış üçgen yada miğfer şeklinde eritrositler görülür ![]() ![]() Trombositopeni ve periferik yaymada trombosit kümelerinin görülmemesi mikrovasküler trombozda platellet tüketiminin ve dolaşan trombinin platellet aktivasyonunun bir sonucu olarak görülebilir ![]() ![]() Fibrin monomer formasyonu aranması, fibrinopeptit bakılması gibi daha komplike testler varsa da nadiren tanıyı teyit için kullanılırlar ![]() Kronik DIC’de Mikroanjiopatik hemolitik anemi olabilir yada olmayabilir; Platellet sayısı normal yada düşüktür; PT normal yada düşüktür; PTT normal yada düşüktür ; TT normal, düşük yada yüksektir ; Fibrinojen normal, düşük yada yüksektir ; Faktör VII normal yada yüksektir; Fibrin monomerleri ( protamin sülfat, etanol jelasyon testi ile ) +/- Fibrin solubl monomer kompleksleri + Fibrinopeptit A+ FDP (D-dimer testi ile) hafif artmıştır ![]() Eoglobulin lizis time normal yada azalmıştır ![]() Antitrombin III normaldir ![]() Fibrinojen azalmıştır ![]() PT , APTT artmıştır ![]() Platellet azalmasına tanıda güvenilemez ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Fibrinojen-fibrin yıkım ürünlerinin düzeyinin artması DIC için spesifik değildir ![]() ![]() ![]() FDP akut yada kronik glomerüler bozukluklardada da benzer şekilde renal glomerüllerdeki lokalize intravasküler trombozun göstergesi olarak artabilir ![]() ![]() ![]() ![]() DIC’le İlgili Klinik Durumlar Obstetrik Komplikasyonlar: Abruptio plasenta Plasenta previa Plasenta accreata Amnion sıvı embolisi Ölü fetus sendromu Eklampsi (preeklampsi ?) Abortus (hipertonik salin solüsyonuyla ) Hidatik mol Eksta uterin gebelik Forsepsle doğum Septik abortus Doku Travması: Majör cerrahi (akciğer, prostat, açık kalp cerrahisi gibi ) Majör travma yada yanıklar ( güneş çarpması dahil ) Yağ embolisi Transplant reddi Strok Kafa travması ( beyin dokusu destrüksiyonu ) Anaflaktik ilaç reaksiyonları Hemolitik transfüzyon reaksiyonları Hemolitik Proçesler:Masif kan transfüzyonu Boğulmalar Enfeksiyona sekonder akut hemoliz İmmün mekanizmalar Asit ingestion Malign Neoplazmlar: Solit tümörler (akciğer, prostat, over,pankreas,mide,meme) Lösemi ve lenfomalar ( özellikle akut promyelositik lösemi ) Yılan Sokması Kardio Vasküler Sistem:AMI (genelde kardiojenik şokla ilgili ) Sirkülatuar kollaps ( herhangi bir nedenle oluşan ) Şiddetli progresif strok Aortik anevrizma ve Kasabach Merritt sendromu (lokal intra vasküler koagülasyon) Kronik Karaciğer Hastalıkları: Enfeksiyonlar: Bakteriler Gram (-): Meningokok Pnömokok Psödomonas E ![]() Klepsiella Gram (+): Nadirdir Riketsialar: Kayalık dağlar benekli humması Virüsler: Herpes (hemorajik çiçek ) Hemorajik ateşler ( Thai,Kore ve diğer ) Mantarlar: Akut histoplazmoz Parazitler: Malarya ( özellikle falsiparum ) Siroz Pediatrik Hastalıklar : Yenidoğan enfeksiyonları (rubella, herpes, CMV ) Yenidoğanın bazı metabolik hastalıkları Diğerleri : ABY ve KBY Kollojen doku hastalıkları (özellikle Behçet hastalığı ) Trombotik trombopenik purpura HUS Purpura fulminans Akut pankreatit Allerjik vaskülit Amiloidozis Polistemia vera Trombasteni Ülseratif kolit Ağır diabet Akut yada kronik parankimal karaciğer hastalıklarındaki koagülasyon problemleri çok sayıdadır ![]() ![]() Prokoagülan proteginlerin sentezinin baskılanması Hipersplenizme sekonder gelişen trombositopeni Akut etanol entoksikasyonu ve folat eksikliği gibi dolaşımdan fibrinolitik enzimlerin ve aktive pıhtılaşma faktörlerinin temizlenmesi ![]() Çoğu klinisyen bugün kronik karaciğer hastalıklarında bir komplikasyon olarak DIC sıklığının arttığını kabul etmekte ve buna delil olarak fibrinojen-fibrin degregasyon ürünlerinin düzeyinin ve fibrinojen azalmasının heparinle düzelmesini göstermektedir ![]() Tedavi DIC’deki en tartışmalı konudur ![]() Altta yatan hastalığın tedavisi: sepsiste enfeksiyon tedavisi, plasenta previada uterusun boşaltılması, şok varsa düzeltilmesi gibi ![]() Bu süre içerisinde sıvı replasmanı ve destekleyici tedavi ![]() Eksik faktörlerin replase edilmesi : Taze kan, TDP, fibrinojen, ağır trombositopenilerde trombosit süspansiyonu, hemoliz varsa eritrosit süspansiyonları, faktör V ve VIII ekstreleri ![]() Koagülasyonun durdurulması için heparin kullanımı: 150-600 ünite/kg/24s hızıyla kullanılabilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Epsilon amino kaproik asit anti fibrinolitik bir ajandır ![]() ![]() ![]() ![]() Antitrombin III kofaktörünün klinik olarak replasman tedavisine alternatif olduğuna dair spekülasyonlar vardır ![]() ![]() ![]() ![]() Platellet faktör 4 salınımı platellet fonksiyonunun inhibisyonunu önler ![]() ![]() Soğuk, insolubl globulin RES fonksiyonunu düzeltmek için kullanılır ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Dahiliye |
![]() |
![]() |
#64 |
RaHaTSiZ
|
![]() Cevap : DahiliyeDifteri Difteri, ateş, halsizlik ve solunum güçlüğü ile seyreden kapsüllü bir bakterinin neden olduğu, en çok çocuklarda görülen bir enfeksiyon hastalığıdır ![]() Bulaşma yolları Öksürme, aksırma ile havaya yayılan bakteri ağız, boğaz ve buruna yerleşerek enfeksiyona yol açar ![]() ![]() ![]() Hastalığın görülme özellikleri Difteri, özellikle ılımlı iklimlerde dünyanın her tarafında görülen bir hastalıktır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hastalığın belirtileri Difterinin kuluçka dönemi 1-7 gündür ![]() ![]() Difteri anjini (boğazda bademcikler çevresindeki difteri): Hastalık en sık bu bölgede görülür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Nadir difteri lokalizasyonları Deri difterisi : Sınırları belirli ve kaidesinde membran bulunan bir ülser olarak belirir ![]() Göz difterisi : Konjunktiva difterisi şeklindedir ![]() ![]() Kulak difterisi : Dış kulak yolunda devamlı irinli bir akıntı vardır ![]() Vajinal difteri : Ülseratif lezyonların ve yaraların birleşmesi şeklinde kendisini gösterir ![]() Hastalığın neden olduğu kötü sonuçlar Difterinin neden olduğu kötü sonuçların sıklığı ve derecesi mikrobun zehirleme derecesi ve tedaviye başlama zamanına göre değişir ![]() ![]() Toksik miyokardit : Ağır difteride hemen her vakada rastlanılan bir komplikasyondur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Felçler : Ağır difteri zehirinin sinir dokusuna yaptığı zarar ile felçler görülebilir ![]() ![]() Yumuşak damak felci, difteride en sık rastlanılan ve en erken gelişen felç tipidir ![]() ![]() ![]() ![]() 3-6 ![]() ![]() Hastalığın neden olduğu diğer kötü sonuçlar Difterili süt çocuklarında sekonder bronkopnömoniler (zatürre) sıktır ![]() ![]() ![]() Bağışıklık Difteri hastalığının geçirilmesi yaşam boyu süren bir bağışıklık vermez ![]() ![]() ![]() ![]() Korunma En iyi korunma şekli aşıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Difterili hastanın diğer kişilerden ayrı tutulması şarttır ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Dahiliye |
![]() |
![]() |
#65 |
RaHaTSiZ
|
![]() Cevap : DahiliyeDikkat eksikliği hiperaktif çocuk Çocuklarda Dikkat Eksikliği Dikkat eksikligi ve hiperaktivite bozuklugu (DEHB) için teshis ölçütleri: Aşağıdaki (1) veya (2) maddelerinden en az birinin karşılanması gerekir ![]() 1-Aşağıdaki dikkatsizlikle ilgili maddelerden en az altısının , en az 6 ay boyunca, çocuğun gelişim düzeyiyle uyumlu olmayarak ve çocuğun uyumunu bozacak şekilde varolması gerekmektedir ![]() a- Genellikle ayrıntılara dikkat edemeyip, iş, okul ve diğer aktivitelerde dikkatsizce hatalar yapmak ![]() b- Genellikle oyunlarda ya da verilen görevlerde dikkati sürdürmekte zorlluk çekmek ![]() c- Kendisiyle karşılıklı olarak konuşulduğunda, dinliyor izlenimi alınmaması ![]() d- Genellikle kendisine öğretilip,gösterilmesine karşın, bunlları uygulayamayıp, okul ödevleri, işyerindeki görevler ve ev işlerini tamamlayamamak ![]() e- Çoğunlukla yapacağı aktiviteler ve planları sıralayıp, düzene koyamamak ![]() f- Beyin gücü gerektiren görevlerden ( ders yapmak gibi) kaçınma, hoşlanmama , ya da bunları yapmaya isteksiz olma ![]() g- Çeşitli aktiviteler için gerekli oyuncak, ders araç ve gereçleri gibi şeyleri sıkça kaybetmek ![]() h- Konu dışı çevresel bir uyaran tarafından kolayca dikkatin dağılması ![]() i- Günlük olağan aktivitelere karşı da unutkanlık hali ![]() 2-Aşağıdaki aşırı haraket ve dürtüsellik belirtilerinden en az altısının, en az 6 ay boyunca , çocuğun gelişim düzeyiyle uyumlu olmayarak ve çocuğun uyumunu bozacak şekilde varolması gerekmektedir ![]() Aşırı hareketlilik ile ilgili özellikler: a-Sürekli olarak el ya da ayaklarını hareket ettirmek, yerinde oturamayıp,oturduğu yerde kıpırdanmak ![]() b-Oturmasının beklendiği ve gerekli olduğu ortamlarda (sınıfta ders esnasında olduğu gibi) yerini terkedip dolaşmak ![]() c-Uygunsuz olmayan ortamlarda ( sınıf, kalabalık mekanlar gibi) koşmak, bir yerlere tırmanmaya çalışmak gibi davranışlar sergilemek ![]() d- Oyun oynarken ya da boş vakit aktivitelerinde sessiz bir şekilde davranamama, gürültü çıkararak birşeylerle oyalanabilmek ![]() e-Daima ‘sanki bir motor tarafından çalıştırılıyor’ şeklinde hareket halinde bulunmak ![]() f-Sıklıkla aşırı ölçüde konuşmak ![]() Dürtüsellikle ilgili özellikler: g-Kendisine sorulmakta olan soru tam olarak tamamlanmadan, yanıtlamaya çalışmak ![]() h-kendisine herhangi bir şey için sıra gelmesini bekleyememek ![]() i-Çevresindekilerinin iznini almadan , aniden konuşma ya da oyunlarına katılımak, müdahale etmek ![]() B-Bu şekilde kişide sorunlara yol açan yakınmaların 7 yaş öncesinde başlaması gerekmektdir ![]() C-Sorunlara yolaçan yakınmaların en az 2 farklı alanda kendini göstermesi gerkmektedir ( okulda, işte ya da evde gibi) ![]() D-Toplumsal alan, okul hayatı ya da iş ortamında kişinin işlevselliğinde belirgin bozulmanin varlığı ![]() E- Rahatsızlığa ait yakınmalar başka bir psikiyatrik bozukluğa bağlı olmamalıdır ![]() Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, aşırı hareketlilik, dikkat eksikliği ve impulsivite olarak sınıflandırılabilen üç temel belirti kümesinden oluşur ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Dahiliye |
![]() |
![]() |
#66 |
RaHaTSiZ
|
![]() Cevap : DahiliyeGenital Siğiller (Kondilom) Kondilom ya da condyloma accumunata adı verilen genital siğiller pek çok kadına sıkıntı veren tatsız lezyonlardır ![]() ![]() ![]() Kondilomlar cinsel yolla bulaşan ve human papilloma virus (HPV) adı verilen bir virusun neden olduğu enfeksiyonlardır ![]() HPV sadece genital siğillere neden olmaz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bulaşma genital HPV hastalığı taşıyan bir bireyle girilen her türlü cinsel ilişki ile bulaşabilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kuluçka dönemi Kuluçka süresi belirli değildir ![]() ![]() ![]() Belirtileri Genelde dış genital bölgede küçük siğiller ortaya çıkar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tedavi olmadığı taktirde siğiller hiçbir değişikliğe uğramadan uzun bir süre kalabilir, acak bu davranışları oldukça nadirdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tipik bir kondilom lezyonu Kondilomun tipik görünüşü Tanı Tanı muayene esnasında lezyonların görülmesi ile konur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tedavi Kondilom ihmal edilmemesi gereken bir hastalıktır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cerrahi tedavide en çok uygulanan yöntem lezyonun yakılması ya da dondurulmasıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Önlem Genital siğil riskini azaltmanın en etkili yolu birden fazla sayıda partner ile birlikte olmamaktır ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Dahiliye |
![]() |
![]() |
#67 |
RaHaTSiZ
|
![]() Cevap : DahiliyeGeniz Akıntısı Geniz akıntısı nedir? Geniz akıntısı, "boğazda mukus birikmesi" veya "mukusun, burun arkasından damlama hissi" şeklinde tarif edilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Burun ve sinüsler, günde yaklaşık bir ile iki litre arasında ince mukus oluştururlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Anormal salgılar: Artmış, ince, temiz salgı: Basit soğuk algınlığı gibi üst solunum yolları enfeksiyonlarında, alerjide, soğuk havada, parlak ışıkta, belirli yiyecek ve baharatlarda, hamilelik ve hormon değişikliklerinde, değişik ilaçlar kullanıldığında (doğum kontrol hapları, bazı yüksek tansiyon hapları gibi) ve yapısal bozukluklarda (burun eğriliği gibi) görülebilir ![]() Vazomotor rinit: Burun, tıkalı, şiş ve ıslak hissedilir ![]() ![]() Artmış, kalın salgı: Çoğunlukla, kışın soğuk havalarda, nemsiz, sıcak ev ve binalarda yaşayan kişilerde görülür ![]() ![]() ![]() ![]() Azalan salgı: Aşağıdaki durumların herhangi birinde olabilir: *Sigara dumanı, endüstriyel kirlilikler, otomobil egzozu gibi çevresel uyarıcılar, burun salgısını azaltır ![]() ![]() *Burun havaakımının düzgün olmasını engelleyen burun eğrilikleri de salgının azalması veya çoğalmasına sebep olabilirler ![]() *Yaş arttıkça, burun salgısı azalıp, koyulaşır ![]() ![]() *Burunu döşeyen dokunun bazı ender görülen hastalıklarında da mukus üretimi veya akımı etkilenebilir ![]() Yutma bozuklukları: Yutma işlemi, sıvı ve katı gıdaların, ağızdan yemek borusuna kadar gitmesini sağlayan karışık bir işlemdir ![]() ![]() ![]() ![]() Yutma problemlerine birçok faktör eşlik edebilir: *Yaş: Yaş ilerledikçe, yutma kaslarının gücü ve aralarındaki koordinasyon azalır ![]() ![]() *Uyku: Uyku esnasında yutkunma çok azalır ve tükürük birilebilir ![]() ![]() *Stres ve gerginlik: Her yaşta, stres ve gerginlik, boğaz kaslarını da etkileyerek, bir kitlenin boğazda düğümlenmiş hissini verebilir ![]() ![]() *Yemek pasajında kitle ve şişlikler: Sıvı ve katı gıdaların geçişini yavaşlatabilir veya önleyebilirler ![]() *Gastroözefajeal reflü: Midedeki asitli muhtevanın, yemek borusu ve boğaza kaçmasına verilen isimdir ![]() ![]() ![]() Kronik boğaz ağrısı: Geniz akıntısı, çoğunlukla boğaz ağrısı ve yanmasına yol açar ![]() ![]() ![]() Tedaviye başlamadan önce, teşhis de tam yapılmalıdır ![]() ![]() Tedavi Bakteriyal enfeksiyonlar: Antibiyotikler ile tedavi edilirler, fakat bunlar, sadece geçici bir rahatlama sağlayabilirler ![]() ![]() Alerji: Mümkünse, alerji oluşturan maddeden uzak durulmalıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gastroözefajeal reflü: Yatarken başı, onbeş, yirmi santimetre yukarıda tutmakla; yatmadan hemen önce yemek yememekle, kafein ve alkolden uzak durmakla tedavi edilir ![]() ![]() ![]() Yapısal bozukluklar: Operasyon gerekebilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bazen yapısal bir bozukluk mu yoksa diğer bir problem mi geniz akıntısına yol açıyor, tayin edilemeyebilir ![]() ![]() Bazı kişilerde, geniz akıntısının sebebi bulunamaz ![]() ![]() ![]() ![]() Burun içinin iyice yıkanması, kalınlaşmış veya azalmış salgının ortadan kaldırılmasına yarayabilir ![]() ![]() Saman Nezlesi, Yaz Nezlesi ve Alerjik Burun Rahatsızlığı Saman nezlesi nedir? Bu terim aslında yanlıştır ![]() ![]() ![]() Yaz nezlesi de, bilinen virüslerin yol açtığı nezle gibi değildir ![]() ![]() ![]() Birçok kişi bu rahatsızlıktan muzdariptir ![]() ![]() Alerjiye ne sebep olur? Bitki veya hayvanlardan gelen, insanlara yabancı alerjik maddeler, göz, burun, boğaz gibi yerlerden insan vücuduna girerler ve burada onların içeri girmesini engelleyici reaksiyonla karşılaşırlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Vücudun savunma sistemi, yabancı maddelere karşı savaşan maddeler üretir ![]() ![]() ![]() Hangi alerjenler burunda alerji yaratırlar? Hava ile taşınabilecek kadar hafif ve belirli boyutta olan, burun dokusunda depolanabilecek bitki veya hayvan protein parçaları, alerji oluştururlar ![]() ![]() ![]() Hangi polenler problem yaratır? Türkiye'de yapılmış bir araştırmada şu sonuçlar elde edilmiştir: Ocak, şubat, mart aylarında, fındık, ardıç, mazı, selvi, kavak, dişbudak, kızılağaç, kocayemiş, süpürgelik, orman gülü, sık görülen alerjenlerdir ![]() Nisan, mayıs, haziran aylarında, fındık, ardıç, mazı, selvi, dut, dişbudak, meşe, zeytin, çam, at kestanesi, kocayemiş, süpürgelik, orman gülü, ısırgangiller, buğday, arpa, mısır, yulaf, çavdar, pirinç, havuç, baldıran otu, kereviz, dere otu, sinir otu, kuzu kulağı, çayır otu, sık görülen alerjenlerdir ![]() Temmuz, ağustos, eylül aylarında, ıhlamur, akasyalar, çam, kocayemiş, süpürgelik, orman gülü, papatyagiller, ısırgangiller, buğday, arpa, mısır, yulaf, çavdar, pirinç, havuç, baldıran otu, kereviz, dere otu, sinir otu, kuzu kulağı, sık görülen alerjenlerdir ![]() Ekim, kasım aylarında, ardıç, mazı, selvi, sedir, kocayemiş, süpürgelik, orman gülü, papatyagiller, sık görülen alerjenlerdir ![]() Mantarlar? Bunlar, bildiğimiz mayalama yapan mantarlardır ![]() ![]() ![]() ![]() Kapalı ortamlarda mantarlar, ev bitkilerinin ve topraklarının üzerinde ürerler ![]() ![]() ![]() Bütün yıl süren saman nezlesi? Hayvan alerjenleri (kedi, köpek, at ve diğer evcil hayvanların yünleri, derileri), kozmetikler, mantarlar, yiyecekler ve ev tozu gibi bütün yıl süren alerjenler, bu duruma sebep olur ![]() ![]() ![]() ![]() Alerjiler önemli olabilir mi? Alerjik bünyesi olanların, soğuk algınlığına, nezleye, sinüs ve kulak enfeksiyonlarına karşı dirençleri azalmıştır ![]() ![]() Ne yapabilirsiniz? İdeal olan, alerjen maddelerden uzaklaşmaktır ![]() ![]() *Ev temizlerken veya otlarla uğraşırken maske takınız ![]() *Havalandırmanız varsa, hava filtrelerini ayda bir değiştiriniz veya hava temizleyicisi alınız ![]() *Ağır polen mevsiminde, kapı ve pencerelerinizi mümkün olduğunca kapalı tutunuz ![]() *Ev bitkileri büyütmeyiniz ve alerjik olduğunuz hayvan beslemeyiniz ![]() *Yün battaniyenizi, kuş tüyü yastığınızı, yün elbiselerinizi, alerjen olmayan sentetik maddelerle değiştiriniz ![]() *Yorganınızı ve yaylı yatağınızı, sentetik örtülerle kaplayınız ![]() *Hekiminizin önerdiği ilaçları düzenli bir şekilde kullanınız ![]() *Yatarken, baş tarafınız daha yüksekte yatınız ![]() *Genel sağlığınıza özen gösteriniz: -Hergün egzersiz yapınız ![]() -Sigara ve diğer dumanlı içecekleri bırakınız ![]() -Karbonhidratı düşük, dengeli besleniniz ![]() -Vitaminli yiyeceklerle (özellikle vitamin-C) besleniniz ![]() *Hekiminize düzenli olarak görününüz ![]() *Kışın, evler, ısınmanın etkisiyle oldukça kuru olduğu için, kaliteli bir nemlendirici almayı düşününüz, fakat bu nemlendiriciler üzerinde mantar üreyebileceğine de dikkat ediniz ![]() Hekiminiz sizin için ne yapabilir? Kulak, burun, boğaz hekiminiz, sizi tam olarak muayene edecektir ![]() ![]() Alerji tedavisi için değişik ilaç grupları mevcuttur ![]() ![]() ![]() ![]() Havayolu ile geçen alerjenlerin iki tedavisi vardır ![]() ![]() ![]() ![]() Uygun alerji aşıları yapılmaya başlandıktan birkaç hafta sonra etkileri görülebilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Nazal Polip (Burun Polibi) Burun içerisinde sonradan oluşan ve polip ismi verilen yapılar, birçok kimsenin, bu arada hekimlerin de başını ağrıtan önemli bir problemdir ![]() Polip nedir? Vücudumuzda içi boş, hava ile temas edebilen birçok organ bulunur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Burun polipleri, yumuşak, soluk renkli, burun içerisine sarkan ve yerçekimi ile yer değiştiren yapılardır ![]() Polibe ne sebep olur? Polibin oluşma mekanizması tam olarak bilinmemektedir, fakat dokudaki hasar ve bunun sürekli hâl alması en muhtemel sebeptir ![]() ![]() ![]() Polip neye sebep olur? Polipler, burun havaakımını engelleyerek burun tıkanıklığına, dolayısıyla ağızdan soluma, başağrısı, horlama ve uyku apnesi, sık boğaz hassasiyeti ve iltihabına, nezle ve gribin uzun sürmesine, sinüzit ve koku alma bozukluklarına, yaptığı geniz akıntısı ile astımın artmasına sebep olabilir ![]() Polip nasıl tedavi edilir? Polipler oluştuktan sonra kendiliklerinden kaybolmazlar ![]() ![]() Burun polibi operasyonu son yıllardaki teknik gelişmelerin ışığı altında önemli değişiklikler göstermiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Operasyondan önce burun içi ve sinüslerin bilgisayarlı tomografik incelemesi gerekir ![]() ![]() Polipler tekrarlar mı? Burun polibi olan hastalarımızı ikiye ayırabiliriz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Burun Şekil Bozukluğu (Burun Estetiği) Burun, en göz önünde olan organlarımızdan bir tanesidir ![]() ![]() ![]() ![]() Burun şekil bozukluklarının en sık karşılaşılanları, burun sırtında kemer şeklinde eğrilik, burun ucunun kalın ve düşük olması, burunun yüze göre geniş olmasıdır ![]() Ameliyatımı Kime Yaptırmalıyım? Burun birçok görevi olan bir organdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Burun estetik operasyonu, yüz estetik operasyonlarının içerisinde değerlendirilir ![]() ![]() ![]() ![]() Bizim estetik ameliyat prensibimiz, kişinin yüzüne uyan, abartılı, müdahale edilmiş görüntüsü vermeyen burun şeklini kazandırmaktır ![]() ![]() ![]() Burunu sadece estetik özellik arzeden bir organ olarak görmemekte, diğer önemli görevlerinin de mutlaka sağlanması gerektiğine inanmaktayız ![]() ![]() ![]() Burun şekil bozukluğu olan kişilerde çoğunlukla burun içerisinde de eğrilik olduğu için aynı ameliyatta o da düzeltilir ![]() Günümüzde endoskopik sinüs ameliyatları ile aynı anda estetik ameliyatı da yapılabilmektedir ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Dahiliye |
![]() |
![]() |
#68 |
RaHaTSiZ
|
![]() Cevap : DahiliyeGiardiazis giardiyaz Giardia intestinalis Özellikle çocuklarda sık rastlanan ve yurdumuzda kronik ishalin en sık sebebini teşkil eden protozoon’dur ![]() Epidemioloji ve etioloji: Giardia lamblia (giardia intestinal is) trofozoit ve kist formunda bulunan bir protozoon’dur ![]() ![]() ![]() Patogenez: Ağızdan alınan yumurtalar duodenumda açılır ve ince barsağın üst kısmında yerleşir ![]() ![]() ![]() ![]() Klinik bulgular: Çoğunlukla asemptomatik enfeksiyon yapar ancak bazen non spesifik GİS semptomlarda oluşturabilir, birlikte bol pis kokulu ve yağlı görünümlü kronik bir ishale sebep olabilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Giardiaziste klinik tablo ![]() -Asemptomatik ![]() -Akut ishal;sulu,kötü kokulu dışkılama,bulantı,gaza bağlı abdominal distansiyon var, ateş ve dışkıda kan yoktur ![]() -kronik ishal; karın ağrısı distansiyon,yağlı, kötü kokulu dışkılama , kilo kaybı Tanı ve tedavi Dışkıda kistlerin görülmesiyle veya daha kesin bir yöntem duodenal tubajla alınan maide parazit kisti bakılabilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Dahiliye |
![]() |
![]() |
#69 |
RaHaTSiZ
|
![]() Cevap : DahiliyeGrip Nedir? Grip, burun, bronşlar ve akciğerden oluşan solunum sisteminde meydana gelen, Influenza A, Influenza B ve Influenza C virüslerinin neden olduğu yüksek derecede bulaşıcı viral bir enfeksiyondur ![]() ![]() ![]() Sonbahar ve Kış aylarında görülür ![]() ![]() ![]() Soğukalgınlığı Nedir? Soğuk algınlığı sonucu oluşan enfeksiyonlarda etken %90 virüslerdir ![]() ![]() En sık görülen virüsler, Rninovirüsler %15-40 Coronavirüsler %10-20 Parainfluenza virüsü %5-10 Respiratuar sinsial virüsler %6 Soğukalgınlığı kişiden kişiye bulaşır ![]() ![]() ![]() ![]() Yapılan araştırmalar havanın soğukluğunun soğuk algınlığı hastalığının başlaması ve seyretmesi ile ilintili olmadığını göstermiştir ![]() ![]() Soğuk algınlığına bir çok virüs sebep olabileceği için de vücut hiçbir zaman bu virüslerin tümüne direnç geliştiremez ![]() ![]() Soğuk algınlığında, Soğuk algınlığı tanısını koyup var olan belirtileri belirlenmelidir ![]() Belirtilere göre tedavi yapılmalıdır ![]() Belirtiler nelerdir ? Ateş Baş ağrısı Eklem ve kas ağrısı Yorgunluk hissi, Akan ya da dolu burun Hapşırma Boğaz ağrısı Göğüs doluluğu Ne Yapmalı ? Aşağıdaki durumlardan herhangi birinin görülmesi halinde ve belirtilerin geçmemesi durumunda mutlaka doktora başvurmak gerekmektedir ![]() 39 C'yi geçen ateş Sürekli yada çok kıvamlı balgam üreten öksürük Nefes alırken ağrı Devamlı kulak ağrısı Şişmiş lenf bezleri Yutkunurken zorlanma |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Dahiliye |
![]() |
![]() |
#70 |
RaHaTSiZ
|
![]() Cevap : DahiliyeGuatr her yönüyle Guatr nedir? Tiroit glandının büyümesine guatr denir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Diffüz guatr ve nodüler guatr nedir? Guatr, tiroit bezinin simetrik veya asimetrik olarak diffüz (yaygın) büyümesi sonucu veya nodül (bir veya birden fazla) ile birlikte oluşabilir ![]() ![]() ![]() Guatrlar fonksiyonlarına göre kaça ayrılır ve hangi durumlarda görülür? Gerek diffüz, gerekse nodüler guatrlı hastalar fonksiyonel olarak 3 durumda bulunur ![]() · Ötiroidi : Tiroit hormonları normal düzeylerdedir · Hipotiroidi : Tiroit hormonları azalmıştır · Hipertiroidi: Tiroit hormonları yüksektir Basit guatr nedir? Tiroit fonksiyonları bozulmadan (ötiroit) tiroidin simetrik ve asimetrik olarak yaygın büyümesi durumuna basit guatr denir ![]() ![]() Diffüz guatr hangi hastalıklarda görülür? Diffüz (yaygın) ve ötiroit guatrlar : Basit guatr Otoimmun guatr (Hashimoto tiroiditi, postpartum tiroidit ![]() ![]() ![]() Diffüz ve hipertiroidik guatrlar: Graves hastalığı Sessiz tiroidit TSH’ya bağlı oluşan hipertiroidi Plonjans veya substernal guatr nedir? Tiroidin büyüyüp sternum ( iman tahtası kemiği) altına doğru uzaması durumuna substernal yada plonjan guatr denir ![]() ![]() ![]() ![]() Tiroit nodülü nedir? Tiroit nodülü tiroit içinde veya üzerinde oluşan kitlelerdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Soliter nodül ve multinodüler guatr nedir? Tiroit içerisinde tek bir nodül mevcutsa soliter nodül, birden fazla nodül mevcutsa multinodüler guatr denir ![]() ![]() Guatrın sebepleri nelerdir? Hastaların en sık soruduğu sorular arasındadır ![]() ![]() ![]() · Endemik guatr · Sporadik guatr Endemik guatr nedir? Sebepleri nelerdir? Bir yerleşim bölgesinde %10’dan daha fazla guatr vakası varsa bu yerleşim bölgesine endemik guatr bölgesi denir ![]() ![]() ![]() · İyot eksikliği · Guatrojen maddeler o Kimyasal maddeler (thiocynate) o Bazı ilaçlar (lithium) o Bazı mikroplar (eschericia coli) Endemik guatra neden olan iyot eksikliği ve diğer maddeler nasıl etki eder? Daha önce de belirtildiği gibi günlük iyot ihtiyacı ortalama 150mgm civarındadır ![]() ![]() ![]() Bazı bölgelerde iyot eksikliği olmamasına rağmen endemik guatra rastlanmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sporadik guatrın sebepleri nelerdir? Bir yerleşim bölgesinde %10’dan daha düşük guatra rastlanırsa bu bölgede oluşan guatrlara sporadik guatr denir ![]() · Büyüme faktörleri · Enzim bozuklukları · Tümörler · Enflamasyon/enfeksiyon · Kist oluşumu · Kanama · Antitiroit ilaç kullanımı Büyüme faktörleri nelerdir? Genel olarak tiroidin büyümesine yani guatra 3 faktör etki eder ![]() · TSH (tiroidi uyaran hormon) · TRab (tirotiropin reseptör antikoru) · HCG (human chorionic gonadotropin hormonu) TSH’nın guatr oluşumundaki etkisi nedir? TSH hipofiz bezinde salgılanan ve tiroit hormonlarının tiroitteki sentezi ve salgısı üzerine etki eden bir hormondur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() TRab reseptör antikorunun guatr oluşumundaki rolü nedir? TRab (tirotiropin reseptör antikoru) Basedow-Graves hastalığında tiroidi uyaran ve hipertiroidiye neden olan bir antikordur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() HCG nedir? Guatr oluşumunu nasıl sağlar? HCG (human chorionic gonadotropin) gebelik sırasında salgılanan bir hormondur ![]() ![]() ![]() Guatr oluşumunda tümörlerin rolü nedir? Tiroit tümörleri kadınlarda %6 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Genelde tiroit tümörlerinin kesin sebepleri belli olmamasına rağmen bazı radyasyonların hayvan ve insanlarda buna neden olduğu bilinmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() Guatr oluşumunu enflamasyon/ enfeksiyonlar nasıl etkiler? Enflamasyonlarda kanda bulunan lenfositlerin tiroit içine girmesi sonucu guatr oluşur ![]() ![]() ![]() ![]() Kist oluşumunun guatrdaki rolü nedir? Kistler içi sıvı dolu tiroit nodülleridir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tiroitte görülen bir nodülün tamamen kist mi, yarı kist (miks) mi, yoksa solid mi olduğu ancak ultrasonografi ile anlaşılır ![]() ![]() Guatrın belirtileri nelerdir? Hastalar arasında en sık sorulan sorulardan biridir ![]() ![]() · Genelde basit diffüz guatr herhangi bir şikayete neden olmaz ![]() · Guatr hipotirodi veya hipertiroidi ile birlikte bulunursa bu hastalıkların belirtileri ortaya çıkar ![]() ![]() · Büyük ve nodüllü guatrlar, soluk veya yemek borusu üzerine olan baskı nedeniyle nefes darlığına veya yutma güçlüğüne neden olabilir ![]() ![]() · Büyük guatrlar, ayrıca boyun toplardamarları üzerine baskı yaparak bu damarların genişlemesine neden olabilir ![]() · Tiroit glandı günlerce veya haftalarca yavaşça büyüyüp küçülmesi ve bazen ağrılı olması sessiz veya subakut tiroiditte görülür ![]() · Tiroidin ani olarak büyümesi, ağrılı ve hassas olması tiroit nodülü içine kanamada veya ani olarak büyüyen tiroit kanserlerinde görülür ![]() · Otoimmün guatrlarda simetrik veya asimetrik büyüme görülmesi tiroit lenfomasını düşündürür ![]() Basit guatrlarda tedavi nasıl yapılır? Guatrlar ötiroit durumda ise yani tiroit hormonları normal seviyelerde ise hastada ilk olarak tiroit kanseri olup olmadığı araştırılır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Nodüllü guatrlarda tedavi nasıl yapılır? Nodül mevcut olan hastalarda nodülün tek mi yoksa birden fazla mı olduğu araştırılır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ultrasonografi, nodüllerin tespitinde kolaylıkla uygulanan ve hamilelerde bile herhangi bir zararı olmayan bir tanı yöntemidir ![]() ![]() ![]() Muayenede veya ultrasonografide nodül tespit edilmeyen vakalarda tiroit sintigrafisinin yapılması doğru değildir ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Dahiliye |
![]() |
![]() |
#71 |
RaHaTSiZ
|
![]() Cevap : DahiliyeGuillain Barre sendromu Guillain Barre sendromu akut bir sendrom olup periferik sinirlerin tümü ya da bir bölümü üzerinde ciddi hasara yol açar ![]() ![]() Belirtiler - Ayak veya el parmaklarına yayılan uyuşmalar ve karıncalanma; - Kas zafiyeti - Yaygın karıncalanma ve uyuşma; - Solunum zorlukları ![]() Guillain-Barre sendromunun nedeni belli değildir ancak vakaların üçte ikisinde viral bir enfeksiyondan sonra ortaya çıktığı görülür ![]() ![]() ![]() Tüm vakaların yüzde beş ile onu bir ameliyat sonrası ortaya çıkmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() En ağır şeklinde, Guillain-Barre sendromu acil tıbbi müdahale ve hastanenin yoğun bakım servisine kaldırılmayı gerektirebilir ![]() ![]() Genelde, iyileşme birkaç ay süren bir devre sonrasında gelir ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Dahiliye |
![]() |
![]() |
#72 |
RaHaTSiZ
|
![]() Cevap : DahiliyeGut nasıl bir hastalıktır? "Kralların hastalığı ve hastalıkların kralı" olarak bilinen gut hastalığının, en azından Hipokrat zamanından beri bir çok araştırmaya konu olduğu ve sayısız kişiyi etkilediği bilinmektedir ![]() Gut bazı eklemlerde ağrı, duyarlılık, kızarıklık, şişlik ve ısı artışı ile ani olarak gelişen, şiddetli ataklarla seyreden bir hastalıktır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Çok fazla alkol alımı Çok sıkı diyet ve açlık Bazı yiyeceklerin fazla yenmesi Operasyon geçirme (diş çekimi gibi basit bir girişim bile neden olabilir) Ani, şiddetli bir hastalık geçirme Aşırı yorgunluk ve herhangi bir nedenle aşırı derecede endişelenme Eklem travması, yaralanma Kemoterapi uygulanması Diüretik ilaçların alınması (Diüretikler tansiyon yüksekliğinde kullanılan, vücuttan sıvı atılımını sağlayan ilaçlardır) Unutmayınız ! Bir gut hastasıysanız ve küçük bir yaralanma, travmadan sonra ekleminizde çok ağrı olursa ve iyileşmesi umulandan uzun sürerse, bunun bir gut atağı olabileceğini düşünün ![]() Vücut sisteminizi rahatsız eden herhangi bir olay gut atağını başlatabilir ![]() ![]() Gut hastalığının nedeni nedir? Gut vücudumuzdaki ürik asit fazlalığından oluşur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Vücutta ürik asidin geçirdiği kimyasal işlemlere ait sorun ailelerde kalıtsal olarak geçebilir ya da başka bir hastalığın komplikasyonu olarak ortaya çıkabilir ![]() ![]() ![]() ![]() Zamanla, kanda ürik asit fazlalığı eklemler etrafında birikimlere yol açar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Uzun dönemdeki riskler nelerdir? İlk gut atakları eklemlerde kalıcı hasara yol açmaz ve eklemleriniz tamamen normal olarak kalır ![]() ![]() ![]() Gut hastalığı şişmanlık, hipertansiyon, hiperlipidemi ve diabet hastalığı ile yakından ilişkilidir ![]() ![]() Gut hastalığının tanısı nasıl konur? Çeşitli romatizmal hastalıklar gut atağını taklit edebildikleri için ve tedavi de gut hastalığına özgü olduğu için doğru tanı çok önemlidir ![]() ![]() Doktorunuz aşağıdaki araştırmaların yapımasını isteyebilir: Kan testi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Eklem sıvısının incelenmesi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Eklemlerin direkt grafisinin (röntgen) çekilmesi ![]() ![]() Unutmayınız ! Tekrarlayan gut atakları ekleminize hasar verebilir ve artrite neden olabilir ![]() ![]() Gut hastalığı nasıl tedavi edilir? Diyet İlaçlar: Kolşisin, kortikosteroid, steroid olmayan antienflamatuvar ilaçlar, probenesid, sülfinpirazon Cerrahi (çok nadir) Akut gut atakları antienflamatuvar analjezik ilaçlarla tedavi edilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Akut atağın tedavisinde kullanılan bir diğer ilaç kolşisindir ![]() ![]() ![]() ![]() İlaçlarınızı atağın hemen başlangıcında almanız daha etkili olacaktır ![]() ![]() Doktorunuzun önerilerine dikkatli ve tam olarak uymakla gut atağı çok hızlı ve başarılı olarak kontrol altına alınabilir ![]() ![]() ![]() Akut atak için önerilen ilaçların kan ürik asit düzeyleri üzerine etkisi yoktur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Unutmayınız! Önleyici tedavi yaşam boyu sürer ![]() Bol sıvı almalısınız ![]() Önleyici tedaviler yapılırken atak gelişirse, atak tedavisini ayrıca yapınız ![]() Diyet Diyetin eskiden çok daha önemli olduğuna inanılıyordu; ancak etkili tedavilerin bulunmasından sonra bir çok gut hastası istediklerini yemeye ve içmeye başlamışlardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Alkol Aşırı miktarda alkollü içecek alınması gut hastalığının nedeni değildir; ancak bir atağı tetikleyebilir ![]() ![]() ![]() ![]() BAZI SORULAR ve YANITLARI Kadınlar gut hastalığına yakalanır mı? Gut hastalığı açısından çoğunlukla 40 yaş üstündeki erkekler risk altındadır; ancak her yaşta etkilenim söz konusu olabilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gut ciddi eklem hastalığına neden olur mu? Sadece tedavinin yapılmaması durumunda olabilir ![]() ![]() ![]() ![]() Ürik asit eklemlerden başka yerlerde depolanır mı? Diğer bölgelerde cilt altında, örneğin kulak üzerinde ve ellerde depolanabilir ![]() ![]() ![]() ![]() Ürik asit düzeyini düşüren ilaçların uzun süreli alınması zararlı olabilir mi? Bu ilaçlar oldukça güvenilirdir ![]() ![]() ![]() Eklem hastalığına neden olabilen ürik asidden başka kristal tipleri var mıdır? Özel tipte bir kalsiyum kristali de eklemler içinde ürik asit gibi depolanabilir ![]() ![]() Gut sıklığı ülkeden ülkeye değişir mi? Yüksek ürik asit düzeyine sahip bazı ırklar (örneğin Pasifik ülkeleri) bulunmaktadır; bu kişiler doğal olarak gut hastalığına daha fazla yatkındır ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Dahiliye |
![]() |
![]() |
#73 |
RaHaTSiZ
|
![]() Cevap : DahiliyeGıda allerjisi Gıda allerjisine 3 yaşından küçüklerde %8, erişkinlerde ise %2 sıklığında rastlanır ![]() ![]() ![]() Gıda yaşam için elzemdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tıbbın babası olan Hipokrat 2000 yıl önce gıda ile oluşan reaksiyonları tanımlamıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Nomenklatürde birlik sağlamak amacıyla gıda ya da gıda katkıları ile oluşan reaksiyonlar European Academy of Allergy and Clinical Immunology tarafından mekanizmaya bağlı olarak sınıflandırılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gıda Aşırı Duyarlılığının Sıklığı: 3 yaşına kadar takib edilen 480 yenidoğanın özelikle yaşamlarının ilk yılında daha sık olmakla birlikte %28’ inde gıda reaksiyonu saptanmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Erişkinlerdeki gıda allerjisi sıklığı çalışmaları daha azdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gıda Aşırı Duyarlılık Reaksiyonu Patogenezi: Barsak Bariyeri Doğumun hemen ardından birkaç saat içinde yeni doğan barsak lenfoid dokusu (barsak bariyeri) bakteri ve gıda antijenlerindeki yabancı proteinlerle karşılaşır ![]() Barsak bariyeri; bakteri, virüs, parazitler, gıda proteinleri için immünolojik ve non-immünolojik bariyerdir ![]() Yenidoğanlarda bu bariyerin olgunlaşmaması penetrasyonun artmasına sebep olur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1200 vakalık bir araştırmada, ilk 4 ayda alınan solid gıdaların diğerlerine göre çok daha fazla atopik dermatit oluşma olasılığı var ![]() Ö:Artmış mide asiditesi ve diğer gıdalarla birlikte alınması emilimi azaltır ![]() Ö:Antiasidler vb ![]() ![]() Bir çok vakada immünolojik olarak tanınabilen proteinlere tolerans gelişir ![]() ![]() Gıda Allerjenleri: Diyette yüzlerce gıda olmasına rağmen bunlardan sadece birkaç tanesi major allerjenik etkiye sahiptir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mide-barsaktaki Gıda Aşırı Duyarlılık Reaksiyonları: IgE aracılı reaksiyonlar: Erken mide-barsak aşırı duyarlılık reaksiyonları IgE aracılıdır ve daha çok akciğerleri ve deriyi de etkilemektedir ![]() Eski çalışmalarda IgE’ ye bağlı olarak ”besin aşırı duyarlılığı” radyolojik olarak gösterilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Flouroscopic bir çalışma sonucu alerjisi olan 12 çocuga baryum sülfatlı alerjen içeren ve alerjensiz olan besinler uygulanmis ve karsilastirma yapilmistir ![]() ![]() Gastroskop kullanılarak erken allerjik reaksiyonları 6 allerjili hastada incelemiştir ![]() ![]() ![]() Son dönemlerde, yine endoskopi yardımı ile yapılan ve daha önceki gözlemlerdeki sonuçlar elde edilen çalışmalarda buna ek olarak biopsi sonucunda burada mast hücreleri (allerji hücreleri) gösterilmiştir ![]() Deri testi veya RAST birçok allerjen besinlere pozitif yanit vermekte (%95) ![]() Bulantı, karın ağrısı, kusma ve/veya ishal gibi bulgular yemek yendikten 2 saat sonra ortaya çıkar ![]() ![]() Son dönemlerde oral allerji sendromu adı ile bir sendrom tanımlanmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() IgE ve non-IgE aracılı miks reaksiyonlar: Allerjik eozinofilik özefajit, gastrit ya da gastroenterit, yemek borusu, mide ve/veya barsak duvarında eozinofil (allerji hücresi) infiltrasyonu ile karakterizedir ![]() Hastalığın patogenezi tam olarak anlaşılmış değildir ![]() Allerjik eozinofilik özefajit, genelde çocukluk ve gelişme çağında süregen reflü (mideden yemek borusuna gıda ve mide içeriklerinin geri kaçması), tekrarlayan bulantı, iştahsızlık, karın ağrısı, yutma güçlüğü, irritasyon, uyku problemi ile karşımıza çıkar ![]() ![]() Alerjik eozinofilik gastroenterit herhangi bir yaşta meydana gelip yemek borusu iltihabı ve/veya gastrit bulguları yaratabilir ![]() ![]() IgE’ den bağımsız reaksiyonlar: Diyete bağlı protein enterokolit sendromu genelde bebekliğin ilk aylarında irritasyon, kusma, ishal gibi bulgularla karakterizedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Celiac (Çölyak) hastalığı, protein kaybettiren bir enteropatidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Deride Oluşan Gıda Aşırı Duyarlılık Reaksiyonları: IgE aracılı reaksiyonlar Besin alerjisi olan hastalarda akut ürtiker ve anjioödem en çok görülen bulgulardır ![]() ![]() ![]() ![]() Kronik ürtikerse gıda allerjisi olanlarda çok nadiren oluşur ![]() ![]() ![]() IgE ve non-IgE aracılı miks reaksiyonlar: Atopik dermatit, bir ekzema türüdür ve genelde erken çocuk yaşta başlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() IgE aracılı olmayan reaksiyonlar: Gluten duyarlı enteropati hastalarının bazılarında çok kaşıntılı eritemli cilt lezyonları olan dermatitis herpetiformis görülür ![]() ![]() ![]() Solunumsal Gıda Aşırı Duyarlılık Reaksiyonları: IgE aracılı reaksiyonlar: Gıda uyarı testi ile hem üst solunum hem alt solunum yolu reaksiyonları oluşturulabilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bulgular gıdanın alımından 15-90 dakika sonra oluşmaktadır ![]() ![]() Respiratuvar reaksiyonlara yol açan gıdalar, balık, kabuklular, yumurta, nohutdur ![]() IgE aracılı olmayan reaksiyonlar: Heiner sendromu çok nadir görülen, gıda ile ortaya çıkan, pnömoni, akciğer infiltrasyonları, hemosideroz (dokulara demir çökmesi), mide kanaması ve demir eksikliği kansızlığı ile karakterli bir hastalıktır ![]() ![]() ![]() ![]() Anafilaksi: Hastahanelerdeki acil servise başvuran jeneralize anafilaksilerin 2/3’ ünü arı sokması oluştururken, 1/3’ ünü gıda allerjileri oluşturur ![]() ![]() ![]() Gıda ile İlişkili Egzersizle Ortaya Çıkan Anafilaksi: Sık olmayan bu form gıda alımından sonraki 2-4 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Dahiliye |
![]() |
![]() |
#74 |
RaHaTSiZ
|
![]() Cevap : DahiliyeGöbek Fıtığı (Herni) Göbek fıtığı olan bir bebekte , bebek ağladığı, öksürdüğü ya da gerindiği zaman göbek deliği çevresinden dışarı doğru şişen yumuşak bir çıkıntı dokusu vardır ![]() Doğumdan önce tüm bebeklerin kan damarlarının göbek kordonuna ulaşmak için geçtiği bir delik vardır ![]() ![]() Sorun göbek deliği çevresindeki halkayı bir araya getirememekten doğmaktadır ![]() ![]() Diğer fıtıkların aksine göbek fıtığının tehlikesi çok azdır ![]() Bebek altı aylık olmadan önce ortaya çıkanların çoğu bebek bir yaşına girdiğinde yok olur ![]() ![]() Göbek fıtığı göbek deliği etrafındaki halkanın ortaya toplanamamasından dolayı oluşur ![]() ![]() DİKKAT: Bu tip kitle görüntü açısından endişe yaratırsa da tıbbi açıdan problem çıkarmaz ![]() ![]() Bel sargıları , yara bantları ve yapışkan uçlu bantlar güncelliğini kaybetmiştir ve etkili olmayan yöntemlerdir ![]() ![]() “En iyi tedavi hiç tedavi etmemektir!!” Göbek fıtıklarını ameliyatla düzeltmek basit , güvenli bir yoldur ,fakat yalnızca anneyi ve babayı rahatsız eden büyük yada büyümekte olan delikler için geçerlidir ![]() Ancak ; • fıtık içeri itildiğinde içeri girmiyorsa , • aniden büyümeye başladıysa , • hassaslaşırsa , • bebek ağlayınca fırlıyor ve • bebekte kusmaya neden oluyorsa doktora başvurun ![]() Göbek düşmeden önce geçici olarak dışarı fırlayan göbeği fıtıkla karıştırmayın ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Dahiliye |
![]() |
![]() |
#75 |
RaHaTSiZ
|
![]() Cevap : DahiliyeGöğüs anjini angina pectoris DİĞER ADLARI ANGINA PEKTORIS, GÖĞÜS AĞRISI, ANGİNA, ANJİN DÖ PUATRİN TANIM Angina kalbin, yeterli oksijen alamadığını gösteren bir belirtidir ![]() ![]() ![]() ![]() Angina pektoris terimi, tıbbi olarak "göğüste sıkışma, boğulma hissi" demektir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Angina, aynı zamanda kalp krizi gibi yorumlanabilir ![]() ![]() ![]() BELİRTİ ve BULGULAR • Yanma, sıkışma, batma tarzında keskin göğüs ağrısı ![]() ![]() ![]() • Yürüme, yokuş-merdiven çıkma gibi eforla gelen ve durup dinlenmekle birkaç dakika içinde geçen göğüs ağrısı • Efor dışında soğuk hava, ağır yemekler, sigara, ani öfke, heyecan gibi sebepler de ağrıyı başlatabilir ![]() • Ağrı sırasında tansiyon yükselebilir ![]() • Halsizlik, terleme, nefes darlığı, çarpıntı, bulantı anginaya eşlik edebilir ![]() NEDENLERİ Temel neden koroner kalp hastalığıdır ![]() ![]() • Aort kapağı hastalıkları - aort yetmezliği • Kalp ritim bozuklukları • Yüksek kan basıncı (hipertansiyon) • Yüksek kolesterol veya yağ bozuklukları • Metabolizma artışına sebep olan hastalıklar (örn; tiroid bezinin aşırı çalışması, ağır anemi) • Sigara içmek, şişmanlık TEŞHİS YÖNTEMLERİ ve LABORATUAR BULGULARI Tam bir fizik muayene, çeşitli test ve incelemeler yapılır • EKG: Hastalırn dörtte birinde istirahat esnasında çekilen kalp elektrosu normaldir ![]() • Egzersiz "stres" testi (eforlu elektro): Bir kardiyoloji uzmanına danışılarak, hekim tarafından veya hekim gözetiminde yapılmalıdır ![]() • Koroner anjiyo: Koroner damarlardaki tıkanıklığın yerini ve şiddetini belirlemek amacıyla yapılır ![]() • Kan yağları ölçümü Ayrıca doktor gerek gördüğünde radyoizotop taramalar (talyum 201) ve kalp ekokardiyografisi yapılabilir ![]() TEDAVİ İlaç tedavisi uygulanır ![]() ![]() ![]() Angina tedavisinde kullanılan ilaçlar 3 ana grupta toplanabilir ![]() 1 ![]() ![]() ![]() 2 ![]() ![]() 3 ![]() ![]() ![]() Yukarıdaki ilaçlar haricinde, kanın pıhtılaşmasını azaltan ilaçlar (heparin) kullanılabilir ![]() ![]() Bu ilaçlardan hiçbiri doktor kontrolü ve tavsiyesi dışında kullanılmamalıdır ![]() ![]() NELER YAPMALISINIZ? • Geceleri angina nöbeti geçiriyorsanız, yatağınızın baş kısmını biraz yükseltmelisiniz ![]() ![]() • Yatar durumdayken nöbet geldiğini hissederseniz, ayaklarınız yere değecek şekilde oturmalısınız ![]() ![]() • Doktorunuz uygun görüyorsa, her gün bir aspirin içmelisiniz ![]() • Ağır yemekleri yavaş yavaş ve sindirerek yemelisiniz ![]() • Sigarayı bırakmalısınız ![]() • Angina şikayetiniz varsa, doğum kontrol hapları kullanmamalısınız ![]() • Az yağlı ve kolesterolü düşük gıdalar almalısınız ![]() • Her gün düzenli egzersiz yapmalısınız ![]() • Fazla kilolarınızı vermelisiniz ve kilonuzu kontrol altında tutmalısınız ![]() • Stresten kaçınmalısınız ![]() DOKTORA BAŞVURULMASI GEREKEN DURUMLAR • Angina nöbeti 5 dakikadan daha uzun sürmüşse ve ilaç almanıza rağmen geçmemişse ![]() ![]() • Bunun, ilk angina nöbeti olduğunu düşünüyorsanız ![]() ![]() • Nöbetler şiddetlenmişse, daha sık oluyorsa, daha uzun sürüyorsa, beklemediğiniz anda başlıyorsa ![]() • Beta- bloker alıyor ve bir takım yan etkiler gözlüyorsanız ![]() • Nitrat kullanıyor ve baygınlık, halsizlik, sersemlik, huzursuzluk hissediyor veya kusuyor veya şiddetli şekilde terliyorsanız ![]() • Kalsiyum kanal blokeri kullanıyor ve mide krampı, düşük nabız, kalp ritim bozukluğu, baş ağrısı, kabızlık, şişkinlik, baygınlık ve nefes darlığı gibi yan etkilerden şikayet ediyorsanız ![]() |
![]() |
![]() |
|